♦Bilim İnsanları Bağışıklık Sisteminin Sağlıklı Hücrelere Saldırmasını Durduran ‘Anahtar’ Buldu

Bağışıklık sistemimiz, kendi vücudumuzun kimyası ile istilacı bir patojenin kimyası arasındaki farkı anlama konusunda yeteneklidir.

Arızalandığında vücudumuz yoğun bir iç savaşa ev sahipliği yapabilir .

Bilim adamları bunu daha ayrıntılı olarak anlamaya hevesliler ve yabancı DNA sensörünü devre dışı bırakan yeni tanımlanan bir ‘anahtar’ önemli bir fikir verebilir.

İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü Lozan’ından bir ekip tarafından yapılan bu keşfin önemli bir kısmı, siklik GMP-AMP sentaz (cGAS) adı verilen bir enzimdir .

-Bu proteinin görevi, içeri sızan virüsleri tanımlamaktır.

Bir hücrenin yapışkan sitoplazmasında yerinden çıkan herhangi bir yabancı DNA’ya bağlanır ve vücudu bir istilacıya karşı uyaran bir reaksiyonu tetikler.

cGAS’ın, özellikle bir hücrenin çekirdeğine girdiğinde kontrol altında tutulması için sıkı bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini zaten biliyoruz .

Yeni çalışma, bağışıklık tepkisinin gerekli olmadığı yerlerde enzimin silinmesini işaretleyen biyolojik bir anahtarı tanımlıyor.

-Araştırmacılar yayınlanan makalelerinde “Nükleozomlarla önceden tanımlanmış etkileşimlerin yanı sıra, sonuçlarımız cGAS’ın nükleer düzenlemesinin eksiksiz bir yapısal modelini sağlıyor” diye yazıyor .

Bilim adamları, hücreler büyümek için bölündükçe nükleer zarfın çözüldüğünü ve cGAS’ın içindeki DNA’ya kolay erişim sağladığını tespit etti . Burada nükleozom adı verilen DNA paketleme birimlerine bağlanarak BAF adı verilen bir proteinle kaplanır ve ihtiyaç duyulmasını bekler.

Bu çalışmada, laboratuvarda yetiştirilen hücrelerin ayrıntılı analizi yoluyla ekip, CRL5-SPSB3 (son kısaltma, söz veriyoruz) adında bir protein kompleksi belirledi..

-Tek kullanımlık olarak işaretlemek için cGAS’a ubikuitin adı verilen bir kimyasal eklenir .

Bu, ihtiyaç duyulmadığında, yabancı DNA tehdidi olmadığında cGAS’ı kapatan anahtardır. Esasen, enzimin sağlıklı hücrelere saldırmasını, bu hücreler büyüdükçe onu nazikçe tablonun dışına çıkararak durdurur .

Bağışıklık sistemi tepkisini kontrol eden sinyallemenin bir kısmına interferon veya IFN yolu adı veriliyor ve çalışma, düğmeyi şu veya bu şekilde çevirmekten sorumlu olan hem cGAS hem de CRL5-SPSB3’ün IFN’ye nasıl dahil olduğunu gösteriyor.

– Araştırmacılar:

“Bu sonuçlar nükleer cGAS seviyelerinin hücresel IFN tonunu etkilediğini ve hücre içi bağışıklıkta CRL5-SPSB3’ün rolünü ortaya çıkardığını gösteriyor.”

Tip 1 diyabet ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi otoimmün bozukluklar , bağışıklık sistemi kontrolleri olması gerektiği gibi çalışmadığında ortaya çıkar.

-Yeni araştırma, bu kontrollerden birinin daha fazla çalışmaya değer olduğunu vurguluyor.