-Ailemde kendimi çok yalnız hissettiğim ikilemi… 50’li yaşlarımın ortasındayım ve mutlu bir evliliğim var. Annem ve babamın ikisi de öldü. Beş kardeşim var.

  -Annem bir narsistti ve bu hepimizi mahvetti. Yıllardır terapiye devam ediyorum ve harikaydı. Kendimden nefretim neredeyse geride kaldı ve sonunda çok daha fazla neşe hissediyorum.

  -Kardeşlerim çoğunlukla değişen derecelerde hasta. İkisi de terapide, ikisi de hâlâ bana yüklenebilecek acıları yaşıyor ve ben her zaman onların tepkilerini dikkatli bir şekilde gözden geçirmek zorunda kalıyorum. Bu çok yorucu olmaya başladı. Diğer üç kardeşin toksisitesi daha da kötüydü; beni dışlıyorlar, hakkımda yalan söylüyorlar ve düpedüz iğrenç olabiliyorlar.

-Onlarla “temas kurmamak” çok dramatik görünüyor. Ama ailemle arzuladığım şekilde bağlantı kuramadığım için acı çekiyorum. Ailem dışında iyi arkadaşlarım var . Kardeş bağlantısı ihtiyacımı karşılayan arkadaşlarla bağlantı kurabilir miyim?

  – İnsanları oldukları gibi kabul etmeye başlayın ama onları ait oldukları yere yerleştirin.

Kim olmalarını istediğiniz yerine sürekli olarak size kim olduklarını göstermeye devam ettiklerine dayanarak, hayatınızın neresine uydukları konusunda gerçekçi kararlar almaya başlayın.

  -Başka bir söz olan “Dostlarını yakın tut, düşmanlarını daha yakın tut” muhtemelen sizin için daha az yararlı olacaktır. 

Belki de sırtımızdan bıçaklanmayalım diye ortaya çıktı bu..

Biz insanlar neden bizden nefret edenleri bizi sevmeye ikna etmek isteriz? 

  -Sanki gruptan sürgün edilmek, hayatta kalamayacağınız anlamına gelen tarih öncesi atalarımızdan farklı olarak, ailemizden uzaklaşıp yaşayacak daha uyumlu bir grup insan bulabileceğimizin farkında değiliz. arasında. Ayrıca, “Ailene bağlı kal, yabancılara güvenme” gibi, derinize işleyen eski aile mesajlarının kurbanı olmanız da mümkün mü?

Kardeşlerine yakın olma isteği senin için ne anlama geliyor? 

  -Harika bir bağlantınız varsa bunun iyi bir insan olduğunuz anlamına geleceğine dair bir inancınız var mı?

  -Eğer bu yakınlığa ulaşamazsanız bundan ne anlam çıkarıyorsunuz?

  -Ailenizle mutlu bir şekilde geçinebilseydiniz, kendinize dair inançlarınız nasıl değişirdi?

Yine de inançlarınızı bunlara değiştirin. Etrafımızdaki insanlar bizim insan aynalarımızdır. Kim olduğumuza inandığımızın yanlış bir resmini bize yansıtırlarsa, bu çılgınlık yaratabilir. Kim olduğunuzun daha doğru bir resmini size yansıtırlarsa, kendinizi daha huzurlu hissedeceğinize dair bilinçaltı inancınız olup olmadığını merak ediyorum.

Kimseyi asla tam olarak tanıyamayız, ancak bunu yaptığımıza inanırız çünkü boşlukları hayal gücümüz doldurur ve anlam oluşturma eğilimlerimiz, diğer insanların yaptıklarını neden yaptıklarına dair gerçeklerle karıştırdığımız teoriler üretir.

 Biz izleyiciler, oyuncuları hep birlikteyken görüyoruz, ancak bazılarını özel olduklarında da görüyoruz, dolayısıyla daha büyük grubun sahip olmadığı gerçeklere sahibiz ve onların anlam çıkarmasını ve boşlukları doldurmasını izliyoruz. Sahip oldukları bilgiler yetersizdir ve sıklıkla yanlış anlarlar.

  -Bu şekilde davranan sadece rastgele bir grup insan değil; hepimiz öyle davranıyoruz. Hepimiz başkaları hakkında yanlış şeyler anlıyoruz. Size tavsiyem kardeşleriniz hakkındaki teorilerinizi hafife almanızdır. Belki onlara zihninizde “zehirli” gibi etiketler takmayın.

Birinin senin de öyle olduğunu düşünmesini sağlamak için onun zehirli olduğunu düşünmek gibi bir şey yoktur..

  -Ayrıca size (ve bana ve herkese), yanında kendinizi iyi hissettiğiniz, rahatladığınız, herhangi bir konuyu önceden zihninizde prova etmeden konuşabildiğiniz insanlarla mümkün olduğunca çok zaman geçirmenizi tavsiye ederim. Çünkü bunlar bizim için en iyi insani aynaları yapan insanlardır.

Onlarla geçinmeyi bırakıp enerjinizi sizi takdir edebilecek insanlara harcamak için izin mi istiyorsunuz? Evet, evet, kesinlikle buna sahip olabilirsiniz! Ama kimsenin iznine ihtiyacın olmadığını biliyorsun değil mi? Sen bir yetişkinsin ve acaba kardeşlerin sana hâlâ çocukmuşsun gibi mi davranıyor? Bu çarpık aynanın bir parçası mı?

Kardeşleriniz tanıdığınız ilk insanlar arasındaydı bu yüzden onlarla bağ kurmadan edemiyordunuz.

Ancak bilge Şişman Tony’nin sözlerini hatırlayın: Onların, sizin olmasını istediğiniz kişi yerine sürekli olarak kim olduklarını size göstermeye devam etmelerine dayanarak, hayatınızda nereye yerleşecekleri konusunda gerçekçi kararlar verin.

  -Onları tamamen kesebilirsin; sana saygı duymalarını sağlamaya çalışmaya devam edebilirsin; ya da sizi seven insanların insan aynalarınız olacağına daha çok güvenebilirsiniz; ve kardeşlerinizin size tepkilerini şu anda olduğundan biraz daha hafife alabilirsiniz. Kardeşlerinize üzerinizde daha az psikolojik güç verin ve sizi seven ve takdir eden insanlarla daha fazla zaman geçirin.