♦FONDÖTENİMİN SİVİLCE İZLERİMİ VURGULAMASINI NASIL ÖNLEYEBİLİRİM?

Güzellik konusunda bir ikilem mi yaşıyorsunuz?

–Uzmanımız tavsiyelerde bulunmak için burada. Bu hafta 50’li yaşlarındaki Ellie, fondöteninin gözeneklerinde çukurlaşmasını nasıl önleyebileceğini soruyor..

Neyse ki artık gerçek cildin havalı görünmesine gerek olmadığının farkına varan daha ” cilt pozitif ” bir toplumda yaşıyoruz .

Ancak tavsiye istediğiniz gibi cilt bakımıyla başlayalım. 

    -Perimenopozda kollajeni kaybediyoruz ve dermatolog Dr Sam Bunting bana bunun “akne izlerinin görünümünü kötüleştirebileceğini” söylüyor..

–   Dr Sam Bunting:

  -Sabahları temizlikten sonra, her türlü pigmentasyonu ve cilt dokusunu iyileştirmeye, gözenekleri arındırmaya ve cildi aydınlatmaya yardımcı olmak” için ön nemlendirici bir bakım veya azelaik asit ve salisilik asit içeren serum kullanılmasını öneriyorum.. ( Kusursuz Nötrleştirici Jeli bu bileşenlerin her ikisini de içerir.)

Kusursuz Nötrleştirici Jel nasıl kullanılır?

Parlak, temiz bir cilde ulaşmak artık çok kolay. Resmin tamamını görmek ve güvenle başlamak için videomuzu izlemenizi öneririz! Aspirine (asetilsalisilat) alerjiniz varsa, salisilik asit (bir beta hidroksi asit) içerdiğinden bu ürünü kullanmayın. Günde bir veya iki kez kullanılabilir.

  -Nemlendirmeden sonra, UVA’nın kollajen tüketen etkilerini dengelemek için SPF30 veya daha yüksek bir güneş kremi ve ardından bir astar kullanın ..

  -Benefit Porefessional Primer silikon bazlı olup çukurların doldurulmasına yardımcı olur. Supergoop Matte Screen SPF30 da silikon bazlıdır ve matlaştırıcı etkiye sahiptir.

  -Son olarak geceleri retinoid kullanmak kollajen üretimini destekleyebilir ve yara izlerini en aza indirebilir .

Hangi fondöten ve pudrayı kullanırsanız kullanın (daha hafif, oluşturulabilir formülasyonlar en iyisidir), ürünü çatlaklara itmek için bunları ikili fiber fırçayla uygulayın.

  – Ayrıca düzensiz görünüme katkıda bulunabilecek bronzlaştırıcıyı üstte kullanmaktan kaçının.

 

  -Her zaman sivilce yara izi konusunda uzmanlaşmış bir tıbbi profesyonel arama şartıyla yardımcı olabilecek tedavilerin de bulunduğunu söylemek isterim..

İnceltme , bağlı yara izlerini ortadan kaldırabilir ve bu, uygun olduğunda dermal dolgu, yeniden yüzey oluşturan lazer veya mikro iğneleme ile birleştirilebilir.”

♦”Cildin iyi ya da kötü olduğu söylenemez; bu konuşmanın konusu değil”

Cilt nötrlüğü hareketinin kodunu çözmek…

Cilt pozitifliği hareketi, cildin yalnızca cilt olduğuna ve güzel hissetmesi için baskı yapılmaması gerektiğine inanan cilt nötrlüğü konusunda yeni bir çağın yolunu açtı.

On yılda pek çok şey değişebilir ve cilt bakımına yönelik kolektif yaklaşımımızın son birkaç yılda yarattığı sarsıcı değişim, bu ifadenin kesin kanıtıdır.

Geleneksel güzellik standartları, kapsayıcılığın gücü altında çökmeye başladı , çünkü çok çeşitli cilt tipleri cilt bakımı konusundaki tartışmalara giriyor ve ana akım masada bir koltuk talep ediyor.

♦Cildin iyi ya da kötü olduğu söylenemez

Cilt nötrlüğü hareketinin kodunu çözmek

–    Britanya Cilt Vakfı elçisi ve cilt pozitifliği kampanyacısı Lex Gillies:

“ Makyajsız bir selfie (ya da filtresiz bir selfie) paylaşmak radikal bir hareket olmamalı ama kesinlikle öyle hissettiriyor. İnternette ne kadar çok insan gerçek cildini benimserse, her insanın lekeler, kırışıklıklar, kızarıklıklar, saçlar, yaralar, dokular, pigmentasyonlar gibi ‘kusurları’ olduğu gerçeğini o kadar çabuk kabul edebiliriz… Mükemmel cilt diye bir şey yoktur”

Boşlukları gidermek amacıyla cilt bakımı aktivistleri artık doğduğumuz cildi kabullenme yolculuğunu kolaylaştırmak için daha yeni bir alternatif olarak cilt nötrlüğünü vaaz ediyor.

♦Cilt nötrlüğü nedir?

–    Lex Gillies:

“Cildin tarafsızlığı, cildimizin ilgiye ihtiyaç duymayan veya ilgi gerektirmeyen başka bir vücut parçası olduğu inancıdır. Cilt iyi ya da kötü değildir, ilginç değildir ya da konuşulacak bir konu değildir, sadece neyse odur. Bunu, cildimizin odak noktası olmadığı bir alana geçmemize yardımcı olduğu için cilt pozitifliği hareketinin doğal ilerleyişi olarak görüyorum..

Teşhisimi kabul etmiş ve cildimizin hayatlarımızı yönetmemesi gerektiğine gerçekten inanmış olsam da, maalesef bu, normdan farklı görünenlere uygulanan toplumsal baskıları ve yargıları değiştirmiyor. Araştırmalar, insanların rosacealı kişiler hakkında varsayımlarda bulunduğunu gösterdi; ankete katılanların onları işe alma ve onlarla arkadaş olmayı isteme olasılıkları daha düşüktü. Bu, kendi görünümüm konusunda tamamen nötr bir cilde sahip olabileceğim anlamına geliyor, ancak bu, bir iş görüşmesinde, randevuda veya işte bana nasıl davranılacağını değiştirmiyor. Görünür farklılıkları olanların yargılama ve ayrımcılık olmadan yaşayabilmeleri için yapılması gereken çok iş var”

–   İsveç merkezli cilt bakımı fenomeni ve sivilce farkındalığı savunucusu Sofia Grahn:

“Eğer cilt pozitifliği cildinizi sevmeniz, onu kucaklamanız ve kusurlarınızla güzel hissetmeniz mesajını veriyorsa, cilt nötrlüğü cildin cilt olduğunu söyler ve bunun yerine cildin önemini uzaklaştırır. Cildin belirli bir şekilde görünmesi ve hissedilmesi. Cilt nötrlüğü, güzel hissetmenin önemine daha az odaklanarak tarafsız bir yaklaşım benimser.. Güzellik endüstrisinin katlanarak büyümesiyle birlikte, bu standartlara ulaşıp ulaşamayacağımıza çok fazla vurgu yapılıyor. Cilt nötrlüğü hareketinin altında yatan temel nokta, değerinizi cilt açısından bir tür estetik hedefe ulaşıp ulaşamayacağınız ile uzaklaştırmaktır. Bu, cildin deri olduğunu, fizyolojik amacı bizi dış tehditlerden korumak olan bir dış katman olduğunu fark ederek gerçekleşebilir.”

–     İngiltere merkezli danışman dermatolog Dr. Anjali Mahto:

“Büyürken nasıl göründüğüm konusunda uzun yıllar kendimi bilinçli hissederek geçirdim ve dermatolog olduğumda kendimi sahtekar gibi hissettiğim zamanlar oldu. Günün sonunda, hem sosyal hem de profesyonel anlamda pek çok durumda yüzünüz kartvizitinizdir ve sürekli olarak ışıltılı, ışıltılı cilt görüntüleriyle bombardımana tutulmak normal algınızı çarpıtabilir. Alevlenmelerimi Instagram’da belgelemeyi ve bunları açık ve samimi bir şekilde tartışmayı seçiyorum. Bunu kısmen insanlara yalnız olmadıklarını göstermek, aynı zamanda sözde tedaviler hakkındaki yanlış bilgilerin yayılmasını durdurmaya yardımcı olmak için yapıyorum”

–    Ünlü dermatolog Dr Harshna Bijlani:

“Pigmentasyon, sivilce, sivilce izleri veya rosacea ile yaşamak, özellikle öğretmenler, hostesler, müşteriyle yüz yüze ilişkiler yöneticileri ve hatta benim gibi bir cilt doktoru gibi hastalar için zorlayıcı olabilir. Bu kişiler her gün birden fazla insanla tanışır ve eğer ciltleri en iyi şekilde görünmüyorsa aşırı derecede çekingen olmaları doğaldır. Kişisel olarak cilt ve vücut nötrlüğünün harika bir kavram olduğuna inanıyorum, ancak aynı zamanda cilt sorunlarınız tedavi edilebilirse lütfen mümkün olan en kısa sürede tedavi etmeye çalışın. Toplumun standartlarına göre başkasının güzellik hedeflerini taklit etmeden, cildiniz için elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalısınız, özellikle de daha büyük bir sorunun işaretiyse”

♦Günlük yaşamda cilt nötrlüğü nasıl uygulanır?

–    Lex Gillies:

“İlk adım, sahip olduğunuz olumsuz düşünceleri fark etmek ve onlarla ilgilenmek olacaktır. ‘Cildim iğrenç görünüyor’ diye düşünebilirim ama aynı zamanda kendime şunu hatırlatmayı da seçebilirim: ‘Kendisinden bu şekilde bahseden bir arkadaşıma ne derdim? Bir arkadaşımla böyle konuşabilir miyim? Düşündüğüm şey bir gerçek mi, yoksa sadece benim sert görüşüm mü?’ Bu olumsuz düşüncelere ışık tutmak, bunların gerçekte ne olduğunu, yani yarardan çok zarar getiren öğrenilmiş davranışlar olduğunu görmeme yardımcı oluyor..

Diğer bir ipucu da düşüncelerinizi aktif olarak yönlendirmektir. 14 yıl boyunca cildimi düşünerek uyandım: ne kadar kötü? Bugün ne yapıyorum ve bu cildimi nasıl etkileyecek? Yarın daha mı kötü olacak?

Bu şekilde yaşamak yorucu ve streslidir. Artık aynaya bakıp hemen cildime odaklanmak yerine, görünüşümün beğendiğim yönlerine odaklanıyorum veya önceki gün başardığım ve gurur duyduğum şeyleri düşünüyorum. Her yeni alışkanlık gibi pratik gerektirir, ancak kendinizi, cildinizin dışında değerli bir insan olarak yeniden çerçevelemenize yardımcı olur,”

”sosyal medyada ufkunuzu genişletmenizi de tavsiye ediyorum”

–   Sofia Grahn:

Grahn ayrıca sosyal medyada ufkunuzu genişletmenizi de tavsiye ediyor. “Her zaman internette yaygın olarak görülen açık cilt normundan farklı bir cilde sahip insanları takip etmenizi öneririm. Çoğu zaman yalnızca geleneksel güzellik standartlarına uyan insanları takip etmeye takılıp kalıyoruz ve bunu yaparak mükemmel derecede gözeneksiz ve lekesiz olmayan bir cilde sahip olma konusunda çoğu zaman kendimizi yalnız hissedebiliyoruz. Görünür sivilce, rosacea ve egzaması olan insanları takip etmenin, geleneksel güzellik standartlarına uymayan bir cilde sahip olma konusunda bana son derece yardımcı olduğunu kişisel olarak kanıtlayabilirim”

–    Lex Gillies:

“Kendiniz hakkında kötü hissetmenize neden olan sahte görüntüleri değiştirmek için zaman çizelgenizi gerçek cilt ve dürüst deneyimlerle doldurmak için bazı popüler hashtag’leri (#ciltpozitifliği, #ciltnötrlüğü, #aknepozitifliği) takip etmenizi öneririm. Cilt koşulları ve gözle görülür farklılıklar izole edici olabilir ancak sosyal medyanın en iyi yanlarından biri , katılmanızı bekleyen topluluktur; sizi daha az yalnız hissetmenizi sağlayan, destek ve tavsiye sunan ve cildinizin olabileceğini fark etmenize yardımcı olan insanlar. kontrolünüz dışında, ancak bununla başa çıkma şekliniz bu olmak zorunda değil”

”Kapsayıcılık ve yeterli temsil, cilt açısından nötr bir ortam oluşturmanın anahtarı haline gelir.”

–   Sofia Grahn:

“Görünür cilt sorunlarına sahip insanların yalnızca öncesi ve sonrası olmayan veya mutsuz olarak tasvir edilmeyen bağlamlarda temsil edildiğini ve bunlara dahil edildiğini görmek isterim. Cildin tüm doku, renk ve koşullarda mevcut olduğunu ve buna uygun yaşasanız da olmasanız da, sizi bir kişi olarak geliştirmediğini veya kırmadığını vurgulamak için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Cildin belirli bir şekilde görünmesinin önemi hakkındaki bazı konuşmaları azaltıp açık ten normundan farklı cilt çeşitlerini dahil ettiğimizde, daha fazla insanın cilt nötrlüğünü günlük yaşamlarında uygulayabileceğini düşünüyorum.”

–   Dr Mahto:

“Akne veya rosacea gibi deyim yerindeyse ‘tedavisi’ olmayan kronik bir cilt rahatsızlığınız varsa, psikolojik olarak bununla baş etmek gerçekten zor olabilir. Acı veriyorsa ve/veya güveninizi ve öz saygınızı etkiliyorsa cildinizi sevmeniz zordur. Ancak belki de cilt nötrlüğü sayesinde bazıları, sevmeseler bile ciltlerini kabul etmeyi öğrenebilirler. Aynada yansımamı görmeyi ve 12 yaşındaki travmatize olmuş bir çocuğun bakışını görmeyi bıraktım. İzlerin ve yara izlerinin ötesini görebiliyorum ve sadece kendimi görebiliyorum.”