Soru

   -Yaklaşık bir buçuk yıl önce bir adamla tanıştım ve yavaş yavaş yakın arkadaş olduk.,

İkimiz de 40’lı yaşlarımızın başındayız ve küçük çocuklarımızın velayeti tamamen bizde. Benzer değerlerimiz ve ilgi alanlarımız bizi birbirimize bağladı..

   -Bana daha önce yalnız bir doğası olduğunu ve sosyal durumlardan hoşlanmadığını söylemişti ..

Gürültülü yerlerden nefret ediyor ve hobilerine dalma eğiliminde . Ayrıca insanların kendisine dokunmasından hoşlanmaz ve duruma göre çok soğuk ve tepkisiz olabilir..

Birkaç hafta önce ikimiz de duygularımızın geliştiğini kabul ettik ve onun benimle vakit geçirmek ve kendi başına kalmak istediğinde bile bana düzenli olarak mesaj göndermek için büyük çaba harcadığını görebiliyorum.. Onunla nasıl konuştuğuma çok dikkat ediyorum ve onu fiziksel olarak bunaltmamaya çalışıyorum .

   -Kapalı kapılar ardında sevgi dolu ve şefkatli, ancak birlikteyken bana dokunması biraz zaman alıyor..

O ilk dokunuşu aştığımızda her şey harikadır. Lojistik sorunlar nedeniyle bu tür akşamlar yalnızca ayda bir kez gerçekleşebiliyor..

-Mutsuzluğum dış dünyada birlikte geçirdiğimiz anlardan kaynaklanıyor ..

Onun arkadaşlığını seviyorum ve nazik ve özenli olmasına rağmen yanıma gelmiyor . Zaman zaman elini tutmak ya da yanağını okşamak isterdim ama bir çizgiyi aştığımı hissediyorum. Birbirimizi pek göremediğimiz için bu beni mutsuz ediyor ve kendimi ona yakın hissetmek istiyorum. Geri adım atmasından korktuğum için bu konuyu hiç açmadım . Bana güvenmesi uzun zaman aldı ve eğer her şey çözülürse yıkılırdım. Onu derinden seviyorum ..

Cevap:

   -Çocukluğumuzdan benzersiz ve farklı biçimlendirici deneyimler geçirerek çıkıyoruz..

Bazılarımız boğulduğunu hissetti ve bu bizi başkaları tarafından yutulma korkusuyla baş başa bıraktı ve kendimizi kaybetmemek için yalnız zamana ve ayrılığa ihtiyacımız var. Diğerleri boğulmanın tam tersini yaşadılar ve görmezden gelindiklerini hissettiler, bu da bizi dokunma ve şefkat gösterme özlemi içinde bıraktı..

   -Aşina olduğunuz duygulardan biri özlem gibi geliyor, belki de onun aşina olduğu şey birleşip kendini kaybetme korkusu..

Yani, her biriniz toplum içinde el ele tutuşmaya, hatta baş başayken yakın ve samimi olmaya farklı anlamlar yükleyeceksiniz. İlişkisel olan her şey gibi, bu da muhtemelen anlaşılmak ve hakkında konuşulmakla ilgili olabilir; ancak onu uzaklaştırmanız durumunda bunu yapmaktan korkuyorsunuz..

   -Bu adamdan çekindiğin için etkilenmiş olma ihtimalin bile var..

Eğer size arzuladığınız kadar sevgi göstermeyen bir ebeveyniniz varsa, sanki vücudunuzun yarım kalmış bir işi var demektir ve bilinçsizce benzer bir havaya sahip partnerler arıyor olabilirsiniz. Bu şekilde sonunda verecek bir stopajcı bulabilir ve bunu yaparak çocukluk yaranızı iyileştirebilirsiniz. Bir araya geldiğinizde, kısmen de olsa, özleminiz nihayet doyurulduğundan, bu kadar iyi hissettiriyor. Ama sonra onun kendini alıkoyması özleminizi bir kez daha tetikliyor..

   -Merak ediyorum, ya o senin üzerinde olsaydı ve bunu olduğu gibi kabul edebilseydin, onu senin kadar çekici bir teklif olarak bulur muydun?

İkinizde de yanlış bir şey yok.

   –Bebeklik ve çocukluktaki biçimlendirici deneyimleriniz, her birinizi daha fazla ve daha az rahat ettiren farklı şeylerin olduğu anlamına gelebilir ve bunlar birbiriyle çelişir..

Ancak bunlar hakkında birlikte konuşabilseydiniz ve bunun her biriniz için farklı anlamlar ifade ettiğini anlarsanız, elinizi tutmadığınız için o kadar da kötü hissetmeyebilirsiniz..

   -Birbirinizi anlamak konusunda her birinizin yapması gereken işler varmış gibi görünüyor..

Eleştirmeden, talep etmeden, değişim beklentisi içinde olmadan, kendinizi merak ederek, onu merak ederek bunu anlatabilirsiniz..

   -İlişkinizi bu şekilde incelemek çok zor görünüyorsa, bunu gerçekten yapmaya başlamadan önce bunun hakkında konuşmanızı öneririm..

Onun alan ihtiyacı konusunda duyarlı görünüyorsunuz ve eminim o da bunu takdir ediyordur, sizin tarafınızda da çaba sarf ettiğini takdir ettiğiniz gibi..

   -Ancak ayrı istek ve ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurursak bunlar ne kadar uyumludur?

   -Ne kadar dayanabilir? Ne kadar dayanabilirsin?

   -Ve ilişki daha çok her birinizin neye tahammül edebildiği veya birbirinizi ne kadar sevdiğinizle mi ilgili olacak?

   -E-postanızdan edindiğim izlenim, ikincisine benziyor; eğer ikiniz de değişmek yerine anlamayı hedefliyorsanız, bunun işe yarama şansının yüksek olduğunu düşünüyorum.