Laboratuvarda solucan deliği inşa edeceğini söyleyen bilim insanı, kuantum ışınlanmadan farklı bir yöntem ortaya attı
İÇİNDEKİLER
🔵 ‘BİLİMKURGUDAKİ IŞINLANMA TEKNİĞİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜM’
“Laboratuvarda solucan deliği inşa edeceğim”
– Birleşik Krallık’taki Bristol Üniversitesi Kuantum Mühendisliği Teknolojisi Laboratuarları’nda fahri araştırma görevlisi ve DotQuantum girişiminin kurucu ortağı Dr. Hatim Salih:
“Solucan delikleriyle ilgili yeni bir teorik çerçeve ve hesaplama şeması oluşturdum.. Işınlanmanın farklı bir biçimi mümkün.. Bu şema sayesinde laboratuvar ortamında bir solucan deliği inşa etmek mümkün ..”
Solucan delikleri, uzay-zamandaki farklı noktaları birbirine bağlayan varsayımsal yapılar. Bilimkurguda bu deliklerden geçenlerin uzayın çok uzak noktaları arasında göz açıp kapayıncaya kadar seyahat ettiği varsayılıyor..
Bazı fizikçiler de içinden geçilebilir bir solucan deliğini yapay olarak inşa etmenin mümkün olduğunu savunacak kadar ileri gidiyor..
Kavram ünlü fizikçi Albert Einstein’ın alan denklemlerinin özel bir çözümüne dayanıyor ve genel görelilik kuramıyla da tutarlı. Ancak şimdiye dek bu yapılardan herhangi biri gözlemlenmedi veya fiziksel varlıkları doğrulanamadı..
Dr. Salih’in “karşı aktarım” (counterportation) adını verdiği yeni çerçeve, uzayda varlığı doğrulanabilir bir köprü kuracak solucan deliğini laboratuvarda inşa etmenin farklı bir yöntemine işaret ediyor..
Quantum Science and Technology adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede, bu şema sayesinde küçük bir nesnenin, herhangi bir parçacık geçişi olmaksızın uzayda yeniden oluşturulabileceği öne sürülüyor..
Hangi ışınlanma?
Bu noktada karşı aktarım fikrinin tıpkı ışınlanma gibi kuantum hesaplamaya ve kuantum dolanıklık ilkesine dayandığını belirtmek gerek..
Kuantum fiziğinin önemli bir bileşeni olan dolanıklık, iki ya da daha fazla parçacığın ilginç bir etkileşime girmesiyle oluşuyor. Bu etkileşim sayesinde bir parçacıkta gerçekleşen değişimler, diğerini de etkiliyor. Dolanık parçacıklar, uzak mesafelerde olsalar bile birbirini etkilemeye devam ediyor..
-Kuantum ışınlamada da aslında bir parçacığın kuantum durumu (parçacığın dalga halinde mi yoksa parçacık halinde mi olduğu bilgisi), başka bir konumda önceden var olan dolanık parçacığa aktarılmış oluyor..
Bu nedenle bilim insanlarının bugün üzerinde çalıştığı ışınlanma teknolojisi, üzerine kodlanacak kuantum bilgisi için tüm temel bileşenlerin, yani iki uçta da bir nevi alıcı ve vericinin var olmasını gerektiriyor..
-Bu tür bir teknoloji, gelecekte, kuantum bilgisayarların veya sensörlerin birbirine bağlı olduğu ve kuantum bilgilerini paylaştığı son derece hızlı ve güvenli bir internetin önünü açabilir..
Kuantum ışınlanma, bilimkurguda genellikle farklı biçimde tasvir ediliyor. Bilimkurgunun hayal ettiği ışınlanmada “alıcı ve verici” sensörlerin varlığı yok sayılıyor..
Dr. Salih’in önerdiği karşı aktarım ise bilimkurgudaki ışınlanma fikrine daha yakın. Zira bilim insanına göre yeni kuantum hesaplama tekniği, ilgili nesneyi “herhangi bir parçacık geçişi olmadan” farklı bir noktada yeniden oluşturabiliyor..
Salih, laboratuvar ortamında doğrulanabilir ve gözlemlenebilir bir solucan deliği inşa etmek ve teorisini sınamak için önde gelen kuantum uzmanlarıyla çalıştığını söylüyor…
– Dr. Hatim Salih:
“Yakın gelecekteki hedef, laboratuvarda fiziksel olarak böyle bir solucan deliği inşa etmek. Bu solucan deliği, rakip teoriler ve hatta kuantum yerçekimi teorileri için bir test ortamı olabilir..”
Öte yandan bu gerçekleşene kadar Salih’in ortaya attığı ışınlanma tekniğinin gerçek olduğunu kanıtlamak mümkün görünmüyor..
Independent Türkçe, Futurism, SciTechDaily, The Debrief
Derleyen: Çağla Üren


🔵 BİLİM KURGUYU GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜK!
ULUSLARARASI ARAŞTIRMA EKİBİ: “KUANTUM SİSTEMİNİN İÇİNDE ZAMANI GERİYE SARDIK”
Kuantum fiziği araştırmacıları, zamanda yolculuk ve ışınlanmanın mümkün olup olmadığını uzun süredir tartışıyor ..
– Uluslararası bir araştırma ekibi:
“Kuantum dünyasının alışılmadık özelliklerinden yararlanarak belirli bir sistemin saatini hızlandırmanın, yavaşlatmanın ve hatta tersine çevirmenin yolunu bulduk..”
Kuantum fiziği iki sıradışı fenomeni içeriyor.
1- Süperpozisyon (bir parçacık aynı anda bir durumda, başka bir durumda veya her ikisinde de olabilir),
2- Dolaşıklık (aralarında uzun mesafeler olsa bile bir parçacık üzerindeki etkinin anında diğerinde de olması)
Ekip, son deneylerin ardından, bu kuantum parçacıklarının yenilenebileceğini veya önceki duruma geri döndürülebileceğini ortaya koydu..
– Avusturya Bilimler Akademisi ve Viyana Üniversitesi’nin liderliğindeki ekip:
“Geri sarma protokolü’ adını verdiğimiz bir sistem geliştirerek, herhangi bir parçacığın (elektron, proton veya müon) önceki durumuna dönmesini sağlayabildik..”
Araştırmacılar, yaptıkları deneylerde ışığın temel birimi olan fotonları bir kristalin içinden geçirdi.. Böylece “kuantum anahtarı” adı verilen deneysel bir cihazı kullanarak, ışık parçacığının yolculuğun en başındaki haline geri dönmesini sağladılar.
Ekip, deneyden elde ettikleri bulguları, Physical Review X, Quantum, Arxiv, Physical Review Letters ve Optica adlı dergilerde yayımladıkları 6 farklı makalede detaylandırdı.
– Avusturya Bilimler Akademisi Kuantum Optik ve Kuantum Bilgisi Enstitüsü’nde araştırmacı olan Miguel Navascués:
“Kuantum fiziği ve klasik fizik arasındaki farkı şu benzetmeyle açıklayabiliriz; Bir sinemada filmi seyircinin ne istediğine bakmaksızın baştan sona yansıtırlar, bunun klasik fiziği temsil ettiğini düşünün. Ama evde, yani kuantum dünyasında filmi kontrol etmek için bir uzaktan kumandamız var..
Önceki bir sahneye geri sarabilir veya birkaç sahneyi atlayabiliriz..Bilim kurguyu gerçeğe dönüştürdük!

– Navascués, El País’e:
“Bir kişiyi sıfır dış etkiye sahip bir kutuya kilitleyebilseydik, bu teorik olarak mümkün olurdu… Ancak şu anda mevcut protokollerimizle, başarı olasılığı çok, çok düşük olacaktır…
Ayrıca, işlemi tamamlamak için gereken süre, sistemin saklayabileceği bilgi miktarına bağlıdır.. İnsan, muazzam miktarda bilgi içeren fiziksel bir sistemdir. Bir insanı bir saniyeden daha az bir süre için gençleştirmek milyonlarca yıl alır, bu yüzden mantıklı değil..
Benzer fiziksel sistemler arasında evrimsel zamanı aktarabileceğinizi keşfettik.. On sistemle bir yıl süren bir deneyde, ilk dokuz sistemin her birinden bir yıl çalabilir ve hepsini onuncu sisteme verebilirsiniz..
Independent Türkçe, Futurism, El Pais//Derleyen: Çağla Üren
🔵 İLGİLİ HABER ▶️ KUANTUM BİLGİSAYARININ İÇİNDE BİR SOLUCAN DELİĞİNİN DENEYSEL OLARAK YARATILMASI…
🔵 İLGİLİ HABER ▶️ ‘KUANTUM ZAMAN DÖNÜŞÜ’ NEDİR?
