İÇİNDEKİLER
- 🔵 MANCHESTER ÜNİVERSİTESİ DEPREMDEN ETKİLENEN ÇOCUKLARIN BAKIMI İÇİN KILAVUZ YAYIMLADI
- 🔵 ÇOCUĞUNUZ NE YAŞIYOR OLABİLİR?
- 🔵 ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDETLE İLGİLİ MADDE
- 🔵 YERİNDEN EDİLME SÜRESİNCE ÇOCUK YA DA ÇOCUKLARIN BAKIMINI SAĞLAYAN YETİŞKİNLER İÇİN BİLGİ
- 🔵 ÇOCUKLARA DEPREM NASIL ANLATILMALIDIR?
- Bunu paylaş:
- Bunu beğen:
🔵 MANCHESTER ÜNİVERSİTESİ DEPREMDEN ETKİLENEN ÇOCUKLARIN BAKIMI İÇİN KILAVUZ YAYIMLADI
Kılavuzda çocukların yoğun stres karşısında verebileceği tepkiler sıralanıyor
Manchester Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Suriye, Türkiye ve komşu ülkelerdeki depremlerden etkilenen çocuk ve gençlerin ebeveynleri ve bakıcıları için bazı kısa ve basit tavsiyeler yayınladı.
Adana’da afetzede ailelerin çocuklarının travmayı atlatabilmesi için çeşitli oyunlar ve etkinlikler düzenlenmeye başladı..
Birleşik Krallık’taki Manchester Üniversitesi’nden araştırmacılar, Türkiye, Suriye ve depremlerden etkilenen komşu ülkelerdeki afetzede ebeveynler için kısa bir kılavuz yayımladı.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Önleme Ofisi Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün (UNODC) desteğiyle kullanıma sunulan kılavuzda depremlerden etkilenen çocuk ve gençlerin bakımıyla ilgili tavsiyeler yer aldı..
– Üniversitenin sitesinde yayımlanan basın metni:
“Kılavuz, ebeveynlerin ve bakım sağlayanların kendi duyguları ve stresleriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için tasarlandı”
Kılavuzda yer alan tavsiyeler, ebeveynlerin “çocukların ortak tepkilerini ve onlara en iyi nasıl bakılacağını anlamasına” da yardımcı olabilir.
– Profesör Rachel Calam:
“Kalbimiz bu korkunç depremlerden etkilenen herkesle birlikte çarpıyor.. Böylesine zor zamanlarda yola devam etmek ne kadar zor olursa olsun, çocukları ve gençleri duygusal ve pratik açıdan desteklemek ve cesaretlendirmek, bu durumla başa çıkmalarını sağlayabilir..”
🔵 ÇOCUĞUNUZ NE YAŞIYOR OLABİLİR?
Çocukların strese nasıl tepki gösterebileceği hem yaşlarına hem de sosyo ekonomik faktörlere göre değişebilir..
Uzmanlar, ağır stres yaşatan olaylar karşısında bazı ortak tepkilerin görülebileceğini söylüyor..
– Bu tepkiler şöyle sıralanıyor:
• Baş ağrısı, mide ağrısı, iştahsızlık gibi fiziksel şikayetler..
• Korkulu ve kaygılı olma..
• Uyumada güçlük, kabuslar, karabasanlar (gece terörü), bağırma ya da çığlık atma..
• Yaşı daha büyük olan çocuklarda altını ıslatmaya geri dönüş, anababaya yapışma, sık sık ağlama, parmak emme, yalnız kalmaktan korkma..
• Alışılmamış şekilde aktif ya da agresif olma ya da tam tersi utangaç, sessiz, içekapanık ve hüzünlü olma..
• Odaklanmada güçlük..
Tüm bunların üstesinden gelmek için öncelikle çocukların güvende hissetmesini sağlamak gerekiyor..
“Ailenizi her zaman bir arada tutmaya çabalayın ve çocuğunuzdan uzun süre ayrı kalmamaya büyük gayret gösterin..
Eğer bir dağıtım merkezine gidiyorsanız ya çocuklarınızı her zaman yakınınızda tutun ya da onları evde sorumlu ve güvenilir bir akraba ya da yetişkinin bakımına bırakın. Eğer çocuklarınız sizinle birlikte gidiyorsa, ayrılırsanız buluşabileceğiniz bir yeri önceden ayarlayın. Buranın çocuğun bileceği ve rahat hissedeceği bir yer olmasından emin olun.”
Çocuklara destek olmak için uygulanması gereken diğer tavsiyeler …
Sıcaklık ve destek sağlamak
• Onlara bakmak ve onları korumak için elinizden gelen her şeyi yapacağınıza söz verin..
• Sık sık sarılarak ya da ellerini tutarak çocuğunuza sevgi dolu olmaya çalışın..
• Sık sık onları sevdiğinizi söylemeye çalışın. Çocuğunuzu önemsemek ve onu sevdiğinizi söylemek ona yeniden güven verecektir..
Ödüllendirmek
• Küçük gibi görünse dahi çocuklarınız iyi bir şey yaptıklarında onları övmek (sözel olarak pekiştirmek) için fırsatlar arayın..
• Çocuğunuza karşı sabırlı olmayı deneyin ve davranışlarındaki değişimler için, örneğin size yapışması ve sık sık güvence araması gibi davranışları için onu eleştirmeyin..
• Çocuğunuzu yardım etmesi için yüreklendirin ve yardım ettiğinde övün ve teşekkür edin. Çocuklar diğer kişilere yardım ettiklerinde, daha iyi başa çıkarlar ve daha çabuk iyileşirler..
Birlikte zaman geçirmek ve konuşmak
• Dikkatinizi çocuğunuza verin. Ne zaman yapabilirseniz onlara birkaç dakikanızı ayırın..
• Onları dinlemek için zaman ayırın ve ne deneyimlediklerini anlamaya çalışın. Deneyimledikleriyle ilgili ne hissettiklerini ve hangi deneyimin onlar için en stresli ve uyum sağlamak için en zor olduğunu sorun..
• Çocuğunuza sağlayamayacağınız şeyler için söz vermeyin..
• Açık olun ve ne olduğuyla ilgili çocuğunuza doğru bilgi vermeye çalışın..
Oynaması için cesaretlendirmek
• Çocuğunuzu sizinle, kardeşleriyle ya da diğer çocuklarla oynaması için cesaretlendirin. Oyun, çocuğunuzun geçmişi, şu andaki stresi ve deneyimleri ele alması ve geleceğe hazırlanmasına yardım etmede önemlidir. Yaşamlarındaki bazı olağanlıkları/normallikleri sürdürmesine yardım eder..
Rutini sürdürmek
• Uyku zamanları gibi günlük rutinleri elinizden geldiğince sürdürmeye çalışın..
• Okul olmasa da okul faaliyetlerinde bulunması konusunda çocuğunuzu cesaretlendirin (okuma, matematik, yazma)..
🔵 ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDETLE İLGİLİ MADDE
Kılavuzda çocuklarıyla birlikte başka bir ülkeye taşınmayı planlayan ebeveynler için de bir madde yer aldı.
Ancak bu maddede kimi ülkelerde çocuklara şiddet uygulanmasını normalleştiren cümleler kullanılması dikkat çekti. Bahsi geçen ifadeler şu şekilde:
“Bazı ülkelerde, anababaların çocuklarına vurmalarına izin verilmez. Kuralları ve sınırları bilmek önemlidir. Ana baba olarak kurallarınızı düşünün. Basit yönergeler verme ve çocuğunuzla konuşma iyi olacaktır.”
Independent Türkçe, Manchester Üniversitesi, UNODC//Derleyen: Çağla Üren
🔵 YERİNDEN EDİLME SÜRESİNCE ÇOCUK YA DA ÇOCUKLARIN BAKIMINI SAĞLAYAN YETİŞKİNLER İÇİN BİLGİ
Neyi deneyimliyor olabilirsiniz?
• Normalden daha asabi olabilirsiniz ve ruh halinizde iyiye ve kötüye doğru çarpıcı değişiklikler olabilir. Özellikle, kaygılı, kızgın ya da depresif olabilirsiniz..
• Yaşadığınız deneyimlere ilişkin tekrarlayan ve canlı anılarınız olabilir. Bu geriye dönüşler (flaşbekler) hızlı kalp çarpıntıları ya da terleme gibi fiziksel tepkilere neden olabilir..
• Odaklanmayı ya da karar vermeyi zor bulabilirsiniz, ya da kafanız kolayca karışabilir. Ayrıca, uyku ve yeme düzeniniz bozulabilir. Tüm bunlar sizin bakımını sağladığınız çocuk ya da çocuklarla birlikte uyumunuzu etkileyebilir. Kendinize yardım etmek için ne yapabilirsiniz?
• Bunun zor bir süreç olduğunu ama bu süreci yönetmek için çaba gösterebileceğinizin farkında olun. Hayatınızda başka dönemlerde diğer zorluklarla mücadele etmiştiniz.
• Kendinizin benzersiz (eşsiz) biri olduğunu kabul edin. Sahip olduğunuz becerileri ve kaynakları kullanın.
• Kendinize ve çocuklarınıza yaşamış olabileceğiniz kayıpların yasını tutmak için izin verin.
• Nasıl hissettiğinize ilişkin değişimlere karşı sabırlı olmayı deneyin.
• Umutlu ve olumlu bir bakış açısı deneyin ve sürdürün. Bu, çocuklarınızın gelecek için umut sahibi olmasına yardımcı olacaktır.
• Birbirinizi destekleyin ve arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan, toplum ve din liderlerinden yardım alın.
• Mümkün olduğunca kendinize göz kulak olun ve ne zaman yapabilirseniz dinlenmeyi/istirahat etmeyi deneyin.
• Elinizden geldiğince, düzenli uyku zamanları gibi rutinleri kurmaya ya da yeniden uygulamaya çalışın.
• Kendinizi düzenli ev işleri ya da düzenli bir işle ya da etrafınızdakilerle birlikte yaptığınız etkinliklerle meşgul tutmaya çalışın.
• Yaptığınız dini etkinliklerinize devam edin.
GÜVENLİK
• Kaldığınız yerin güvenliğine bağlı olarak, sizin için özellikle neyin önemli olduğunu dikkate alın.
• Ailenizi her zaman bir arada tutmaya çabalayın.
• Çocuğunuzdan uzun süre ayrı kalmamaya büyük gayret gösterin.
• Eğer çocuklarınız sizden ayrı kalmaktaysa isimlerini, sizin nerede kaldığınızı ve ihtiyaç duyduklarında nasıl yardım isteyeceklerini bildiklerinden emin olun.
• Eğer bir dağıtım merkezine gidiyorsanız ya çocuklarınızı her zaman yakınınızda tutun ya da onları evde sorumlu ve güvenilir bir akraba ya da yetişkinin bakımına bırakın.
• Eğer çocuklarınız sizinle birlikte gidiyorsa, ayrılırsanız buluşabileceğiniz bir yeri önceden ayarlayın. Buranın çocuğun bileceği ve rahat hissedeceği bir yer olmasından emin olun.
• Eğer çocuğunuz dışarıya oynamaya çıkarsa, onlara nereye gidiyor olduklarını ve ne zaman dönecekleri konusunda sizi haberdar etmelerini söyleyin.
YENİ BİR ÜLKEDE ÇOCUĞUNUZUN BAKIMI
• Bazı ülkelerde, anababaların çocuklarına vurmalarına izin verilmez. Kuralları ve sınırları bilmek önemlidir. Anababa olarak kurallarınızı düşünün. Basit yönergeler verme ve çocuğunuzla konuşma iyi olacaktır.
• Kış mevsimi çok soğuk geçiyorsa, çocuğunuzun ek kıyafetlere ihtiyacı olacaktır (şapka, eldiven, sıcak tutan ayakkabılar, belki de kar kıyafetleri ve sıcak tutan pantolonlar). Eğer bunlar mevcutsa, bol bol dışarıda oynaması için çocuğunuzu yüreklendirmek iyi olacaktır..

🔵 ÇOCUKLARA DEPREM NASIL ANLATILMALIDIR?
Özellikle, 8-10 yaş altındaki çocuklar, soyut düşünme becerilerinin tam olarak oluşmaması sebebiyle gerçekleşen depremin nasıl olduğunu zihinlerinde anlamlandırmakta zorlanırlar..
Bu kavram onlar için oldukça belirsiz kalır..Belirsiz olan durumlar ise çocukları ürkütür, kaygılarını arttır, endişeli, güvensiz ve korkulu hissederler..
Bu duygular beraberinde, kabus görme, tırnak yeme, alt ıslatma ve içe kapanma gibi hem ruhsal hem de fiziksel belirtileri deberaberinde getirir.
‘ÇOCUKLARIMIZLA AÇIK ILETIŞIM OLMAZSA OLMAZ ADIMLARDANDIR’
– Uzm. Psk. Tuğçe Dabağer Dilek:
-Çocukların deprem ile ilgili sorduğu sorular geçiştirilmemeli ve konu kapatılmamalıdır..
Böyle bir yol izlendiğinde çocuk kendi hayal gücüyle bu sorulara cevap aramaya başlar ve bu durum çocuğun daha fazla kaygılanmasına sebep olabilir..
-Çocuklarla açık iletişim kurmak faydalıdır, ancak bu iletişimin ve aktarımların sınırlarına da dikkat edilmelidir..
Çocuğumuzun yanında bu konuyla ilgili detaylı konuşmalardan, çocuğun sürekli deprem ve enkaz görüntülerine maruz kalmasından kaçınılmalıdır..
-Çocukların, olumsuz görüntülere fazla maruz kalması, güven duygusunu önemli ölçüde zedeleyebilir..
Unutulmamalıdır ki bu süreçte çocuğun hissetmek ve duymak istediği en önemli duygu güvenlik hissiyatıdır..
Çoğu zaman çocuklar, çevrelerinde gerçekleşen durumları ebeveynlerin tepkilerini gözlemleyerek algılarlar..
Bu noktada, atılması gereken bir diğer önemli adım ise ebeveynin kendi duygu durumunu düzenlemeye çalışmasıdır..
Elbette, bu durum korkularımızı ve üzüntülerimizi tamamen saklamak gizlemek anlamında değil tam tersi çocuklarımızın hissettikleri bu belirsizlik ve korkunun birlikte ifade edilebiliyor olması anlamındadır..
Bir diğer yandan, çocukların bu süreçte hissettiklerini sözel olarak ifade etmesi bazen mümkün olamayabilir..
Böyle durumlarda, oyun oynamak, resim yapmak gibi çocuğun sevdiği aktiviteler, çocuğun kendisini ifade etmesine olanak sağlayacaktır..
Son olarak, kaygının, korkunun ve belirsizliğin olduğu bu süreçte çocuğunun en temel ihtiyacı sevdiği birine temas etmek ve yakın ilişki halinde kalmaktadır. Dolayısıyla, bu dönemde çocuklarınızla sık sık yakın temaslar kurarak sakinleştirmeyi ihmal etmeyin. .
