Çok övünülen genç nüfus potansiyelini kaybettiğimiz görülüyor
İÇİNDEKİLER
- 🔵 TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANDI…
- 🔵 TÜİK: TÜRKİYE’NİN GENÇ NÜFUS ORANI DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA!
- 🔵 TÜRKİYE NÜFUSU, 2021’DE “KENDİNİ YENİLEYEMEDİ!
- 🔵 2018’DE TARİHTE İLK KEZ 2 ÇOCUK ALTINA DÜŞEN DOĞURGANLIK HIZI 1,88’E KADAR GERİLEDİ!
- 🔵 UZMANLAR NÜFUS ARTIŞINDAKİ DÜŞÜŞÜ YORUMLADI: GENÇLERDE GELECEK KAYGISI DOĞUM HIZINI DÜŞÜRDÜ ..!
- 🔵 TÜRKİYE’NİN NÜFUSU BELLİ OLDU
- 🔵 TÜRKİYE’DE 65 YAŞ ÜSTÜ NÜFUS YÜZDE 22 ARTTI
- Bunu paylaş:
- Bunu beğen:
🔵 TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANDI…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, ülke nüfusunun yaşlandığına işaret etti..
– Toplam nüfusta çocuk ve gençlerin oranı azaldı..
1935’te yüzde 21,2 olan ortanca yaş, 2021’de yüzde 33,1’e yükseldi..
Türkiye genç nüfusta AB ülkelerini geçti
– Türkiye, yüzde 15,3’lük genç nüfus oranıyla pek çok ülkeye göre üst sıralarda yer alıyor..
– Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranları incelendiğinde bu sayı yüzde 10,6’da kalıyor..

TÜİK: Türkiye nüfusunun yaş yapısı değişti
– TÜİK’in açıkladığı son veriler, göre toplam nüfusta yaşlı ve ortanca yaş nüfusun oranı yükselirken, çocuk ve gençlerin oranı azaldı.
– 1935 yılında yüzde 21,2 olan ortanca yaş, 2021 yılında yüzde 33,1 oldu..
– 1935’te erkeklerde yüzde 19,1 olan ortanca yaş yüzde 32,4’e, kadınlarda yüzde 23,4’ten 33,8’e yükseldi..

Genç nüfusta ilk üç kent: Hakkari, Şırnak, Siirt
– Genç nüfus oranının en yüksek olduğu il yüzde 22,8’yle Hakkari oldu.. Bu kenti yüzde 22,1’le Şırnak ve yüzde 21,8’le Siirt izledi..
– En yaşlı kent ise pek çok emeklinin de tercihleri arasında yer alan Muğla oldu..
– Yüzde 29’u 15-17 yaş grubunda, yüzde 19’u 18-19 yaş grubunda, yüzde 31,1’i 20-22 ve yüzde 20,9’u ise 23-24 yaş grubunda yer aldı..
Türkiye genç nüfus kozunu kaybetti!
– Nüfus-yaş piramidi 2000 ile 2022 yılları arasındaki farkı net şekilde ortaya koydu..
– Sağlık alanında kaydedilen gelişmelere, yaşam standardının ve refah düzeyinin artmasına bağlı olarak doğurganlık ve ölümlülük hızlarının azalması ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısı şekil değiştiriyor..
Bu duruma bağlı olarak yaşlı nüfus artmış, ortanca yaş yükselmiş, çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalmıştır. Türkiye pek çok ülkeye kıyasla hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da yaşlı nüfus, sayısal olarak fazladır..

Doğal nüfus artış oranında 2014’ten sonra hızlı bir düşüş var..
– Ozancan Özdemir:
“Doğal nüfus artış oranında 2014’ten sonra hızlı bir düşüş oldu.. Bu duruma göç, ölüm sayıları, ekonomik koşullar, değişen aile yapısı, evlilik yaşının ilerlemesi, daha az çocuk sahibi olmak gibi etmenler neden oldu..
Nüfus artış hızında ise 2020’de çok belirgin bir düşüş görüldü, bu duruma pandemi neden oldu..
Ölüm verileri iki yıldır açıklanmadı bu nedenle kesin bir kanı mümkün değil..”

Türkiye demografik fırsat penceresini kapattı!
– Ozancan Özdemir:
“Çok övünülen genç nüfus potansiyelini kaybettiğimiz görülüyor. Kişibaşı milli gelire de bakılırsa, düşük kalıyor. Daha üst sıralarda yer almak gerekiyor!”
Tecrübeli, know how’a katkı sağlayabilecek, maksimum verimi alabileceğimiz bu kuşak tam da potansiyelini yansıtacağı dönemde bunu yapamıyor..
Günümüze ve geleceğe dair belirsizlikler, kaygılar arttı. Ekonomi başta olmak üzere çeşitli sebeplerle verimli çağındakiler ülkeden gitti..
Türkiye demografik fırsat penceresini kapattı. 2014-202 arası düşüş çok yüksek, bu hızla yaşlanacak ülke olduğunun göstergesi. 14-15 sene önce ortanca yaş 28’ken bugün kadın yaşı 34, erkek yaşı 32’ye yükselmiş durumda ve bu artış daha da sürecek gibi duruyor..
Genç nüfus kozu elimizden gitti! Özellikle ekonomik açıdan önemli olan hayatî fırsat elimizden kaçtı. Göç dalgasıyla birçok kalifiye eleman gitti..
Demografik değişimler yavaş olur ama bu değişimlerin etkileri büyük ve kalıcıdır..
Toplumun yaşlanmasının etkileri bir süre sonra daha net şekilde görülecek ..”
© The Independentturkish//Lale Elmacıoğlu
Nüfus büyüklüğünde 195 ülke arasında 18’inci sırada yer alarak dünya toplam nüfusunun yüzde 1,1’ini oluşturan Türkiye, çocuk ve genç nüfus ile doğurganlık hızı bakımından dünya ortalamasının altında kaldı ..!

🔵 TÜİK: TÜRKİYE’NİN GENÇ NÜFUS ORANI DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından 2022 yılı için Dünya Nüfus Günü’nün teması olarak belirlenen “fırsatlardan yararlanmak, herkes için haklar ve seçenekler sağlamak” mesajı çerçevesinde Türkiye’deki nüfus gruplarının mevcut durumlarına ilişkin verileri açıkladı..
TÜİK’in Dünya Nüfus Günü bültenine göre, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaştığı “11 Temmuz 1987” tarihi “Dünya Nüfus Günü” olarak kabul edildi..
Bu özel günde UNFPA tarafından her yıl nüfusa ilişkin önemli konuları ele alan bir tema belirlenerek buna ilişkin farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalar yapılıyor.
Dünya nüfusu 1999’da 6 milyara ve 2011 yılında 7 milyara ulaştı. Kasım 2022 itibarıyla dünya nüfusunun 8 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor..
UNFPA, ideal bir dünyada haklar ve seçeneklerle güçlendirilmiş daha sağlıklı toplumlar için 8 milyar insanın, 8 milyar fırsat anlamına geleceğine işaret ediyor..
Nüfusa değil insanlara odaklı çalışmalar yapılmasının önemi vurgulanırken, çözümün az ya da çok insan değil tüm insanlar için (kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar, engelliler, mülteciler, göçmenler dahil) fırsatlara daha fazla ve eşit erişimden geçtiği belirtiliyor..
Demografik dayanıklılığı sağlamanın en iyi yolunun, bireylerin üreme hakları ve seçimleri de dahil olmak üzere insan haklarını desteklemekten geçtiği ve giderek birbirine bağlanan bir dünyada demografik olarak çeşitlilik gösteren ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinin kritik önem taşıdığı ifade ediliyor..

TÜRKİYE, NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE 18’İNCİ SIRADA !
Birleşmiş Milletlerin değerlendirmelerine göre, 2021 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 874 milyon 965 bin 732 kişi olduğu tahmin edildi..
Bu tahminler çerçevesinde en fazla nüfusa sahip ülke, 1 milyar 444 milyon 216 bin 102 kişiyle Çin olurken, bu ülkeyi 1 milyar 393 milyon 409 bin 33 kişiyle Hindistan, 332 milyon 915 bin 74 kişiyle ABD izledi..
– Bu 3 ülke dünya toplam nüfusunun yüzde 40,3’ünü oluşturuyor.
Türkiye, 84 milyon 680 bin 273 kişiyle nüfus büyüklüğüne göre 195 ülke arasında 18. sırada yer alırken, Türkiye nüfusu toplam dünya nüfusunun yüzde 1,1’ini oluşturuyor..
Çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu ülke Nijer ..!
Ülkelerin toplam nüfusları içindeki 0-17 yaş grubu çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip ülke yüzde 56,4 ile Nijer oldu. Bu ülkeyi yüzde 53,8 ile Mali ve yüzde 53,2 ile Çad izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülke yüzde 14,9 ile Singapur olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi yüzde 15 ile Japonya ve Kore Cumhuriyeti, yüzde 15,7 ile İtalya takip etti.
Çocuk nüfus oranı dünya ortalaması, 2021 yılında yüzde 30 oldu. Türkiye’deki çocuk nüfus oranının yüzde 26,9 ile dünya çocuk nüfus ortalamasının altında kaldığı görüldü..


Türkiye’nin çocuk nüfus oranı AB ülkelerinden yüksek ..!
Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip ülkelerin yüzde 24,5 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 21 ile İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 15,7 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz ve yüzde 16,5 ile Yunanistan oldu.
Türkiye’nin çocuk nüfus oranının yüzde 26,9 ile AB üyesi ülkelerin çocuk nüfus oranlarından daha yüksek olduğu görüldü.
Genç nüfus oranının en yüksek olduğu ülke Orta Afrika Cumhuriyeti
Ülkelerin toplam nüfusları içindeki 15-24 yaş grubu genç nüfus oranları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek genç nüfus oranına sahip ülke yüzde 22,6 ile Orta Afrika Cumhuriyeti oldu. Bu ülkeyi yüzde 22,1 ile Afganistan ve yüzde 21,5 ile Nepal izledi.
Genç nüfus oranının en düşük olduğu ülke yüzde 8,3 ile Letonya olarak kayıtlara geçerken, bu ülkeyi yüzde 9 ile Bulgaristan, Litvanya ve Çekya, yüzde 9,1 ile Slovenya ve Estonya takip etti.
Genç nüfus oranı dünya ortalaması ise 2021 yılında yüzde 15,4 oldu. Türkiye, yüzde 15,3 olan genç nüfus oranıyla dünya genç nüfus ortalamasının hemen altında bulunuyor.
AB üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek genç nüfus oranına sahip olan ülkelerin yüzde 13,5 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yüzde 12,4 ile İrlanda ve yüzde 12,2 ile Danimarka olduğu görüldü.
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ülke Japonya ..!
Ülkelerin toplam nüfusları içindeki 65 ve daha yukarı yaştaki yaşlı nüfus oranları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip olan ülke yüzde 28,7 ile Japonya oldu. Bu ülkeyi yüzde 23,6 ile İtalya ve yüzde 23,1 ile Portekiz izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu ülke yüzde 1,4 ile Birleşik Arap Emirlikleri iken bu ülkeyi yüzde 1,9 ile Katar ve yüzde 2 ile Uganda takip etti.
Yaşlı nüfus oranı dünya ortalaması 2021 yılında yüzde 9,6 oldu. Türkiye’nin yaşlı nüfus oranının yüzde 9,7 ile dünya yaşlı nüfus ortalamasının hemen üzerinde olduğu görüldü.
AB üyesi 27 ülkenin yaşlı nüfus oranları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler yüzde 23,6 ile İtalya, yüzde 23,1 ile Portekiz ve yüzde 23 ile Finlandiya olarak kayıtlara geçti. En düşük yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler ise yüzde 14,6 ile Lüksemburg, yüzde 14,7 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yüzde 14,9 ile İrlanda olarak sıralandı.
Türkiye’nin yaşlı nüfus oranının yüzde 9,7 ile AB üyesi 27 ülkenin yaşlı nüfus oranlarından daha düşük olduğu kayıtlara geçti.
Doğurganlık hızları ..!
Ülkelerin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülke, 6,51 çocuk ile Nijer oldu. Bu ülkeyi 5,66 çocuk ile Somali ve 5,46 çocuk ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Mali izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu ülke, 1,08 çocuk ile Kore Cumhuriyeti olarak belirlendi. Bu ülkeyi 1,22 çocuk ile Bosna Hersek ve 1,24 çocuk ile Singapur takip etti.
Toplam doğurganlık hızı dünya ortalaması, 2021 yılında 2,42 çocuk oldu. Türkiye’nin toplam doğurganlık hızının 1,70 çocuk ile dünya ortalamasının altında kaldığı görüldü.
AB üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülke, 1,85 çocuk ile Fransa oldu. Bu ülkeyi 1,84 çocuk ile İsveç ve 1,79 çocuk ile İrlanda izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu ülke, 1,26 çocuk ile Yunanistan olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi 1,30 çocuk ile İtalya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, 1,35 çocuk ile Portekiz izledi. Toplam doğurganlık hızı 2021 yılında 1,70 olan Türkiye, AB üyesi ülkeler arasında 7. sırada yer aldı.
Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu ülke İsviçre ..!
Birleşmiş Milletler dünya nüfus tahminlerine göre 2020-2025 dönemi için doğuşta beklenen yaşam süresinin dünya genelinde 73,2, erkekler için 70,8 ve kadınlar için 75,6 yıl olduğu görüldü.
Ülkelerin aynı dönemde doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu ülke, 82,4 yıl ile İsviçre oldu. Bu ülkeyi 82,2 yıl ile İzlanda ve 82,1 yıl ile Avustralya ve Singapur izledi. Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu ülke, 52,2 yıl ile Orta Afrika Cumhuriyeti olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi 52,5 yıl ile Lesotho ve 53,7 yıl ile Çad takip etti.
Türkiye’nin erkekler için 75,6 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin dünya ortalamasından yüksek olduğu görüldü.
AB üyesi 27 ülkenin erkekler için doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, 2020-2025 dönemi erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu ülke, 81,9 yıl ile İtalya oldu. Bu ülkeyi 81,7 yıl ile İsveç ve 81,4 yıl ile Malta izledi.
Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu ülke, 70,8 yıl ile Letonya oldu. Bu ülkeyi 71 yıl ile Litvanya ve 72,1 yıl ile Bulgaristan takip etti. Türkiye’nin erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresinin AB üye ülkeleri ortalamasından düşük olduğu görüldü.
Türkiye’de kadınlar için beklenen yaşam süresi dünya ortalamasından yüksek ..!
Kadınlar için doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu ülke, 88,1 yıl ile Japonya oldu. Bu ülkeyi 86,7 yıl ile İspanya ve 86,4 yıl ile Kore Cumhuriyeti izledi.
Doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu ülke, 56,6 yıl ile Orta Afrika Cumhuriyeti olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi 56,7 yıl ile Çad ve 56,8 yıl ile Nijerya ve Sierra Leone takip etti. Türkiye’nin kadınlar için 81,2 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin dünya ortalamasından yüksek olduğu gözlendi.
AB üyesi 27 ülkenin kadınlar için doğuşta beklenen yaşam süreleri incelendiğinde, 2020-2025 dönemi kadınlar için doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu ülke, 86,7 yıl ile İspanya oldu. Bu ülkeyi 86 yıl ile İtalya ve 85,8 yıl ile Fransa izledi. Doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu ülke, 79,1 yıl ile Bulgaristan olarak belirlendi. Bu ülkenin ardından 79,9 yıl ile Romanya ve 80,4 yıl ile Letonya geldi.
Türkiye’nin kadınlar için 81,2 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresinin AB üye ülkeleri ortalamasından düşük olduğu görüldü.

🔵 TÜRKİYE NÜFUSU, 2021’DE “KENDİNİ YENİLEYEMEDİ!

Toplam doğurganlık hızı 2001’de 2,38 çocukken, 2021’de 1,7 çocuk olarak gerçekleşti ve bu durum doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1’in altında kaldığını gösterdi ..!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı..
Buna göre, 2021’de canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 79 bin 842 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3’ü erkek, yüzde 48,7’si kız olarak dünyaya geldi.
Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden “toplam doğurganlık hızı”, 2001’de 2,38 çocukken, 2021’de 1,7 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1’in altında kaldığını gösterdi.
🔵 2018’DE TARİHTE İLK KEZ 2 ÇOCUK ALTINA DÜŞEN DOĞURGANLIK HIZI 1,88’E KADAR GERİLEDİ!

TÜİK’in “Doğum İstatistikleri”ne göre ortalama anne olma yaşı büyürken, doğan ortalama çocuk sayısı düşmeye devam ediyor. Çocuk yaştaki annelerin sayısında ciddi gerileme gözlemlense de hâlâ AB ortalamasının çok üzerinde ..!
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2018 yılında ilk kez 2 çocuk altına inen toplam doğurganlık hızı, 2019’da 1,88 oldu. Bir önceki senenin değeri ise 1,99’du.
Söz konusu veri 2001 yılında 2,38 çocuktu. Doğurganlık hızının 1,88 olması, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi 2,10’un altında kaldığını gösteriyor.
Sadece İstanbul için bu veri 2009’daki 1,77 seviyesinden 10 yılda 1,56’ya kadar geriledi. Doğurganlığın en yüksek olduğu Şanlıurfa’da bu sayı 2009’da 4,57’ydi, 2019’da 3,89 çocuk oldu.
Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği üye ülkeleri ortalaması ise 1,56 çocuk.
Doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor.
Annelik yaşı artıyor ..!
Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26,7 iken 2019 yılında 28,9 oldu. İlk doğumunu 2019 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı ise 26,4 oldu.
2001 verilerine göre 20-24 yaş arası, 436 bin 558 ile en yüksek annelik sayısına sahipti. Bu yaş aralığındaki anne sayısı 2019’da 262 bin 458’e kadar geriledi.
“En kalabalık” anne grubu 2001’de 20-24 yaş arasındayken, bu grup 2019’da 25-29 yaş aralığına (376 bin 239) kaydı.
30-34 yaş arası anne olanların sayısı 18 yılda 93 bin 643 artış gösterdi.
2001’de 113 bin 249 olan 35-39 yaş arası annelerin sayısı geçen yıl 152 bin 706’ydı.
Çocuk yaştaki “anneler”… !
15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını açıklayan adölesan doğurganlık hızı, 2001 yılında binde 49 iken 2019’da binde 17’ye düştü. Diğer bir ifadeyle geçen yıl 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 17 doğum gerçekleşti.

Ancak çocuk yaşta anne olma oranı Avrupa Birliği ülkelerine göre hâlâ yüksek seviyede.
Bulgaristan, Romanya, Slovakya ve Macaristan’dan sonra Türkiye, adölesan doğurganlık hızının en yüksek olduğu beşinci ülke.
En düşük adölesan doğurganlık hızının olduğu ülke ise binde 2 ile Danimarka.
En fazla temmuzda doğum oldu ..!
2019’da en fazla doğum 112 bin 187 ile temmuz ayında gerçekleşti. Temmuzu ağustos ve ocak takip etti. En az doğumun gerçekleştiği ay şubatta ise doğum sayısı 85 bin 297.
Independent Türkçe
🔵 UZMANLAR NÜFUS ARTIŞINDAKİ DÜŞÜŞÜ YORUMLADI: GENÇLERDE GELECEK KAYGISI DOĞUM HIZINI DÜŞÜRDÜ ..!

TÜİK’in açıkladığı 2020 nüfus verilerine göre yıllık artış hızının binde 13.9’dan binde 5.5’e düştü. Nüfus uzmanlarına göre son yıllarda doğum oranlarındaki azalmanın arkasında gençlerin geleceğe olan güvensizliği yatıyor ..!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen hafta Türkiye nüfusuyla ilgili 2020 verilerini açıkladı.
Verilerde dikkat çeken iki detay, nüfus artış hızının 2019’da binde 13.9 iken, 2020’de binde 5.5’e inmesi ve İstanbul nüfusunda ilk kez düşüş yaşanması.
Oysa nüfus bilimcilere göre demografik değişimin çok daha iyi okunması gereken kırılımları var.
0-4 yaş arası nüfus % 3.5 azaldı ..!
İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Şeker’e göre insan ömrünün artması ve modern hayat, nüfus yapısında değişim yaratıyor.
Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır önemli problemler arasında görülen nüfus yaşlanmasının artık Türkiye’nin de bir meselesi olduğunu belirten Murat Şeker, son TÜİK verilerinde 0-4 yaş arası nüfusta yüzde 3.5’lik azalmanın tehlike sinyali olduğunu vurguladı.
Dünya gazetisinin haberine göre, Şeker, “Nüfus yenilenme düzeyi %2’nin altına indiğinde bir ülkede nüfus yaşlanmasından bahsedilir. Türkiye bu sınırda. Hatta bazı verilerde %1.9 olduğu belirtiliyor. Artık genç nüfusa sahip Türkiye’den bahsetmek zor” diye konuştu.
Kritik nokta gençler ..!
Doğum hızındaki yavaşlamaya dikkat çeken Şeker, yaşlanan nüfusta kritik noktanın gençler olduğunu belirtti..
“Gençler iş hayatına artık daha geç atılıyor. İşsizlik sorunu gençler için giderek büyüyor. Bu da evlenme yaşını geciktiriyor. Geç evleniyor, geç çocuk sahibi oluyor ve genellikle tek çocukta kalmayı tercih ediyor” diyen Şeker, ekonomik ve siyasi ortam nedeniyle gençlerin gelecekleriyle ilgili kaygılarının arttığının altını çizdi.
- Şeker:
“Gençler ekonomik zorluk çekiyor. Bu da gelecek beklentilerini etkiliyor. 15-24 yaş arası geniş tabanlı işsizliğe bakıldığında yüzde 38.5’lere kadar yükseldiği görülüyor. Yani bu gençler ne okulda ne de iş hayatındalar. Oysa bu oran 5 yıl öncesine kadar yüzde 25’ti. Türkiye’de 5 yıl öncesine kadar ortanca 29’du. Son istatistikte 33.2’ye yükseldiğini görüyoruz. Bu, bizim yaşlı ülkeler grubunda değerlendirildiğimizi gösterir. Genç nüfus gibi önemli bir avantajı kaybediyoruz. Üstelik sadece sayısal bakımdan değil, nitelik olarak da kaybediyoruz”
Pandemi korkuları artırdı ..!
Prof. Dr. Murat Şeker’e göre Avrupa’da da tüm nüfus planlamalarına rağmen doğum oranlarında artış yakalanamıyor. Şeker, 2020 yılı için pandeminin de bunda etkisi olduğu kanısında.
Şeker, “Pandemi sadece sağlık açısından değil ekonomik güven açısından da etkili oldu. Salgın nedeniyle işini kaybeden çok insan var. Ekonomik hayatında risk gören evlenme ve çocuk sahibi olma planlarını erteledi. Bu Türkiye’de de böyle oldu. Tarihteki pandemilerde hep doğurganlığın patladığı görülür ancak bu sefer çok geniş etkileri olan bir salgın yaşandı. Avrupa’da da doğum oranlarında yüzde 20’lerde azalma var” diyor
Dünya
🔵 TÜRKİYE’NİN NÜFUSU BELLİ OLDU

Nüfus artışı 2020’de binde 5,5’e geriledi ..!
Türkiye’nin nüfusu, 2020’de bir önceki yıla göre 459 bin 365 kişi artarak 83 milyon 614 bin 362 kişi oldu..
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2020 Sonuçları”nı açıkladı.
Buna göre, 2019 yılı itibarıyla 83 milyon 154 bin 997 kişi olan ülke nüfusu, 459 bin 365 kişi artarak geçen yıl 83 milyon 614 bin 362 kişiye ulaştı.
Erkek nüfusun oranı yüzde 50,1 (41 milyon 915 bin 985 kişi), kadın nüfusun oranı yüzde 49,9 (41 milyon 698 bin 377 kişi) olarak kaydedildi.
Yıllık nüfus artış hızı, 2019’da binde 13,9 iken 2020’de binde 5,5’e geriledi.
İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2019’daki yüzde 92,8’lik orandan 2020’de yüzde 93’e yükseldi.
Belde ve köylerde yaşayanların oranı ise yüzde 7,2’den yüzde 7’ye düştü.
AA
🔵 TÜRKİYE’DE 65 YAŞ ÜSTÜ NÜFUS YÜZDE 22 ARTTI
YAŞLI NÜFUS ..!
– Türkiye İstatistik Kurumu 2019 yılına ilişkin ‘İstatistiklerle Yaşlılar’ çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
–2014 yılında 6 milyon 192 bin 962 kişi olan 65 yaş ve üzeri nüfus son 5 yılda yüzde 21.9 artış göstererek, –2019’da 7 milyon 550 bin 727 kişiye yükseldi.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı –2014 yılında yüzde 8 iken, -2019’da yüzde 9.1’e çıktı.
Yaşlı nüfusun 2019 yılında yüzde 44.2’sini erkekler, yüzde 55.8’ini kadınlar oluşturdu.
Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2, 2030 yılında yüzde 12.9, 2040 yılında yüzde 16.3, 2060 yılında yüzde 22.6 ve 2080 yılında yüzde 25.6 olacağı tahmin edildi.
Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2014 yılında yaşlı nüfusun yüzde 60.9’u 65-74, yüzde 31.4’ü 75-84 ve yüzde 7.7’si 85 ve daha yukarı yaş grubunda iken, geçen yıl yüzde 62.8’i 65-74, yüzde 28.2’si 75-84 ve yüzde 9.1’i 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.
Türkiye nüfusunun yaş yapısı değişti ..!
Türkiye’de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hızla artış gösterdi.
Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan ‘demografik dönüşüm’ sürecinde olan Türkiye’de, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmayla birlikte sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi. Çocuk ve gençlerin nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış gösterdi.
Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi ..!
Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili bilgi veren göstergelerden biri olan ortanca yaş, -2014 yılında 30.7 iken -2019 yılında 32.4 oldu. Ortanca yaş 2019 yılında erkeklerde 31.7, kadınlarda 33.1 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarına göre, ortanca yaşın 2023 yılında 33.5, 2030 yılında 35.6, 2040 yılında 38.5, 2060 yılında 42.3 ve 2080 yılında 45 olacağı öngörüldü.
Yaşlı bağımlılık oranı geçen yıl yüzde 13.4 oldu ..!
Çalışma çağındaki 100 kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, -2014 yılında yüzde 11.8 iken -2019 yılında yüzde 13.4’e yükseldi.
Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının 2023 yılında yüzde 15.2, 2030 yılında yüzde 19.6, 2040 yılında yüzde 25.3, 2060 yılında yüzde 37.5 ve 2080 yılında yüzde 43.6 olacağı tahmin edildi.
Türkiye, yaşlı nüfus oranına göre dünyada 66. sırada ..!
Nüfus tahminlerine göre 2019 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 604 milyon 656 bin 633 kişi, yaşlı nüfusun ise 703 milyon 711 bin 487 kişi olduğu öngörüldü.
Bu tahminlere göre dünya nüfusunun yüzde 9.3’ünü yaşlı nüfus oluşturdu. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk 3 ülke sırasıyla yüzde 34.1 ile Monako, yüzde 28.8 ile Japonya ve yüzde 22.7 ile Almanya oldu. Türkiye, 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı.
Tek başına yaşayan yaşlıların sayısı ..!
Türkiye’de 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17.9 yıl olarak öngörüldü. Erkekler için bu sürenin 16.2 yıl, kadınlar için 19.4 yıl olduğu gözlendi. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 10.9 yıl iken 85 yaşında 5.9 yıl oldu.
Tek başına yaşayan yaşlı fertlerin hane sayısı 1 milyon 373 bin 521 oldu. Bunların yüzde 75,7’sini yaşlı kadınlar, yüzde 24,3’ünü ise yaşlı erkekler oluşturdu.
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il Sinop ..!
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2019 yılında yüzde 18.8 ile Sinop olarak belirlendi. Bu ili yüzde 17.7 ile Kastamonu, yüzde 16.2 ile Artvin ve Çankırı izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3.3 ile Şırnak oldu. Bu ili yüzde 3.4 ile Hakkari, yüzde 3.9 ile Şanlıurfa takip etti. Yaşlı nüfusun yüzde 0.1’ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, 2019 yılında 5 bin 567 olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de 100 yaşın üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk 3 il sırasıyla 763 kişi ile İstanbul, 275 kişi ile Ankara ve 242 kişi ile Giresun iken en az yaşlıya sahip ilk 3 il ise sırasıyla 5 kişi ile Bayburt, 6 kişi ile Ardahan ve Karaman olarak kaydedildi.
Eğitim durumuna göre yaşlı nüfus incelendiğinde, 2014 yılında yaşlı nüfusun yüzde 42.1’i ilkokul mezunu, yüzde 5’i ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu, yüzde 5.2’si lise veya dengi okul mezunu, yüzde 5.1’i yükseköğretim mezunu iken, 2018 yılında ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 45’e, ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu olanların oranı yüzde 6.5’e, lise veya dengi okul mezunu olanların oranı yüzde 6.8’e, yükseköğretim mezunu olanların oranı ise yüzde 6.6’ya yükseldi.
Bitirilen tüm eğitim düzeylerinde yaşlı erkek nüfus oranının yaşlı kadın nüfus oranından daha yüksek olduğu görüldü.
Yaşlı nüfusta işsizlik ..!
Yaşlı erkek nüfusun 2019’da yüzde 1.2’sinin hiç evlenmemiş, yüzde 83.7’sinin resmi nikahla evli, yüzde 3.3’ünün boşanmış, yüzde 11.9’unun eşi ölmüş olduğu tespit edildi. Yaşlı kadın nüfusun yüzde 2.6’sının hiç evlenmemiş, yüzde 45.4’ünün resmi nikahla evli, yüzde 3.7’sinin boşanmış, yüzde 48.3’ünün ise eşi ölmüş olduğu belirlendi.
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre hesaplanan yoksulluk oranı, 2014 yılında Türkiye geneli için yüzde 21.8 iken 2018’de yüzde 21.2 oldu. Bu oran, yaşlı nüfus için 2014’de yüzde 18.3 iken 2018’da yüzde 16.4 oldu.
Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyete göre incelendiğinde, yoksul yaşlı erkek nüfus oranı 2014’te yüzde 18.3 iken 2018’da yüzde 14.4 oldu. Yoksul yaşlı kadın nüfus oranı ise 2014 yılında yüzde 18.2 iken 2018 yılında yüzde 17.9 oldu.
Ölüm nedenleri ..!
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2018’de ölen yaşlıların yüzde 43.8’i dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti. Bu hastalığı ikinci sırada yüzde 16.5 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise yüzde 14.8 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti.
Ölüm nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arası en önemli farkın iyi huylu ve kötü huylu tümörlerde olduğu görüldü. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yaşlı kadınların oranının yaklaşık iki katı oldu. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yüzde 21.3 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 11.6 olarak hesaplandı.
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, alzaymır hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı, -2014 yılında 10 bin 236 iken -2018’de 13 bin 767’ye yükseldi. Bu hastalıktan ölen yaşlıların oranı 2014’te yüzde 3.9 iken bu oran 2018’de yüzde 4.6’ya çıktı.
Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2014 yılında erkeklerde yüzde 3.1, kadınlarda yüzde 4.6 iken bu oranlar 2018’de erkeklerde yüzde 3.5’e, kadınlarda ise yüzde 5.7’ye yükseldi.
Mutluluk düzeyleri ..!
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin oranı 2019’da yüzde 52.4 iken bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki bireyler için yüzde 58.6 olduğu belirlendi. Yaşlı bireylerin genel mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, 2019’da erkeklerin yüzde 56.9’u, kadınların ise yüzde 59.9’u mutlu olduğunu beyan etti.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, yaşlı bireylerin 2014’te en önemli mutluluk kaynağı yüzde 71.4 ile aileleri, yüzde 14.7 ile çocukları, yüzde 6.4 ile eşleri, yüzde 4.1 ile torunları iken 2019’da yüzde 71.4 ile aileleri, yüzde 13.7 ile çocukları, yüzde 4.9 ile torunları ve yüzde 4.7 ile eşleri oldu.
İnternet kullanımı ..!
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, internet kullanan 65-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2014’te yüzde 5 iken bu oran 2019’da yüzde 19.8’e yükseldi.
İnternet kullanan yaşlı bireyler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin kadınlardan daha fazla internet kullandığı görüldü. İnternet kullanan yaşlı erkeklerin oranı 2019’da yüzde 25.3 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 15 olarak belirlendi..

tr.sputniknews.
İLGİLİ HABER
