SURİYE’NİN NE KADAR PETROLÜ VAR VE KİM KONTROL EDİYOR?

AMERİKA BAŞKANI, KÜRT GÜÇLERİN PETROL YATAKLARININ OLDUĞU BÖLGELERE İLERLEMESİNİ İSTİYOR.
ABD Savunma Bakanlığı -Pentagon- Suriye’nin doğusundaki petrol yataklarını korumak üzere bölgeye askeri takviye yapmaya hazırlanıyor.

- Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham:
”Suriye’deki petrol üretiminden elde edilen gelirle IŞİD ile mücadele eden Suriye Demoktatik Güçleri’ne (SDG) yardım edilebilecek.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye’deki petrol sahalarını kontrol altında tutmak için bölgeye zırhlı ekipman gönderecek…Pentagon’un bölgeye Bradley veya Stryker tipi askeri araç göndermesi bekleniyor.
ABD Başkanı Donald Trump:
- Suriye’de ki petrol sahasını korumak üzere yaklaşık 200 ABD askerinin bölgede kalacağını duyurdu.
- Petrol sahaları IŞİD’in elinden Kürtlerin yardımıyla ABD tarafından alındı ve bir daha asla IŞİD’in eline geçmesine izin vermeyeceğiz.
Amerika başkanı, Kürt güçlerin petrol yataklarının olduğu bölgelere ilerlemesini istiyor.
- Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham:
”Suriye’nin petrol sahalarının ABD’nin kontrolünde olması, Esad rejimine ve İran’a maddi darbe olacak. Petrol üretiminden elde edilen gelirle, IŞİD ile mücadele eden Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yardım edilebileceğiz ve ABD’nin Suriye’deki askeri misyonu için kullanılabileceğiz.”
SURİYE’NİN NE KADAR PETROL REZERVİ VAR? SURİYE’DE GÜNLÜK PETROL ÜRETİMİ NE KADAR?

Suriye kanıtlanmış petrol rezervleri listesine göre dünyada 34. sırada bulunuyor.
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı’na göre (CIA) Suriye’nin 2,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor.
Ancak komşu ülkeler Irak ve İran’ın petrol rezervlerine göre bu miktar oldukça az. Bu alanda dünya sıralamasında dördüncü sırada yer alan İran’ın 158,4 milyar varil ve beşinci sıradaki Irak’ın 142,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor.
PETROL ÜRETİMİ SAVAŞLA BİRLİKTE İYİCE DÜŞTÜ!
Suriye’nin günlük petrol üretimi ülkede savaşın başladığı 2011 yılından itibaren düştü.
- Amerikan Enerji Bilgi Yönetim Kurumu’na (EIA) göre:
Suriye’nin 2018’de günlük petrol üretimi 28 bin varil.
- Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) göre:
Suriye’nin 2018’de günlük petrol üretimi 16 bin varil.
Bu miktar savaş başlamadan önce 2010 yılında günlük 386 bin varildi. Bu miktar 2012’de 151 bin varil ve 2013’te ise 45 bin varile kadar düştü. Sonraki yıllar ise 20 bin varil civarında seyretti.
‘SURİYE’DEKİ PETROLÜN YÜZDE 80’İNİ SDG KONTROL EDİYOR’
Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR)yayımladığı rapora göre:
Suriye’nin petrol ve doğal gaz üretiminin yüzde 80’ini SDG kontrol ediyor. Üretilen petrolün gelirini SDG elde etmesine rağmen bunun mali kayıtları bulunmuyor.
SDG, Suriye’nin kuzeydoğusunda ülkenin en zengin petrol yataklarının bulunduğu Deyrizor, Haseke ve Rakka’da hakimiyetini sürdürüyor. Buradaki 20 petrol kuyusunda 11’i SDG tarafından kontrol ediliyor. Buradaki üretim kapasitesi Esad rejiminin kontrol ettiği üretim sahalarından daha fazla.
SDG ham petrolün varilini 30 Amerikan dolarına satılıyor. SNHR’nin tahminlerine göre SDG günlük 420 bin dolar, aylık 12,6 milyon dolar ve yıllık da 378 milyon dolar kazanıyor.
Bu miktara doğal gaz gelirleri dahil değil.
‘SURİYE’NİN PETROL İHRACATININ YÜZDE 90’ı AB’ye İDİ’
Savaştan önce Suriye’nin ihraç ettiği petrolün yüzde 90’dan fazlası Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gidiyordu.
2010 yılında Suriye’nin ihraç ettiği petrolün;
- Yüzde 32’si Almanya,
- Yüzde 31’i İtalya,
- Yüzde 11’i Fransa,
- Yüzde 9’u Hollanda,
- Yüzde 7’si Avusturya
- Yüzde 5’i İspanya’ya gitti.
‘SDG İLE BİRLİKTE POZİSYONUMUZU TAHKİM EDECEĞİZ’
Suriye’deki petrol kaynaklarını korumak için ilave asker…
- Pentagon:
“ABD ve ortaklarının DEAŞ’a karşı elde ettiği en önemli kazanımlardan biri DEAŞ’ın önemli bir gelir elde ettiği Suriye’nin doğusunda petrol yatakları idi.
Bu petrol yataklarının DEAŞ veya diğer istikrar bozucu aktörlerin eline geçmesini engellemek için ABD olarak, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ortaklarımızla koordineli bir şekilde Suriye’nin kuzeydoğusundaki pozisyonumuzu ek askeri unsurlarla tahkim edeceğiz. DEAŞ’ın ortaya çıkmaması için gelir akışını durdurmamız gerekir.”
‘BELİRSİZ BİR GELECEKLE’ KARŞI KARŞIYA OLAN SURİYELİ KÜRTLER HANGİ BÖLGELERDE YAŞIYOR?

Erdoğan’ın katıldığı bir programda İdlib ile ilgili ifadeleri Suriye’nin kuzeyindeki demografi yapı tartışmalarını gündeme getirdi.
- Erdoğan:
“Önemli olan İdlib’de yaşam tarzını kontrol altında tutmak. Bu da en çok Araplara uygun. Kürtlerin tarzları buraya uygun değil”
BÖLGEDE GELECEĞİ MERAK KONUSU OLAN KÜRTLER SURİYE’DE HANGİ BÖLGELERDE YOĞUN OLARAK YAŞIYOR?

Suriye Kürtlerinin yerleşim alanlarının ve bölgedeki etnik yapının şekillenmesinde bir dizi tarihi olay söz konusu.
Suriyeli Kürtlerin bir kısmının bilinen anavatanı Suriye toprakları. Fakat özellikle Suriye’nin kuzeyinde yoğunlaşan Kürt nüfusu, Irak ve Türkiye’den göçen Kürtler oluşturuyor.
Şam’da yaşayan Kürtler Hatay’ın güneyinde yaşayanlar gibi Suriye’nin bilinen kadim Kürt aşiretlerinden biri. Kentteki Kürtlerin 12. yüzyıldan beri yani Selahaddin Eyyubi döneminden bu yana burada yaşadığı biliniyor.
Şam’ın çevresindeki Kürt nüfusu ise 19. yüzyılda Osmanlı döneminde Anadolu’dan Mekke’ye giden hac yolunu koruması için gönderilen Kürt aşiretlerden oluşuyor.
Bölgeye özellikle 1921’de Fransa ile yapılan, Hatay dışında bugünkü Suriye sınırının çizildiği Ankara antlaşması ve 1925 yılında Anadolu’da çıkan Şeyh Said isyanının ardından göç eden Kürtler de var. Nüfus, daha çok Dicle nehrinden Afrin’e kadarki kısım olan Haseke vilayetinin kuzeyi (Cezire Bölgesi), Halep vilayetinin kuzeybatısında yer alan Afrin ve Fırat’ın Suriye sınırına girdiği yerde bulunan Kobani resmi adıyla Ayn El Arab’ta yoğun olarak yaşıyor.
Suriye krizi öncesinde tahmini 2 buçuk milyon Kürt’ün yaşadığı belirtiliyordu.
Suriye’de resmi bir nüfus sayımı yapılmadığı ya da Esad hükümetince bu yönde yapılan çalışmalar kamuoyuna aktarılmadığı için ülkedeki Kürt nüfusa dair net bir rakam yok.
Suriyeli Kürtler vatandaş olarak kabul edilmediği için yapılan nüfus sayımlarının dışında tutulmuş olma durumu da göz önünde bulundurulmalı.
9 Ekim’de başlayan Barış Pınarı Harekâtı ile yapılan müdahalelerin hedefindeki bölgelerde yaşayan Kürtlere ilşkin ‘tahmini’ açıklamalar var.
- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:
“Bölgede Türkmenler, Hristiyanlar ve diğer gruplar da var. Dolayısıyla Kobani ve birkaç yer dışında nüfusun çoğunluğu Kürt değil. Nüfusun yüzde 90’ı Arap”
- Fransız araştırmacı Fabrice Balanche:
”Türkiye-Suriye boyunca oluşturulması planlanan yaklaşık 32 km derinliğindeki ‘güvenli bölge’de 850 bin insan yaşıyor. Bunların 650 bini Kürt, 180 bini Arap, 10 bini Türkmen, 10 bini ise Hristiyan.
Kürtlerin bu çember içinde yoğun yaşadığı bölge;
- Kürt Dağı olarak bilinen Afrin
- Kobani.
- İdlib
‘KÜRDİSTAN ‘ DİYE BİR BÖLGE VAR MI? KÜRTLER KİM, HANGİ ÜLKELERDE YAŞAR, TALEPLERİ NELER?
- Erdoğan:
”Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge mi var?”Sezai Temelli, ‘Kürdistan’da kazanacağız’ diyor… CHP ve İYİ Parti’de HDP ile yan yana geliyor.”
- Gürsel Tekin:
”Erdoğan geçmişteki konuşmalarında ‘Tarihimizde Lazistan var, Kürdistan var’ ifadelerini kullanıyordu.”
‘KÜRDİSTAN ‘ VE KÜRTLER HAKKINDA NE BİLİYORUZ?
Kürtler bugün İran, Irak, Suriye ve Türkiye’de yaklaşık 500 bin kilometre kareye yayılan bir coğrafyada yaşıyor. 25-35 milyon arası olduğu tahmin edilen Kürtnüfusunun büyük bir bölümü Türkiye’de yaşıyor…
Türkiye’deki Kürtnüfusun 12-15 milyon arası olduğu belirtiliyor. İran’da 6 milyon, Irak 5, Suriye’de ise 2 milyon civarında Kürt yaşıyor…
Çoğunlukla Sünni mezhebinden olan Kürt nüfusu daha çok dağlık bölgelerde yoğunlaşıyor.
Dillerini ve kültürlerini muhafaza etmeyi başaran Kürtlerin bağımsız bir devlete sahipolma arzuları 1600’lü yıllara kadar gidiyor…
Asırlardır Mezopotamya bölgesinde bulunan Kürtlerin dört ülkede bulunan soydaşlarını da içine alan bir devlet kurma isteği, söz konusu ülkeler tarafından ulusal güvenliğe tehdit olarak görülüyor…
Tek özerk yönetime sahip Kürt bölgesi 1991 yılında Irak’ta kuruldu. Kurucu Mesud Barzani, evet çıkan bağımsızlık referandumu hayata geçirilemeyince 2017’de istifa etti.
Kürt güçler, Suriye’de 2014 yılında ortaya çıkan IŞİD’e karşı savaşmayı sürdürüyor. IŞİD’e karşı mücadelenin başını çeken Kürt güçler, IŞİD’in geri çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurarak hakimiyeti altındaki toprakları genişlettiler.
Türkiye’de barış görüşmeleriyle birlikte duran çatışmalar 2 yıl sonra 2015’te yeniden başladı.
PKK Türkiye, AB ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. 1984 yılından bu yana devam eden çatışmalarda 40 bin civarında kişi hayatını kaybetti.
İLGİLİ HABER
tr.euronews
+ There are no comments
Add yours