SIYASET

YENİ BİR PARTİ: ‘ÇOBAN ATEŞİ HAREKETİ’ VE İLHAN KESİCİ

İLHAN KESİCİ CHP’DEN AYRILARAK PARTİ KURMAK İSTİYOR!!

İLHAN KESİCİ’NİN SÜPRİZ ÇIKIŞI…

Padişah Fatih Sultan Mehmet’in, İtalyan ressam Gentile Bellini tarafından 1480 yılında yapılan portresi, İngiltere’nin başkenti Londra’daki dünyaca ünlü Christie’s müzayede salonunda satıldı.

Bellini’ye ait olduğu bilinen üç Fatih Sultan Mehmet portresinden, özel koleksiyondaki tek örnek 770 bin sterline (6.5 milyon TL) İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne satıldı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, portenin alımından sonra yaptığı açıklamada, “Fatih portresini satın aldık. Portre evine dönüyor” diye belirtmişti.

“ÇOK AYIP” DEDİ VE İBB’Yİ ELEŞTİRDİ…

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici :

“Çok ayıp, bunu da çok ayıplıyorum. Bellini’ni ayarında bir ressam Fatih tablosunu yapacak, bunu müzayede organizasyonu, ne olduğunu, in midir cin midir ne olduğunu söylemeyecek, böyle bir şey olabilir mi ya?

Bu böyle reklam yapılmaz. Çok yanlış kardeşim. Kim, kim ya bu? Ressamı kim? Bellini’nin atölyesinde resmedildiği zannedilen… Bu ne ya, böyle ciddiyetsizlik olur mu?

1 hatfa böyle reklam için, in mi cin mi ne olduğu belli olmayan bir şey için… Tabloyu ister al ister alma, bunu Bellini diye satma. 6.5 milyon lira etmez, en az 6.5 milyar lira eder o.”

 İlhan Kesici, CHP’den ayrılmak ve bir parti kurmak istiyor. 

Öncülüğünü eski bakanlardan Rıfat Serdaroğlu’nun yaptığı merkez sağ çizgideki Çoban Ateşi Hareketi’nin başına geçmek istediği ifade edilen Kesici’nin ilk hedefi ise İmamoğlu oldu.

İlhan Kesici’nin tablo konusunda tek bir dayanağı olmamasına rağmen yaptığı bu çıkış, gündeme gelmek olarak değerlendirildi.

Dünyanın en tanınmış iki müzayedesi olan; Sotheby’s ve Christie’ste satışa çıkarılan tabloya Kesici’nin “sahte” ifadesini kullanması komik karşılandı.

“GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞMIŞ ÜÇ PORTRESİNDEN BİRİ…”

Öte yandan, “Fatih Sultan Mehmet portresi” için, Londra’daki Christie´s müzayede salonunda İslam ve Hindu Sanat Eserleri sorumlusu Sara Plumbly:

 “Bu tablo, İstanbul’u fetheden Sultan II. Mehmet’in kendi döneminde ya da o döneme yakın bir zamanda yapılmış, özel koleksiyoncuların elinde olan ve günümüze kadar ulaşmış üç portesinden biri” ifadelerini kullanmıştı.

”ÇOBAN ATEŞİ HAREKETİ SAĞDAKİ BOŞLUĞU DOLDURACAK”

Avukat Gürkan Çakıroğlu:

“31 Mart Türkiye’de siyasal islamın sonuydu, merkez sağdaki boşluğu biz dolduracağız..

Cumhur İttifakı’nda yönetim, Erdoğan’da değil, MHP’li Bahçeli’de.”

Merkez sağda, altı ay içerisinde kurulması planlanan başka bir partinin temeli atılıyor.

İçlerinde DYP’den eski isimlerin de olduğu Çoban Ateşi Hareketi, yeni partinin çekirdeğini oluşturuyor.


Çoban Ateşi Hareketi partileşiyor mu ? 1. Bölümbursadabugun video

ÇOBAN ATEŞİ HAREKETİ

Çoban Ateşi Hareketi’nin sözcülerinden Çakıroğlu:

”Merkez sağa seslenecek bir parti boşluğu bulunuyor. Kuracağımız parti bu boşluğu dolduracak. 31 Mart seçimlerinden sonra oluşan siyasi tabloyu değerlendirdiğimizde: Türkiye’yi 2020’de erken bir seçimin beklediğini söyleyebiliriz. 31 Mart seçim sonuçları, 1994 yılında yükselişe geçen ve 16 Nisan referandumunda tepe noktasına ulaşan siyasal islamın Türkiye’deki devrinin sonu anlamına geliyor.”

Çoban Ateşi Hareketi adı altında çalışma yapıyorsunuz…Yeni partinin ne zaman kurulması planlanıyor? 

”Yerel seçimlerden sonra önümüze bir takvim koyduk ve planlama yaptık. Partimizi yaklaşık altı ay içerisinde kurmayı planlıyoruz.”

Kurmayı planladığınız yeni parti siyasi söylemleri itibariyle topluma nasıl seslenecek?

”Biz toplumun bütün değerlerini özümseyen, hiçbir mahalleyi ötekileştirmeyen, Türkiye’nin tam göbeğinde olan, Türkiye’nin bağrından çıkan bir söyleme ve harekete sahip olacağız. ‘Ocu bucu’ gibi klişelerinin içine hapsolmuş bir parti olmak istemiyoruz. Bizim hareketimiz Edirne’den Diyarbakır’a herkesi kucaklayabilen ve bu milletin değerlerine saygı duyan herkesi bünyesinde barındırabilecek bir hareket.”


Çoban Ateşi Hareketi partileşiyor mu ? 2. Bölümbursadabugun video

Merkezin neresindesiniz derseniz, sağındayız.

”Bizim hareketimizde Trabzon’daki Selim kadar Diyarbakır’daki Baran, camiye giden Ömer kadar cemevine giden Ali, İzmir’de ki laik teyze kadar Konya’daki hacı teyze kendisinden bir parça bulacak. Kendisini bu harekete, bu partiye ait hissedecek. Biz merkezdeyiz ama derseniz ki merkezin neresindesiniz, sağındayız.”

‘ÇOBAN ATEŞİ’ Harekette kimler var?

”Eski Bakanlarımızdan Rıfat Serdaroğlu, Bahattin Yücel gibi isimlerin yanı sıra eski İYİ Parti GİK Üyesi Murat Uysal’da bulunuyor. Şimdilik bu isimleri vereyim.”

Türkiye’nin kaç yerinde çalışma yürütüyorsunuz?

”Türkiye’nin dört bir tarafında varız ve insanlar hareketi partiye dönüştürme adına çalışmalarına devam ediyorlar. Kişilerle, kurumlarla görüşmelerimiz oluyor. Çok yakın bir zamanda da dört bir koldan ciddi bir Anadolu turuna çıkacağız.”

Kürt sorunu, Alevi sorunu, AB sorunu, Ekonomik kriz sorunu, IMF’ye gidip gitmeme sorunu: Bu siyasi ve ekonomik başlıklara ilişkin görüşünüz nelerdir?

”Türkiye’de ekonomik sorun başta olmak üzere yukarıda saydığınız tüm sorunların temelinde sistemsizlik ve hukuksuzluk var. 1923’de temelleri atılan rejim çarkları bir bir kırılarak yıkıldı. Devlet mekanizması diye bir şey kalmadı. Türkiye’de çok ciddi bir rejim sorunu var. Türkiye’deki sistemin adına Başkanlık sistemi diyemezsiniz. Modern demokratik ülkelerde böyle bir sistemin benzeri de yok çünkü bizdeki rejim doğrudan antidemokratik. Hiçbir denetim mekanizması olmayan, yasama, yürütme ve yargıyı tek çatı altında tutan bir rejime demokratik denebilir mi? Denemez! Bizde ki rejim net olarak totaliterdir.”

TİRANLIĞA GİDEN YOL…

”Demokrasimiz uzunca bir süredir komada. Onun hayatta kalmasını sağlayan tek etmen seçimler. Eğer İstanbul’da seçimler iptal edilirse, Türkiye’de totaliter rejiminin de ötesine geçen ve tiranlığa doğru giden bir yolun ilk adımı atılmış olacak. Umarım bu kötülük yapılmaz ve halkın iradesine saygı gösterilir.”

POLİS DEVLETİ…

”Siz ekonomiyi damadınıza emanet eder, bürokrasiyi de ehline değil de liyakattan yoksunlara verirseniz, ekonomik kriz de olur, hukuki ve siyasi kriz de olur. Dış politikada da sorun olur. Türkiye şu an bir polis devleti, ne zaman ki hukuk devletine dönüşür işte o zaman bu bahsettiğimiz sorunlar da kendiliğinden çözülür..

‘Bu arada saydığınız tüm bu sorunlara dair elle tutulur, cesur, vicdani ve hukuki çözümlerimiz mevcut. Biz top çeviren değil gol atan, acıları istismar eden değil doğmalarını engelleyen eylemler içinde olacağız.”

31 Mart seçim sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

”Bu seçime kadar toplum her daim kutuplaştırıldı. AKP beka ve dindarları istismar üzerinden, MHP Türk milliyetçiliği, HDP Kürt milliyetçiliği üzerinden, CHP ise kendi kitlesini ‘bunlar bizi yok edecek’ korkusu üzerinden konsolide ederek seçimlere girdi..

31 Mart ise ilk defa Türkiye’de bir kanadın en azından bu kutuplaştırmayı yok ettiği, söylemde olmasa da eylemde yok ettiği bir seçim oldu. Bu seçimin en kıymetli yanı budur. Güneydoğu’da yüzde bir bile alamayan CHP’nin batıda HDP seçmeninden oy alması, yine bu seçmenlerin Mansur Yavaş’a oy vermesi ülkede ki kutuplaştırmayı yıkan devrimsel nitelikte bir olaydır ve Türkiye adına çok ama çok kıymetlidir. Bunca yıllık kutuplaştırmanın çözülmesi adına devasa bir adımdır.”

AKP büyükşehirleri de kaybetti, bunun sonuçları neler olur?

”Siyasal İslam 1994 yılında Ankara ve İstanbul’u alarak yükselişe geçti. 31 Mart bu anlamıyla çeyrek asırlık bir dönemin sonu demek. Zaten bu kadar şaşkın olmalarının, adeta sudan çıkmış balık gibi çırpınmalarının sebebi de bu. Panik hali o kadar ileri bir seviyede ki ellerinde ülkede demokrasi var diye iddia edebilecekleri tek argüman olan seçimleri dahi gözden çıkardılar..

Siyasal İslam’ın 16 Nisan Referandumu ile birlikte Türkiye’de pikini yaptığını düşünüyorum. 24 Haziran hem baskın olması hem de muhalefetin bir araya gelememesi ve söylemlerindeki zayıflıktan dolayı kaybedildi. Tabi İYİ Parti’nin de kendisini merkeze oturtamamasından sonuçlarda çok ciddi etkisi var. İYİ Parti eğer bunu yapabilseydi yüzde 20’ye yakın oyu vardı ve bu da AKP’yi iktidardan düşürüyordu..

Tüm bunlara rağmen AKP gelinen noktada adım adım geriliyor. Bu saatten sonra daha da hızlı gerileyecek. Erdoğan görüyorsunuz ki hiçbir şey üretemiyor ve artık bırakın ülkeyi kendi partisini dahi yönetemiyor. Bu arada Cumhur İttifakında da yönetim Erdoğan’da değil Bahçeli’de.”

Bunun alternatifi olarak kendinizi mi görüyorsunuz?

”Biz kimsenin alternatifi değiliz, hem esas hem de usulen yepyeni bir siyasi dile sahibiz ve doğrudan iktidara talibiz. Şurası bir gerçek, merkez sağdan demokratik haklara saygılı, onları şiar edinmiş ve ülkenin bütün kesimlerini kucaklayabilecek bir parti çıktığında halkın buna teveccüh göstererek mevcut iktidarı çok sert bir şekilde aşağıya çekeceğini herkesin malumu..

Mevcut gidişattan kaynaklı hem ülkeyi yönetememeleri hem de ekonomik olarak buhranın artması Türkiye’de 2020’de bir erken seçimin çanlarını çalıyor. Bu iktidar kötülüğü ile birlikte yıkılacak ve ülkenin yeniden inşa süreci başlayacak. Restorasyon diyemiyorum zira o eşiği çoktan kaçırdık. Ülkemizde gelecekte ilk defa toplumsal bir uzlaşı ile bütün mahallerin yapımına katılacağı bir anayasa hayal ediyoruz ve gerçekleştireceğiz.”

Cumhur ittifakında bir çatırdama söz konusu mu? Erdoğan’ın Türkiye İttifakı söylemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

”İktidar geri dönüşü olmayan yola gireli çok oldu. Siyasi olarak kendisini bitirdiği gibi kendisine el uzatan, omuz veren tüm diğer kesimleri de aldattı, istismar etti ve sonrasında da acı çektirdi. Kimse onlara artık inanmaz. Erdoğan’ın Bahçeli’ye olan ihtiyacı Bahçeli’nin Erdoğan’a olan ihtiyacından kat kat fazla bu sebeple ittifak Bahçeli istemedikçe çatırdamaz. Bahçeli bunu ister mi? Türkiye’yi resmen olmasa da fiilen yönetiyorken neden istesin ama AKP’nin kesin düşüşünü hissettiği anda da Ecevit’e yaptığını Erdoğan’a da yapar. Erdoğan’ın Türkiye İttifakı söylemi ise diğer tüm söylemleri gibi boş, konuşmaya bile değmez.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dönük Ankara’nın Çubuk İlçesindeki saldırı hakkında ne düşünüyorsunuz?

”Kontrgerillanın uzunca süren bir sessizlik döneminden sonra, kendisini siyaset üzerinden yeniden dizayn ederek eylemlere giriştiğini ve bunun örneklerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Yani Kontrgerilla bu sefer asker, polis üzerinden değil kimi siyasetçiler eliyle ülkenin çeşitli mahallelerini birbiriyle karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır..

Bizleri içerden parçalamaya çalışan bu tür eylemler karşısında aklıselim olmalıyız. Sakin olmalıyız. Galeyana gelmemeliyiz. Artık milli ve manevi duygularımızı birkaç çapulcu siyaset adamının istismar etmesine izin vermemeliyiz..

Ülkenin bütün mahalleleri olarak şunu artık anlamalıyız ki bu ülkede iktidar, tek başına hiçbir mahalleye nasip olmayacak. Ekmeği de iktidarı da bölüşmeyi, paylaşmayı öğreneceğiz. Aynı havayı soluduğumuzu ve aynı sudan içtiğimizi idrak edip birbirimizin karşısında değil yanında olacağız..

Karşı mahallede çıkan yangının birlikte söndürülmediği taktirde diğer mahalleye de sıçradığını unutmayacağız. Onların kutuplaştırmasına inat bizler kucaklaşmayı bileceğiz. Onların söylemlerinin kaşlarımızı çatmasına müsaade etmeyecek, birbirimize tebessümle günaydın diyeceğiz.”

”Millet, cesaret ve dayanışma içerisinde bu oyunu elbirliği ile bozacak buna olan inancım tam.”


Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: