‘Türk hükümeti, dini özgürlüklere ilişkin ilerleme gösteremedi’

ABD hükümetine bağlı Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF), 2019 raporunu açıkladı…

Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF):
”Dini özgürlük ihlallerinde, ‘sistematik, sürekli, dikkat çekici’ unsurlarından en az birini karşılayan Türkiye, raporda ikinci kademe statüsüne alındı.”

ABD Kongresi’nde açıklanan raporun Türkiye bölümünde:
”Ülkede dini özgürlüklerin durumu, derin endişe yaratmayı sürdürüyor ve mevcut gidişat, gelecek yıllarda koşulların daha da kötüleşmesine yol açacağına dair ciddi kaygılar doğuruyor.”

USCIRF: ”Türk hükümeti, dini özgürlüklere ilişkin meseleleri ele alma konusunda dikkate değer bir ilerleme gösteremedi.”

Temsilciler Meclisi üyesi Jim McGovern:

”Türkiye, insan hakları ve dini özgürlükleri korumada yüksek standartların gerisine düştü. Çok sayıda, insan hakları savunucusu ve hükümetle ters düşen kişi hapse girdi. Bu doğru değil ve bence Erdoğan’a bu yaptığının kabul edilemez olduğunu söylemek ABD’nin yükümlülüğü.”

‘Türkiye’de insan hakları zorlukları sistemli hale gelmiş…’

McGovern: ”Bence Rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması çok önemli ancak Türkiye’de insan hakları zorlukları sistemli hale gelmiş. Elbette haksızca hapsedilen kişiler bırakıldığında memnun oluyoruz ancak burada sadece yabancı ziyaretçiler için de değil Türk halkı için de derin sorunlar mevcut.”


‘Yaptırım uygulanması yönünde tavsiye kararı’

Kristina Arriaga de Bucholz: ”Dini özgürlükler alanındaki gerilemenin devamı ve kötüleşmesi durumunda Türkiye, ‘özel endişe uyandıran ülkeler’ arasına girecek. Bu durumda komisyon, ülkeye ve bazı bireylerine dini özgürlük ve insan hakları üzerindeki baskısı nedeniyle yaptırım uygulanması yönünde tavsiye kararı verecek.”

Kristina Arriaga de Bucholz: ”Andre Brunson’u dini düşünce mahkumu olarak değerlendirdik. Mevcut durum nedeniyle Türkiye için bir umut görmedik. Bir muhalefet olmalı, daha fazla basın ve olan biten hakkında daha fazla haber takibi gerekli ancak bunu göremiyoruz .”

Raporda, Pastör Andrew Brunson davasının yanı sıra Fethullah Gülen yapılanmasına dikkat çeken bölümler de oldu.

Brunson davasıyla ilgili olarak raporda kullanılan ifadeler:
”İki yıldan fazla süren ve Hristiyanlar’a yönelik nefret söyleminde artışa neden olan Protestan Pastör Andrew Brunson’ın alıkonulması ve yargılanması süreci Ekim 2018’de mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış, fakat Brunson, ABD Hükümeti’nin baskıları sonucu serbest bırakılmıştır. Bir USCIRF heyeti, Pastör Brunson’ın, 2018’in Mayıs, Temmuz ve Ekim aylarında Aliağa, Türkiye’deki duruşmalarına katılmıştır.”

‘Özellikle Evangelist Hristiyanlar, Pastör Brunson davasından dolayı şeytanlaştırılmıştır.’:
Rapor: ”’En az 20 yabancı Protestan ailesi, vize yenileme başvurularının reddedilmesi nedeniyle sınırdışı edildi veya Türkiye’yi terk etmek zorunda bırakıldı’ iddiası, ‘söylenti”den ibaret.”

‘Türk hükümeti, Gülen bağlantısı olanları fark gözetmeksizin, terör örgütünün birer parçası olarak tanımlıyor.’

Rapor: ”ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in destekçileri, Temmuz 2016’da meydana gelen başarısız darbe teşebbüsüne iştirak ettikleri veya terör faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle kamu görevlerinden ihraç edilmeye, gözaltına alınmaya ve tutuklanmaya devam etmiştir. Türk hükümeti, Gülen bağlantısı olanları fark gözetmeksizin, terör örgütünün birer parçası olarak tanımlamaktadır.”

‘Türk Hükümeti Yahudiler’e ve Hristiyanlar’a nefret söylemini arttırdı…’

Rapor: ”Türk hükümeti, dini grupların içişlerine karışmaya devam ediyor. Ermeni Apostolik Kilisesi için yapılan patrik seçimlerini onaylamamış ve Rum Ortodoks metropolitlerinin, Kutsal Sinod’a katılmak için Türk vatandaşı olmalarını şart koşmayı sürdürmüştür. Hükümet yetkilileri ayrıca, sosyal medya platformlarında yapılan kamuoyu açıklamaları ve yorumları altında antisemitik faaliyetlerde bulunmaya devam ederken, hükümet yanlısı gazeteler ve medya organları gerek Hristiyanlar’a gerekse Yahudiler’e yönelik nefret söylemini arttırmışlardır.”

‘Dini azınlıkların yaşama ve var olma mücadelesine tehdit.’

Rapor: ‘Türkiye’deki dini azınlıkların yaşama ve var olma mücadelesine tehdit sürüyor. Devlet kurumları ve hükümet taraftarı medyanın karalama kampanyaları, azınlıktaki bu gruplar arasında artan bir korku ortamının gelişmesine katkı yapmıştır.”

‘Kimlik kartlarından ayrımcılık ve fişleme endişesidevam etmekte…’

Rapor: ”Türkiye’deki ulusal kimlik kartlarındaki mikroçiplerin, kart sahibinin dini kimliği ile ilgili bilgiler içerebileceği, bunun ise mikroçipin okunabileceği işyerlerinde ve diğer yerlerde ayrımcılığa yol açabileceği yönündeki endişeler devam etmektedir. Hükümetin, Şubat 2018’de nüfus kayıtlarını erişime açarak soy kayıtlarını görme imkanı sunması, Ermeniler, Rumlar ve Museviler gibi azınlıkları fişlemeye çalıştığı yönünde benzer kaygılar yaratmaktadır.”

Aleviler…

Rapor: ”Türkiye’nin en büyük dini azınlığı olarak tanımlanan Aleviler’i, hükümet, uzun zamandır Müslüman olarak sınıflandırdı. Ancak Sünniler’den ayrı dini bir topluluk olarak tanımladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Şubat 2015 tarihli kararına rağmen hükümet, Alevi öğrencileri, ağırlıklı olarak Sünni İslam anlayışına dayanan zorunlu din derslerine katılmaktan muaf tutmak için gereken adımları henüz atmamıştır.”

‘ABD-Türkiye hattındaki gerilim…’

Rapor: ”ABD-Türkiye arasındaki ilişkiler büyük ölçüde, ABD vatandaşı Pastör Brunson’ın ve Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nde (NASA) çalışan bir bilim adamı ve aynı zamanda ABD vatandaşı olan ve darbe teşebbüsünde payı olmakla suçlanan Serkan Gölge’nin ve ABD konsolosluklarında görev yapmış olan üç Türk vatandaşının tutuklanmasından dolayı, yıl içinde giderek daha da gergin hale gelmiştir. Türkiye’nin, NATO’nun sistemleriyle uyumsuz olan Rusya’nın S-400 füze sistemini satın alma niyetiyle ilgili endişeler halen sürmektedir.”

Trump yönetimine beş maddelik öneri listesi…

ABD Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Kongre’ye politika önerilerinde bulunan, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrı faaliyet gösteren Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu, Trump yönetimine Türkiye ile ilgili önerilerde bulundu. Bu öneriler:

1-) Türkiye hükümetini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) din veya inanç özgürlüğü ile ilgili kararlarına – ulusal kimlik kartlarının mikroçiplerindeki din hanesinin kaldırılması ve Alevi cemevlerinin yasal ibadethane ve Alevi dedelerinin dini liderler olarak tanınması da dahil – tamamen uymaya teşvik etmek…

2-) Türkiye hükümetine, Sünni Müslüman dışındaki inanç topluluklarının ibadethane inşaatı, bakımı ve onarımını desteklemeye yönelik hükümet fonlarına başvurmalarına imkan tanıyacak tedbirleri düzenlemesi için baskı yapmak…

3-) Türkiye hükümetine, eğitim müfredatının Türkiye’nin tüm dini gruplarını kapsayacak şekilde olmasını sağlaması, ve öğrencilerin, AİHM’nin öngördüğü şekilde, dini ve felsefi görüş veya inançlarını açığa vurmadan din derslerinden muaf tutulmasına izin vermesi konusunda baskı yapmak…

4-) Türkiye hükümetine, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılacağına dair verilmiş olan taahhütleri yerine getirmesi ve Ermeni Apostolik Kilisesi’nin patrik seçimlerini devlet müdahalesi olmadan yapmasına izin vermesi hususunda baskı yapmak…

5-) Türkiye hükümetine, Türkiye’deki dini gruplar hakkında antisemitik veya itibar kırıcı ifadeler kullanan kamu görevlilerinin açıkça kınanması yönünde baskı yapmak…

  • Dilge TimoçinDilge Timoçin Amerika’nın Sesi’ne katılmadan önce Al Jazeera, Reuters, Deutsche Welle gibi yabancı basın kuruluşları için çalıştı.  Al Jazeera Türk’ün kuruluş aşamasında yer aldı. Al Jazeera İngilizce için prodüktörlük yaptı; Lübnan’dan, Suriye sınırından ve Katar’dan haber geçti. 

İLGİLİ YAZILAR

DAHA FAZLASI

+ There are no comments

Add yours

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.