–   Aktif implante edilebilir tıbbi cihazlar profesörü Anne Vanhoestenberghe:

“Bu yeni bir şey değil, ancak implante edilebilir teknolojinin olgunlaşması ve şirketlerin bulmacanın tüm parçalarına sahip olduğu ve onları gerçekten bir araya getirmeye başlayabileceği bir aşamaya ulaşması uzun zaman alıyor..”

Neuralink, bu teknolojiyi geliştirmeye ve nihayetinde ticarileştirmeye çalışan, sayıları giderek artan şirket ve üniversite bölümlerinden biridir. 

Başlangıçta odak noktası felç ve karmaşık nörolojik durumların tedavisidir.

  -İnsan beyni, birbirine sinapslarla bağlanan sinir hücreleri olan yaklaşık 86 milyar nörona ev sahipliği yapmaktadır..

Ne zaman hareket etmek, hissetmek veya düşünmek istersek, küçük bir elektriksel uyarı üretilir ve bir nörondan diğerine inanılmaz derecede hızlı bir şekilde gönderilir..

   -Bilim insanları, kafaya yerleştirilen müdahalesiz bir başlık veya beynin içine yerleştirilen teller aracılığıyla bu sinyallerden bazılarını tespit edebilen cihazlar geliştirdiler.

Beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) olarak bilinen teknoloji, şu anda milyonlarca dolarlık araştırma fonunun gittiği yer gibi görünüyor.

Neuralink’in yaklaşık madeni para büyüklüğündeki cihazı, nöron aktivitesini okuyabilen ve kablosuz sinyali alıcı birime geri gönderebilen mikroskobik tellerle kafatasına yerleştiriliyor. Şirket domuzlar üzerinde denemeler yaptı ve maymunların Pong video oyununun temel bir versiyonunu oynayabileceğini iddia etti .

Mayıs 2023’te ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nden insan denemeleri için onay aldı.

Artık ilk hastaya implantın takıldığını biliyoruz, ancak ayrıntılar henüz çok az. Musk yalnızca kişinin “iyileştiğini” ve ilk sonuçların “umut verici nöron artışı tespitini” gösterdiğini söyledi.

Bunların hepsi kulağa bilim kurgu gibi gelebilir ama Neuralink bazı açılardan arayı kapatıyor.

Başlıca rakiplerinden biri olan ve Bill Gates ve Jeff Bezos tarafından kontrol edilen yatırım şirketlerinin finansmanıyla desteklenen Synchron adlı start-up, stent benzeri cihazını halihazırda 10 hastaya yerleştirdi.

  -Aralık 2021’de, bir tür motor nöron hastalığıyla yaşayan 62 yaşındaki Avustralyalı Philip O’Keefe, ilk tweet’i yalnızca düşüncelerini kullanarak bir imleci kontrol ederek yazdı.

    -İsviçre’deki Lozan Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, felçli bir adamın , bisiklet kazasının neden olduğu hasarı atlatmak için birden fazla cihaz yerleştirerek tekrar yürümesinin mümkün olduğunu gösterdi.

Bu yıl yayınlanan bir araştırma makalesinde , beynindeki bir cihazdan omurgasının tabanına yerleştirilen ikinci bir cihaza bir sinyal gönderilebileceğini ve bu cihazın daha sonra uzuvlarının hareket etmesini tetikleyebileceğini gösterdiler.

Omurga yaralanmalarıyla yaşayan bazı kişiler, bu yeni tür teknolojiye olan ani ilgiye şüpheyle yaklaşıyor.

2017 yılında bir motosiklet kazasında felç olan ve şu anda Omurilik Yaralanmaları Derneği’nin kamu işlerini yürüten Glyn Hayes şunları söyledi…

 –   Glyn Hayes:

“Bu buluşlar defalarca duyuruluyor ve daha fazla ilerleyecek gibi görünmüyor.. Eğer bir şeyi geri alabilecek olsaydım bu yürüme yeteneği olmazdı. Örneğin sinir ağrısını gidermenin bir yoluna veya bağırsak, mesane ve cinsel işlevi iyileştirmenin yollarına daha fazla para yatırmak olurdu.”

♦Elon Musk’a göre beyin ve omurilik yaralanmalarını “çözmek” Neuralink için yalnızca ilk adım.

Uzun vadeli hedef, kendisinin “tür düzeyinde önemli” olarak tanımladığı “insan/yapay zeka simbiyozu”.

   -Asıl püf noktası, beyinden gelen sinyalleri çok daha yüksek bir doğrulukla yorumlayabilecek veya çevirebilecek bir sistem geliştirmek olacaktır.

Bu gerçekleşirse, insanlar bilgisayarlarla ve diğer elektronik cihazlarla bugün anlaşılması zor bir şekilde iletişim kurabilecektir..

Sadece düşünerek, düşüncelerinizle paket sipariş edebildiğinizi, internette arama yapabildiğinizi veya kafanızda anında bir dilden diğerine çeviri yapabildiğinizi hayal edin.

   -Musk, cihazının insanların bir telefon veya bilgisayarla “bir hızlı daktilo veya müzayedeciden daha hızlı” iletişim kurmasına olanak tanıyabileceği bir gelecekten bahsetmişti.

   -Geçmişte anıları kaydetmenin ve yeniden oynatmanın mümkün olabileceğini bile söylemişti ancak “bunun giderek bir Black Mirror bölümüne benzediğini” fark etti.

–    Prof Vanhoestenberghe:

“Şu anda tüketicinin faydalanabileceği, invaziv cerrahi riskini alabileceği bir uygulama bulmakta zorlanıyorum.. Kendinize şunu sormalısınız: Sırf telefonunuzdan pizza sipariş edebilmek için beyin ameliyatı riskini göze alır mıydınız?”

    -Bunun yerine, kitlesel pazarın ilk kullanımının, tedaviye dirençli depresyon, demans ve hatta bazı uyku bozuklukları gibi sorunların üstesinden gelmek için beyni uyarmak olabileceğini düşünüyor; ancak faydaları kesin olmaktan uzak ve araştırmalar erken aşamada.

–   Cardiff Üniversitesi psikoloji okulunun fahri araştırma görevlisi Dr Dean Burnett:

”Neuralink’in ana akım tüketici ürünü haline gelmesinin önünde çok büyük pratik engeller olduğunu söyleyebilirim.. Herkesin beyni farklıdır. Herkese uyan ve aynı şeyi yapan tek bir çip olamaz. Bu çok titiz bir süreç olmalı.. Teknoloji gelişiyor, dolayısıyla her beş yılda bir yeni bir çip almanız gerekiyor mu? O zamanlar eğlenceli olan ama şimdi pek bir işe yaramayan eski bir Nokia’yı kafanızda taşımak gibi bir şey olur mu?”

Bu alandaki hemen hemen her uzmanın hemfikir olduğu şey, bu tür son teknolojinin, en iyi ihtimalle yakınınızdaki High Street beyin cerrahından onlarca yıl uzakta olduğudur.

Elon Musk da nihai hedefin paket servis siparişlerinizi hızlandırmak değil, geçmişte “varoluşsal tehdit” olarak tanımladığı Yapay Zekanın (AI) risklerinden insanlığı daha iyi korumak olduğunu öne sürdü.

İnsan ve bilgisayar beyinlerini daha iyi birleştirirsek, tür olarak “geride kalma” olasılığımız azalır, diye savunuyor: “Yüksek bant genişliği, beyin-makine arayüzüyle, aslında yolculuğa devam edebiliriz.”