SIYASET

1 MİLYON ÇOCUK TARİKATLARIN ELİNDE

Prof. Esergül Balcı, “Siz bakmayın tarikatların İstanbul Sözleşmesi konusunda yaygara kopardıklarına. Karşı cinsle neredeyse hiçbir temasları yok. Battaniyeden tahrik olan ve bu konuda fetva veren şeyhler var”

Prof. Esergül Balcı, “Karşı cinsle neredeyse hiçbir temasları yok. Battaniyeden tahrik olan ve bu konuda fetva veren şeyhler var”

🟢 PROF. ESERGÜL BALCI: “1 MİLYON ÇOCUK TARİKATLARIN ELİNDE!”

– Prof. Esergül Balcı:

“Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye’de bir milyon civarında çocuk tarikatların elinde. Çoğunluğu yoksul ailelerden geliyor. Çaresizler. Kalabalık ailesinin karnını zar zor doyuran ebeveynler çocuklarını tarikata verince, bir boğaz eksiltmiş oluyor..

Taşrada devletin eğitimden kademe kademe çekildiğini belirtmeliyim..

Bazı bölgelerde okullar kapatılmış. Yoksulluk ve sahipsizlik nedeniyle aileler çocuklarını tarikatlara teslim etmiş. Yarın bu çocukların hangi amaç için nasıl kullanılacağı meçhul..”

‘TARİKATLAR HER TÜRLÜ İSTİSMARA AÇIK’

“Bu durum terör kadar ciddi bir ulusal güvenlik sorunu!”

– Prof. Esergül Balcı:

“IŞİD’e katılanların çoğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden olduğunu mahkeme kayıtlarından biliyoruz. Biz bunun için AB’nin programından esinlenerek ‘Tarikat Erasmus’u ifadesini kullandık..

Afrin’de, İdlib’de evlatlarımız terör örgütü PYD/YPG ile yani PKK’nin Suriye koluyla savaşıyor. Bunların lideri Salih Müslim’in kardeşi de Gaziantep’te Zehra adında bir medrese açtı.. Mehmetçik, Suriyeli teröristlerin aileleri Türkiye’de medrese açsın diye mi şehit oluyor?

Kuran kursunda çocuklara tecavüz edildi gibi pek çok haber ve bunlara ilişkin tutuklamalar oluyor. Bunlar buzdağının görünen yüzü. Tarikat yurtları, okulları, kursları ve evleri her türlü istismara açık..”

Prof. Balcı: 1 milyon çocuk tarikatların elinde

🟢 “EĞİTİMDE TARİKAT VE MEDRESE GERÇEĞİ” RAPORU…

– Prof. Esergül Balcı:

“Raporun konusu, Türkiye’de Eğitim Politikaları kitabımı yazarken, günümüz eğitimini inceleme esnasında gündeme geldi..

Böyle bir araştırma yapma fikri, Rusya’da, onların eğitim sistemini incelerken aklıma gelmişti.. FETÖ eski Sovyet coğrafyasına yayılmıştı ama Ruslar bunu tehdit olarak görüyorlardı..

Daha sonra eğitim politikaları konusunda araştırma yapmak için ABD’ye gittiğimde korunup kollandıklarını gördüm..

Bu tür bir yapının Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğuna şahit oldum. Üstelik altyapılarını eğitim üzerine kurmuş bir örgütten söz ediyoruz. Dershanelerle büyümüş, liseler, üniversiteler ve yurtlar kurmuş, eğitim ve yayın alanında holdingleşmiş bir yapı. Giderek büyütülmüş ve 2002 yılında iktidar ortağı yapılmış bir tarikat..

15 Temmuz’dan sonra tarikatlar konusunda kısır tartışmalar yaşandı…. “FETÖ’nün yerine hangi tarikat gelecek” türünden tartışmalar…Yani yapısal sorun çözülmemişti..

Bunun üzerine Türkiye’deki tarikatlarla ilgili araştırma yapmaya başladım. Fakat Osmanlı’dan bu yana sorun olan bu konuda çalışmaların sığ olduğunu fark ettim..

Türk eğitiminde tarikat gerçeği konusunda bir rapor hazırlama fikri böylece ortaya çıktı..

Rapor dört ayda tamamlandı ancak hazırlıklar ve incelemeler neredeyse bir yıl sürdü. Sonuçlar karşısında biz de hayrete düştük..

İstanbul’daki tarikat ve kollarının Kuran kursu adı altında binlerce çocuğa eğitim verdiğini tespit ettik. Bu çocukların bir kısmı okul çağında bile değildi. Taşrada durum aslında daha vahim..”

– Nasıl bir metodoloji izlediniz? Kimlerle görüştünüz?

– Prof. Esergül Balcı:

“Öncelikle açık kaynakları taradık. Çünkü Türkiye’de tarikatlar o kadar pervasız ki, yasak olmasına rağmen kanunsuz para toplama; yurt, okul, dershane açma; toplantılar düzenleme; TV açma; Türkiye aleyhine manifestolar yayımlama gibi pek çok konuyu açıktan yürütüyorlar..

Hatta “Suriye Cihadı”na açıktan eleman toplayanlar bile var..

Milli Güvenlik Kurulu’nun 25 Ağustos 2004 tarih ve 481 sayılı kararına istinaden tarikatların yapılanmaları ve çalışmalarına ilişkin faaliyetleri yürüten güvenlik birimleriyle görüşmeler gerçekleştirdik..

Farklı illerde tarikat yurt ve okullarına giden öğrenciler ve velileriyle görüşmeler yaptık..”

‘TARİKATLARIN ELİNDE 1 MİLYON ÇOCUK VAR!’

– Türkiye’de aşağı yukarı kaç çocuk tarikatların elinde?

– Prof. Esergül Balcı:

“Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye’de bir milyon civarında çocuğun tarikatların elinde olduğu sonucuna ulaştık. Çoğunluğu yoksul ailelerden geliyor. Çaresizler. Özellikle büyük şehirlerin varoşlarında yaşayan, kırsaldan gelen, dinsel ve geleneksel değerlerle çocuklarını koruyabileceğini zanneden ailelerin çocukları..”

– Hangi saiklerle tarikatlara veriliyorlar?

– Prof. Esergül Balcı:

“Öncelik ekonomi. Kalabalık ailesinin karnını zar zor doyuran ebeveynler çocuklarını tarikata verince, bir boğaz eksiltmiş oluyor..

Sonra “Oğlum-kızım büyükşehirde kapılıp gider, kötü yola düşer, dininde imanında büyüsün” diye düşünenler var..

Bir de geldikleri çevredeki hemşerilerinin yönlendirmesi söz konusu. Bu insanlar kentte tutunamamanın ezikliğini ve ekonomik yetersizliklerinin sıkıntısını “hiç değilse çocuğumuz parasız eğitiliyor” düşüncesiyle azaltmaktadırlar. Bu durum bir yerde “çaresizliğin çaresi” halini almıştır..

Ve “Eti senin kemiği benim” deniyor..

Sonuçta çocuğunun karnını doyuran, yatacak yer veren bir organizasyondan söz ediyoruz. Ailenin başka bir seçeneği yok. Devlet 24 Ocak Kararları sonrasında küreselleşme ve özelleştirme kapsamında, kademe kademe sosyal hayattan ve eğitimden çekilmiş, yoksul ailelere başka çare bırakmamış..

– Aldıkları eğitim ne?

– Prof. Esergül Balcı:

“Eğitimlerin çoğu Arapça ve Kürtçe. Tavizsiz bir itaat ve metafizik bir hayal âlemiyle soslanmış eğitim veriliyor..

Hiçbir bilimsel ve rasyonel öğenin bu eğitimde yeri yok. Hiçbir şey sorgulanamaz. Peygamberlere özgü mucizeleri olduğunu iddia ediyorlar. Sohbetlerde çocuklara anlatılan ya da izlettirilen propagandalarla bu durum perçinleniyor. Dinimiz gerçekleri ile ilgisiz bir eğitim..”

– Bu dini yapılara girmek kolay mı, yani her isteyen çocuğunu verebiliyor mu?

– Prof. Esergül Balcı:

“Aslında kolay. Tarikata girebilmek için herhangi bir sınav, test ya da mülakat söz konusu değil. Hatta yoksul aileler, çevrenin etkisi ve öğretmene duydukları güven ile “çocuğum hem eğitim alsın hem de evden bir boğaz eksilsin” diye kendileri çocuklarını buralara götürüyorlar.. Girdikten sonra çocukların özelliklerine göre sınıflandırma yapılabiliyor. Yaş ve cinsiyet ayrımına göre sorumlular belirleniyor. Bu sorumlular kendi grubundaki çocukları yönlendiriyor..”

🟢 KAÇ TARİKAT VAR TÜRKİYE’DE?

– Prof. Esergül Balcı:

“Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu bulunuyor. Sadece İstanbul’da 448 tekke faaliyetlerini açıktan sürdürüyor. Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere 800’ün üzerinde faal medrese var. Üstelik büyük şehirlerde kaç apartman medresesinin faaliyette olduğu bilinemiyor..”

🟢 ‘TARİKAT YURTLARI HER TÜRLÜ İSTİSMARA AÇIK’

– Son yıllarda taciz ve tecavüz olaylarıyla sıkça gündeme geliyor tarikatlar.. Nasıl bir sosyoloji ve psikoloji yatıyor bu taciz olaylarının altında?

– Prof. Esergül Balcı:

“Medrese öğrencileri yatılı olarak kalıyor. Kapalı ortam, beyin yıkama, korku ve güvensizlik nedeniyle her türlü istismara açık durumdalar. Siz bakmayın tarikatların İstanbul Sözleşmesi konusunda yaygara kopardıklarına. Karşı cinsle neredeyse hiçbir temasları yok. Battaniyeden tahrik olan ve bu konuda fetva veren şeyhler var..

Küçük yaştan itibaren kendilerinden büyüklerle birlikte yaşamak ve onlara tam anlamıyla itaat etmek üzerine kurulu kapalı bir yapının içinde yetişiyorlar..

Biz, tarikat yurtlarında ve okullarında yaşanan tecavüzleri ve istismarları iletişimin olanaklarının artmasıyla öğrenebildik. Oysa bu geçmişten beri olagelen bir durumdu..

Pek çok haber ve bunlara ilişkin tutuklamalar oluyor. Bunlar buzdağının görünen yüzü. Tarikat yurtları, okulları, kursları ve evleri her türlü istismara açık. Buralarda kalan çocuklar evlerine döndüklerinde kendi psikolojik durumlarını ailelerine, varsa kardeşlerine de yansıtabiliyorlar..”

– Kadınlara ne öğretiliyor?

– Prof. Esergül Balcı:

“Kadının görevi olarak erkeğe itaat en önemli öğreti ne yazık ki! Bir kadın olarak bunu içim acıyarak söylüyorum. Onların düşüncesine göre kadın, zaten erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmış ikinci sınıf bir varlık ve erkeğin kölesi durumunda..”

– Kadınlarla dertleri ne, niye saygı duyulmuyor?

Kadınlar kendilerine ait birer mal, ganimet ve ikinci sınıf insan olarak görülüyor. Süslü lafların ötesinde hiçbir değerleri yok. Tıpkı şeyhe itaat gibi, kadınların kocalarına itaat etmeleri ve doğurmaları üzerine bir eğitim veriliyor. Bunun sonucunda tarikatlar kadınlara hiçbir saygı duymuyor. Bazıları ise kadınları küfrün kaynağı olarak görüyor..”

Www.cafemedyam.com

🟢 ‘DİN-SİYASET-EĞİTİM İLİŞKİSİNE SON VERİLMELİ’

– Prof. Esergül Balcı:

“Tarikat ve cemaatler, kapatılsın demek en kolayı ancak ‘Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması’ yasası halen yürürlükte, yani zaten kapalı olmaları gerekiyor..

Sorun Türkiye’deki pek çok konuda olduğu gibi uygulamada..

Devlet görüp de görmezden geliyor, çoğu dernek ve vakıf çatısı altında olduğu için. Üstelik şeyhlerin çoğu röportaj veriyor, devlet adamları ile görüşüyor..

Öncelikle yasaların uygulama sorunu giderilmelidir..

Tarikat ve cemaatler, özellikle devletin yetersiz kaldığı alanlarda ortaya çıkıyorlar. Doğa boşluk kaldırmaz, hemen başkaları tarafından doldurulur. Ortaya çıkan boşluğu devlet, doldurmalıdır..

Eğitim politikaları savrulmalardan kurtarılarak herkese eğitim hakkı, yurt, burs olanağı sağlamalı; laik, çağdaş, bilimsel, sorgulayıcı, özgür düşünceye sahip insan yetiştirilmelidir. Kısaca, anayasamızın 42. maddesi ile 1973 tarih ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu gerçek anlamda uygulanmalıdır. Tabii her şeyden önemlisi, din-siyaset-eğitim ilişkisine son verilmelidir..”

Www.cafemedyam.com

🟢 DEPREMZEDE ÇOCUKLAR TARİKATLARIN ELİNDE Mİ?

DEPREMZEDE ÇOCUKLAR İSMAİLAĞA’NIN İŞLETTİĞİ YURTTA

Kimsesiz depremzede çocukların, İHH’nin villasına yerleştirildiği ileri sürüldü..

– Vakıf iddiaları yalanladı..

– Bakanlık, “Refakatsiz çocuk yok, istismara rastlamadık” dedi..

– Muhalefet, “Endişeliyiz” açıklaması yaptı..

Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki ayrı depremden hayatta kalan çocukların bazılarının kaybolduğuna dair iddialar yargıya taşındı..

Çocukların İstanbul Beykoz’da bir villaya yerleştirildiği iddia edildi..

Söz konusu iddiaların ardından adrese gittik. Bahsi geçen Beykoz’da yer alan villada 3-4 yaşlarında erkek çocuklarının camdan dışarı baktıklarını gördük..

– Görgü tanıklardan biri 20-30 çocuğun villada kaldığını belirtirken bir derneğin onları buraya getirdiğini öne sürdü..

– Bir başka görgü tanığı ise sitede çocuklara denk geldiğini belirterek “Onları oyun oynarken gördüm. Sorduğumda babalarının olmadığını söylediler. 14 yaşlarında çocuklar gördüm. Aralarında yabancı uyruklu çocuklar da vardı, Türkçe konuşamıyorlardı” dedi. 

Halk Tv’den Fırat Fıstık’a konuşan çocuklar, Hatay Antakya’dan İstanbul’a getirildiklerini, babalarının hayatını kaybettiğini ve vakıf tarafından burada ağırlandıklarını dile getirdi..

İHH önce iddiaları yalanladı. Ardından basın yayın organlarından bazıları bahsi geçen evdeki çocukların İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından oraya getirildiğini ve oradan bir gönüllü tarafından bakıldığını öne sürdü..

Ardından “Vakfımızın çocuklar için herhangi bir evi olmadığı gibi deprem bölgesinden çocuk getirip evlere yerleştirme çabası da yoktur” dedi.. 

BAKANLIK AÇIKLAMA YAPTI

– Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı:

 “Belirtilen adrese kolluk ve Beykoz Sosyal Hizmetler Merkezi (SHM) ekiplerimizle hane ziyareti gerçekleştirilmiştir. Yapılan tespit neticesinde hanede kalan refakatsiz konumda olan herhangi bir çocuğa rastlanılmamıştır..

Villada kalanlar Suriye’de savaşta eşlerini kaybeden yabancı uyruklu kadınlar ile çocuklardır..

Çocuklar açısından herhangi bir ihmal tespit edilmemiştir. İstismar bulgusunun bulunmadığı hane ziyareti sonrasında belirlenmiştir. Ailelere bakanlığımız hizmetleri ve bu hizmetlere ihtiyaç duymaları halinde temas kurabilecekleri iletişim kanalları ile ilgili gerekli bilgilendirme de yapılmıştır..” 

EMLAK SİTESİNDE İLANI VAR 

Bir emlak sitesinde ise bahsi geçen villanın ilanının bulunması dikkat çekti.

İlanda:

 “Villa kalıcı konutlara kadar kısa bir süre depremzede kardeşlerimize tahsis edilmiştir. Anneler ve yetimler gelmiştir onlar barınmaktadır” yazdığı görüldü. 

Www.cafemedyam.com
(Çağdaş Hukukçular Derneği ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği çocuklarla ilgili iddialara ilişkin suç duyurusunda bulundu.) 

Öte yandan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, dokuz çocuğun Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı’na yatılı olarak verildiği iddiasının soruşturulması için suç duyurusunda bulundu. Dernek, “Çocuklara sahip çıkmak görevimiz” açıklaması yaptı. 

🟢 TARİKATLARIN NE İŞLER YAPTIĞINI GÖRDÜK

Www.cafemedyam.com
(Gamze Taşcıer)

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer:

 “İlk günden itibaren bakanlık bu çocuklarla ilgili oluşan iddialara ‘Merak etmeyin bakanlık bünyesinde çocuklara sahip çıkılacak’ cevabını verdiler.. Öncelikle Çağdaş Hukukçular Derneği’nin yaptığı bir açıklamayı yalanladılar..

Tamamen şeffaflıktan uzak bir süreç yönetiyorlar. Bu ülkenin tarikatların, cemaatlerin ya da sözde bu tarz yapıların daha önce başımıza neler açtığını gördük. İzleri devam ediyor. Hâlâ pek çok yurdu boşaltmaya devam ediyorlar. Sormak istiyoruz. ‘Yetmedi mi oralarda buralara çocuklarımızı gönderme ihtiyacı.. 

1- Neden önce yalanladıkları haberi sonra doğruladılar? Kaç çocuk koruya alındı?

2-Çocukların güvenliği için ne yapıyorsunuz? Takipleri yapılıyor mu?

3- Korumaya muhtaç çocuklara verilen destek yeterli mi? 

4- Kaç çocuk koruyucu aileye verildi? Rakamları açıklayın.”

Www.cafemedyam.com
(Jale Nur Süllü)

– CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü:

 “Ben 10 gün boyunca alandaydım. Oradaki çocukları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sahiplendiği söylendi..Ancak orada o kadar büyük bir karmaşa var ki bunları tespit etmek çok güç. Bütün enkazlar kalktığı ve kayıplar çıktığı zaman arama yapılabilir..

Kırıkhan’da aramışlardı, ‘Bir çocuk var 13 yaşında tek başına’ dediler. Meselo o çocuk ne oldu? Tek tek araştırmak gerekiyor. Bakanlığın şaibeli bakış açısı olunca insanlarında bir takım şeyler üretmesi doğal oluyor..

Bakanlığın geçmişteki tutumları Hiranur Vakfı olayından iki yıl haberdar olmalarına rağmen işlem yapmamış olmaları, daha önceki olaylarda bir kereden bir şey olmaz davranışları şaiebelere yol açıyor. Ortam tam bir kaos ortamı. Süreç iyi yönetilmedi. Kim nerede.”

Rengin Temuçin

Www.cafemedyam.com

🟢 HANİ TARİKATLARIN ELİNDE DEPREMZEDE ÇOCUK YOKTU?

Aile bakanı: “Refakatsiz hiçbir çocuğu derneğe, vakfa teslim etmemiz söz konusu değil”

Annelerinden koparılarak Sakarya’ya getirilen depremzede çocukların İsmailağa’nın işlettiği yurtta tutulduğu ortaya çıktı..

Hukukçular, “Tarikatlarda çocukların ne işi var” diye sordu.

– Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık:

 “Devlet ve kamu olarak refakatsiz çocuğu derneğe, vakfa, herhangi bir yere teslim etmemiz, denetimi kişi ya da kuruluşa vermemiz söz konusu değil..” 

DEPREMZEDE DOKUZ ÇOCUK TARİKATIN KURAN KURSUNDAN ÇIKTI

Depremde babalarını kaybeden dokuz çocuk, annelerinden alınarak İsmailağa Cemaati’ne yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafından yürütülen Mekke Mescidi-Hanife Akın Kuran Kursu’na yatılı olarak verildi.

Kurs, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı ancak işletmesi İsmailağa Cemaati’ne yakın vakıfta.

Kahramanmaraş merkezli depremler Gaziantep’te de büyük yıkıma neden oldu. DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre bu yıkımlarda babasını kaybeden dokuz çocuk, anneleri olmadan İsmailağa Cemaati’ne yakın Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafına ait Mekke Mescidi-Hanife Akın Kuran Kursu’na yerleştirildi.

– Vakıf yöneticisi:

 “Mahmut Ustaosmanoğlu’nun müridiyim.. Sakarya il müftüsü Hasan Başiş bizi aradı, ‘Böyle böyle çocuklar var. Bunlara yer açar mısınız’ dedi. Biz de çocukları aldık. Çocuklara deprem nedeniyle travma geçirdiği için psikolojik destek almış. Biz de bu çocukları bir nevi burada koruma altına aldık. Kursta kalıyorlar. Dokuz tane çocuk var burada. İki tanesi annelerinin yanına gitti. Yedi tanesi burada..

Zannedersem Antep’e dönecek bu çocuklar.. Çocuklar neden annelerinin yanında kalmıyor.. Annelerinin yanında yer olmadığı için bize gönderildiler..” 

– İl müftüsü Hasan Başiş:

“Burası Diyanet’e ait bir kurs ve bizim kontrolümüzde. Çocukların eğitimini biz veriyoruz. Bu bina vakfa ait. Benzer birçok vakıfla böyle ortak Kur’an kursları açtık. Kursun yalnızca yemek, temizlik gibi hizmetlerini bu vakıf yürütüyor. İaşesini sağlıyor.”

‘Bu vakıf görevlileri içeride çocukların bulunduğu alana giriyor mu’ diye sorarsanız.. Kesinlikle çocuklarla konuşmuyorlar” ..

Ancak vakıf görevlisi Adem adlı kişi, eğitimleri Diyanet’in yanı sıra kendilerinin de verdiğini söyledi.

Www.cafemedyam.com
(Selin Nakıpoğlu)

“HÜKÜMET TEDBİR ALMADI”

– Avukat Selin Nakıpoğlu:

 “Depremin ilk gününden itibaren çocuklara dair kaygılarımızı her geçen gün büyüten bir tablo ile karşı karşıyayız. Afet zamanlarında, güvenlik sorunlarıyla birlikte çocuklar için kaçırılma ve istismara uğrama risklerinin gayet iyi bilinmesine rağmen hükümet tarafınan hiçbir tedbir alınmadığı, planlama yapılmadığı için çocuklar kayıp..

Enkazdan kurtarıldığı bilinen ama sonrasında nerede olduğu bilinmeyen çok çocuk var. Depremzede çocukların devletin bilgisi ve takibi dahilinde yıllardır uzmanlık geliştirmiş çocuk hak örgütlerinin yerine çeşitli cemaatlerin ‘koruması’ altında verildiğini öğreniyoruz..

Ensar Vakfı’nda yaşatılan cinsel suçlar ve Hiranur Vakfı’ndaki çocuk istismarını düşününce kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuz ortada..

Çocuklar devlet koruması altında, güvende olmalıdır.. Tarikatlarda, cemaatlerde çocukların ne işi var? Devlet hiçbir koşulda çocukları koruma yükümlülüğünü hiçbir gerçek ve/veya tüzel kişiye devredemez. Devlet ülkedeki bütün çocukların güvenliğinden sorumludur. Kamuoyuna açıklama yapılması gerekiyor. 13.5 milyon kişinin maruz kaldığı afette kaç çocuk kayboldu? Çocuklar nerede?”

🟢 BAKANLIK, TARİKATIN KURAN KURSUNA YERLEŞTİRİLEN DEPREMZEDE ÇOCUKLARI GERİ ALDI

‘MÜFTÜ GÖNDERDİ’

İsmini vermek istemeyen bir vakıf görevlisi süreci şu şekilde anlattı:

“Normalde çocukların buraya gelişi aslında bizim Hasan Başiş Hoca Efendi bağlantısı ile oldu. Buranın il müftüsü. Biz de yatacak yerleri olsun diye aldık. Sonra böyle bir hani fitne, sıkıntı gibi olunca gönderildiler. Biz burada resmi olaraktan yapıyoruz, bağlantıya hocamızla geçiyoruz. Bize kendisi ‘Çocuklar şu anda çok kalabalıklar. Depremle alakalı sıkıntılar oldu’ deyince resmi kurslarımıza dağıtmaya düşündük amacımız buydu. Geçici süre kalacaklardı ancak böyle bir fitne olunca çocukları geri yollamak zorunda kaldık”

‘SURİYELİLERLE KALIYOR’

Çocukların nereye gittiğine ilişkin sorumuza ise vakıf görevlisi:

 “Diyanet’te yabancıların olduğu bir yer var. Bu İhsaniye Camisi’nin yakınlarında bir yer. Diyanet’e bağlı kurum yurt gibi diyeyim yani. Biz de Diyanet’e bağlıyız ama onlar da tamamıyla Diyanet’e ait olan bir yerdeler. Yabancı çocuklar kalıyor. Bu çocukların da Suriyeli olduklarını duydum” dedi.  

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: