Aleviler ve siyaset: ‘Alevi Akademisi’ faaliyetlerine başladı…

İÇİNDEKİLER
“İstanbul’da kurulan “Alevi Akademisi” faaliyetlerine başladı…”
Son araştırmalar anlatılacak, Aleviler geçmişi akademisyenlerden dinleyecek..
Garip Dede Vakfı bünyesinde kurulan Alevi Akademisi’nde 24 akademisyen 120saatlik ders programında 200’e yakın öğrenciye Alevilik ile ilgili son çalışmaların sonuçlarını, sosyal bilimlerin bu mezhebe bakışını anlatacak..
Alevilik yıllarca daha çok sözlü aktarıma bağlı olarak kuşaktan kuşağa aktarıldı..
Yüzyıllar içerisinde baskılar ve savaşlar, Aleviliğe dair yazılı kaynakların pek azının günümüze kadar ulaşmasına neden oldu..
Ancak son yıllarda Alevilik ve Aleviler üzerine bilimsel araştırmalar yapılıyor ve bunlara dair ilginç sonuçlar paylaşılıyor..
Ne var ki çoğu zaman Alevi kamuoyunun bir kısmı bu yeni bulgulardan haberdar olmayabiliyor..
Elde edilen sonuçları Alevi kamuoyuna daha iyi aktarmayı hedefleyen bir çalışmanın sonucu olarak İstanbul merkezli Garip Dede Dergahı Vakfı bünyesindeki “Alevi Akademisi” bugünden itibaren faaliyetlerine başladı..
Avcılar’daki dergah merkezinde akademisyenler ve katılımcıların eşliğinde kurdele kesilerek açılışı yapıldı ve ilk ders verildi..
Halk müziği sanatçısı Arif Sağ’ın da hazır bulunduğu açılışta sanatçılar; Tolga Sağ, Muharrem Temiz ve Özge Çam da bir dinleti verdi.
Akademinin çalışmaları hakkında bilgi almak üzere aradığımız Garip Dede Dergahı Vakfı Başkanı Celal Fırat, başta tarih olmak üzere sosyal bilimlerde faaliyet gösteren 24akademisyen tarafından 120saatlik bir eğitimin verileceğini söyledi..

“Bu sefer Aleviliğe bakış, dedeler üzerinden değil, sosyal bilimciler üzerinden anlatılacak”
Fırat, verilecek eğitimlerde sosyal bilimler açısından Aleviliğe bir bakış yakalamaya çalışacaklarını ve bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Alevi kamuoyunu bilgilendireceklerini anlattı..
Bu sefer Aleviliğe bakışın, dedeler üzerinden değil, sosyal bilimciler üzerinden yansıtılacağını ifade eden Fırat:
“Alevilik tarihsel süreçte anlatılacak. Akademinin 200’e yakın öğrencisi olacak. Dersler bittikten kısa süre sonra hemen kitaplaştırılıp bir kaynak olarak kamuoyu ile paylaşılacak.. Çalışmalar bununla da sınırlı kalmayacak bir alan çalışması da yapılacak.. Ayrıca devamında bu sefer dedelerin Alevi inancını her yönüyle anlattıkları yeni bir çalışma düzenlenecek..”

“Aleviliğin tarihsel süreciyle ilgili karmaşaya son veren bir kaynak oluşturulacak”
Aleviliğin tarihsel süreciyle ilgili Aleviler arasında bir karmaşa olduğunu, herkesin farklı bir şeyler söylediğine değinen Fırat, akademide bu konuda yapılan bilimsel çalışmaları insanların istifadesine sunacaklarını kaydetti..
Fırat, Aleviliğin geçmişine dair genel bir çerçeve sunan toplu bir kaynak haline getirmek istediklerini de sözlerine ekledi..

“Kafa karışıklıklarının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır”
Alevi Akademisi çalışmaları, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Aslan’ın koordinatörlüğünde yürütülecek..
Konuyla ilgili aradığımız Aslan, akademi ve bilim çevreleriyle, Alevi kurumları arasında temas kurmayı öngören bir çalışma yapacaklarını söyledi..
“İnsanlar yanlış bilgilerini silsin biz doğrusunu anlatıyoruz” gibi üsten bakan bir bakış açıları olmadığını vurgulayan Aslan, şunları söyledi:
“Tarih alanında katılanlar, Osmanlı öncesi ve dönemi ile cumhuriyet yıllarında Alevilerle ilgili politikaları, uygulamaları, Alevilere dair geleneklere dair anlatımlar yapacaklar. Bu konudaki kafa karışıklıklarının anlaşılması ve ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacaktır.”
© The Independentturkish//Ali Kemal Erdem
“Erdoğan, Kürtler ve Aleviler’e baskı oluşturmak istiyor“
Alevi Dernekleri Federasyonu ve Garipdede Dergahı Başkanı Celal Fırat anlatıyor…

“Alevilerin kırmızı çizgisi cemevleri ve ilk talepleri iş…”
Celal Fırat:
”Yerel seçimler Aleviler için bir ‘hayat meselesi’. Türkiye’de her şey siyaset üzerine kurgulanmış. Siyaset yeri geldiğinde inanca, dine, gelenek, göreneklere yön vermek açısından etkin bir rol alıyor. AKP bunu ciddi bir şekilde yapıyor. Gittiği her yerde kendisine din üzerinden bir kurgu yapıyor. Din üzerinden mağduriyet dili ile iktidar olan bu insan şimdi de din üzerinden insanları mağdur ediyor..
8 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde engellenen ve polisin müdahalesine maruz bırakılan kadınlar ve sonrasında yaşanan “ezan” tartışmalarında; Erdoğan, ‘ezanı ıslıkladılar’ diyerek din üzerinden bir kurgu yaptı.”’Erdoğan, Kürtler ve Aleviler’e baskı oluşturmak istiyor‘

Celal Fırat:
”Alevilerin ciddi bir iş bulma sıkıntısı var. Aleviler, yerel belediyelerde kimseyi ötekileştirmeyen bir anlayışın hakim olmasını istiyor. Maalesef Türkiye’de böyle bir belediyecilik yok. Şu anki belediyeler siyasal partilerin arka bahçesi gibi. Bunu şu anda bulunan mevcut siyasal iktidar için söylemiyorum. CHP içerisinde de böyle belediyeler var. Umut ediyoruz ki bu seçimler toplumun daha çok birbirine yanaştığı, ötekileştirilmediği, herkesin birbirinin elinden tuttuğu bir seçim olsun. Ama bu olacak gibi görünmüyor..
31 Mart yerel seçimlerine giderken, Erdoğan özellikle Kürtler ve Aleviler üzerinde baskı oluşturmak istiyor. Fakat bizim halkımız oyunu nereye vereceğini bilir. Alevi toplumu bu ülkenin vicdanıdır. Vicdanlı bir toplumdur. Kendine yapılanı kesinlikle unutmaz.”
“Aleviler ‘Kula kulluk yakışır mı?’ ilkesini savunan bir toplum.”
Celal Fırat:
”Mazlumdan yana tavır takınan bir kesimiz. Nerede zalimlik yapılıyorsa o zalimin karşısında dikilen bir halkız. Pir Sultanların, Şah Hüseyinlerin evlatlarıyız. Alevi toplumu da tarihini göz önünde bulundurarak ne yapacağına karar verecektir. Alevilik başlı başına bir duruş ve siyasette bir tavırdır. Aleviler siyasetin merkezindedir.”
“Bize oy vermezseniz inancınızı rahatça yaşayamayacaksınız“

Yazar Gülfer Akkaya:
‘‘AKP ve MHP’nin halka politik olarak verebileceği herhangi bir vaadi yok. Bu yüzden halkı kin ve nefrete sürükleyecek, kutuplaştırıcı, ayrımcı bir dil kullanılıyor..
AKP, iktidarını ayakta tutabilmek için bu dile mahkum. Her gün artan işsizlik, ekonomik kriz, yenilmiş bir dış politika. İnsanlara ne verebilirler ki? Tabanlarını maddi olarak rüşvet, devletin maddi olanakları ve yolsuzlukla beslerken, manevi olarak ‘bize oy vermezseniz inancınızı şimdiki gibi rahatça yaşayamayacaksınız’ yalanı ile tutuyorlar..
Bunun için provokasyon denemelerine başladılar bile. Çünkü gerçekten zor durumdalar ve kullanım tarihleri dolmak üzere. Ayrıca inanılmaz derecede cinsiyetçi politikalar ve söylemler kullanmaktalar. Bir de kente aşkla bağlılık, kente sevdalı olmak gibi kentin mevcut sorunlarını çözmekten uzak, suya sabuna dokunmayan, apolitik, seçim geçiştiren söylemleri öne çıkartıyorlar. Çünkü bir iddiaları, yapacakları faydalı bir iş yok. ‘Adımda Ali’ var diyerek adını pazarlayacak duruma düştüler.”
“HDP heybesinde yılların deneyimini taşımakta…“
Akkaya:
”CHP ve İYİ Parti, bu seçimlerde ayrımcı söylemlerden ziyade ekonomik kriz gibi ortak sorunları dert edinen, yoksulluğa karşı yerel politik siyasal hat üretmeyi vaat eden yolda ilerlemekteler. HDP ise hep olduğu gibi birlikte yaşamı, barışı, çoğulculuğu, çok dilli ve cinsiyet eşitlikçi yerel yönetimleri savunan açıklamalar yapıyor. Zaten heybesinde yılların deneyimlerini taşımakta.”
İLGİLİ HABER
+ There are no comments
Add yours