
Belçika’nın Flaman Bölgesi’nde; ‘resmi olarak tanınma’ya çalışan camilere yönelik kriterler katılaşıyor.
‘Türk cami sayısı 120. Ancak sadece 46’sı devlet tarafından finansal olarak destekleniyor’
Güvenlik ve İstihbarat birimleri tarafından mercek altına alınacak camilerin tanınma süreci bundan böyle en az 4 yıl sürecek…
- Finansal yapısı,
- Yurtdışı bağlantıları,
- Radikal gruplar ile ilişkileri.
Belçika’da Müslümanları temsil eden ve hükümetle toplum adına ilişkileri yürüten İslam Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Üstün:
- ”Belçika’da toplam 210 cami bulunuyor. bunların sadece 87’si devlet tarafından resmi olarak tanındı. Türk cami sayısı ise 120. Ancak sadece 46’sı devlet tarafından finansal olarak destekleniyor.”
En çok bilinen Diyanet camileri
İslam Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Üstün:
- ”Belçika’daki camiler 2007’den bu yana devlet tarafından tanınıyor. Resmi olarak devlet tarafından en çok tanınan ve para yardımı alanlar, Diyanet camileri.”
- ”Diyanet camilerinin Belçika tarafından tanınmasına rağmen Türkiye’den gelen kendi imamlarını tercih ediyor. İmamların maaşları da Türkiye tarafından ödeniyor. Söz konusu camiler, Belçika’nın kendilerine sağladığı ‘imamların maaşlarını ödeme hakkını’ kullanmıyor.”
- “Belçika’nın kuzeyinde bulunan Flaman Bölgesi’nde ki sorunlar diğer kesimlere göre daha büyük. Son 6 yıldır hiç bir cami devlet tarafından tanınmadı.”
‘Dosyalarımızın eski kriterlere göre incelenmesini istiyoruz‘
Mehmet Üstün:
- ”Duruma tepkiliyiz. Ancak geleceğe dair ümitliyiz. Belçika genelinde tanınmayı bekleyen 43 cami bulunuyor.”
- “Tanınması için 43 cami dosyasını yetkililere ulaştırdık, önce eski kriterlere göre prosedür başlatıldı ancak daha sonra prosedür durduruldu. Bizler Flaman hükümetinden dosyalarımızın eski kriterlere göre incelenmesini istiyoruz.”
- ”Bakanlığa verilen dosyalar ile ilgili hiç bir açıklama yapılmadı. Bilgi alamadık. Umutlarımızı yitirmedik.”
- ”Daha önce tanınma kriterlerinin belirlenmesi için Katolik Leuven Üniversitesi ile çalışma yürütüldü. Kriterleri yeniden yazdılar, bizim de fikrimizi aldılar. Bu konu 3 yıldır konuşuluyor. Henüz kanunlaşmadı ancak koalisyon protokolünde üç parti anlaştı. Önümüzdeki dönemde bu uygulanacak.”
Caminin devlet tarafından tanınması ne anlama geliyor ?
Belçika’da devlet tarafından tanınan camilere;
- 30-40 bin euro civarında para yardımı yapılıyor,
- İmamların maaşları devlet tarafından ödeniyor.
Mehmet Üstün:
- “Camilerin tanınması önemli zira devlet yetkilileri ile daha sıcak ilişkiler kurulabiliyor ayrıca camiler böylelikle entegrasyona ve ortak yaşama katkı sağlamış oluyor.”
Fatih Camii’nin tanınırlığı kaldırıldı
2017 yılında Beringen kentindeki ülkenin en büyük Türk camisi Fatih Camii’nin resmi olarak tanınırlığı kaldırıldı.
Belçika’nın dönemin Flaman Bölgesi İçişleri Bakanı Liesbeth Homans:
- ”Beringen’deki Fatih Camisi’nin kasıtlı olarak bazı toplumlara ibadet izni vermediği ve farklı toplumların bireylerini birbirine karşı kışkırttığı ortaya çıkmıştır. Özellikle ‘Gülen hareketi’ destekçileri hedef alınmaktadır. ‘Gülen hareketi’ bizim ülkemizde huzur bozucu ve aşırıcı herhangi bir faaliyette bulunmamıştır.”
Flaman yetkililer, ‘Milli Görüş’ün Genk şehrinde kurulan Selam Koleji’nin açılışına; ‘Belçika anayasası ile çocuk ve insan haklarına saygı duymadığı’ gerekçesi İle izin vermemişti…
Flaman yetkililerin önümüzdeki dönemde başörtüsü kurallarını sertleştirmesi ve bazı sivil toplum örgütlerine yapılan para yardımlarını da kesmesi bekleniyor…
Belçika İslam Temsil Kurulu radikalleşmeyi önlemek için 18 kadın din görevlisi istihdam edecek
Belçika’da Müslümanları temsil eden ve hükümetle toplum adına ilişkileri yürüten İslam Temsil Kurulu; ‘dini radikalleşmeyi önlemek’ için 18 vaize ve 4 danışman istihdam edecek.
- Yeni kadrolar için 780 bin euroluk bütçe ayrılacak ve maaşların tamamı Belçika Adalet Bakanlığı tarafından ödenecek.
Belçika İslam Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Üstün:
- “Kadınların da doğru bir İslam’a erişim hakkı olmalı. Ülke çapında radikalleşmeye karşı birçok panel düzenledik. Belçika basını ve siyasi partiler, ‘vaize’ kadrosunun çıkmasını olumlu karşıladı. Müslümanlarda reform olarak algılandı.”
Mehmet Üstün:
- ”Belçika Adalet Bakanlığı’ndan 18 kişilik ‘vaize’ kadrosu talebinde bulunduk. Radikalleşmeyi önlemek amacıyla bu isteklerimiz bakanlık tarafından kabul edildi.”
- ”Birlikte yaşama kültürü ve diyalog önemli. Belirlenen kriterler doğrultusunda Türkiye’de olduğu gibi ‘vaize’ler hem Türk hem Faslılardan oluşacak. Fransızca ve Flamanca dilleri arasında denge kurularak istihdam edilecek.”
Hükümet tarafından tanınmış olan camilerde vaaz verecekler
Belçika’da, 2017 rakamlarına göre hükümet tarafından tanınan ve destek alan 84 cami var.
- Kadın din görevlileri, bu camilerde vaaz verecek.
Mehmet Üstün:
- ”Flaman bölgesinde son 5 yıldır yeni camiler hükümet tarafından tanınmadı. Ancak Brüksel’de buna benzer sıkıntılara rastlanmadı.”
- Başkent Brüksel’de 17 cami hükümet tarafından destekleniyor.
- Flaman bölgesinde bu rakam 28’i bulunuyor.
- Valon bölgesinde ise 39 olarak kayda geçmiş durumda.
Hükümet terör eylemlerini önlemeye çalışıyor
2016 yılında Zaventem Uluslararası Havalimanı ile Maelbeek metro istasyonunda art arda patlayan bombalar 32 kişinin ölümüne yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açtı. Saldırıyı terör örgütü IŞİD üstlendi.
- Bazı saldırganların Avrupa Birliği ülkelerinde doğup büyümüş olması yetkilileri harekete geçmeye zorladı.
- Terör eylemlerini önlemeye çalışan hükümet radikelleşmeyi önlemek için Belçika İslam Temsil Kurulu ile görüşmelerini sıklaştırdı; çalışma grupları kuruldu.
Belçika Milli Görüş’ün açmak istediği okula imar izni vermedi
Belçika İslam Federasyonu’nun Charleroi bölgesinde açmak istediği okula imar izni çıkmadı.
- Belçikalı yetkililer gerekçe olarak ulaşım sorunlarını gösteriyor.
Milli Görüş’ün Belçika İslam Federasyonu vakfı bünyesinde açmak istediği ‘Erdem’ adlı (La Vertu) okulun 3 bin 500 metre kare alan içerisinde 360 ana okul ve ilkokul öğrencisine hizmetvermesi bekleniyordu.
‘Bu okula erişim büyük sıkıntı‘
Belçika’nın Valon Bölgesi’nde İmar izinlerini sağlayan Raphael Stokis:
- ”Söz konusu okul projesi, ulaşım kriterlerini karşılamadı.”
- ”İmar izinleri farklı kriterler üzerinden veriliyor. Trafiğin genel anlamda aksamaması gerekiyor ancak bu okula erişim büyük sıkıntılar yaratıyor. Sabah 8 ile 9 arası bu bölgede 1 km uzunluğunda trafik oluşuyor. Girişler çıkışlar zorlaşıyor. 12 yaşından küçük çocuklar anne ve babaları tarafından okula getiriliyor. Kimileri arabayla geliyor. 360 çocuğun o okula gitmesi en az 100-120 araç anlamına geliyor. Avenue Meuree zaten trafikten geçilmiyor.”
- ”Okul yetkililerine farklı bir sokağın kullanılması ve trafiğin okul personeli tarafından kontrol altına alınması doğrultusunda yeni bir teklif sunduk.”
1,5 milyon Euro bağış toplanması hedefleniyor
Okulun hizmete açılabilmesi için gereken 1,5 milyon Euro’nun toplanması amacıyla vatandaşlara çağrıda bulunuldu…
- Toplanan 750 bin Euro bağışlar ile Charleroi’nın Marcinelle bölgesinde bina alımı gerçekleşti.
Milli Görüş olarak bilinen Belçika İslam Federasyonu (BİF) yıllardır Belçika’nın farklı kentlerinde okullar açmak için büyük çaba sarf ediyor.
- Erdem adlı okul Charleroi bölgesinde İslami altyapı ile Belçika eğitim sistemine uygun eğitim sunmayı planlıyor.
Belçika İslam Federasyonu 2013 yılında Türklerin yoğun olarak yaşadığı Brüksel’in Schaerbeek bölgesinde ‘Erdem’ adlı bir okul açmıştı.
“Erdoğan, DİTİB’i kendi amaçları için kullanıyor”
Almanya’nın iç istibarat birimi olarak çalışan Anasaya’yı Koruma Teşkilatı’nın (BfV), Almanya’da 900’den fazla camiyi koordine eden DİTİB’i izlemeye aldığı ortaya çıkmıştı…
- Köln’deki cami açılışına Alman yetkililer katılmıdı
Köln’de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Merkez Camii’nin bulunduğu Ehrenfeld ilçesinin belediye başkanı Josef Wirges:
- ”Türk hükümetini, DİTİB’i ‘kendi amaçları için kötüye kullanmakta’
Köln’ün Belediye Başkanı Henriette Reker:
- “Maalesef Türk cumhurbaşkanının ziyaretinin genel şartları nedeniyle, caminin açılmasından uzak durma kararına vardım. Ama benim görevim DİTİB’in şu anda sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini anlamak”.
Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet:
- “DİTİB camisi, elde etmeye çalıştığımız açık bir değişim ve eleştirel diyalog için uygun yer değil. Alman İç İstihbaratı tarafından hazırlanan dosyadaki bilgiler nedeniyle törene katılmamaya karar verdim.”
DİTİB’e ‘casusluk’ suçlaması
Alman İç İstihbaratı (BfV), DİTİB hakkında basına bilgilendirmede bulundu.
- “Bireysel DİTİB camilerinin anayasaya aykırı olarak Kuzey Suriye’deki Türk askeri operasyonuyla ilgili milliyetçi-dini faaliyetler geliştirdiğini öğrendik”
Gizli bir dosyada DİTİB imamlarının diyanet adına Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki camilerde casusluk yaptığı ve bu şekilde Türkiye’nin ‘Fetö’ adıyla terör örgütü olarak nitelendirdiği Gülen hareketi hakkında Türk konsolosluklarına bilgi sağladığı iddia ediliyor.
“DİTİB Erdoğan’ın Almanya’ya uzayan siyasi kolu”
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Aile ve Uyum Müsteşarı Serap Güler:
- ” DİTİB, Erdoğan’ın Almanya’ya uzayan siyasi kolu.”
- “Erdoğan, gerçekten bu camiyi açacak kişi olacak ise, DİTİB Alman siyasetindeki son savunucularını da kaybedecektir.”
Almanya Türk Toplumu’nun (TGD) Başkanı Gökay Sofuoğlu:
- ”Alman İç İstihbaratı tarafından incelenmesi beni şaşırtmadı. Beni şaşırtan bu incelemenin zamanlaması. DİTİB’in böyle bir teftiş altında olmasıyla ilgili spekülasyonları Erdoğan’ın ziyaretinden hemen önce niye gündeme getirip güçlendiriyorlar? Ne kimseyi suçlamak ne de Alman makamlarına güvenimi kaybetmek istiyorum.”
- ”DİTİB’in önce Almanya’da kendini kabul ettirmesi gerekiyor.”
- “Sadece DİTİB’in Almanya’da şu anda birçok problemi olduğu için, Erdoğan’ın Köln’e ziyaretini de bir problem olarak görüyorum. DİTİB kendini ilk olarak Almanya’ya ispatlamalı. Bunun için de Türk yetkililerle ilişkisini yeniden gözden geçirmeli. DİTİB’in, Almanya’daki Müslümanların çıkarlarını mı yoksa Türk hükümetinin çıkarlarını mı temsil ettiği kamuya açık da tartışılmalıdır. Almanya’daki Müslümanların güçlü bir temsile ihtiyaçları var”.
- ”DİTİB kendini yenileme zorunda. DİTİB kendisini dini bir topluluk olarak yeniden şekillendirmeli. Başka bir DİTİB arzulayan, örgüt içinde reform isteyen birçok kişi var”
- “Liberal Müslümanların kendilerini ülkemizde örgütlemeleri esasında ne güzel olur.”
Merkezi Köln’de olan DİTİB, Türkiye Diyanet Başkanlığı altında Almanya’daki en büyük Müslüman örgütü olarak yaklaşık 900 camiyi koordine ediyor.
tr.euronews