SIYASET

‘SÖZÜNE GÜVENDİK AMA ÖYLE DEĞİLMİŞ’

İBB

‘Ben, kendimden daha iyi horon oynayan bir siyasi bilmiyorum Türkiye’de’

Ekrem İmamoğlu’ndan Erdoğan’a…

Erdoğan:

Ekrem İmamoğlu’nun Kamu bankaları’nın İBB’ye kredi vermemesi ile ilgili şikayetine cevaben, ”Borç yiğidin kamçısıdır, bu krediyi bulmak sizin işiniz. Madem bu horana girdiniz, çözeceksiniz bu işi.”

Ekrem İmamoğlu:

Erdoğan’ın kendisi hakkında söylediği sözlerine cevaben, ”Bizim işimizle ilgili bir şikâyetimiz yok. Biz sadece görevi yerine getirmeyenlerle ilgili duyuru yapmıştık. Keşke ona yaklaşım gösterseydi Sayın Erdoğan. Ben, kendimden daha iyi horon oynayan bir siyasi bilmiyorum Türkiye’de.”

‘Kamu bankaları İBB’ye kapılarına kapadı..’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu:

”Kamu kurumlarının, kamu bankalarının görevlerini yeterince, liyakatli ve de vicdanlı, adaletli yapmamasının yansımasından bahsettik..

Örneğin kamu kurumlarının, kamu bankalarının kredi vermemesi. Bize bir lütufta bulunmuyor. Zaten olan, hemen seçimden bir gün önce, bir hafta önce olan uygulamayı, seçimden bir hafta sonra uygulamaması. Bu tümüyle siyasi, tümüyle taraf olma ile ilgili. Bahsettiğimiz şey ise şehrin çıkarı. Bu konuda, borcu bilme konusunda, bizimle hiç vakit harcamasına gerek yok Sayın Erdoğan’ın. Kamu kurumlarının içinde olan, başında olan, kamu bankaları…”

‘ERDOĞAN’IN SÖZÜNE GÜVENDİK AMA ÖYLE DEĞİLMİŞ’

Erdoğan’ın su uyarısı…

Ekrem İmamoğlu:

”İşte sudan bahsediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) ya da bakanlık, bence oralardan hesap sorulmalı. Çünkü, yani yanılmış da olabilir Sayın Erdoğan..

Mesela seçimden önce, ‘2040’a kadar hiçbir su problemi yok’ dediği İstanbul..

Biz de sayın Erdoğan’ın sözüne itimatla göreve geldik, ama öyle değilmiş. Ne yazık ki 3-5 aylık kuraklıkla sıkıntı çekebilir İstanbul var..

Niye yanıltılmış sayın Erdoğan?

Bence onun hesabını sorsun. Mesela DSİ Genel Müdürü ne yapıyor İstanbul’un barajları ile ilgili? Bence bunlarla ilgili bir denetim başlatsın. Bir rapor istesin. Umudum budur. Biz, görevimizi yapıyoruz..

Ama hatırlatmak isterim: Bizim işimiz var, işimize bakalım, ama sayın Erdoğan da İstanbul’la meşgul olmasın..

Bakın, ülkede 10-11 insan intihar ediyor işsizlikten, ekonomi problemlerinden; üzülüyoruz. Gerçekten ülkenin bazı travmaları var. Gerçekten İstanbul’la yorulmasın, bize destek olsun..

Biz işimizi yapalım, Sayın Erdoğan ülkenin bütüncül sorunlarına odaklanırsa birbirimizi destekleyen ve ülkenin ve milletimizin mutluluğuna refahına beraberce katkı sunmuş oluruz.”

HORON POLEMİĞİ

Erdoğan İmamoğlu’nu kast ederek; ‘Madem bu horana girdiniz, çözeceksiniz bu işi” sözlerine cevaben,

Ekrem İmamoğlu:

”Ben, kendimden daha iyi horon oynayan bir siyasi bilmiyorum Türkiye’de. Horonu iyi bilirim. Yani işimin gereğini yapmayı da iyi bilirim. İnşallah bir gün aynı halkada horon da oynarız yani, sorun yok..

Ama dediğim gibi; ‘2040’a kadar İstanbul’un su sorunu yok. Hatta 40-50 yıllık su sorunu çözdük’ diye açıklamaları var belediye başkanlarının. Ama bugün gördüğümüz, şurada 3-4 aylık süreçte bile, kuraklık sürecinde bile İstanbul’un sıkıntı yaşadığını gördük. Her konuda biz süreci takip ediyoruz..

Devletin kurumları ile irtibat halindeyiz. Gerekirse kamuoyu ile paylaşacağımız kaygılarımız da var; ama şu anda kamu kurumları ile bakanlıkla, DSİ ile başka kurumlarla süreçlere çözüm arıyoruz..

Çözümde art niyet ya da çözümsüzlük oluşturma eylemini gördüğümüz anda, hem sayın Erdoğan’ı bilgilendiririz hem de kamuoyunu bilgilendiririz..

Herkesin itinalı, dikkatli, kendi konularına konsantre bir şekilde işlerini yapmalarını diliyorum..”

Ekrem İmamoğlu: ”Şu anda önümüzdeki yıl için İstanbul’da bir su sorunu yok.”

İSMEK kursları…

Ekrem İmamoğlu:

”Aslında bir geçiş süreci olduğunu birkaç kez söyledik. Daha sağlıklı ve verimli, part-time (yarı zamanlı) ve mevsimlik çalışandan daha çok sürekli çalışan yapısına kavuşturmak istiyoruz İSMEK kurumunu. Bu şekilde yılın bütününe yaydığımızda, çok daha yüksek sayıda kursiyer sayısına da ulaşacağız..

Burada ayrıca zincirin halkalarını tamamlama amacı var arkadaşlarımızın, sadece bir meslek kursundan ziyade bir sonraki aşamayı, hatta öncesini, işsiz başvurusundan başlayan uygun meslek grubuna dahil edilip meslek öğrenen, daha sonrasında da iş bulma konusunda kurduğumuz kurumlar ve ofisler tarafından desteklenen, hatta girişimciliği de desteklenen boyuta kavuşturmak istiyoruz..

Burası geçmişte güzel tasarlanmış; ama çok da duyurulmamış. Şimdi bunu duyurmak, bu gibi yerleri daha geliştirmek, daha etkin hale getirmek istiyoruz. Bu bir geçiş süreci. Görecekler daha yüksek sayıda kursiyer, daha fazla insana hizmet eden bir kuruma dönüşecek ve verimliliği artacak.”