Alzheimer Hastalığı Nedir?

Kolay değil. Araştırmaların yalnızca yüzde 1’i dışında tümü umut verici görünüyor ve yaşamı değiştirecek tedaviler hala ufukta görünüyor. Ancak umudumuzu sürdürmek için hâlâ nedenlerimiz var.

-Alzheimer hastalığı, kısa süreli hafıza kaybının kötüleşmesiyle karakterize kronik bir nörolojik durumdur. Durum kötüleştikçe semptomlar zamanla ilerler ve doğru kelimeleri bulmada zorluklar, yönelim bozukluğu, sosyal beceri kaybı ve duygusal değişiklikleri içerir.

85 yaş üstü insanların kabaca yüzde 30’u hastalıktan etkileniyor; bu da sağlık hizmetlerindeki gelişmelerin dünya nüfusunun ortalama yaşında bir artışa yol açması nedeniyle durumu kritik bir konu haline getiriyor.

Hastalığın kendisi nadiren ölümcüldür, çünkü Alzheimer’ın ilerlemiş evrelerindeki kişiler ciddi enfeksiyonlara ve yaşamı tehdit eden diğer komplikasyonlara yakalanma konusunda daha büyük risk altındadır.

Alzheimer Hastalığına Ne Sebep Olur?

Bu duruma, beynin daha derinlerindeki yapıları etkilemeden önce tipik olarak korteks olarak bilinen buruşuk dış katmanda başlayan sürekli nöron kaybı neden olur.

Devam eden araştırmalar bu dejenerasyon hakkında ayrıntılar sağlamaya devam ediyor; çoğu açıklama beta-amiloid adı verilen proteinlerin birikmesine işaret ediyor. Tau adı verilen başka bir proteinin yapısındaki değişiklikler de sorumlu olabilir. Bu değiştirilmiş proteinler hep birlikte nöronların iletişim ve fonksiyonlarını etkiliyor ve sonunda hücrenin ölümüne yol açıyor gibi görünüyor.

Pek çok Alzheimer hastalığı vakası, çeşitli genlerden yoğun biçimde etkilenmiş gibi görünse de, bunun hem kalıtsal hem de çevresel faktörlerden etkilenen karmaşık bir durum olduğu açıktır.

Önemli bir nörotransmiterin artan seviyelerine dayalı tedavilerin geçici iyileşme sağladığı bulunmuştur, ancak henüz dejenerasyonu önlemenin veya tersine çevirmenin bir yolu yoktur.