Hastanın kliniği, laboratuar, endoskopik tetkik ve biyopsi, radyolojik tetkikler ve histopatolojik tetkik, hastalıkların ayırıcı tanısında birlikte değerlendirilmesi gereklidirler..
 

Kalın bağırsağın iltihabi hastalıklarına kolit denir

www.cafemedyam.com
 

KOLİT NEDİR?

 

Kalın bağırsağın iltihabi hastalıklarına kolit denir.. En bilinen türü ise ülseratif kolittir..

Ülseratif kolit birçok hastalıkla benzer özellikler taşır..

Hastanın kliniği, laboratuar, endoskopik tetkik ve biyopsi, radyolojik tetkikler ve histopatolojik tetkik, hastalıkların ayırıcı tanısında birlikte değerlendirilmesi gereklidirler..

– İnce bağırsak ve kalın bağırsağın enfeksiyonları, AIDS, bağırsak parazitleri, bağırsak fıtıklaşmaları sonucu oluşan divertikül denilen bağırsak cepleşmelerinin iltihaplanması (divertikülit), kanser hastalarının tedavisinde kullanılan radyasyona bağlı gelişen radyasyon koliti, birçok hastalıkta kullanılan antibiyotikler, bazı romatizma ilaçları, bazı romatizmal hastalıklar ülseratif kolit benzeri hastalıklara neden olurlar..

– Ülseratif kolit nedeni bilinmeyen ve bağırsaklarda kronik iltihabi değişikliklere neden olan stres, sıkıntı, sigara, enfeksiyonlar gibi birçok faktörle nükslerle seyreden kronik iltihabi bir bağırsak hastalığıdır..

Hastalığın görülme oranı kadın ve erkeklerde hemen hemen eşit seviyededir ve daha çok 15–30 yaşları arasında görülür..

Hastalık genetik geçiş gösterir, yakın akrabalarda ve hasta ebeveynlerin çocuklarında hastalığın görülme sıklığı artar..

 

 

KOLİT ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

01- Psödomembranöz kolit: 

– Psödomembranöz kolit, kalın bağırsakta Clostridium Difficile bakterisinin aşırı çoğalmasından kaynaklanır..

Aslında bu tür bakteriler bağırsaklarda zaten bulunmaktadır. İyi bakterilerin varlığıyla dengelendiği için bir soruna yol açmazlar..

Ancak, bazı ilaçlar özellikle antibiyotiklerin kullanımı bağırsaktaki iyi bakterilerin yok olmasına veya sayılarının azalmasına neden olarak kolit oluşmasına zemin hazırlayabilir..

02- İskemik kolit: 

– Kalın bağırsakta, her hangi bir nedenle kan akışının kesilmesi veya azalması sonucu görülen iltihaplanmadır..

İskemik kolit her yaşta gurubunda görülebilmekle birlikte genellikle 64 yaş ve üstü kişilerde daha yaygındır..

Kan akışının azalması ishal, ağrı ve ateşe yol açabilir..

Kalp yetmezliği ..

Diyabet ..

Kan akışına zarar veren bir ameliyat geçirenlerde ..

Radyoterapi tedavisi görenlerde ..

Damar sertliği hastaları ..

İnme geçirenler ..

Kan dolaşımını etkileyen periferik arter hastalığı ..

Yüksek ve düşük tansiyon ..

Travma ..

Sigara içen kişiler ..

Kansızlık ..

Kolon kanseri gibi altta yatan nedenler iskemik kolite neden olabilmektedir..

 

 

03- Spastik kolit: 

 

Spastik kolik hastalığını nedeni tam olarak bilinmemektedir..

– Sinirsel kolit olarak da bilinen spastik kolit genellikle duygusal ve stresli kişilerde daha fazla ortaya çıkmaktadır..

Kadınlarda erkeklere oranla neredeyse 2 kat daha fazla görülen spastik kolit kişide kabızlık ve ishale yol açabilir..

 

04- Mikroskobik kolit: 

– Çok sık görülmeyen mikroskobik kolit kolon astarının mikroskop altında incelendiğin zamanlarda belirlenebilir..

Kolonoskopi ile teşhisi konulabilen mikroskobik kolitte dışkıda kan görülmez. Mikroskobik kolitin iki türü bulunmaktadır..

05- Lenfosittik kolit: 

– Kolonun iç kısmında bir tür beyaz kan hücresi olan lenfositlerin birikimi söz konusudur..

06- Kolajenöz kolit: 

– Bulaşıcıdır ve kolon astarın hemen altında ek bir kolajen tabakası bulunur.

Kalın bağırsakta oluşan enflamasyon ve kolajen kolondan su emilimini engelleyerek ishale yol açmaktadır..

İshalin 2 haftadan usun sürdüğü durumlarda, kilo kaybı yaşandığında ve şiddetli karın ağrılarında doktora başvurmak gerekir..

07- Alerjik kolit: 

– Daha çok çocuklarda görülen alerjik kolit genellikle inek veya soya sütü alerjilerine bağlı gelişir..

  • Gaz
  • Karın ağrısı
  • Bulantı
  • İshal ve kabızlık
  • Kanlı dışkı gibi belirtileri olan çocuklarda kolonoskopi yöntemiyle teşhis konulabilmektedir.

08- Radyasyon kolit:

– Kanser tedavisinde görülen radyoterapinin yan etkisi olarak kalın bağırsakların zarar görmesi sonucu ortaya çıkar..

09- İnflamatuar bağırsak hastalıklarının yol açtığı kolit:

İnflamatuar bağırsak hastalıkları Crohn hastalığı ve ülseratif kolittir.

– İki hastalığın belirtileri birbirine benzemekle birlikte farklılıkları bulunmaktadır..

 

CROHN HASTALIĞI NEDİR?

Sindirim sistemi ağızdan başlayarak anüse kadar devam eden bir sistemdir. Bu sistemin sıklıkla ince bağırsak bölümünün son kısmında görülen Crohn Hastalığı; nedeni bilinmeyen, tamamıyla iyileşmeyen, cerrahi müdahale gerektirebilen ciddi bir rahatsızlıktır..

Crohn hastalığı genellikle ince ve kalın bağırsaklarda görülmekle birlikte rahatsızlık sindirim sisteminde ağızdan makata kadar olan bölgede etkili olabilir..

– Neden olduğu rahatsızlık kişiden kişiye değişebilir. Bazı hastalarda yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşabilir..

– Crohn hastalığında bağırsaklarda yara oluşmaz..

 

CROHN HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

İshal ..

Karın ağrıları ..

Bağırsak tıkanmaları ..

Ateş ..

Yorgunluk ..

İştahsızlık ve kilo kaybı ..

Tuvaletten sonra bağırsakları hala dolu hissetmek ..

Sık tuvalet ihtiyacı Crohn hastalığının erken dönemde gösterdiği belirtiler arasındadır..

Erken dönemde müdahale edilemeyen Crohn hastalığında belirtiler daha da şiddetli hale gelebilir.

Anüs çevresinde ağrı ve anal fistül ..

Ağızdan makata kadar olan bölgede yaşanan ülser ..

Eklem ve cilt iltihabı ..

Kansızlık nedeniyle nefes darlığı gibi belirtiler hastalığın ilerleyen döneminde ortaya çıkabilmektedir..

Çocuklarda büyüme-gelişme geriliği Crohn hastalığının bulguları olabilir..

Crohn hastalarının dörtte birinde bağırsak dışı hastalıklar da izlenir. Bunlar en çok deride, eklemlerde, gözde, karaciğer ve safra yollarında, böbrek ve idrar yollarında, damar kalp ve akciğerlerde oluşmaktadır..

 

CROHN HASTALIĞI NEDENİ NEDİR?

 Crohn hastalığına tam olarak neyin sebep olduğu belli olmamakla birlikte;

  • Bağışıklık sistemi..
  • Genetik faktörler..
  • Çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir..

Crohn hastalığının belirtileri genellikle yavaş yavaş gelişir. Hastalığın bazı belirtileri zaman için de kötüye gidebilir.

CROHN HASTALIĞININ TEŞHİSİ

  • Kan testi..
  • Dışkı testi..
  • Kolonoskopi ve endoskopi..
  • Bilgisayarlı tomografi ve MR..
  • Biyopsi..

Bazen teşhis için aynı tetkikler birden fazla yapılmak zorunda kalınabilir.

Crohn hastalığının kesin bir tedavisi bulunmamaktadır..

– Uygulanan tedavi seçenekleri hastalığın şiddetini ve sıklığını azaltmaktadır..

Hastalığın belirtileri göz önüne alındığında ülseratif kolit ile karıştırılabilmektedir..

– Ancak ülseratif kolit sadece kalın bağırsağı etkilerken Crohn hastalığı sindirim sisteminin her hangi bir yerinde ortaya çıkabilir..

– Ülseratif kolit kolon mukozasının en dıştaki doku tabakasını etkilerken, Crohn hastalığı kalın bağırsak dokusunun tüm katmanlarını etkileyebilmektedir..

 

CROHN HASTALIĞI TEDAVİSİ: İLAÇ TEDAVİSİ-BESLENME TEDAVİSİ- CERRAHİ TEDAVİSİ

Crohn Hastalığının İlaç Tedavisi

– Steroid ilaçlar: Sindirim sistemindeki iltihabı azaltmaya yönelik ilaçlardır.

– Bağışıklık sistemine yönelik ilaçlar: Bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılan ilaçlardır.

– Biyolojik ilaçlar: Diğer ilaçlar yardımcı olmazsa, biyolojik ilaçlar olarak adlandırılan daha güçlü ilaçlar gerekebilir.

Bu ilaçların yanında doktora danışarak bazı takviyelerin alınması faydalı olabilmektedir..

Anti-diyareller:  Lif takviyesi içeren ilaçlar ishali hafifletmeye yardımcı olabilir ..

Ağrı kesiciler: Yaşanan ağrıları gidermek için doktorun önereceği ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir ..

Demir takviyeleri: Kronik bağırsak kanamalarının olduğu durumlarda demir takviyesi tavsiye edilebilir ..

B-12 vitamini: Crohn hastalığı, B 12 vitamini eksikliğine neden olabilir. Bu gibi durumlarda B 12 vitamin desteği kullanılabilir ..

Kalsiyum ve D vitamini takviyeleri: Crohn hastalığı tedavisinde kullanılan steroid ilaçlar osteoporoz riskinde artışa neden olabilir. Bu riski minimuma indirmek için D vitamini ve kalsiyum takviyesi alınabilir ..

Crohn Hastalığında Beslenme Tedavisi

Bir Crohn hastalısının uyguladığı ve fayda gördüğü beslenme tarzı başka bir Crohn hastası için uygun olmayabilir..

– Lif alımının ayarlanması, yağ ve süt alımının sınırlandırılması, bol su tüketilmesi atakların yaşanmasına iyi gelebilmektedir..

Tüketilen hiçbir besin Crohn hastalığına neden olmaz ancak atakların yaşanmasına iyi gelen veya tam tersi atakları alevlendiren besinler olabilir.

– Genel olarak, brokoli, karnabahar, fındık, tohum, mısır ve patlamış mısır gibi lahana ailesindeki yiyeceklerle ilgili daha fazla sorun yaşanabilmektedir..

– Baharatlı yiyecekler, alkol ve kafein şikayetleri artırabilmektedir..

– Öğünlerde tüketilen besin miktarını azaltarak öğün sayısını artırmak şikayetlerin azalmasında yardımcı olabilmektedir..

– Sigara kullanımı Crohn hastalığı şikayetlerini artıracağı gibi hastalığın ilerlemesine de neden olabilir ..

– Stresi, spor, nefes egzersizleri yoga gibi yöntemlerle azaltmak faydalı olmaktadır..

Crohn Hastalığı Sıvı Diyet

– Çocuklar ve genç yetişkinler için sıvı diyet sikayetlerin azalmasına yardımcı olabilir..

Birkaç hafta boyunca, normal diyetin yerine ihtiyaç duyulan tüm besinleri içeren özel içecekler kullanılabilir..

Crohn Hastalığı Cerrahi Tedavisi

Crohn hastalarının büyük bir çoğunluğu hayatlarının bir döneminde cerrahi tedaviye gerek duyabilmektedir..

– Sindirim sisteminin hasarlı kısımlarının çıkarılması ve sağlıklı bölümlere yeniden bağlanması cerrahi tedavide ön plana çıkmaktadır..

Genellikle agresif ilaç tedavisine cevap vermeyen, komplikasyonlar gelişen hastalarda cerrahi tedavi tercih edilebilir.. Bazen cerrahi tedavi, ilaç tedavisine bağlı gelişen yan etki zararlarının önlenmesinde de tercih edilebilir..

Crohn hastalıklı çocukların %30 unda görülen gelişme geriliği varlığı, cerrahiyi gerektirebilmektedir..

– Hastalığın aniden ağır iltihabi durum ve toksik tablo ile ortaya çıkışı ..

– İlaç tedavisinde başarısızlık ..

– Bağırsakta tıkanma ..

– Komplike fistüller ..

– Kanama ..

– Kanser riski ..

Gibi durumlarda cerrahi tedavi gündeme gelmektedir.

Cerrahi tedavi ile hastalıklı kısımları alınan hastaların çoğunda hastalık yeniden gelişebilmektedir.. Hastalar ileri dönemde tekrar cerrahi tedavi görebilmektedir..

 

CROHN HASTALIĞI HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR  

Anne Sütü Crohn Hastalığına Karşı Koruma Sağlar mı?

Crohn hastalığının nedeni bilinmese de oluşumunu genetik ve çevresel faktörler tetikleyebilmektedir..

– Birinci derece akrabalarda bulunması hastalığın görülme riskini artırmaktadır..

– Sigara tüketimi de hastalığın oluşmasında etkili olabilmektedir..

– Anne sütü ile beslenmenin Crohn hastalığına karşı  koruyucu olabilmektedir..  

 

Crohn Hastalığı Tamamen İyileşebiliyor mu?

 

Crohn hastalığını tamamen iyileştiren bir tedavi yoktur..

– Hastalık sonucu çıkan rahatsızlıklara yönelik tedaviler uygulanır..

– İlaç tedavisi hastalığın bulgularını azaltmak ve hastalığın yeniden alevlenmesini önlemek için verilir..

– Hastalığın alevlendiği dönemlerde özel beslenme destekleri ve önerileri verilebilir.

Memorial //Uzm. Dr. Şule NAMLI KOÇ

www.cafemedyam.com
 

ÜLSERATİF KOLİT NEDİR? 

Ülseratif kolit, en basit şekilde, “kalın bağırsağın iç yüzünü döşeyen tabakanın ödemli, ülserli ve iltihaplı hastalığı” olarak tanımlanıyor..

– Lezyon, yani yaralar, tipik olarak yüzde 95 olguda bağırsağın son bölümü olan rektumdan başlıyor ve kalın bağırsağın başlangıcına doğru yayılıyor..

– Tutulum devamlılık gösterdiğinden, hastalığın başladığı ve bittiği yer arasında sağlam bölge bulunmuyor..

Hastalar arasında, yüzde 80 olguda sadece rektum veya “rektosigmoid bölge” yani kalın bağırsağın sol kısmında tutulum görülüyor.

Ülseratif kolit, bağırsağın tutulum yerine göre farklı isimler de alıyor..

– Sadece rektumun tutulması “ülseratif proktit”, sadece rektum ve sigmoid kolon tutulmasıysa “distal tutulumlu ülseratif kolit” olarak adlandırılıyor ..

– Hastalık, dalak köşesine kadar olan bölge tutulursa ”sol kolon tutulumlu” ..

– Çekuma (kalın bağırsağın sol yarısı) kadar olan tüm kalın bağırsak tutulursa “pankolit veya yaygın tutulumlu ülseratif kolit” şeklinde tanımlanıyor..

Bağışıklık sisteminin sağlıklı dokulara saldırması sonucu oluştuğu düşünülen ülseratif kolit, inflamatuar kalın bağırsak hastalığıdır..

– Ülseratif kolit kolan yani kalın bağırsağın, rektumun veya her ikisinin de iltihaplandığı zaman oluşmaktadır.. Meydana gelen iltihap kalın bağırsağın iç yüzeyinde ülser yani küçük yaraların oluşmasına yol acar.Kalın bağırsakta oluşan iltihap, bağırsak içi hareketlerin hızlanmasına neden olur ve sık sık boşalmasına yol acar.. Bağırsak yüzeyindeki hücreler bu boşaltım sırasında yok olması ülser oluşumu da artırır..

 İnflamasyonun bölge ve derecesine göre farklı ülseratif kolit tipleri bulunmaktadır..

Ülseratif proktit: Rektum ile sınırlı iltihaplanmadır.

Proktosigmoidit; Rektum ve rektuma bitişik kolonun kısa bir bölümünün iltihaplanmasıdır

Sol taraflı kolit: Rektumda başlayan ve kalın bağırsağın sol kısmını içeren iltihaplanmadır.

Pancolitis veya evrensel kolit: Tüm kolonun iltihaplanmasıdır.

Fulminant kolit

 

ÜLSERATİF KOLİT NEDENLERİ NELERDİR?

Ülseratif kolite tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte bağışıklık sisteminin sağlıklı dokuları düşman olarak görmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir..

– Ülseratif kolit nedenleri arasında genetik föktörler de bulunur.Kalıtımsal bir hastalık olan ülseratif kolit bazı etnik guruplarda daha fazla görülebilmektedir..

Ülseratif kolit genellikle 30 yaşından önce başlamakla birlikte her yaşta ortaya çıkabilmektedir..

– Çevresel faktörlerin de ülseratif kolit hastalığına neden olduğu yönünde birçok çalışma yapılmışsa da kesin veriler ortaya konulamamıştır..

 

40 YAŞ ÜSTÜNDE ANTİBİYOTİK KULLANIMI KOLİTE YAKALANMA RİSKİNİ YÜZDE 50 ARTIRIYOR

Araştırmacılar, 36 bin kolit vakası ve Crohn hastalığında yaklaşık 17 bin yeni vaka kaydetti..

Yeni bir çalışmada, sık antibiyotik kullanımının 40 yaş üstü kişilerde Crohn hastalığına veya kolite yakalanma olasılığını yaklaşık yüzde 50 oranında artırabileceği öne sürüldü..

Araştırmacılar, Danimarka’da 6 milyondan fazla kişiyi 10 yıldan uzun süre izledi ve antibiyotik kullanımının inflamatuar bağırsak hastalığı riskinde artışla bağlantılı olduğunu saptadı..

Çalışmada etkilerin birikerek artıyor gibi göründüğü ve tüm yaş gruplarında, özellikle de 40 yaş üstü kişilerde bir etki görüldüğü öne sürüldü..

Eğer 40 ile 60 yaşları arasındaysanız ve son 5 yıl içinde antibiyotik kullandıysanız, inflamatuar bağırsak hastalığına yakalanma riskiniz yüzde 48 daha fazla.

Çalışmaya katılan her 10 kişiden 9’una antibiyotik verildi. Araştırmacılar, 36 bin kolit vakası ve Crohn hastalığında yaklaşık 17 bin yeni vaka kaydetti..

Çalışmanın yazarları:

– Çalışmamızda, antibiyotik kullanımının genç bireylere kıyasla yaşlı yetişkinler arasında daha yüksek inflamatuar bağırsak hastalığına yakalanma riskiyle ilişkili olduğunu görüyoruz..

– Antibiyotiğe maruz kaldıktan 4-5 yıl sonra inflamatuar bağırsak hastalığına yakalanma riskinin arttığını gözlemledik..

Bu durum, antibiyotik kullanımının bir sonucu olarak mikrobiyal ortamda devam eden ve nihayetinde inflamatuar bağırsak hastalığına yakalanmaya katkıda bulunan değişikliklerin bir sonucu olabilir..”

– Yapılan bir çalışma, çocuklara yönelik popüler bir gıda boyasının da inflamatuar bağırsak hastalığı riskini artırabileceğini öne sürmüştü.

Araştırmaya:

McMaster Üniversitesi’nden Profesör Waliul Khan:

– Alkolsüz içecekler ve tatlılar gibi ürünlere renk ve doku katmak için kullanılan Allura Red AC, bağırsak duvarının çalışma şeklini bozabilir..

– Gıda boyasının üretilen serotonin miktarını artırdığını ve bağırsak mikrobiyota bileşimini değiştirebileceğini, bunun da insanları inflamatuar bağırsak hastalığına yakalanma riskine daha açık hale getirdiğini söyleyebiliriz..

Bulguların her gün tükettiğimiz gıda boyalarının muhtemel zararları konusunda kamuoyunu uyarmak için önemli bir gelişme” olduğunu belirtmeliyim..”

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar// Joe Middleton 

 

ÜLSERATİF KOLİT KOLON KANSERİNE NEDEN OLUR MU?

Tedavi edilmeyen veya kontrol altına alınmayan ülseratif kolit kolon kanseri riskini artırmaktadır..

Ülseratif kolitin neden olabileceği diğer rahatsızlıklar;

Kalın bağırsak duvarını kalınlaşması

Kolonun delinmesi

Bağırsakta kanama

Aşırı su kaybı

Sepsis yani kana bakteri ve toksin karışması sonucu bağışıklık sisteminin çökmesi

Nadiren de olsa karaciğer rahatsızlıkları

Pıhtılaşma riski

Omurilik kemikleri arasında eklem iltihabı

 

KOLİT HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Hastalık kalın bağırsağın en alt kısmında rektumda başlar ve yukarıya doğru mukoza ve submokozal etkiler gösterir. Bağırsaklarda ise daha çok yüzeysel etkiler gösterir. Kolit daha çok kalın bağırsaklarda sınırlı kalır. Bazen hastalık bağırsağın tüm katmanlarını tutarak bağırsak delinmesi, fistül ve apselere neden olur. Hastalık hafif, orta ve ağır formlarda görülür. Kramp şeklinde karın ağrısı, kanlı mukuslu ishal, tenezm (tam boşalamama hissi),hastalığın orta ve ağır formları ise bulantı, kusma, ateş, kilo kaybı ve iştahsızlığa da neden olur..

 

ÜLSERATİF KOLİT HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR? 

  • Kramp şeklinde karın ağrıları
  • İshal ve ishalle birlikte kanama
  • Dışkıyla birlikte sümüksü akıntı
  • Sık dışkılama ihtiyacı
  • Kansızlık
  • İleri yaştaki bazı hastalarda kabızlık
  • İştahsızlık

 

 

KOLİT TEDAVİSİ

Kolit tedavisi hastalığın nedeni ve tipine göre farklılık göstermektedir.

Psödomembranöz kolit tedavisi

Kullanılan ilaçların neden olduğu Psödomembranöz kolit tedavisinde neden olan ilacın kesilmesi birinci adımdır. Psödomembranöz kolit tedavisine başladığınızda, belirtiler ve semptomlar birkaç gün içinde iyileşmeye başlayabilir. Şikayetlerin devam ettiği durumlarda rahatsızlığa neden olan Clostridium Difficile bakterisine karşı antibiyotik kullanılabilir. Tekrarlayan Psödomembranöz kolit durumlarında farklı ilaçlar ve cerrahi müdahale gündeme gelmektedir. Psödomembranöz kolitin tekrarlamaması için beslenme tarzı önemlidir.

  • Bol sıvı tüketmek,
  • Kahve, çay, kolalı içecekler ve alkolden uzak durun
  • Yumuşak, kolay sindirimli yiyecekler seçin.
  • Gün içindeki öğün sayısını çoğaltın
  • Baharatlı, yağlı veya kızartılmış tahriş edici gıdalardan kaçının

İskemik kolit tedavisi

İskemik kolit tedavisi yaşanan rahatsızlığın şiddetine bağlıdır. İskemik kolit ataklarının bir çoğu geçicidir ve genellikle kendiliğinden düzelmektedir.

  • Sıvı diyeti, yakın gözlem ve antibiyotiklerle hafif geçirilen iskemik kolit atakları ayakta tedavi edilebilir.
  • Bağırsaklara kan akışını sağlamak amacıyla damar açıcı ilaçlar kullanılabilir.
  • Kan pıhtılaşması olan hastalarda pıhtı çözücü ilaç kullanılabilir
  • Tedaviden istenilen başarının elde edilmemesi cerrahi müdahaleyi zorunlu kılabilir.
  • Kalp yetmezliği veya alta yatan başka bir rahatsızlık varsa öncelikle bunun tedavi edilmesi gerekir.
  • Kan damarlarını daraltabilen migren, hormon ve bazı kalp ilaçları kesilebilir
  • Kolonun delindiği, bağırsakta tıkanıklığın yaşandığı veya bağırsakta ölü dokunun olduğu durumlarda cerrahi yönteme başvurulmaktadır.

Spastik kolit tedavisi

Strese bağlı olarak geliştiği düşünülen spastik kolit tedavisinde kalın bağırsakta iltihap görülmediği için antibiyotik kullanılmaz. Genellikle kabızlık ve ishal giderici ilaçların kullanıldığı spastik kolit tedavisinde hastalara, stresle mücadele yolları tavsiye edilir.

Mikroskobik kolit tedavisi

Mikroskobik kolitin tedavisi diğer kolit çeşitlerine göre daha kolaydır. Genellikle kendiliğinden düzelebilmektedir. Çok nadir hastada uzun süreli tedavi gerekmektedir. Tedavide genellikle diyet ve ishali hafifletmeye yönelik ilaçlar kullanılır.

Radyasyon kolit tedavisi

Radyoterapinin yan etkisi olarak ortaya çıkan radyasyon kolit, radyoterapi tedavisinin bitmesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalkar.

Ülseratif Kolit Tedavisi

Ülseratif kolit kronik bir hastalıktır. Ülseratif koliti tedavisi genellikle ilaç, diyet ve cerrahi yöntemi kapsamaktadır.

Ülseratif kolit ilaç tedavisi

İltihap ve şişkinliği azaltmak için antibiyotik, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar, biyolojik olarak adlandırılan ilaçlar kullanılabilir. İshal, kanama ve karın ağrısı gibi durumlarda farklı ilaçlar kullanılabilir. Şikayetlere yönelik ilaçlar kullanılırken rahatsızlığın alevlenme sıklığını azaltmaya yönelik ilaçlar da kullanılabilmektedir.

Ülseratif kolit cerrahi tedavisi

İlaç tedavisinden fayda görmeyen ve şikayetleri çok şiddetli olan hastalara cerrahi yöntem tavsiye edilmektedir. Ülseratif kolitin cerrahi tedavisinde kalın bağırsak tamamın çıkartılmaktadır.

Ülseratif kolit diyeti

Tüketilen besinler ülseratif kolit hastalığına neden olmazlar ancak yaşanan şikayetleri azaltıp çoğalmasında etkindirler. Ülseratif kolit hastası bir kişi şikayetleri azaltmaya yönelik diyetlerini zaman zaman değiştirebilir. Ülseratif kolit hastalarında ishal ve kanama şikayetleri su kaydı, elektrolit dengesizliği ve yeterli beslenememe sorunlarına yol açabilir. Şikayetler dengeli beslenme şansını ortadan kaldırdığında gıda takviyelerinin alınması gündeme gelebilir. Alınacak takviyenin muhakkak doktora danışılması gerekir.

Her hasta için aynı diyet uygulanması sorunlara yol açabilir. Yaşanan şikayetlere göre her hasta kendine uygun diyeti uygulamalıdır. Yapılan tetkik ve takiplerin ardından hastaya uygun diyet şekli belirlenmelidir.

  • Yüksek kalorili bir diyet: Ülseratif kolit hastalarının birçoğu yetersiz beslenme sonucu kilo kaybı yaşamaktadır. Yüksek kalorili bir diyet bu sorunları önleyebilir.
  • Laktoz içermeyen bir diyet: Ülseratif koliti olan kişilerde laktoz intoleransı da olabilir.
  • Düşük yağlı bir diyet: Ülseratif kolit, yağ emilimini engelleyebilir. Yağlı yiyeceklerin tüketilmesi şikayetlerin artmasına neden olabilir.
  • Düşük lifli bir diyet: Bağırsak hareketlerinin ve karında yaşanan krampların azalmasına yardımcı olabilir.
  • Düşük tuzlu diyet: Hastaların su tutulumunu azaltmaya yardımcı olmak için kortikosteroid tedavisine girdiğinde kullanılır.
  • Glutensiz diyet: Ülseratif kolit hastaları da glütene karşı duyarlı olabilir.

 

KOLİT BULAŞICI MIDIR?

Kolitin bulaşıcı olan ve olmayan çeşitleri bulunur.

Enterit: Bulaşıcı olan ve olmayan çeşitleri vardır

Proktit: Bulaşıcı olan ve olmayan çeşitleri vardır

Crohn hastalığı: Bulaşıcı değildir

Ülseratif kolit : Bulaşıcı değildir.

Alerjik kolit: Bulaşıcı değildir

Psödomembranöz kolit: Bulaşıcıdır.

Enfeksiyöz Kolit: Birçok tipi bulaşıcıdır ancak bulaşıcı olmayan tipleri de vardır. İskemik kolit: bulaşıcı değil

Mikroskobik kolit: Bulaşıcı değil

Bulaşıcı tipte kolit, kişiden kişiye yayılabilir. Bulaşıcı kolit hastalığı, genellikle temas, yoluyla kişiden kişiye geçebilmektedir. Bununla birlikte gıda, sıvı hatta kıyafetlerle bile kişiden keşiye yayılabilen kolit tipleri bulunmaktadır..

 

ÜLSERATİF KOLİT ŞİKAYETLERİNİ ARTIRAN BESİNLER NELERDİR?

Tüketilen besinler ülseratif kolite neden olmasa da yaşanan şikayetleri artırabilir. Şikayetleri artıran besinleri bilmek şikayetlerin yaşanma sıklığını azaltabilir. Genel anlamda ülseratif kolit şikayetlerini artıran besinler şunlardır; 

Alkol, bağırsağı harekete geçirerek ishale zemin hazırlayabilir.

Kahve, çay, çikolata ve enerji içeceklerinde bulunan kafeinden uzak durulmalıdır.

Soda ve bira dahil karbonatlı içecekler

Laktoz intoleransı da olan hastalarda ülseratif kolite benzer belirtilere neden olabileceğinden süt ürünlerinden kaçınılmalıdır.

Kuru fasulye, bezelye ve baklagillerin hepsi lif bakımından yüksektir ve bağırsak hareketleri, karın krampları ve gazı artırabilir.

Kurutulmuş meyveler, meyveler, ülseratif kolit şikayetlerini artırabilir.

Kükürt veya sülfat içeren gıdalar fazla gaz üretimine neden olabilir. Sülfat, bira, şarap, bazı meyve suları, süt, yumurta, peynir, hurma, kuru elma ve kayısı, badem, buğday makarnası, ekmek, yer fıstığı, turpgiller, kuru üzüm, kuru erik, kırmızı et gibi birçok gıdada bulunabilir.

Tam tahıllar dahil olmak üzere yüksek lifli gıdalar

Özellikle yağlı etler, ülseratif kolit semptomlarını tetikleyebilir.

Fındık, fıstık ezmesi, tahin gibi gıdalar kramp, şişkinlik ve ishale neden olabilir.

Patlamış mısır, ince bağırsak tarafından tamamen sindirilemediği için bağırsa hareketlerini hızlandırabilir.

Sarımsak ülseratif kolit şikayetlerini artırabilir.

Şekersiz sakız ve şekerlemeler, elma, armut, şeftali ve kuru erik bazı meyve ve meyve suları.

Çikolata sindirim sistemini tahriş edebilir

Brokoli, kereviz, lahana, soğan ve Brüksel lahanası gibi sert sebzeler sindirilmesi zor olabilir.

Kavun ve karpuz ülseratif kolit şikayetlerini artırabilir.

Ülseratif kolitli birçok hasta mısır ve mantarları sindiremeyebilir.

Rafine şeker bağırsak içine daha fazla su çekebilir ve ishale neden olabilir.

Baharatlı yiyecekler, sıcak soslar ve biber pek çok insanda ishale neden olabilir

Glütene duyarlılık, gluten kişilerde ülseratif kolite benzer belirtiler yaşatabilir.

 

ÜLSERATİF KOLİT ŞİKAYETLERİNE İYİ GELEN GIDALAR NELERDİR?

Ülseratif koliti tedavisinde tüketilen gıdaların etkisi atakların sıklığı ve şiddetini azaltmaya yöneliktir.

  • Somon ve ton balığı, şikayetler sırasında iltihabı azaltmaya yardımcı olabilecek omega3 yağ asitlerini içerir. Uskumru, ringa balığı, sardalya, keten tohumu yağı, keten tohumu ve ceviz de omega 3 bakımında zengindir.
  • Kızılcık, vitamin bakımından zengindir. Antioksidan etkisi de olan kızılcık iltihaplanmalara ve ishale iyi geldiği bilinmektedir.
  • Melisa çayı ülseratif kolit şikayetlerini hafifletebilir.
  • Yağsız et ve kümes hayvanları, ülseratif kolit alevlenmelerinden sonra tavsiye edilir.
  • Yumurtala
  • Soya bazlı protein vejetaryenler ve veganlarda hayvansal protein yerine kullanılabilir.
  • Genellikle yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi probiyotikler , sindirime yardımcı olabilecek iyi bakterilerdir.
  • Avokado, iyil bir protein ve sağlıklı yağ kaynağıdır .
  • Şekersiz elma püresi yumuşaktır ve ülseratif kolit atakları sonrası iyi gelebilir.
  • Yulaf ezmesi
  • Havuç suyu A vitamini ve antioksidan bakamından zengin olduğu için tüketilebilir.
  • Muz, kiraz, şeftali ülseratif kolit hastaları tarafından rahatlıkla tüketilebilecek meyveler arasındadır.
  • Zerdeçal, ülseratif kolit şikayetlerine iyi gelmektedir. Zerdeçal baharatının içinde bulunan curcumin maddesinin ülseratif kolit hastalığına iyi geldiğine yönelik yapılan çalışmalar bulunmaktadır.

Ülseratif kolit için tavsiye edilen doğal yöntem ve bitkisel besin takviyelerini kullanmadan önce muhakkak doktora danışmak gerekir. Doğal yöntem olarak tabir edilen otlar ve takviyeler yan etkileri nedeniyle tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Ülseratif kolit hastaları için probiyotiklerin kullanımıyla ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Sindirim sisteminde bulunan yararlı bakterilerin artırılmasının hastalığa iyi gelebileceği düşünülmektedir ancak bilimsel çalışmalarda bununla ilgili somut bir kanıt bulunamamıştır.

Ülseratif kolit şikayetlerini arttıran besinleri nasıl anlarım?

Ülseratif kolit hastalarının günlük yiyecek listesi tutmasında fayda vardır. Günlük tüketilen besinlerin ardından hissedilen belirtiler bir deftere not edilmelidir. Bu yolla şikayetlerin artmasına neden olan besinlerin listesini çıkarmak mümkündür. Bu listeyi doktor ve diyetisyenle paylayarak dengeli ve yeterli beslenmeyi sağlarken şikayetleri tetikleyecek gıdalardan uzak durulabilir.

Besinler haricinde ülseratif kolit şikayetlerini neler arttırır?

Tüketilen gıdaların yanında çevresel faktörler de ülseratif şikayetlerini artırabilir. Stres, ülseratif kolite neden olmamakla birlikte yaşanan şikayetlerin artmasına zemin hazırlayabilir. Alınan bazı ilaçlar, ülseratif kolit şikayetlerinin şiddetli geçmesine yol açabilir.

 

ÜLSERATİF KOLİT ATAKLARI NE KADAR SÜRER?

Ülseratif kolit ataklarının yaşanmasına neyin yol açtığı tam olarak bilinmemektedir. En yaygın olarak karşılaşılan neden tedavi için alınan ilaçların aksatılması olarak karşımıza çıkmaktadır. Stres ve tüketilen gıdalar da ataklarının yaşanmasında etkili rol oynamaktadır. Ülseratif kolit atakları kişiden kişine değişmekle birlikte birkaç günden birkaç aya kadar sürebilir.

Acibadem // Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır

 
Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial
Verified by MonsterInsights