‘Eğer herkese terörist dersek, belki de hiç kimse terörist değildir’

Share

Tweet

Share

Share

Email

Comments

Görevi Kati Piri’den devralan Avrupa Parlamentosu’nun yeni Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor..

‘Türkiye’de terörizm tanımı çok geniş bir biçimde yapılıyor’

Avrupa Parlamentosu’nun yeni Türkiye Raportörü  Nacho Sánchez Amor:

“Eğer herkese terörist dersek, belki de hiç kimse terörist değildir..

Terör kavramı Türkiye’de geniş bir şekilde yapılıyor…örnekler verirsek;

-Bir Twitter hesabıyla eleştiri yapan öğrenciyle gerçek bir terörist aynı kapsama giriyor..

-İnternet hesabından tweet yazan öğrenciyle Akçakale’ye havan topu atanı aynı kefeye koyarsak bunu anlamamız mümkün olmuyor..

-Bank Asya’ya para yatırmak ve ByLock kullanmak ile ‘dağda savaşmayı’ kıyaslamak..

Çok geniş bir gruba ‘terörist’ denildiğine dikkat çekmek isterim. Eğer herkese terörist dersek, belki de hiç kimse terörist değildir. Herkese terörist dersek, gerçek teröristleri aklamış oluruz”

Sánchez Amor’un Türkiye’ye ilk ziyaretinde görüştüğü isimlerin geniş yelpazeden olması da dikkat çekti.

Yeni raportör; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakçı, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Meclis’teki muhalefetin temsilcileri, yerine kayyım atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisiyle görüştü.

‘AB’nin yaklaşımında değişiklik mi var?‘

Sánchez Amor:

”Esasında üyelik görüşmeleri sürecinin tüm aşamalarında toplumun bütün kesimleriyle muhatap olduk..

Türkiye’nin AB’de yer alması sayesinde AB’nin de Türkiye’yle birlikte imajı tamamlanmış olacak. Gerek İmamoğlu (CHP), gerek Şahin’i (AKP) bu süreçte daha fazla rol almaları konusunda cesaretlendirdim..

Avrupa Birliği’nin üyelik müzakerelerinde direkt muhatabı hükümet, buna ek olarak başka kanallar ve yollar aranabilir.”

‘Türkiye, Brüksel’e doğru mesajı göndermek için Kavala ve Demirtaş gibi davalarda AİHM’in kararlarını uygulamalı’

Cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmaması…

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü  Nacho Sánchez Amor:

”Türkiye’nin Brüksel’e doğru mesajı göndermek için Kavala ve Demirtaş gibi davalarda AİHM’in kararlarını uygulaması gerekiyor..

AİHM’in verdiği kararlar Avrupa’nın değerlerini temel alan kararlar dır..

Adalet Bakanı Gül ile yaptığımız görüşmede İnsan Hakları Eylem Planı ve yargı reformunu da gündeme geldi..

Kavala davasından durumu anlamakta zorluk çekiyoruz. Gezi döneminde protestoculara ‘çapulcu’ diye de hitap edildi. Gezi eylemlerinin hükümeti devirmeyi hedeflediğine dair kanıtlar göremedik.”

‘Reformlar gündeme alınmalı’

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü  Nacho Sánchez Amor:

”AB Türkiye’de reform istiyor. Türkiye siyasetini çok iyi tanıyorum. Şimdilerde gözlemlediğim şey Türkiye’nin darbe girişimi sonrası içine düştüğü gergin durumu atlatması gerektiği. Bence Türkiye şimdi yeni bir söylemle insan hakları, kişisel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi konularda reformları gündemine almalı”

Önceki raportör Kati Piri hükümet ve hükümete yakın medya tarafından Türkiye’ye yönelttiği eleştiriler ve sert raporlar sebebiyle tepki görmüştü. Piri, 19 Ekim’de Beyoğlu’ndaki Divan Otel’de yaptığı açıklamada: ‘Bazı basın kurumları beni şeytanmışım gibi gösterdi’ demişti.

Raportör Amor:

”Kati Piri ve hükümet arasında gerginlikler yaşandığını biliyoruz, ancak o son derece düzgün ve profesyonel şekilde çalıştı. Piri mükemmel bir iş çıkardı..

Darbe konusunda tecrübeli bir siyasetçiyim ve bu konularda empati kurabilirim diye düşünüyorum..

AB’nin yasama organı AP’de görev yapan 700 parlamenterin çoğu Türkiye hakkında yeterli bilgi sahibi..

Bir noktada raportör olarak görevlerimden biri bu kişileri Türkiye hakkında bilgilendirmek.”

‘Uluslararası mahkeme’

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü  Nacho Sánchez Amor:

”Doğu Akdeniz’deki doğal kaynakların çıkarılması konusundaki anlaşmazlıklar..

Taraflar arası anlaşmazlığın çözülmesi için uluslararası mahkemelere başvurulmasını öneririm..

AB’nin resmi duruşunun Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin desteklenmesi olduğunu belirtirmek isterim. Tek taraflı davranma kabul edilebilir değil. Krizin diyalogla aşılması gerekmekte..

Türkiye ile AB arasında var olan güven eksikliğini aşmak için daha fazla ve daha iyi bir iletişime ihtiyacımız var. Bu nedenle, her seviyede siyasi diyaloğun yeniden canlandırılması gerekiyor. Diyaloğumuzu geliştirmenin önemli olduğu kanaatindeyim; örneğin bu, yerel düzeyde belediyeler, üniversiteler ve diğer aktörler arasında işbirliğini kuvvetlendirmek yoluyla gerçekleştirilebilir. Ayrıca, parlamentolar düzeyindeki temasımızı da daha fazla güçlendirmeliyiz.”

Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı ortak basın toplantısında AB’den ülkedeki sığınmacılar için Türkiye’ye iki parça halinde gelecek 6 milyar Euro’luk yardımın ilk bölümü olan 3 milyar Euro’nun bile tamamen verilmediğini vurguladı..

AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor:

”Bu mali destek uluslararası sivil toplum kuruluşları ve derneklere aktarılacak. Ancak bu STK’lar ve dernekler faaliyete geçme konusunda Türkiye’de sıkıntı yaşıyor..

Mali yardımla ilgili bir taahhüdümüz var, 3 milyar Euro’luk kısmı harcandı. İkinci bölüm için de sözleşme yapıldı..

Paranın aktarılacağı STK’lar ya da dernekler’in dernekleşmeyle ilgili bakanlığa yaptıkları başvurularda sonuç alamadıklarını öğrendik. Ortada böyle bir durum da var. Bu konuda yaşananlarla ilgili çok da fazla bir eleştiri almadığımızı belirtmek isterim”

Erdoğan toplumu bölerek tehlikeli bir atmosfer yaratıyor

İLGİLİ HABER

t24 – Metin Kaan Kurtuluş & İsmail Ahmet Yeniçeri