Çalışma, çiftlerin ilişkilerini yürütebilmeleri için ortak noktalara sahip olmaları gerektiğini ortaya koyuyor

Evli insanların dörtte biri, partnerlerinin kendilerinin “tam tersi” olduğunu söylüyor.

Bu, evli veya ilişkisi olan 2.000 insan üzerinde yapılan yeni bir ankete göre; katılımcıların %26’sı partnerlerinin kendilerinin tam tersi olduğuna inanıyor.

Anket, zıt kutupların birbirini çektiğine gerçekten inananların sayısını araştırdı ve çoğunluğun (%73) buna inandığını, kadınların ise buna inanma olasılığının daha yüksek olduğunu (%74’e karşı %69) ortaya koydu.

Ankete göre, katılımcıların %65’i “zıt kutupların birbirini çektiği” teorisinin kendileri ve partnerleri için geçerli olduğuna inanıyor.

Katılımcılar kişilik göstergelerine göre ikiye bölündü ve içe dönüklerin dışa dönükleri tercih etme eğiliminde olduğu (%58), dışa dönüklerin ise içe dönükleri tercih etme eğiliminde olduğu (%55) görüldü.

Yıldızların da söyleyecek bir şeyleri var.

Koç, Terazi ve Akrep burçları zıt kutupların birbirini çektiğine en çok inananlar (%76),

Boğa burçları ise en şüpheci olanlar (%16).

İkizler burcunun kendilerinden farklı birini aramayı önceliklendirdiği (%25) görülürken,

Zıttıyla çıkma olasılığı en yüksek olan burçlar Boğa (%14), Terazi (%11) ve Yay (%10) burçlarıdır.

Öte yandan kendi burçları içerisinde biriyle çıkma ihtimali en yüksek olanlar ise Oğlak (%16) ve Yengeç (%11) burçları.

Katılımcıların neredeyse yarısı, “zıt kutupların birbirini çektiği” bilimine yemin etse de, eşlerini ararken kendilerine daha çok benzeyen birini aradıklarını itiraf ettiler (%47),

Sadece %21’i ise zıt kutupları aradıklarını söyledi.

İnsanlar, bir ilişkinin başarılı olması için iki kişinin %54 oranında benzerlik taşıması gerektiğine inanıyor.

Katılımcılar özellikle temel değerleri (%58), aile ve gelecek hedeflerini (%54) ve ilişki sınırlarını (%48) partnerleriyle paylaşıyor ve bunları benzerlikleri olan ilk üç nokta olarak oyluyor.

En az benzerlik gösteren konular ise kariyer hedefleri (%16), sağlık ve zindelik (%19) ve hobiler (%22) olarak sıralanıyor; sadece %22’si benzer cinsel arzulara sahip olmanın önemli olduğunu düşünüyor.

Ankete katılanların %22’si partnerlerinin aşk dilinde, %21’i eğlence tercihlerinde ve %21’i hobilerinde daha fazla benzerlik olmasını isterken, beşte biri cinsel isteklerinin daha uyumlu olmasını istiyor (%18)

– Cinsel sağlık markası LELO’nun pazarlama şefi Luka Matutinovec. “Zıt kutupların birbirini çekip çekmediği sorusu romantik anlatılarda sıklıkla vurgulanır ve bu da farklı kişiliklerin başarılı bir ilişki için olmazsa olmaz olduğu yanılgısına yol açar. Ancak uzun vadeli deneyimler, özellikle samimi konularda açık iletişim ve dürüstlükle birleşen ortak benzerliklerin, daha güçlü ve sağlıklı ilişkilerin gerçek temelleri olduğunu gösteriyor,”

Bunun değişmesi için hala zaman var: Katılımcıların üçte biri, başlangıçta kendilerinin ve partnerlerinin birbirlerinden daha farklı olduklarını hissettiklerini söyledi (%32), ancak %60’ı artık farklılıklardan çok benzerlikleri olduğunu söyledi.

Ankete katılanların dörtte üçü, partnerlerinin kendilerine onlarsız asla denemeyecekleri yeni şeyler öğrettiğini söyledi.

Farklılık gösterdikleri noktalarda bile, 10 kişiden 8’i partnerinin farklılıklarının onları tamamladığını, bunun tersinin de geçerli olduğunu söyledi (%77).

Partnerleri, onların yapamadığı alanlarda parlıyor: Araba bakımı (%35), evde becerikli olmak (%23), para biriktirmek (%18), hediye paketlemek (%14) ve yemek pişirmek (%14).

Katılımcıların çoğu, farklılıklarına rağmen artık partnerleri olmadan bir hayat düşünemiyor (%84) ve bu oran, partnerlerinin kendilerinin tam tersi olduğunu söyleyenlerin çoğunluğu (%86) için de geçerli.

– Matutinovic: “Partnerler arasındaki farklılıklar (veya benzerlikler) hakkında konuşurken, katılımcıların %47’sinin seks oyuncağı tercihlerindeki farklılıkların daha heyecanlı bir cinsel yaşama yol açabileceğine inanması ilginç. Bu, çiftin birlikte kullanacağı oyuncağa karar vermek gibi bir konu söz konusu olduğunda bile, her açıdan aynı cinsten kuşların bir araya geldiğini kanıtlıyor,”

Katılımcılar ve Partnerleri “Zıt Kutuplar Birbirini Çeker” Teorisine Nasıl Uyuyor?

Ben sosyal ve dışa dönük biriyim, o ise utangaç ve içe dönük.
Ben aktif olmayı severim ama eşim kanepe patatesidir
Eşim ciddi ve ben herkesle çok arkadaş canlısıyım
O, çok sayıda örtünün olduğu dağınık bir yatakta uyumayı sever, ben ise daha az örtünün olduğu düzenli bir yatakta uyumayı severim.
Kocam çok sakindir, hiçbir şey onu üzmez ve ben tam tersiyim: Çok çabuk sinirlenirim
Ben çok endişeliyim ve o tam tersi
Kocam her türlü yemeği sever, benim damak tadım çok sınırlıdır
Ben gece kuşuyum, o ise sabah insanı.
Eşim evde sessiz geceleri severken ben dışarı çıkıp sosyalleşmeyi seviyorum
Ben çok sakin ve planlıyım, kocam ise spontane ve kaygısız.
Kocam kısa vadeli planlara bakarken, ben uzun vadeli planlamaya bakma eğilimindeyim
Dağları seviyor, plajlardan nefret ediyor. Ben plajları seviyorum ve dağlara tercih ediyorum.
O bir taşralı çocuk ve ben bir şehir kızıyım