İÇİNDEKİLER
Doktorlar, sekiz yaş altındakilerin gliserol içeren buzlu içecekleri içmemesi gerektiğini söylüyor
Yapılan çalışmada buzlu içeceklerin bilinç kaybına ve kan şekerinin düşmesine neden olabileceği ortaya çıktı..
Bulguları Archives of Disease in Childhood dergisinde yayımlandı. Her vakada çocuğun bir slushie içtikten kısa bir süre sonra bir dizi semptomla akut olarak hastalandığını gösterdiler.
Çocuklar, çalışmada gliserol zehirlenmesi sendromu olarak adlandırılan, bilinç kaybı ve kan şekerinin düşmesi gibi semptomlara yol açan durum sonucunda hastalandılar.
Gliserol, sıvının katı halde donmasını önleyerek buzlu içeceklerin dokusunu korumasına yardımcı olan doğal bir alkol ve şeker ikamesidir.
İngiltere’de gliserol içeren slushie’ler dört yaşın altındaki çocuklar için önerilmemektedir.
Danışman çocuk doktoru Prof. Ellen Crushell liderliğindeki University College Dublin’deki inceleme ekibi, sağlık tavsiyelerinin revize edilmesi çağrısında bulundu.
Vakaların biri hariç hepsi 2018-2024 yılları arasında meydana gelirken, çocukların yaşları iki ile yedi yaş arasında değişiyor.
Hepsine acil servislere ulaştıktan sonra başlangıçta hipoglisemi veya düşük kan şekeri teşhisi konuldu. İnceleme ekibi, gliserol içeren buzlu içeceklerin içilmesinin “küçük çocuklarda gliserol zehirlenmesinin klinik sendromuna neden olabileceğini” öne sürdü.
Belirtileri arasında bilinç kaybı, hipoglisemi, vücudun çok fazla laktik asit üretmesiyle oluşan laktik asidoz ve hipokalemi veya düşük potasyum yer alıyordu.
“Klinikçiler ve ebeveynler bu olguya karşı uyanık olmalı ve kamu sağlığı kuruluşları, özellikle sekiz yaşın altındaki küçük çocukların gliserol içeren buzlu içeceklerden kaçınmaları gerektiği konusunda net mesajlar sağlamalıdır.”
Gıda Standartları Ajansı (FSA), dört yaşın altındaki çocukların gliserol içeren buzlu içecekleri tüketmesini önermiyor. Ayrıca, beş ila 10 yaş arasındaki çocuklar için tüketimin günde bir slush’tan fazla olmamasını öneriyor.
-Araştırmacılar: “Slush buzlu içecek gliserol konsantrasyonu konusunda şeffaflık zayıf; bu nedenle güvenli bir doz tahmini kolay değil.. Ayrıca, içeceğin bir öğünle birlikte mi, oruçluyken mi, yoksa yoğun egzersizden sonra mı tüketildiği gibi diğer hususların yanı sıra, alım hızı ve dozunun da katkıda bulunan faktörler olması muhtemeldir.. Bu içeceklerin hiçbir besinsel veya sağlıksal faydası yoktur ve dengeli bir diyetin parçası olarak önerilmemektedir.. Bu nedenle, güvenli tüketimlerine ilişkin tavsiyelerin güvenliğe göre ağırlıklandırılması gerekiyor. Güvenli nüfus düzeyindeki önerilerin bireysel ebeveyn düzeyinde kolayca yorumlanabilmesini sağlamak ve bir yaş grubundaki kilo değişkenliğini göz önünde bulundurarak önerilerin yaştan ziyade kiloya dayalı olması gerektiğini öneriyoruz. Alternatif olarak, normal nüfus ağırlığındaki değişiklikler göz önüne alındığında, doz başına düşen ağırlığın aşılmamasını sağlamak için önerilen yaş eşiğinin daha yüksek (sekiz yıl) olması gerekebilir.”
