İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun 2015 anlaşmasındaki sınırın 22 kat üzerinde

İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun 2015 anlaşmasındaki sınırın 22 kat üzerinde

İngiltere, Fransa ve Almanya, yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştireceğini duyuran İran'ı, ‘diplomatik süreci daha fazla karmaşıklaştırmamaya’ çağırmıştı.

♦ ‘İran’ın belirlenen limitten 22 kat fazla uranyumu var’

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu raporunda, 2015’teki BMGK anlaşmasıyla belirlenen limit esas alındı..

BM raporu sızdırıldı: "İran'ın belirlenen limitten 22 kat fazla uranyumu var" Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu raporunda, 2015'teki BMGK anlaşmasıyla belirlenen limit esas alındı
BM raporu sızdırıldı: “İran’ın belirlenen limitten 22 kat fazla uranyumu var”
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu raporunda, 2015’teki BMGK anlaşmasıyla belirlenen limit esas alındı

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) sızdırılan raporunda, İran‘ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının, 2015’teki anlaşmayla belirlenen limitin 22 kat üstünde olduğu bildirildi.

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren kurumun, üye ülkelere gönderdiği gizli raporu Fransız haber ajansı AFP ele geçirdi.

   -Ajansın dün yayımladığı haberde, rapordaki verilere göre İran’ın elindeki toplam zenginleştirilmiş uranyum stoğunun 28 Ekim itibarıyla 4 bin 486 kilogram olduğu ifade edildi. 

İran ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin ve Birleşik Krallık arasında 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) çerçevesinde belirlenen limitse 202,8 kilogramdı.

Almanya ve Fransa’nın da imzaladığı KOEP neticesinde Tahran’a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme izni verilmişti.

Ancak eski ABD Başkanı Donald Trump’ın kararıyla Washington, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş, Tahran da taahhütlerini yerine getirmeyeceğini bildirmişti. 

Ayrıca İranlı bilim insanı Muhsin Fahrizade’nin Kasım 2020’de öldürülmesi de Tahran’ın nükleer programına ilişkin daha radikal kararlar almasının önünü açmıştı. 

Aynı yıl çıkarılan yasayla önce yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum üretildi. Kısa süre sonra bu oran, yüzde 60 seviyesine yükseltildi.

UAEK raporunda da İran’ın elindeki stoklardan 128,3 kilogramlık zenginleştirilmiş uranyumun yüzde 60 seviyesinde saflaştırıldığı aktarıldı. Atom bombası yapımı içinse yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ihtiyaç duyuluyor.

İran, UAEK’e bağlı 8 gözlemcinin izinlerini eylülde iptal etmiş, BM de karara tepki göstermişti.

UAEK’in raporunda, İran’ın hamlesi “aşırıya kaçan ve adil olmayan bir uygulama” diye nitelendi. 

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslam’ın dün UAEK’e bir mektup gönderdiği ve Tahran yönetiminin yetkileri iptal etme hakkına sahip olduğunu belirttiği de aktarıldı. Öte yandan İslam’ın söz konusu durumun çözümü için çalışıldığını söylediği belirtildi.

Dosya: İran Dışişleri Bakanı Hossein Amir-Abdollahian (sağda), 4 Mart 2023'te Tahran'da yapılacak toplantı öncesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) başkanı Rafael Grossi'yi karşıladı. (ATTA KENARE / AFP)
Dosya: İran Dışişleri Bakanı Hossein Amir-Abdollahian (sağda), 4 Mart 2023’te Tahran’da yapılacak toplantı öncesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) başkanı Rafael Grossi’yi karşıladı. (ATTA KENARE / AFP)

♦ IAEA, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun 2015 anlaşmasındaki sınırın 22 kat üzerinde olduğunu söyledi

BM nükleer gözlemcisi, Tahran’ın müfettişlerine yönelik devam eden yasağını kınadı ve müfettişlerin Eylül ayında görevden alınmasının kurumun çalışmalarını ciddi şekilde etkilediğini söyledi

UAEK müfettişleri 20 Ocak 2014'te İran'ın Natanz'daki nükleer santralinde. (IRNA/AFP Kazem Ghane/Dosya)
Dosya: UAEK müfettişleri 20 Ocak 2014’te İran’ın Natanz’daki nükleer enerji santralinde. (IRNA/AFP Kazem Ghane)
 

BM nükleer gözlemcisi tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun, çöken 2015 nükleer anlaşmasından bu yana belirlenen sınırın 22 katına ulaştığını tahmin ediyor

Üye ülkelere dağıtılan üç aylık gizli raporda IAEA, 28 Ekim itibarıyla İran’ın toplam zenginleştirilmiş uranyum stokunun Eylül 2023’teki son üç aylık rapordan bu yana 691,3 kilogram artışla 4.486,8 kilogram olduğunu tahmin ediyor.

   -2015 anlaşmasında limit 202,8 kilogram olarak belirlenmişti..

IAEA raporu ayrıca, ajansın değerlendirmesine göre, 28 Ekim itibarıyla İran’ın tahmini olarak %60 saflığa kadar zenginleştirilmiş 128,3 kilogram (282,9 pound) uranyuma sahip olduğunu söyledi; bu, Eylül raporundan bu yana 6,7 ​​kilogramlık bir artışı temsil ediyor.

Yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum, yüzde 90’lık silah düzeyindeki seviyelere yalnızca kısa ve teknik bir adım uzaklıkta.

UAEK raporunda, İran’ın bazı müfettişleri yasaklama kararını da “aşırı ve haksız” bularak kınadı ve bunun ajansın çalışmalarını “doğrudan ve ciddi şekilde etkilediğini” ve ilişkilerde yeni bir düşüşe işaret ettiğini söyledi. İran Eylül ayında birçok müfettişin akreditasyonunu geri çekti .

AFP’nin incelediği gizli bir raporda IAEA, “İran’ın tutumu sadece benzeri görülmemiş değil, aynı zamanda gerekli olan işbirliğine de açıkça aykırıdır” dedi.

Diplomatik bir kaynağa göre IAEA, aralarında Fransız ve Alman vatandaşlarının da bulunduğu sekiz üst düzey müfettişi hedef alan bu hareketi kınadı.

  -Başka bir diplomatik kaynak, müfettişlerin UAEA’nın İran’daki çalışmaları açısından hayati öneme sahip olduğunu, çünkü “konumlar hakkında nadir uzmanlık ve bilgiye sahip olduklarını” söyledi.

  -Tahran, kararını ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin “siyasi suiistimallerine” misilleme olarak nitelendirdi.

Üye devletlere dağıtılan ikinci gizli raporda gözlemci, İran’ın, Tahran’ın potansiyel nükleer saha olarak ilan edemediği iki yerde bulunan insan yapımı uranyum parçacıklarının kökenini ve mevcut konumunu açıklaması yönündeki talebi konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi. UAEA’nın isimleri Varamin ve Turquzabad’dı.

Raporda ayrıca, Haziran 2022’de İran tarafından kaldırılan kameralar da dahil olmak üzere daha fazla izleme ekipmanının yeniden takılması konusunda şu ana kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmediği belirtildi.

İran, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın bu konuyla ilgili eleştirilerine, UAEA’nın en deneyimli müfettişlerinden birkaçının nükleer programını izlemesini yasaklayarak yanıt verdi.

Yaptırımların hafifletilmesi karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşması uzun süredir çöktüğünden, bu hamle İran’ın nükleer programıyla ilgili gerilimi artıran son adımdı.

Dünya güçleri, İran’ın nükleer silah geliştirmemesini sağlamak amacıyla 2015 yılında Tahran’la nükleer anlaşma yapmıştı. Anlaşmanın şartlarına göre İran, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında uranyum zenginleştirmesini nükleer enerji için gerekli seviyelere sınırlamayı kabul etti.

BM müfettişleri programı izlemekle görevlendirildi.

Dönemin Başkanı Donald Trump, 2018 yılında daha güçlü bir anlaşma için pazarlık yapacağını söyleyerek ABD’yi tek taraflı olarak anlaşmadan çekmişti ancak bu gerçekleşmemişti. İran bir yıl sonra şartları ihlal etmeye başladı. Bunlar, İran’ın uranyumu yalnızca %3,67 saflığa kadar zenginleştirmesine ve 300 kilogramlık uranyum stoku tutmasına izin verildiğini içeriyordu.

ABD Başkanı Joe Biden, İran’la yeniden nükleer anlaşmaya girmeye istekli olacağını söyledi ancak anlaşmayı yeniden başlatmak için bir yol haritası bulmaya yönelik resmi görüşmeler Ağustos 2022’de çöktü.

‘İlerleme yok’

İkinci raporda IAEA, Çarşamba günü İran’dan müfettişlerin akreditasyonlarının geri çekilmesi yönündeki tutumunu yineleyen bir mektup aldığını söyledi.

İran’ın sivil nükleer programı başkanı Muhammed Eslami, IAEA’nın aldığı mektupta, “Ajans müfettişlerinin görevlerinin kaldırılmasının kendi hakları dahilinde olduğunu” söyledi ve gözlemcinin, bu davranışı engellemenin potansiyel risklerine ilişkin “iddiasının” olduğunu belirtti. Denetimlerin “zorlayıcı olmadığı ve herhangi bir yasal dayanaktan yoksun olduğu” belirtildi.

Ancak Eslami, müfettişlere uygulanan yasağı yeniden gözden geçirmek için “talebi karşılama olanaklarını araştırdığını” da sözlerine ekledi.

UAEA başkanı Rafael Grossi, “bu meselenin derhal çözülmesi yönündeki umudunu” dile getirdi.

Dosya: İran Atom Enerjisi Kurumu tarafından 5 Kasım 2019’da yayınlanan bu fotoğraf, İran’ın Natanz yakınlarındaki Natanz uranyum zenginleştirme tesisindeki santrifüj makinelerini gösteriyor. (AP aracılığıyla İran Atom Enerjisi Kurumu)

Artan gerilim

Son aylarda Biden yönetimi, Tahran’la sessiz diplomasi yoluyla Orta Doğu’daki sorunları kontrol altında tutmaya çalışıyordu.

Ancak bu iddia, Hamas önderliğindeki teröristlerin 7 Ekim’de İsrail’e karşı düzenlediği katliamla suya düştü.

İran ile ABD arasındaki gerilim, yıkıcı saldırı ve ardından İsrail’in Gazze’de Hamas’ı ortadan kaldırmayı amaçlayan hava ve kara saldırısından bu yana daha da kötüleşti.

Washington ve Tahran karşılıklı olarak birbirlerini durumu ağırlaştırmakla suçladılar.

ran dışişleri bakan yardımcısı Reza Najafi (solda) ve İran AEOI sözcüsü Behrouz Kamalvandi'nin 5 Ağustos 2022'de Avusturya'nın Viyana kentinde kapalı kapı nükleer görüşmelerinin yapıldığı Palais Coburg'dan ayrılırken görülen görüntüleri. (AP/Florian Schroetter)
ran dışişleri bakan yardımcısı Reza Najafi (solda) ve İran AEOI sözcüsü Behrouz Kamalvandi’nin 5 Ağustos 2022’de Avusturya’nın Viyana kentinde kapalı kapı nükleer görüşmelerinin yapıldığı Palais Coburg’dan ayrılırken görülen görüntüleri. (AP/Florian Schroetter)
 

İran, 2018’den beri ABD’nin anlaşmadan çekilmesine nükleer faaliyetlerini hızlandırarak misilleme yapıyor.

AB’nin aracılık ettiği, anlaşmayı yeniden canlandırmaya yönelik (ABD’yi yeniden anlaşmaya ve İran’ı da anlaşmaya geri döndürmeye yönelik) çabalar şu ana kadar sonuçsuz kaldı.

AB geçen ay resmi olarak “AB’nin nükleer silahların yayılmasını önleme rejimi kapsamında İran’a yönelik” yaptırımları sürdüreceğini duyurdu.

Yaptırımların yürürlükte kalması kararı ilk olarak anlaşmanın imzacıları olan İngiltere, Fransa ve Almanya tarafından Eylül ayında duyuruldu.

Uygulanan yaptırımlar arasında füze üreticilerinin ve İran Devrim Muhafızları’na bağlı kuruluşların kara listeye alınması da yer alıyor.

♦ İran yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirdiğini açıkladı

 

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, ülkesinin yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirdiğini duyurdu.

 

 

Kalibaf, İran ve küresel güçler arasında gerginlik konusu olan ülkesinin uranyum zenginleştirme çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

 

İranlı bilim insanlarının yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirmeyi başardığını kaydeden Kalibaf, İran halkının iradesinin ülkeye yönelik her türlü komployu etkisiz hale getireceğini belirtti.

 

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi de söz konusu adımı doğrulayarak konuyla ilgili ayrıntıların daha sonra açıklanacağını kaydetti.

 

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, 13 Nisan’da yaptığı açıklamada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi’ye hitaben bir mektup yazarak, ülkesinin yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirme çalışmalarına başladığını bildirmişti.

 

İngiltere, Fransa ve Almanya, yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştireceğini duyuran İran’ı, ‘diplomatik süreci daha fazla karmaşıklaştırmamaya’ çağırmıştı.

 

https://www.cafemedyam.com/2020/01/05/iran-islam-devrimi/

 

İLGİLİ HABER

 

Salom

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: