NEDİR BU MENZİL TARİKATI: MENZİL’İN ŞOK MANGASI…

🟢 ESKİ BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ BAŞKANI MUHSİN YAZICIOĞLU TARİKAT ÜYELİĞİNİ GİZLEMEDİ. 

12 Eylül 1980 darbesiyle hızla büyüyen cemaat, 15 Temmuz sonrası devletin her kademesinde kadrolaştı.

12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte Menzil’in de önü açıldı ancak asıl büyük atılım FETÖ’cü darbe girişiminden, 2016’dan sonra oldu. FETÖ’nün kamu kadrolarında boşalttığı alanlar Menzilcilerle dolduruldu. 

Erdoğan’ın İBB Başkanlığı sürecinde 1997’de Semerkand medyası kuruldu. Sermekand medya şirketi ardı ardına sermaye artırımlarına giderken bir yandan da yeni şirketler için başvurular yapılıyordu. Kısa sürede holdingleşildi..

2012 yılında cemaatin merkezi Durak köyüne resmi olarak Menzil ismi verildi. 15 Temmuz’la birlikte devletin tüm kapıları açıldı..

Nakşibendilik, Türkiye için tehdit olmaya devam ediyor. Süleymancılar, İsmailağa, İskenderpaşa ve Menzil gibi devlette kadrolaşan, kitleler üzerinde etkiye sahip Nakşibendi tarikatları ülkenin geleceğini de belirliyor.

Menzil, Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde kuruldu. tarikatın ilk şeyhi sayılabilecek Abdülhakim El Hüseyni nüfuzlu bir şeyh ailesinden geliyordu. Bitlis’te 1905’te doğan Abdulhakim el Hüseyni aynı zamanda nüfuzlu bir aşiretin de oğluydu. Birçok il dolaştıktan sonra eşleri ve çocuklarıyla Menzil köyüne yerleşti. Burada uzun yıllar geçirdi. Nakşibendilik öğretisini yaydı ve müritleri hem yurtiçinde hem de yurtdışında faaliyet gösterdi. Şeyh ve ailesi ağırlıklı olarak tarlalarda ücretsiz çalışan müritlerin emeği ile zenginleşti. cemaatin köy ismiyle anılması ve hızla büyümesiyle Menzil köyünün adı 1960’lı yıllarda Durak olarak değiştirildi..

Abdulhakim el Hüseyni 1972 yılında öldü. Şeyhin ölümünün ardından yerine oğlu Muhammed Raşid el Hüseyni geçti. Cemaatin çalışmaları daha da hız kazandı. 12 Eylül 1980 yılından sonra ise tarikatın faaliyetleri kamuoyunun dikkatini çekmeye başlayınca Raşid el Hüseyni, Gökçeada ve Ankara gibi zorunlu yerlerde ikamet ettirildi. Ancak sağlık sorunları gerekçe gösterilerek köyüne dönmesine izin verildi. Bu süreçte cemaat siyasiler içinde de örgütlendi. Eski Büyük Birlik Partisi başkanı Muhsin Yazıcıoğlu tarikat üyeliğini gizlemedi. Muahmmed Raşid el Hüseyni 1993 yılında yaşamını yitirdi. Yerine kardeşi Abdulbaki el Hüseyni geldi. Menzil en görkemli dönemini de bu ismin şeyhliği döneminde yaşadı. Menzil siyasetle iyice yakınlaştı, devlet kadrolarında holdingleşti.

Abdulbaki el Hüseyni şeyh olduktan sonra cemaat adeta bir siyasal harekete dönüştü. Vakıflar, şirketler, dernekler ardı ardına kurulurken birçok sektörde ve eğitimden sağlığa birçok alanda faaliyet yürüttü. Gavs olarak da bilinen Abdulbaki el Hüseyni şey olduktan sadece iki yıl sonra 1995 yılında Semerkand Vakfı’nı kurdu. İstanbul merkezli vakıf daha sonra cemaatin omurgası haline dönüşecekti. Abdulbaki el Hüseyni şeyhlik kariyerine hızlı başlamıştı. Aynı yıl günümüzde de faaliyet gösteren ve AKP döneminde kamudan aldığı ihalelerle dikkat çeken Nakış Grup kuruldu. 

Semerkand Vakfı’nın destekçilerinden olan Nakış Grup, müritlerin ucuz işgücüyle hızla büyüdü. Şirket yeni müritler kazanmak için de oldukça elverişliydi. İşsiz gençlere istihdam sağlayarak büyümeye devam etti. Nakış Grup kendi açıkladığı şirket bilgilerine göre günümüzde 246 merkezi noktada faaliyet gösterirken 48 farklı markaya sahip. Ayrıca 600’den fazla ürün çeşitliliği bulunuyor.

🟢 TASAVVUFTAN İDEOLOJİYE

Vakfın kurulmasında 2 sene sonra ise 1997 yılında Semerkand Gıda şirketi ve Semerkand Basım Yayın Grubu kuruldu. Gıda şirketi ile zenginleşmeye devam ederlerken Semerkand Basın Grubu cemaatin toplum arasında yayılmasını sağladı. Menzil cemaatinin daha sonra holdingleşecek olan basın şirketinin sermayesi dönemin parasıyla 1 milyar liraydı. Başlangıçta şirketin 40 hissesi vardı. Ancak Semerkand 5 yıl içerisinde sermayesini 10’a katlayarak 10 milyar liralık 400 hisseli büyük bir şirkete dönüştü. Şirket daha sonra defalarca sermaye artırımına gitti. Bu şirket altında aktüel dergiler, çocuk dergileri çıkardılar. Adını Bosna Hersek’te bulunan köprüden alan Mostar dergisini 2005 yılında kurdular. Bu dergi tarikat öğretisinin artık siyasal İslamcı ideolojik mücadelesinin sembollerinden birisi oldu.

ERDOĞAN’A BAĞLILIK

Menzil, adım adım yükselişini sürdürürken sıçrama noktasını ise AKP iktidarı ile yaşadı. Devlet kadrolarında yer bulurken açtıkları yurtlar ve okullarla örgütlenmelerini hızlandırdı. Dolayısıyla Menzil siyaset yapmaktan da çekinmedi. Seçim süreçlerinde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılıklarını açıkladılar. Haberimizin bir sonraki bölümünde Menzil’in AKP iktidarı dönemindeki yükselişini, derneklerini ve ekonomik işbirliklerini aktaracağız. 

Www.cafemedyam.com
Abdulbaki el Hüseyni

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geçen aylarda hazırlanan tarikat/cemaatlere ilişkin raporda Menzil de yer aldı. Raporda Menzil cemaatinin sakıncalı, şeyhlerini peygamber gibi gördükleri ve kendilerinden olmayan Müslümanları kolaylıkla mürted ve “münafık” gibi ifadelerle ötekileştirdiğine yer verildi. 

Şeyhin cemaat içerisindeki gücüne dikkat çekilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Mürşid yani tarikatın lideri olağanüstü, hatta bir anlamda yarı ilahi bir konumdadır. Nimetin yaratanı Allah ise de sebebi mürşiddir. Her mümin kişi, ona yapılacak hürmetin aslında Allah ve resulüne yapılan bir hürmet olduğuna inanmalıdır. Allah; yeri, karayı, havayı, denizi, hayvanları, dostu olan mürşidin emrine verir. O mürşid, bunları dilediği zaman istediği gibi kullanır. Şeyhin, dini ilimleri tahsil etmiş olması şart değil. Fatiha’yı bilmeyen ümmi bir kişi, mürşidlik mertebesine ulaşabilir.”

Www.cafemedyam.com

🟢 ‘BİRBİRLERİNDEN FARKLARI YOK’

İlahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, Menzil cemaatinin devletle ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin Filiz, tarikatların çağdaş yaşamı doğrudan hedef aldığını belirterek “Menzil Tarikat’ının sosyal, ekonomik ve siyasi olarak büyümesine yol açan iktidar  Türkiye’yi 15 Temmuz darbe girişimine maruz bırakan FETÖ felaketinden ders almamıştır. Menzil de tıpkı FETÖ gibi paralel din uydurmuştur. Menzil ile FETÖ, aynı kökten türediği için aynı yol ve yöntemi kullanmaktadır. Bu yol ve yöntem, FETÖ’yü nereye ulaştırmışsa Menzil’i de o noktaya kadar getirebilir. Bir tarikatın diğerinden hiçbir farkı yoktur” değerlendirmesinde bulundu.

🟢 MENZİL TARİKATI SANCILI DOĞUM YAPTI: ARTIK YENİ BİR ‘TARİKATIMIZ’ VAR!

Şeyhleri Abdülbaki Elhüseyni’nin ölümünün ardından bölüneceği söylenen Menzil tarikatında ayrılık kesinleşti

Menzil cemaatinin Gavs olarak adlandırılan şeyhi Abdülbaki Erol ya da bilinen adıyla Abdülbaki Elhüseyni’nin ölümünün ardından oğullar arasında başlayan kavga bölünmeyle sonuçlandı..

Abdülbaki Elhüseyni’nin halifesi olarak adlandırılan büyük oğlu Muhammed Saki Elhüseyni iki kardeşinin de şeyhliğini ilan etmesi ardından cemaatin bölündüğünü açıkladı.

Muhammed Saki Elhüseyni yeni örgütlenmenin nisan ayında kurduğu Serhendi Vakfı olarak devam edeceğini ve Menzil’in 28 yıldır omurgasını oluşturan ve holdingleşen Semerkand Vakfı ile bir bağının kalmadığını açıkladı..

 Elhüseyni 

Muhammed Saki Elhüseyni, babası Abdülbaki Elhüseyni ölmeden aylar önce Serhendi Vakfı’nı kurmuş ve babasının ölümünden sonra yola bu vakıfla devam edeceğini açıklamıştı..

Muhammed Saki Elhüseyni yaptığı son açıklamayla resmi olarak tüm bağlarının koptuğunu açıkladı.

– Elhüseyni’nin yaptığı açıklama:

“Sevgili kardeşlerimiz, Serhendi Vakfı olarak aşağıdaki sivil toplum kuruluşlarıyla hiçbir bağımız kalmamıştır: Semerkand Vakfı, Tümsiad, Beşir Derneği, Gençkon.

Bir dava için yürüyorsan, davan Hakk’sa (c.c), davan seni ayakta tutar ve zafere götürür” . 

MUAVİYE AYRIŞMASI

Semerkand Vakfı Menzil cemaati ile özdeşleşirken devasa bir ekonomiyi de elinde bulunduruyordu.

Asıl kavganın ekonomi yönetiminin başına kimin geçeceğinin kararlaştırılamaması ve küçük kardeşlerin abi Muhammet Saki Elhüseyni’nin otoritesini tanımaması oluştururken bölünme cemaat içinde fikirsel ayrılıklara oturtuluyor.

Cemaat içerisinde Muaviye üzerinden bir tartışma yaşandığını ve Muaviye övgüsü yapan Muahmmed Saki Erol’un, Muaviye’ye görece mesafeli olan kardeşlerin ayrıldığını önceki günlerde yaptığımız haberde yazmıştık.

🟢 ÖLEN ŞEYH ABDÜLBAKİ EROL’UN BÜYÜK OĞLU MUHAMMED EROL YENİ BİR VAKIF VE YAYINEVI KURDU

ŞEYH Abdülbaki Elhüseyni’nin (Abdülbaki Erol) ölümünün ardından oğulları arasında baş gösteren kavgada bir de ideolojik ayrışma baş gösterdi..

-Abdülbaki Elhüseyni’nin büyük oğlu Muhammed Saki Elhüseyni’nin cemaate ait Semerkand Vakfı’ndan ayrılıp Serhendi isminde yeni bir vakıf kurmasının ardında İslam tarihinin önemli figürlerinden Muaviye üzerine yapılan tartışmaların olduğu iddia edildi..

Cübbeli Ahmet olarak da bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Serhendi Vakfı’nın Muaviye aleyhtarı konuşmalardan duyulan rahatsızlık nedeniyle kurulduğunu iddia etti. 

Www.cafemedyam.com
Ahmet Mahmut Ünlü

– Cübbeli Ahmet:

 “Şeyh Seyyid Muhammed Saki Efendi Hazretlerinin yakın hizmetkârı, benim de kıymetli dostum Dr. Yunus Aydın Hocaefendi’den aldığım bilgiye göre; Şeyh Seyyid Muhammed Saki Efendi Kur’an, sünnet ve ehl-i sünneti ihya, Nakşi Müceddidi Halidi Tarikatı’nın adabını icra etmek üzere ‘Serhendi’ adı altında yeni bir vakıf ve ‘Dehlevi’ ismi altında yeni bir yayınevi kurmuştur. Takipçilerim Muaviye (Radıyallahu Anh) aleyhine konuşan İsmail Kılıçarslan gibi kimselerin Semerkand TV’de çıkartılmasına yaptığım reddiyeleri bilmektedir. Dolayısıyla büyükler bunlara karşı Ehl-i Sünnet hassasiyeti olan yeni bir yayın hizmeti düşünerek bu kararı almışlardır” .

W
(Cemil Kılıç)

– İlahiyatçı Cemil Kılıç:

“Menzil cemaati Nakşibendi geleneğinden geliyor.. Muaviye, İsmailağa, Menzil, İskenderpaşa gibi cemaatlerde saygın bir kişilik. Bunlar da Nakşibendiliğin kolları. Muaviye Şiilikte ve Alevilikte sevilmeyen kişiliktir. Hz. Ali ile savaşmıştır. Kendi yerine de oğlu Yezid’i tayin etmiştir. Yezid Kerbela’da Hz. Hüseyin’i katlettirmiştir. Menzil’de Şeyh ailesinin Elhüseyni soyadı alması bu açıdan bu konuyla birlikte düşünüldüğünde gerçekten çok ilginç. Hem Hz. Hüseyin’in soyundanız denip hem de Muaviye’yi sevmek mümkün değil. Bu durum yeni bir kırılmayı ifade ediyor.”

(Gani Aşık)

Emekli Müftü Gani Aşık:

  “Muaviye Sıffin’de, Hz. Ali’nin Hariciler tarafından şehit edilmesine kadar uzanan savaş hilelerinin, oğlu Yezid Kerbela’da Hz. Hüseyin’in tüm aile fertleri ile birlikte hunharca katlinin sorumlularıdırlar. Muaviye Şam valiliği döneminde hilafete başkaldırarak islamda ilk fitnenin de mimarıdır. Menzil cemaatine ait Semerkant TV’de, Ehlibeyt’i ortadan kaldıran ve hilafeti Emevi saltanatına çeviren Muaviye aleyhinde değerlendirmeler yapılmasının yadırganacak bir yanı yoktur. Tarikatlar cenneti ülkemizde başka bir cemaatin bu tür yayınlara karşı çıkması, tarikatlar arası post ve rant kavgasının ürünü olabilir. Çünkü cemaatler ve tarikatlar arası ilişkiler ağı, Kuran İslamı yolunda yürümek isteyen müminlerin çözemeyeceği kadar karmaşıktır.” 

 

🟢 MENZİL ‘ŞEYH’İ ABDÜLBAKİ EROL ÖLDÜ

Türkiye’deki en büyük dinsel yapılanmalardan biri olan Menzil cemaatinin ‘şeyh’i Abdülbaki Erol, yaşamını yitirdi.

Menzil cemaatinin ‘şeyh’i Abdülbaki Erol, 74 yaşında hayatını kaybetti. 

Erol’un ölümü, cemaate yakın sosyal medya hesapları tarafından duyuruldu.

Erol, bir süredir hastanede tedavi görüyordu.

Www.cafemedyam.com

🟢 MENZİL TARİKATI NASIL İŞLİYOR? YENİ ŞEYH KİM OLACAK?

Menzil tarikatı lideri Abdulbaki Erol hayatını kaybetti.

-Gazeteci Rıfat Kırcı, tarikatın nasıl çalıştığını, Erol’un ölümünden sonra yeni şeyhin kim olacağını anlattı..

Menzil cemaatinin lideri Abdulbaki Erol’un (Elhüseyni) cenazesi için Adıyaman’ın Kahta ilçesi tören düzenlendi.

İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Erol’un cenazesi, kara yoluyla Kahta ilçesine bağlı Menzil köyüne getirildi. Cenazenin getirilişi sırasında yaklaşık 15 kilometrelik araç kuyruğu oluştu. Cenaze namazına katılmak için gelen araçlar kurulan otopark alanına yönlendirildi.

Müfit Yüksel.jpg w
Müfit Yüksel / Fotoğraf: Independent Türkçe

🟢 TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TARİKATLARIN DAN BİRİ OLAN MENZİL ARTIK 3 ŞEYH TARAFINDAN İDARE EDİLECEK.

“Nakşibendi geleneğinde ‘şeyh seçimi’ olmaz; Menzil’deki durum ‘mal paylaşımı’ olarak görülüyor”

Türkiye’nin en büyük tarikatlarından biri olan Menzil artık 3 şeyh tarafından idare edilecek. Cemaat ve tarikatlarla ilgili araştırmalarıyla tanınan Müfid Yüksel, tarikatlarda “şeyh seçimi” diye bir uygulamanın olmadığını belirtiyor..

Menzil tarikatı lideri Abdulbaki Erol’un geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmesinin ardından merak edilen en önemli soru Türkiye’nin en büyük cemaatlerinden birinin başına kimin geçeceğiydi. 

Sorunun yanıtı cenaze için Adıyaman’a bağlı Menzil köyüne giden tarikatın müntesipleri tarafından açıklandı.

Artık bu tarikattaki işleri Erol’un 3 oğlu ayrı ayrı yürütecek.

-Saki Erol Menzil’deki eski camide,

-Fettah Erol yazlık camide,

-Mübarek Erol ise eski caminin alt katını kullanacak.

Yapılan duyuruda, tarikatta şimdiye kadar yapılan “tövbelerin” iptal edildiği de belirtildi.

“Tövbe almak”, tarikata bağlılık ifade eden bir ritüel. 

Tarikat mensupları, ortaya çıkan 3 şeyhten hangisine bağlanacağına karar verecek ve bu bağlılığın bir işareti olarak “tövbe alacak.”

“Şeyh seçimi diye bir şey olmaz”

Araştırmacı yazar Müfid Yüksel, Nakşibendi geleneğinde “şeyh seçimi” diye bir uygulamanın olmadığını belirtiyor..

Yüksel’e göre şeyh hayattayken yerine birini tayin eder ve vefatın ardından işaret edilen kişi posta oturur..

 

Bir Nakşibendi şeyhinin ölmeden önce hiç kimseyi işaret etmeyebileceğini de söyleyen Yüksel, Mehmet Zahit Kotku ile Mahmut Ustaosmanoğlu’nun hiç kimseyi işaret etmediğinin altını çizerek, “Artık oralarda bir ‘şeyh’ yok sadece cemaati idare eden isimler var. Hilafet alamadıysa zaten biri şeyh alamaz” dedi..

Menzil’deki durumun “hoş olmadığını” kaydeden Yüksel, yeni tablonun sebebinin tarikatların aşiret gibi yapılandırılmasına bağladı.

Yüksel, bu haliyle durumun bir “mal paylaşımı” gibi görülebileceğine işaret etti.

🟢 TARİKATIN “KURTARILMIŞ BÖLGE” OLARAK KULLANDIĞI KÖYÜN İÇİNDEN FOTOĞRAFLAR ORTAYA ÇIKTI.

Menzil tarikatının şeyhinin ölümünün ardından yeni şeyhin kim olacağı konusunda tartışmalar devam ederken, tövbe yetkisi 3 çocuğuna paylaştırıldı.

menzil1.jpg
Arkadaki saray gibi yapı, ölen Menzil şeyhinin konutu. Alttaki fotoğrafta sağdaki…

menzil-seyhi-konut.jpg.Yaşanan tartışmalar dışında lüks hayat tarzlarıyla da gündeme gelen tarikat mensuplarının bu hayata dair fotoğrafları ortaya çıktı.

Şeyhin üç oğluna Menzil’de birer camii ve ‘tövbe yetkisi’ verildiği hatta önceki tövbelerin iptal edildiği haberi çok konuşuldu.

menzil3.jpg
Köyde her iş yerinin adı Menzil. Burada çocuklar ücretsiz çalıştırılıyor.

Şimdi ise tarikatın “kurtarılmış bölge” olarak kullandığı köyün içinden fotoğraflar ortaya çıktı.

menzil4.jpg
41 bloktan oluşan Buhara evlerinde cemaat üyeleri tatil de yapabiliyor. İbadet, ticaret, turizm ve eğitim aynı anda.

Fotoğrafları çeken DW Türkçe muhabiri Alican Uludağ, bir caminin üstünün mevsimlere göre açılıp kapanabildiğini yazdı.

menzil6.jpg
Menzil köyünün otogarı da var.

Otomatik olarak açılıp kapanan cami çatısının yanı sıra köyde tarikatın halifelerinin kaldığı ultra lüks villalar da ortaya çıktı.

menzil-cami1.jpg
Menzil Köyündeki cami. Tavanı mevsime göre otomatik açılıp kapanıyor.

cami.jpg

menzil.jpg
Bu villalar Menzil cemaatinin halifelerine yani seydalara ait.

medrese.jpg
Mezarlığın arkasındaki dev yapı Menzil cemaatine bağlı medrese. Laik Cumhuriyet yıkıldı mı ki çocuklar medreseye gönderiliyor? Türkiye’nin dört bir yanından gelen çocuklara burada kaçak eğitim veriliyor.

🟢 DİYANET’TEN ‘MENZİL’ UYARISI

Seçimlerde Erdoğan’ı destekleyeceklerini de açıklayan Menzil için Diyanet’in sert uyarıda bulunduğu ortaya çıktı..

Diyanet raporunda cemaatin görüşlerinin “sahih İslam ile bağdaşmadığı” vurgulandı..

Tarikat raporunda, kamudaki örgütlenme iddialarına dikkat çekilerek, “Ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açacağı değerlendirilmektedir” denildi..

🟢 ‘YARI İLAHİ KONUMDA’

Diyanet tarafından hazırlanan tarikatlar raporunda, cemaatin yapısı anlatıldı. Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki Menzil köyüne yerleşen Abdülhakim Erol tarafından kurulan cemaatin, tarikat yapılanmasına sahip olduğu belirtildi.

“Mürted ve münafık gibi dini terimleri kolayca diğer Müslümanlar için kullandığı” kaydedilen cemaate ilişkin şu tespitler yapıldı:

“Mürşid yani tarikatın lideri olağanüstü, hatta bir anlamda yarı ilahi bir konumdadır. Nimetin yaratanı Allah ise de sebebi mürşiddir. Her mümin kişi, ona yapılacak hürmetin aslında Allah ve resulüne yapılan bir hürmet olduğuna inanmalıdır. Allah; yeri, karayı, havayı, denizi, hayvanları, dostu olan mürşidin emrine verir. O mürşid, bunları dilediği zaman istediği gibi kullanır. Şeyhin, dini ilimleri tahsil etmiş olması şart değil. Fatiha’yı bilmeyen ümmi bir kişi, mürşidlik mertebesine ulaşabilir.”

‘SAKINCALI’

Cemaatin, medya gücüne de dikkat çekilen raporda, şu değerlendirmeye yer verildi:

“Grubun sıralanan görüşleri, sahih İslam anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Bu sakıncalı telakkiler, Menzil cemaatinde daha çok vurgulanmakta ve etki sahası daha çok sade halk tabakası olduğu için daha çok yaygınlaşmaktadır. Son zamanlarda Menzil grubunun bürokraside teşkilatlandığı ve kamuda etkinliğini artırdığı yönünde kamuoyunda bir kanaat dillendirilmeye başlanmıştır. Doğru olması halinde bu tezahürün ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açacağı değerlendirilmektedir.” 

Www.cafemedyam.com

🟢 MENZİL BÖYLE YAŞIYOR!

cemaatin kontrolündeki yerleşim yeri…

İktidarın desteğiyle devletin önemli kadrolarında kendisine yer bulan Menzil, Adıyaman’da “özerk” bir yaşam sürdürüyor..

-Bölgede lüks AVM, çarşı, villalar, düşük katlı apartmanlar, devasa türbe ve camiler yer alıyor…

-Çalışmalar belediyeler yerine tarikat mensupları tarafından yapılıyor..

-Sokakta tek bir kadına rastlamak mümkün değil..

🟢 KARŞIMIZDA TARİKAT DÜZENİ 

Devletin kurumlarının yetersizliğini tarikat ve cemaatlerin kapattığı iddiaları depremin ilk gününden beri gündemdeki yerini koruyor. Bunlardan bir tanesi ise diğerlerinin de önüne geçmiş durumda: Menzil cemaati..

Kayıp çocuklardan deprem bölgesindeki faaliyetlere kadar birçok konuda bu cemaatin ismini duyduk..

-Menzil cemaati; Semerkant Vakfı, Beşir Derneği gibi kendisine ait kurumlar üzerinden deprem bölgesinde yoğun çalışma yapıyor..

Cemaat; Beşir Derneği aracılığıyla izinsiz yardım toplayabilirken söz konusu cemaatin dernek ve vakıfları milyonlarca liralık bütçelere sahip..

 

W

15 temmuz darbe girişimi sonrası devletin kadrolarında kendisine yer bulan Menzil cemaatinin merkezinde bir gün …

Adıyaman’ın Kahta ilçesinin Menzil köyünde cemaat üyeleri konuştu..

Menzil köyünde tüm faaliyetler cemaat üyelerinin kontrolündeyken cemaat üyelerinin anlattıkları tarikat ve cemaat düzeninin ne olduğunu gözler önüne serer nitelikte…

Köy ifadesi oldukça mütevazı. Çünkü buranın içerisinde lüks siteler, villalar, devasa türbeler camiler, çarşı, AVM’ler hatta benzin istasyonu bulunuyor..

Bir ilçe belediyesi gibi işleyen Menzil köyünün altyapısından güvenliğe kadar birçok kamu görevini cemaat üyeleri üstleniyor..

Www.cafemedyam.com

Kahta’dan köye uzanan yol asfalt, oldukça geniş ve düzenli..

Girişinde cemaat üyesi iki görevli dışarıdan gelenleri karşılıyor. Görevlilerden birisiyle sohbet ettik. İstanbul’dan gelmiş. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çalışıyormuş. Başında bir takke vardı..

Köyü merak edip geldiğimizi, belediyede işçi olduğumuzu ve Adıyaman’a yardım için gidip dönerken de buraya uğramak istediğimizi söyledik..

Köyü tanıttı, türbenin bulunduğu açık alanın erkekler ve kadınlar olarak ikiye ayrıldığını söyledi..

Köy sokaklarında, çarşıda, lokantada kadınlara rastlamadık..

Köyün girişindeki AVM’nin otoparkında plakalarından birçok farklı ilden geldiğini anladığımız araçlar duruyordu..

Konuştuğumuz cemaat görevlisi de Menzil şeyhi olan Gavs’ın İstanbul’a gittiğini bu nedenle köyde ziyaretçinin oldukça az olduğunu belirtti.. Aslında adım atacak yer olmazmış. 

🟢 GÖNÜLLÜ ÇALIŞIYORLAR

– Biraz daha konuşunca kendisinden şunları öğrendik: 

“Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çalışıyorum. Kartal’dan geldim işte, 1 hafta çalışacağım, gönüllü geliyoruz tabii. Listeler hazırlanır, bizim de sıramız gelince gönüllü olarak görevimizi yerine getiriyoruz.” 

– Çok katlı binaları siteleri sorduk..

 “5 bin depremzede kalıyor” dedi..

– Kimlerin kalacağının nasıl belirlendiğini, sorduğumuzda biraz gerildi. 

Türbenin bulunduğu büyük alana girdiğimizde burada marketlerin, lokantaların hatta telefoncuların olduğunu gördük. Turkuvaz yelekler giymiş arkasında görevli yazan insanlar da vardı. Yapılar depremden zarar görmemiş. Ancak tadilatta olan yerler vardı. Bir tadilatta işçilerin yanına yanaşıp ne yaptıklarını sordum. Pastane yapılacakmış.. 

🟢 DEPREMİN NEDENİ ‘ZİNAYMIŞ’

Semerkant Vakfı’nın sembolü olan bir yelek giymiş 50’li yaşlarındaki bir erkek yerleri süpürüyordu. Konuştuk..

 “Çorum’dan geldim. 11’inci aydan beri buradayım” dedi..

Ona göre deprem şundan dolayı oluyormuş: “Yanlışlarımız var. Biz de hatalar yapıyoruz. Çok kayıp var. Demek ki bir şeyleri düşünmek gerekiyor. Bence zina çok oluyor. Yoksa neden olacak.”

Www.cafemedyam.com

SEMBOLLÜ YELEKLER

Dikkatimi çeken şeylerden bir diğeri ise altyapı çalışmalarını cemaatin kendisinin karşılaması oldu. Bir rögarda taşma meydana gelmişti. Burada yeni bir vidanjörle çalışma yapılıyordu. Çalışma yapanların üzerinde de yine cematin sembolleri olan yelekler vardı. Ayrıca sokak aydınlatmalarında Kahta Belediyesi’ne dair hiçbir işaret bulamazken cemaatin sembolleri dikkat çekiciydi.

🟢 BU EKONOMİYİ NASIL SAĞLADILAR?

Depremde tartışmalı konulardan birisi de Buhara Evleri. Cemaat kendi kurduğu Buhara Evleri’nde depremzede ailelerin kaldığını sosyal medya hesaplarından açıklamıştı. Buhara Evleri’ni de ziyaret ettik. Lüks sitelerdekine benzer bir girişi olan Buhara Evleri’nin araçlı giriş kısmında güvenlik bekliyordu. Kendisine depremzedelere yardım için İstanbul’dan geldiğimizi ve dönerken merak ederek buraya uğradığımızı söyledik. İzin verdi.

Www.cafemedyam.com

KAMU GÖREVLİSİ YERİNE

Devasa bir site, içerisinde de AVM bulunuyor. Evler depremden zarar görmemiş. İçeride 2 AFAD çadırı ve 1 Kızılay çadırı da mevcut. Çadırlardan birisinin üzerinde Menzil Mahalle Muhtarlığı Depremzede Yardım Dağıtımı yazılı bir pankart da bulunuyordu. Kamu görevlilerinden ziyade yine cemaat görevlileri…

Buhara Evleri 41 blok halinde inşa edilmiş. Her blok 4’er katlı ve her katta 2 daire bulunuyor. Balkonları, kapıları ve pencereleri boydan boya camlı yapılar. Blokların önünde çimlerle kaplı bakımlı bahçeler bulunuyor ve otopark alanı da mevcut. İstanbul’da buna benzer daireler on milyonlarca liraya satılıyor. Bir cemaatin böylesine lüks bir site kurabilecek ekonomiyi nasıl sağlamış olduğu ise oldukça düşündürücü. 

Cumhuriyet//Rıfat Kırci

🟢 CUMHUR İTTİFAKI’NA DESTEĞİNİ AÇIKLAYAN MENZİL TARİKATI’NIN ANATOMİSİ

Menzil Tarikatı’nın ortaya çıkış hikâyesini inceleyerek tarikatın nasıl büyüdüğünü ele aldık.

Menzil Tarikatı’na kısa bir bakış..

İSMİ BİR KÖYE DAYANIYOR

Menzil Tarikatı Nakşibendiliğin Halidiyye koluna bağlı bir ekolü temsil ediyor. İsmini Adıyaman’ın Kâhta ilçesine bağlı Menzil köyünden alan bu tarikatın giyim kuşamdan aile içi ilişkilerin belirlenmesine kadar katı kuralları söz konusu.

Tarikatın kurucusu Abdulhâkim Hüseyni, 1 Haziran 1972’de ölünce yerine oğlu Muhammed Raşit Erol geçer. Tarikat bu dönemde gözle görülür biçimde büyürken 1993 yılında Muhammed Raşit Erol ölünce onun yerine kardeşi Abdülbaki Erol geçer. Şu anki tarikat lideri de ta kendisi.

15 TEMMUZ SONRASI

Menzil Tarikatı, FETÖ’nün 2016 yılındaki darbe kalkışmasının ardından önemli bir büyüme sürecine girdi. FETÖ’cülerin kamudaki kadroları tasfiye edilince yerlerine Menzil Tarikatı’na yakın isimler atandı. Özellikle Sağlık Bakanlığı Menzil Tarikatı’nın yoğun biçimde örgütlü olduğu yer arasında gösteriliyor. Menzil’in AKP’ye ilgisi yeni değil. Menzilciler 31 Mart 2019 seçimlerinde de Cumhur İttifakı’nı desteklediklerini açıklamıştı.

Www.cafemedyam.com

🟢 MAL VARLIĞI ARTIYOR

Tarikatın vakıf, dernek ve iş insanları örgütü gibi birçok yapılanması bulunurken iktidarla kurulan yakın ilişkiler nedeniyle söz konusu yapılanmalara kamu kaynakların önemli miktarda pay aktarılabiliyor.

Cumhur İttifakı’na destek açıklamasında yer alan Semerkand Vakfı ve Beşir Derneği, AKP döneminde öne çıkıyor.

Beşir Derneği 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan dernek statüsü aldı. Dernek bu sayede izin almadan yardım toplama hakkına kavuştu. Ulusal ve uluslararası alanda birçok yardım faaliyetinde para toplayabilen derneğin 2021 yılı mali tablosuna göre mal varlığı 114.9 milyon liraya çıktı.

DİYANET’İN DE RAPORUNDA VAR

Menzilciler Diyanet’in hazırladığı gizli tarikatlar raporunda da yer alıyor.

Raporda Menzilcilerle ilgili:

“Menzil grubu ülkemizdeki benzeri yapılar içerisinde en çok taraftara sahip olanlardan biri olarak görülmektedir. Son zamanlarda Menzil grubunun bürokraside teşkilatlandığı ve kamuda etkinliğini artırdığı yönünde kamuoyunda bir kanaat dillendirilmeye başlanmıştır. Doğru olması halinde bu tezahürün ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açacağı değerlendirilmektedir” ifadeleri yer aldı..

Cumhuriyet// Can Uğur

🟢 MENZİL TARİKATI SEÇİM KARARINI AÇIKLADI!

“İSTİKRARA İHTİYACIMIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Menzil tarikatı, Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’a destek vereceklerini duyurdu.

Menzil tarikatına bağlı Beşir Derneği, GENÇKON, Semerkand Vakfı ve TUMSİAD tarafından yayınlanan ortak açıklamada, Cumhur İttifakı’na destek verileceği ifade edildi..

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Milli meseleleri güncel politik anlaşmazlıkların üstünde tutmaya sürekli muvaffak olan ve kendi içindeki ihtilafları asla Türkiye’ye zarar verecek boyuta taşımayan aziz milletimizin feraseti, fedakarlığı ve vatanseverliği bütün dünyaya örnektir.

İnanıyoruz ki, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri bu örnekliğe eklenecektir. Milletimiz afetin yaralarını sarmaya odaklanmış, dayanışma ruhunun tesis ettiği huzur ve güven ikliminde sandığa gidecek, yine dünyaya örnek bir tablo sergileyecektir.

Son yıllarda dünyada yaşanan koronavirüs pandemisi, Rusya – Ukrayna Savaşı ve küresel enflasyonist ekonomik koşulların ülkemizdeki olumsuz etkilerinin üzerine Türkiye tarihinin en büyük afeti eklendi. Güzide ülkemizin; afetzede kardeşlerimizin bütün ihtiyaçlarını karşılaması, kentsel dönüşüm başta olmak üzere bütün gerekli afet tedbirlerini alması, büyümesi, zenginleşmesi ve daha da güçlenmesi gerekiyor. Biz bunun için istikrara ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Net hedeflerin hızlıca ve kararlılıkla hayata geçirilebilmesi adına geçtiğimiz kritik dönemin tecrübesini önemsiyoruz. Bu vesileyle hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekili Genel Seçimlerinde Cumhur İttifakı’m destekliyoruz.”

🟢 MENZİLCİ TECHNO HEALTH ŞİRKETİ’NE 8 MİLYONLUK İHALE..!

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, Etlik Zübeyde Hanım Hastanesi’nin laboratuvar işlerini Menzil Cemaati ile bağlantılı Techno Health Şirketi’ne verdi..!”

Sağlık Bakanlığı, Menzil Cemaati ile bağlantılı olduğu bilinen Techno Health Şirketi’ne milyonlarca liralık ihaleler vermeye devam ediyor..!”

Müdürlüğün kasasından şirkete sadece bu yıl 8,2 milyon TL ödendi..

Şirkete şimdi de Etlik Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi’nin laboratuvar işleri milyonlarca liraya yaptırılıyor.. Şirketin ortaklarından biri, Menzil’e ait Emsey Hastanesi’nde mali koordinatör olarak görev yapıyor..

Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, Techno Health Laboratuar Diagnostik Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne bu yılın mart ve nisan aylarında iki ayrı ihale verdi. İhalelerin Ankara’nın Keçiören ilçesinde bulunan Etlik Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi’nin bahçesinde laboratuvarda genetik laboratuvar hizmeti verilmesi için düzenlendiği belirtildi.

YALNIZCA BU YIL 8,2 MİLYON LİRA..!”

 İl Sağlık Müdürlüğü, ilk olarak 9 Mart’ta “Merkezi Genetik Laboratuvarı Hizmeti Alımı” adı altında bir ihale düzenledi.. İhaleye sadece Menzil Cemaati’yle bağlantılı olduğu bilinen Techno Health Şirketi katıldı.. İl Sağlık Müdürlüğü’nün, 2 milyon 443 bin TL’lik teklif veren şirketle sözleşme imzaladığı öğrenildi..

Aynı iş için bir de 16 Nisan’da ihale düzenledi. İhaleye yine tek başına katılan Menzilci şirket, İl Sağlık Müdürlüğü ile tam 5 milyon 796 bin TL’lik sözleşme imzaladı.. Şirkete verilen iki ayrı ihalenin toplam bedeli ise 8 milyon 239 bin TL’yi buluyor..

COVID-19 TESTİ İHALESİNİ DE KAPTI..!”

Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, milyonlarca liralık ihalelerin verildiği Techno Health Laboratuar Şirketi’nin iki ortağı bulunuyor..

Ortaklardan biri Cebrail Er, diğeri ise Menzil Cemaati ile bağlantılı olduğu bilinen Ferhat Danışman..

Ferhat Danışman, Menzil Cemaati’ne ait olduğu bilinen Emsey Hastanesi’nde Mali Hizmetler Koordinatörü olarak da görev yapıyor.. Danışman’ın şirketi, sık sık yolsuzluk ve israf iddialarıyla gündeme gelen Kızılay’dan 2019 yılında 713 milyon 520 bin TL’lik ihale aldı. Şirket, geçen yıl da Sağlık Bakanlığı’ndan, İstanbul’daki 7 kamu hastanesinin Covid-19 PCR testi ihalesini kaptı. Söz konusu ihalenin sonucunda Menzilci şirketle bakanlık arasında 200 milyon TL’lik sözleşme imzalandı..

“ŞİRKETİN ORTAĞI MENZİL SEVDALISI..!”

Ferhat Danışman, Kızılay’dan aldığı milyonlarca liralık ihaleyi BirGün’ün gündeme getirmesinin ardından sosyal medya hesabını kapatmıştı. Bu hesaptan yaptığı paylaşımlarda Menzil Cemaati’ne olan yakınlığını gizlemeyen Danışman, “Menzil’de içilen çorba kişinin midesinden 100 yıl çıkmaz” ifadeleriyle bir fotoğraf yayımlamıştı. Menzil’in yayın organı Semerkand Dergisi’nden alıntılar ve Menzil’in önde gelen isimlerinden Seyda Muhammed Raşid’in resimleri de Danıştay’ın sosyal medya paylaşımları arasındaydı.

Techno Health Laboratuar Şirketi’nin yöneticisi Mehmet Rüştü Kaya da geçen yıl BirGün’e yaptığı açıklamada, “Menzil Cemaati’nden misiniz?” sorusuna yanıt vermek istememiş; ama şöyle demişti: “Ferhat Danışman da şirketimizin ortağıdır. Ferhat Bey Emsey Hastanesi’nde çalışıyor olabilir, Menzil’i seviyor olabilir, Menzil’e gidiyor olabilir. Ne var yani bunda? Menzil’e gitmek, Menzil’i sevmek suç mu?”

Www.cafemedyam.com

🟢 MENZİL’İN ŞOK MANGASI..!

“Sabah vakti evinin kapısını açtığında karşısında polisler vardı..!”

Avukat istemedi, kendi başına ifadesini verdi..  

  • Erhan Kaleli:

“JSGA’nın öğrenci temini sözlü mülakatlarında torpil yapıldığına ve Menzil başta olmak üzere çeşitli tarikatların FETÖ’de olduğu gibi ordumuza sızmaya çalıştığına dair bilgiler edindim.. Bu bilgileri her sorumlu ve vicdan sahibi vatandaşın yapması gerektiği gibi devletin gerçek sahibi milletimizle paylaştım..” 

Bu sözler genç bir gazi üsteğmene, Erhan Kaleli’ye aitti..

Askerlik hayatı boyunca Fethullahçıların hedefi olmuş, örgütün şok mangalarında işkence görmüş bir isimdi.. Ve şimdi emekli olduğu Jandarma’da “METÖ” dediği Menzil tarikatının örgütlendiğini duyuyor, görüyor, bunu herkese anlatmak için sosyal medyada çırpınıyordu.. 

Gelin görün ki… 

Uyarılarına kulak asılmadı. Jandarma’nın şikâyetiyle kendisini karakolda buldu.. 

Sahi, haksız mıydı şunları söylerken..!” 
  • Erhan Kaleli:

“Yazdıklarımın tümüyle arkasındayım.. Jandarma Genel Komutanlığı’nın içerisindeki yapılanmalarla ilgili iddialardan dolayı, bu yapılanmanın failleri hakkında suç duyurusunda bulunması gerekir.. Devlet Övünç Madalyası verdiği ve ülkesi için savaşmış, devletini, milletini seven gazisi hakkında suç duyurusunda bulunması abesle iştigaldir..” 

JSGA, dediği Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nin kısaltmasıydı..

Kurum, iki teşkilata da subay ve astsubay yetiştiriyordu. İşte gazi üsteğmen Kaleli, Menzilcilerin buraya öğrenci sokarak Jandarma’ya sızdığını ileri sürüyordu.. 

Tarikatın Jandarma’da örgütlendiği uzun süredir konuşuluyordu ama şimdi bunu dile getirmek bir dava konusuydu. Ve kuşkusuz, bu önemli bir eşikti. 

🟢 CEVAP BEKLEYEN SORULAR..!

Herkes susuyorken Fethullahçıların devlette nasıl örgütlendiğini ilk yazanlardanız. Bunun için bize bedel ödetenlerin yıllar sonra “Meğer haklıymışsınız” dediğini duydu bu kulaklar..!” 

İşte bu yüzden… 

Dün olduğu gibi şimdi yine soruyorum: 

1- JSGA mülakatlarında torpil yapıldığı iddiası doğru mu? Mülakat başkanı, aday daha içeri girmeden önce kaç puan verileceğini söylüyor ve tüm üyeleri buna uymaya zorluyor mu? 

2- Menzilci öğrenciler 2018 yılının aralık ayında kendilerinden olmayan birinin telefonuna porno yükledi mi? Böylece sol görüşlü bir aileye sahip o öğrencinin okuldan ayrılması sağlandı mı? 

3- Menzilci olmayan öğrencileri yıldırmak için tıpkı FETÖ’nün yaptığı gibi akademide şok mangaları kuruldu mu? Bu şok mangalarından birinin adı Akıncılar mı? 

4- JSGA’daki caminin imamı camiye gitmeyen öğrencilerin listesini okul komutanına hiç verdi mi? O listedeki öğrencilerin disiplin puanları düşürüldü mü? 

5- Akademideki o imam, camide Menzil tarikatına dair sohbetler yapıyor mu? Bu sohbetler şikâyet edilince bir müfettiş albay idari soruşturma yürüttü mü? O idari soruşturma, şikâyet edenlerin başına bela oldu mu? 

Dahası var ama şimdilik bu kadar soru yeter. 

  • Erdoğan 2018 yılında şöyle demişti: 

“Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Bunun için ne adına olursa olsun, devletin bünyesinde yeni paralel yapılar kurulmasına asla izin vermeyeceğiz.” 

Duy da inanma! 

Barış Pehlivan

🟢 HOCA EFENDİ HAZRETLERİ’NDEN GAVS HAZRETLERİ’NE!

Son günlerde Menzil Tarikatı’nın Şeyhinin İstanbul Pendik’te yaptırdığı özel hastaneyi gezme videosu medya kaynaklarında dönüyor..!”

Hastanenin adı ‘Emsey’…’Emret Seyda’ anlamına geliyor..

“GAVS..!”
“EMRET SEYDA..!”

Hastanenin adı ‘Emsey’…’Emret Seyda’ anlamına geliyor..

‘Seyda’ kelimesi Menzil şeyhlerine yönelik kullanılan bir hitap şekliymiş.

Menzil Tarikatı’nın başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere birçok devlet kurumuna yoğun olarak AKP döneminde girdiği biliniyor.

Menzil cemaatinin lideri “Gavsı” Abdulbaki El-Hüseyni’nin hastane odasında çekilen bir fotoğrafı geçen gün gündeme oturmuştu.

Bir hastane odasında çay içerken görülen Menzil liderinin bulunduğu odanın şatafatlı görüntüsü “pes” dedirtmişti.

Tartışmalara neden olan hastane odasında varaklı süslemeler, lüks halı ve duvar kağıdının olması dikkat çekmişti.

Şeyhe eşlik eden ve ‘doktor’ oldukları belirtilen kişilerin el pençe divan durdukları ve şeyhe “Gavs’ım” diye hitap ettikleri görülüyor bu görüntülerde.

YENİ BİR GÖRÜNTÜ ÇIKTI..!”

Menzil liderinin görüntüleri konuşulmaya devam ederken, sosyal medyada daha beter bir başka görüntü yeniden gündeme geldi.

ETEK ÖPÜP, İLAHİLER SÖYLÜYORLAR..!”

Söz konusu görüntülerde, Menzil müritlerinin yerlere kadar eğilerek Menzil lideri Abdulbaki El-Hüseyni’nin entarisini öptüğü görülürken, küçük çocukların ise şeyhi öven ilahiler söylediği duyuluyor.

Görüntülerde, Menzil liderinin entarisini öpmek için yarışılması dikkat çekerken, eski görüntüler sosyal medyanın gündemine yeniden girerek, tartışma yarattı..

🟢 NEDİR BU MENZİL TARİKATI..!?

1-) Menzil tarikatı, Türkiye’de Nakşibendiye’ye bağlı en fazla mensubu olan cemaatler arasında sayılıyor.

2-) Muhammed Raşit Erol tarafından 1930 yılında kurulmuş ve bugün liderleri Gavsi Sani Şeyh Seyid Abdulbaki Erol olarak anılıyor.

3-) Adıyaman merkezli bu cemaat Ankara ve İstanbul’da da örgütlü.

4-) Ekonomik olarak oldukça güçlüler, parasal gücü müritlerinin katkılarından ve mensuplarının işlettiği firmalardan kaynaklanıyormuş.

5-) Menzil tarikatına bağlı kurumlar gazetelere ilan vererek seçimler öncesinde (tam da beklenildiği gibi) AKP’yi ve Erdoğan’ı desteklediklerini açıklıyorlar.

6-) Kasım 2015 genel seçimleri öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu da Şeyh Abdulbaki Erol’u ziyaret ederek seçimlerde Menzil tarikatının desteğini ve duasını talep etmişti.

7-) Menzil Tarikatı’nın zengin müritleri, oğulları ve torunları GVS (gavs) plaka araçlar kullanıyorlar.

😎 Sağlık Bakanlığı da Menzilcilerin yuvası olduğu için, Bakanlığa ait ambulans uçaklarının motorları üzerinde kocaman ‘TC-GVS AMBULANS’ yazısı bulunuyor.

Bu iddiaları doğrulayan fotoğraflara Google’dan kolayca ulaşılabiliyor.

9-)Menzil Şeyhi’nin 3 milyon TL’lik lüks aracına laf edenlere ‘Yok Mercedes’e binmiş, cipe binmiş… Şerefsizler! Adam nereye bindi, indi sana ne!’ diyen Cübbeli Ahmet de Menzil’in büyüme hızını görüp ittifak kuran cemaat liderlerinden.

“HOCA EFENDİ HAZRETLERİ..!”

Bir zamanların en güçlü dini cemaat liderini ‘Hoca efendi hazretleri’ diye anmayanların ağızlarına biber sürülürdü. İktidar ile girdiği mücadeleyi kaybettiği için gözden düşen Fethullah Gülen travması toplumda henüz çok taze. 15 Temmuz’un hemen sonrasında tüm TV oturumlarında Fetö liderine insanüstü vasıflar atfedilmesine ilişkin ibretlik anıları ‘yok canım daha neler!’ kıvamında dinlemedik mi, ‘bunca okumuş yazmışlar, üst düzey yöneticiler ilkokulu dışarıdan bitirmiş sümüklü bir müezzinin arkasından nasıl gider ya?’ diye sormadık mı hepimiz?

Peki Menzil şeyhi ‘Gavsi Sani Şeyh Seyid Abdulbaki Erol hazretleri’ denen sürmeli zat Fetö’den çok daha mı eğitimli ve donanımlı, ‘Cambridge university”yi bitirmiş de biz mi duymamışız?

Bu enteresan şahsiyetin önünde eğilen, el etek öpen siyasiler, devlet yöneticileri ve okumuş insanların bu halleri ve hürmetleri, önceki yaşanan travmatik deneyimlerden çok mu farklı sanki?

🟢 ŞEYHLERİN, TARİKAT VE CEMAAT LİDERLERİNİN ORTAK YÖNLERİ..!

Geçmiş ve günümüz ışığında baktığımızda bu şeyhlerin, tarikat ve cemaat liderlerinin hepsinin ortak yönlerinin bir hayli fazla olduğunu görüyoruz, bunlara biraz göz gezdirelim;

1-) Bir kere bunların hepsi istisnasız çok zengin. Dua ve zikirle asla yetinmiyorlar, ‘dünyalıklara’ ve lüks yaşama aşırı düşkünler. Anlaşılan o ki; müritlerine tavsiye ettikleri şükür ve kanaatkarlık, ‘bir lokma bir hırka’ felsefesi tarikat ve cemaat liderlerini kapsamıyor.

2-) Bu muhterem zatlara Tanrı’nın diğer insanlara vermediği çok özel vasıfları bahşettiği zannediliyor, onlar da bu ‘zan”lardan oldukça memnun. Bunların elini değdirdiği hastaların iyileşeceğine, eteklerini öpmenin ve sakallarına dokunmanın sevap olacağına inanılıyor. (Cübbeli Ahmet’in sakalını okşamak için yarışanların görüntüleri bolca var.)

3-) Bunların yedikleri ve içtiklerinden arta kalanları yediklerinde ve hatta burunlarını sildikleri mendile sahip olduklarında (kâğıt ise yutuluyor) sevap kazanacakları düşünülüyor. Fetö’nün ardından şimdilerde de cübbeli Ahmet’in dişlediği hurmanın kapışıldığı videoları da görüyoruz.

4-) Bunların hepsi mevcut iktidarları ve tek adamı çok seviyorlar, ters düşmekten kaçınıyorlar. Aksi halde şu andaki ekonomik güçlerine ve etkin statülerine sahip olamayacaklarını bilecek kadar akıllılar. (Zaten ‘ne iş yaparsan yap, gayrı meşru da dâhil, iktidarı destekle, rahat et’ kuralına herkes harfiyen uyuyor.)

5-) İktidara biat etmeyen tarikat ve cemaatlerin yaşama şansının olmadığına Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı başkanı Alparslan Kuytuliyi bir örnek .Cemaat lideri ve yöneticileri ‘FETÖ/PDY, PKK/KCK, El Kaide, IŞİD silahlı terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etme, suç örgütü kurmak ve yönetmek’ iddiasıyla bir yıla yakındır tutuklular.Polis operasyonunda kasalarından 350 bin TL’ye yakın nakit para çıkmıştı. O paraların ve daha fazlasının elde edilmesine göz yumulması için iktidara destek olunması kuralına aykırı davranılamayacağını ağır şekilde öğrettiler kendilerine!

6-) İktidarlar, kanunlara göre suç oluşturan bu oluşumlara (muhaliflik yapmadıkları sürece) sempati ile bakıyor ve hatta destekliyor. Toplumu inançları üzerinden yönetmenin kolaylığını tecrübe etmiş olan iktidar, halkın bu tarikatlara ve cemaatlere tesliminde bir beis görmüyor. Vatandaşın (seçmenin) hakkı-hukuku, temel hak ve özgürlüklerini talep ederek muhalif pozisyona geçmesindense, tarikat ve cemaatlere biat ederek ‘itaatkar, kanaatkar ve teslimiyetçi’ olmalarını tercih ediyor iktidar.

SADECE DARBE NİYETİNDEKİ CEMAATLER Mİ TEHLİKELİ..!?

Bu cemaat ve tarikat yapılanmalarının tehlikelerini ve ülkeye zararlarını anlamak için, illa askeri darbe yapacak güce erişmeleri mi gerekir?

Bugünkü cemaat yapılanmalarının belki de hiç böyle bir niyet ve çabaları yok ve (tezgahlarını tam kurmuşken) buna gerek de duymazlar zaten.

Ancak dini orta çağ zihniyeti ile yorumlayan, laik cumhuriyetin kazanımlarına ve özgürlüklere, seküler yaşam tarzına, bilime ve akla doğrudan karşılar. Bilimin tüm nimetlerinden, tıptan ve teknolojiden sonuna kadar faydalanırlar, ancak bu bilimin oluşum ve gelişiminin yegâne kaynağı olan aklın özgürlüğünü toptan reddederler.

Öne sürdükleri öğretiler ile toplumun refahına ve ülkenin gelişmesine katkı sağlamadıkları gibi, aydınlanma önünde direk engel oluşturan yapılar bunlar.

Bu tarikat ve cemaatlerin halkın refahı ve ülkenin gelişmesine zerre katkılarının olmadığını bizi yönetenler de biliyor tabi ki. Zaten iktidardakilerin öncelikleri kendi ömürlerini olabildiğince uzun tutmak olduğundan, bu amaca hizmet etme potansiyeli gördükleri her türlü oluşuma (ülke menfaatlerine aykırı da olsa) yol veriyor ve hatta destek oluyor. Ta ki, ‘Allah affetsin, kandırıldık’ denilene kadar.

Yurt Gazetesi Yusuf Fidan

İLGİLİ YAZILAR

DAHA FAZLASI

+ There are no comments

Add yours

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.