SP’den “Erbakan hayatta olsaydı, Erdoğan’ın alnından öperdi” diyen AKP’li Turan’a yanıt: Hocamız sizin döneminizde ev hapsinde yaşadı..!
İÇİNDEKİLER
🔵 KARAMOLLAOĞLU: ERBAKAN HAYATTA OLSA CHP İLE BİRLİKTE OLURDU..!
“Olmayanı olmuş gibi göstermeye çalışmak ve söylenmeyeni söylenmiş gibi aktarmak bir Müslümana, hem de mübarek Ramazan günlerinde yakışmaz..!”
“Erbakan hayatta olsa CHP ile birlikte olur muydu..!?”
- Temel Karamollaoğlu:
“Bugün hayatta olsa kesinlikle CHP ile birlikte olurdu. Bugün bizim güttüğümüz politikaları belki de çok ileri bir noktada gündeme getirirdi. Erbakan hocamız bu noktalarda herkesle bir araya gelmekten çekinmez, nerelerde uzlaşılabilir bunun üzerinde dururdu. Her partinin de benimsediği temel fikirler vardır. Bu fikirlerin hepsi kabul edilemez diye bir şey yok..”
Selvi: Erbakan, Erdoğan’ı alnından öperdi..!

“Merhum Erbakan’ın siyasi hedeflerinin hepsini Erdoğan gerçekleştirdi..!”
- Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi:
“Gazeteci Fatih Atik, Ankara Masası programında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na, “Necmettin Erbakan hayatta olsa CHP ile birlikte olur mu?” diye soruyor. Karamollaoğlu tereddütsüz bir şekilde, “Bugün hayatta olsa kesinlikle CHP ile birlikte olurdu” diye karşılık veriyor…
-Ayasofya’yı açmak Erbakan’ın idealiydi. Merhum Erbakan hayatta olsaydı Ayasofya’yı açan Erdoğan’ı mı desteklerdi yoksa Ayasofya Camisi’ni kapatıp müze yapanlara mı destek verirdi?
-Erbakan’ın hedefi Taksim’e cami yapmaktı. Taksim Camisi’ni gündeme getirdiği için Erbakan’a hayatı dar etmeye kalkışmışlardı. Erbakan hayatta olsa Ayasofya’nın açılışını ayakta alkışlar, Taksim Camisi’nde ilk safta namaz kılardı. Erdoğan’ı alnından öperdi..
-Erbakan’ın hedefi başörtüsü sorununu çözmekti. Başörtüsü sorununu çözmek istediği için partisi kapatıldı, irticayla suçlandı, siyasi yasaklı hale geldi..Başörtüsü sorununu Erdoğan çözdü. Vallahi Erbakan hayatta olsaydı okullara Kuran-ı Kerim dersi koyan, Peygamberimizin hayatını ders olarak okutan Erdoğan’ı ayakta alkışlardı..
-CHP’nin siyasi uzantısı olduğu 28 Şubat, Erbakan’ı başbakanlıktan indirmekle, partisini kapatmakla, kendisini siyasi yasaklı hale getirmekle yetinmemiş bir de ileri yaşına rağmen hapse girmesine çalışmıştı. Erbakan’ı hapse girmekten kurtaran Erdoğan oldu..
Merhum Erbakan’ın siyasi hedeflerinin hepsini Erdoğan gerçekleştirdi. Sahi, Erbakan hayatta olsaydı cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nu mu desteklerdi Erdoğan’ı mı?”

🔵 KARAMOLLAOĞLU’NDAN ERDOĞAN’A: MESELE BUDUR İŞTE!
“Saadet lideri, Erdoğan’ın Erbakan açıklamasına, ‘Bunlar iyi güzel de; sonra ne yaptınız ve bugün ne yapıyorsunuz?’ sorusuyla karşılık verdi..!”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Erdoğan’ın, “Mesele Erbakan Hocamı tanımaksa, ben en az Temel Bey kadar tanırım” sözlerine yanıt verdi..
- Erdoğan:
“Temel Bey’in ebedi alemden, Hocamla böyle bir irtibatı nasıl kurduğunu anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Haddine mi senin ya? Ne zamandan çıktı bu iş. Mesele Erbakan Hocamı tanımaksa, ben en az Temel Bey kadar tanırım. Ben Erbakan Hocamın, İstanbul gibi bir şehirde gençlik kolları başkanlığından tutun il başkanlığına varıncaya kadar teşkilatlarından geliyorum. Onun teşkilatında il başkanlığını yapmışım. Daha sonra yine Hocamın döneminde merkez karar yönetim kurulu üyeliği yapmışım. Tereciye tere satmasınlar. Biliyoruz bu işleri. Böyle bir saçmalık olur mu? Herhalde o malum Kıbrıs hadisesi sebebiyle, oradan ilhamla böyle bir şeyi söyleme noktasına gidiyor ki, elmayla armudu birbirine karıştırmamak lazım. O günün şartlarıyla ondan sonraki şartlar hiç birbiriyle mukayese dahi edilmez ve böyle bir benzetme olmaz. Çok yanlış bir şey. Hocamız, birçok adımlar atmıştır..”
- Temel Karamollaoğlu:
“Evet Sayın Erdoğan; siz bizim gençlik kollarımızda görev yaptınız, il başkanlığımızı yaptınız, bizde belediye başkanlığı yaptınız ve MKYK’da görev aldınız, doğru. Tamam, bunlar iyi güzel de; sonra ne yaptınız ve bugün ne yapıyorsunuz? Mesele budur işte!..”

🔵 ‘NECMETTİN ERBAKAN BUGÜN KİMLE OLURDU?’ TARTIŞMASINA FATİH ERBAKAN DA KATILDI!
“Erbakan açıklamasında, ‘Erbakan Hocamız hane halkını, özel sektörü, kamuyu, belediyelerle birlikte adeta boğazına kadar borca batıran Cumhur İttifakı’yla da asla ama asla olmazdı’ dedi.,!”
- Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan:
“Erbakan Hocamız, 6 yaşında çocuklara Kur’an öğretmeyi çağ dışılık olarak niteleyen, ‘Ayasofya camii müze olarak kalmalıydı, cami olmamalıydı.’ diyen, ‘İktidar olursam ilk haftasında İstanbul Sözleşmesi’ni mutlaka geri getireceğim.’ diyen, Osmanlı dönemini ‘bir zulüm dönemiydi’ diye tanımlayan CHP ile asla ama asla birlikte olmazdı..
Diğer taraftan Erbakan Hoca’mız, 20 senede 513 milyar dolar faiz ödeyen, bir senede 300 milyar liranın üzerinde faiz ödemesi yapan, tarımsal desteğe verdiği paranın 20 katını, esnafa verdiği desteğin 30 katını götürüp faize veren, hane halkını, özel sektörü, kamuyu, belediyelerle birlikte adeta boğazına kadar borca batıran Cumhur İttifakı’yla da asla ama asla olmazdı. Erbakan Hoca’mız hayatta olsaydı aynen Yeniden Refah Partisi gibi tek başına da kalsa Milli Görüş çizgisinden asla ödün vermeden mücadelesine devam ederdi..”

AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, katıldığı bir canlı yayında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun “Erbakan hoca yaşasaydı, CHP ile birlikte olurdu” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi..
- Bülent Turan:
“Erbakan hocanın ömrü Ayasofya açılsın demekle geçti, bunu Erdoğan açtı. Erbakan hocanın ömrü Taksim Camii açılsın diye geçti, Bunu Erdoğan açtı. Erbakan hocanın ömrü savunma sanayii diyerek geçti. Bunu Erdoğan yaptı. Erbakan hocanın ömrü IMF’siz Türkiye diyerek geçti. Bunu Erdoğan yaptı. Erbakan hocanın ömrü bölgemizde büyük güç olalım D8 diye geçti. Daha ötesini sayın Erdoğan yaptı. Erbakan hocanın ömrü bağımsız Türkiye diyerek geçti. Bağımsızlığın kralını, en iyisini en iddialısını bugün Erdoğan hayata geçiriyor. O yüzden Erbakan hocanın duracağı yer bellidir. Temel beyin duracağı yer bellidir. Ben isterim ki daha sakin daha makul bu işi değerlendirsinler. Tek başına Ayasofya’nın açılması bir ömür Erdoğan’ı sevmek sebebidir..”
“SP Sözcüsü Aydın’dan Turan’a yanıt!”
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın açıklamalarına yanıt Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın’ndan geldi..
- Birol Aydın:
“AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ da; ‘Erbakan Hoca yaşasaydı…’ diye cümleler kurarak, Erbakan Hocamızın hayatta olduğu dönemlerde kendilerinin neler yaptıklarını unutturacaklarını sananlar kervanına katılmış. Anlaşılan bu kervan, seçimler yaklaştıkça daha da büyüyecek..
Öncelikle Genel Başkanımıza veya bir başka insana gösterilecek hürmetin en değerlisi; sözlerini çarpıtmamak ve iftirada bulunmamaktır. Olmayanı olmuş gibi göstermeye çalışmak ve söylenmeyeni söylenmiş gibi aktarmak bir Müslümana, hem de mübarek Ramazan günlerinde yakışmaz!
‘Erbakan Hocamız yaşasaydı’ şeklinde cümle kuranların, Erbakan Hocamızın hayatta olduğu dönemler ne yaptıkları ise kamuoyunun malumudur ve Ethem Sancak da geçtiğimiz günlerde bu malumu bir kez daha ilan etmiştir..”
Erbakan Hocamız yaşasaydı ne olurduyu konuşacaksak; Erbakan Hocamız yaşarken ne oldu; bunları iyi idrak etmek gerekir.
Hocamız;
- Sizin döneminizde ev hapsinde yaşadı,
- “Tekerlekli sandalye..” gibi çirkin cümlelere muhatap oldu,
- ‘Saadet Partisi Genel Başkanı’ olarak vefat etti.
Sözün özü: Erbakan Hocamız hayattayken ağır ithamlarda bulunan sizler, bugün Erbakan Hocamız hayatta olsaydı; tıpkı bugün Saadet Partisi’ne ve Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’na kurduğunuz cümleleri bu kez de Erbakan Hocamız hakkında kuracaktınız!
Dün Erbakan Hocamızın durduğu yerden ve politikalarından rahatsız olan sizler, bugün de Saadet Partisi’nden rahatsız ve tedirgin oluyorsunuz; yani değişen bir şey yok!
Bilesiniz ki; hakkı ve hakikati “politik ağız”la örtemez ve geçmişten bugüne süreklilik arz eden bu kutlu yürüyüşü “siyasi kurnazlık”la engelleyemezsiniz!
Independent Türkçe
🟢 ŞAŞIRMA ABDÜLKADİR SELVİ ŞAŞIRMA, ALİ BABACAN’DAN KORKUYORLAR!
“Millî Görüş cephesinde, “Yenilikçi-Gelenekçi” çekişmesinde lider olmak isteyen Recep Tayyip Erdoğan, Necmettin Erbakan’ın aleyhine kulisler yapıyor, kendi kadrosunu kuruyordu..!”
1999 seçimlerinde Fazilet Partisi yüzde 15,4 oranında oy aldı..
Siyasi yasaklı Erdoğan önderliğinde “Yenilikçiler” Fazilet Partisi’nde Recai Kutan’ı devirmek istediler..
Fazilet Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi’nde genel başkanlığı Recai Kutan kazandı, Erdoğancılar kaybetti..
Fazilet de kapatılınca, Erdoğan ve ekibi, Saadet Partisi’ne geçmeyip AKP’yi kurdu..
“Bunları neden anımsattım!?“
Erdoğan ve kadrosu Ali Babacan’a neden koro halinde hücum ediyorlar?
Çünkü Ali Babacan, AKP tabanından büyük teveccüh görüyor, partisi de büyük oy devşiriyor..
Çünkü Ali Babacan’dan ve DEVA Partisi’nden, “AKP iktidarına son verecek” diye çok korkuyorlar..
Çünkü “tarih tekerrürden ibarettir” diye düşünüyorlar..
- Hürriyet’in saray yandaşı yazarı Abdülkadir Selvi şunları yazdı:
– “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Yazını okudum. Teşekkür etmek için aradım’ diye söze başladı.
– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail zulmünün engellenmesi için dünya liderleriyle görüşmeler yaptığı bir sırada aramasına şaşırmıştım. Cumhurbaşkanı ‘İçimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak isteyenlere karşı yazınız çok güzel oldu’ dedi.
Şaşırma Abdülkadir şaşırma…
Erdoğan için Ali Babacan ve DEVA’nın oylarının yükselişi, “İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırılarından” çokdaha önemlidir.
Gelelim yazının şu bölümüne;
– “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuşmamız sona ermeden siyasi ikiyüzlülük ve ihanet konusu gündeme geldi.
– Elinden tutup cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan yaptığı kişilerin ihaneti karşısında Erdoğan’ın ne düşündüğünü merak ettim.
– Kişisel bir şey söylemedi. Şahsını değil, davayı ön plana çıkardı.
– “Bunlar da içimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak istiyorlar” dedi.
– Peki uluslararası sistem Erdoğan’ı neden yıkmak istiyor, Erdoğan’ı tasfiye planında yer alanlar neye hizmet ediyor?
– Erdoğan bir cümle ile yanıtını verdi.
– “Bunlar da içimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak istiyorlar” dedi…”
Sevgili Selvi;
Erdoğan’ın bir zamanlar “Hocam” diye elini öptüğü merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a karşı “siyasi ikiyüzlülük ve ihanet” ettiğini unuttun mu?
Erdoğan, Saadet Partisi içindeki, Mescid-i Aksa’ları” yıkıp AKP’yi kurarak Millî Görüş’ü parçalamadı mı?
Erdoğan bugün artık “Gelenekçi”, Ali Babacan ise “Yenilikçi” durumdadır…
Siyasetin ruhu bugün budur…
Görüştüğüm DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen dedi ki;
– “Sayın Abdullah Gül’ün ‘Bağımsız cumhurbaşkanlığı adaylığı’ ülkemiz içindi, demokrasimiz içindi.
– Tartışılan imza ise Sayın Gül’ün aday olmayacağının kesinleşmesinin ardından, 3 Mayıs 2018 tarihinde Tayyip Bey’in adaylığı için grup kararı nedeniyleydi.
– Son olarak Filistin’de 103 şehidimizin olduğu bir günde Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendi siyasi istikbalini Mescid-i Aksa ile eşleştirdiğini üzülerek okuduk. Dini değerlerimiz hiç bu kadar gündelik siyasete alet edilmemişti. Dinimizin değerlerini siyasete alet etmekten vaz geçsinler.”
Değerli okurlarım;
Herkes Ali Babacan’ı biliyor ki;
– Merkez Bankası’nın bağımsızlığının korunmasına,
– Kamu bankaları yönetim kurullarına siyasetçi atanmasına,
– Kredilerin siyasi talimatla verilmesine,
– Dışişlerine meslekten olmayan büyükelçi atanmasına,
– Varlık Fonu’nun kurulmasına karşı çıkıp Erdoğan’ı engellemişti.
AKP’nin ekonomi ve diplomaside başarı yakaladığı yıllarda “Babacan imzası” olmuştu.
Not: Mehmet Metiner arayarak dedi ki;
– “Cem Küçük’ün o iddiasına gülüp geçtim. Espriyle ve ironiyle karışık cevaplar verdim. Dahası dalga geçerek yaptığım bir konuşmaydı.
– Korkup kaçacak biri olsam 15 Temmuz gecesi elinde silahıyla ölümün karşısına dikilmezdim.
– Çok şükür verilemeyecek bir hesabım yoktur.
– Anladım ki televizyonlarda espri ve ironi bile yapsanız sözleriniz metne döküldüğünde yanlış anlamalara dönüşebiliyor. Böyle bir konuda adımın bu şekilde geçmesi üzüntü verici. Bu da ders olsun. Selam ve sevgilerimle.”
Yeniçağ/ Orhan Uğuroğlu
