Erbakan siyasi hayatının en ağır sözlerini tartışmasız Erdoğan’a ve AKP’ye söyledi.
İÇİNDEKİLER
🟢 ‘AKP’YE OY CEHENNEME BİLET’
Erbakan, iktidar olduktan sonra, Erdoğan’ın asıl yüzünü gösterdiğini söylüyordu.
Evet, Erbakan, CHP ile karşılıklı siyaset yaptı. Merkez sağ ile kavga etti. Asker ile zaman zaman gerildi. Ancak siyasi hayatının en ağır sözlerini tartışmasız Erdoğan’a ve AKP’ye söyledi..
Erbakan, iktidar olduktan sonra, Erdoğan’ın asıl yüzünü gösterdiğini söylüyordu. Erdoğan için, –“George Bush’u ziyaret etti, ‘Büyük İsrail Projesi’ eş başkanlığını aldı” diyecekti..
–Erbakan, ABD’de Erdoğan’a giydirilen fahri doktora üniformasını gösterip, “Kendisine yeni gömleğini giydirdiler. Bu gömleğin adı ‘Tayyo İki’. Dikkat edin göğsünde birtakım işaretler var. Tefsirini yaparsam ağlarsınız” diyordu..
–Erbakan’ın kastettiği Erdoğan’ın göğsündeki haç işaretleriydi. Erdoğan’ın geldiği noktayı “Ben 30 sene okuttum, elin oğlu 3 günde halletti” sözleriyle anlatacaktı. Ömrü Erdoğan iktidarının ilk 10 yılını görmeye yetti…
–“Tayyip gitmiş dış mihrakların baltasına, Sevr baltasına sap olmuş”,
–“AKP’ye oy vermek, cehenneme bilet almak gibidir”,
– “AKP’yi kuran, kurduran Siyonizm’dir!”,
–“(Irak tezkeresi için) Bir insanın yedi sülalesi alnını secdeden kaldırmasa, böyle bir vebali affettiremez”,
–“Saadet Partisi varken Milli Görüşçüyüm diye kurulan başka partiler palyaçodur”,
–“Irkçı emperyalizm, AKP’yi kendisine hizmet etmesi için kurdurdu”,
–“Bak Tayyip! İmam hatip mezunuyum diyorsun, namaz kılıyorsun, namazda ne okuyorsan tersini yapıyorsun”,
–“Sen ne iktisatçısısın; senin iktisatla ne alakan var, tarım zaten yok olmuş, hayvancılığı yok etmişsin, milli hiçbir müessese bırakmamışsın”,
–“Sen ezilenleri daha çok ezmek için geldin, sen sadece işbirlikçilere hizmet ediyorsun”,
–“Türkiye bölünsün mü, bölünmesin mi? Bölünsün istiyorsan oyunu AKP’ye ver”.
Erbakan’ın AKP ile ilgili sözleri hep böyleydi!
‘ERDOĞAN’IN ARKASINDAN NASIL GİDERSİN’
Son gününe kadar çizgisini bozmadı. Ölümünden sadece iki ay önce, kendisini dinleyenlere şunları söylemişti: “Bana diyorlar ki; evlatlarınız iktidarda, iyi kötü idare ediyorlar. Sen bunlara, aferin desen etrafında pervane olurlar.”
Erbakan, neden bunu yapmadığını şöyle açıklıyordu: “AKP’yi rujluyor, pudralıyor, bize İslama hizmet eden bir parti gibi göstermek için ne lazımsa yapıyorlar.”
Meselenin bir ayrıntısı var… Erbakan bu konuşmayı Trabzon’da yapıyordu. Bu sırada, AKP Trabzon il başkanı da dinlemeye gelmişti. Ona döndü: “Bana bak evladım, sen bu AKP’de ne arıyorsun?” dedi. “Senin AKP dediğin sonunda Düyunu Umumiye tahsildarı. Bunun arkasından nasıl gidersin be evladım yahu. Kendine gel, ne olduğunu gör” nasihatiyle bitirdi..
FETÖ’YE ERBAKAN ŞIKÂYETİ
Sanmayın ki Erdoğan da onu sevdi. Erbakan’ın kayıp trilyon davasındaki cezasını ona karşı sistematik olarak kullandı..
Örneğin Baykal’ı, Erbakan’a benzeterek eleştiriyordu: “Önce bu milletin vergisinden sana verilen paranın bir trilyonunu nerede harcadığının hesabını ver. Anayasa Mahkemesi seni mahkûm etti. Senden önce başka bir siyasi de böyle yapmıştı.” Kastettiği tabii ki Erbakan’dı.
Üstelik…
Erbakan’ı FETÖ’cülere bile şikâyet etti. 16 Temmuz 2007’de, STV’de Erbakan için şunları söyledi: “Sen bir taraftan sandalyeyle dolaşacaksın, bir taraftan hastane raporları, şunlar, bunlar çıkarıp göndereceksin, ondan sonra da bu siyasi mücadelenin içerisinde bir şeyler toplayabilir miyim, prim yapabilir miyim, bunun gayreti içerisine gireceksin.”
Mitinglerde hedefi yine Erbakan’dı: “Cennetten yer parselliyor. Bazılarını cehenneme gönderiyor. Allah’ın avukatlığını kim verdi sana? Biz böylelerini çok iyi biliriz. Yollarımızı niye ayırdığımızı milletimiz de iyi biliyor.” Zaman içinde, “tek adam, otoriter lider, politbüro, ailesini siyasete karıştırdı” gibi eleştiriler de yaptı. Bir gün aynı sözlerin kendisine karşı kullanılacağını düşünmedi.

🟢 ERDOĞAN ONA İHANET ETMİŞTİ
Kısacası, Erbakan için CHP bir rakip, farklı bir yoldu. Eleştirse de hiçbir zaman anlaşamasa da aynı masada oldu. Hatta koalisyon ortaklığı yaptı. Erdoğan, onun için “Tayyo İki” dediği bir gömleksizdi! Bugün yaşasa, oğluna dönüp “Eğer onu desteklersen 21 yılın günahlarına ortak olacaksın” derdi!
Haini çoğu zaman bir yerlerde ararız. Oysa Joseph Conrad’ın dediği gibi, insan yalnızca kendi vicdanına ihanet edebilir.

🟢 MUHAFAZAKAR SİYASETTE BİTMEYEN KAVGA: ERBAKAN HAYATTA OLSAYDI …
“Tartışmanın ekseninde ise 2 partinin de ortak ‘Hoca’sı, Erbakan var..!”
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisinin ardından uzun bir dönem aynı saflarda siyaset yapan AKP ve Saadet Partisi mensupları arasında sert bir tartışma başladı..
Milli Görüş hareketinin lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011’de vefat etti..
Vefat ettiğinde Saadet Partisi’nin genel başkanıydı..
2002’den bu yana Türkiye’yi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milli Görüş hareketi içinden çıksa da partinin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın tabiriyle “Milli Görüş gömleğini çıkarttı”…
Saadet Partisi’nde bir süre genel başkanlık yapan Numan Kurtulmuş, partiden istifa ettikten sonra Halkın Sesi Partisi’ni kurmuş ama yaklaşık 2 yıl sonra partisini kapatarak AKPaye katılmıştı..
Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, Saadet Partisi genel başkanlığına aday olmuş ancak delege tarafından genel başkanlığa seçilmeyince Yeniden Refah Partisi’ni kurdu..
Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi’nde de, eski başbakan yardımcılarından Ali Babacan’ın kurduğu Demokrasi ve Atılım Partisi’nde de daha önce Milli Görüş partilerinde görev almış isimler var.
Dolayısıyla Necmettin Erbakan ismi, birçok siyasi partiyi ve mütedeyyinleri siyasetle buluşturduğu için hatırı sayılır bir seçmen kitlesini çok yakından ilgilendiriyor.
6’lı masada bir sandalye de Saadet Partisi’nin!
Erbakan’ın kurduğu 5’inci siyasi oluşum olan Saadet Partisi, 2018 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti ile birlikte Millet İttifakı’nın bir bileşeniydi..
Saadet, 5 muhalefet partisiyle birlikte “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” masasının da bir üyesi..
Önümüzdeki seçimlerde bu birlikteliğin yeni bir seçim bloğu kurması güçlü ihtimaller arasında..
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, geçen hafta bir televizyon programına konuk olmuş ve “Erbakan hayatta olsaydı CHP ile birlikte olur muydu” şeklindeki bir soru üzerine şunları söylemişti..
- Temel Karamollaoğlu:
“Bugün bizim güttüğümüz politikaları belki de çok ileri bir noktada gündeme getirirdi.. Erbakan Hocamız bu noktalarda herkesle bir araya gelmekten çekinmez, nerelerde uzlaşılabilir bunun üzerinde dururdu. Her partinin de benimsediği temel fikirler vardır. Bu fikirlerin hepsi kabul edilemez diye bir şey yok.”
Karamollaoğlu’nun bu sözleri, son seçimlerden önce Saadet Partisi’ne yöneltilen bir eleştirin tekrar alevlenmesine neden oldu..
AKP kurmayları ve hükümeti destekleyen bazı gazeteciler, Saadet Partisi ve partinin lideri Karamollaoğlu’nun, alışılmış tabirle “Erbakan’ın kemiklerini sızlattığını” öne sürdü..
“Karamollaoğlu’na ilk tepki Erdoğan’dan geldi..!”
Geçmişte Milli Görüş partilerinde yaptığı görevleri sıralayan Erdoğan şunları dedi..
- Erdoğan:
“Tereciye tere satmasınlar.. Biliyoruz bu işleri.. Böyle bir saçmalık olur mu? Herhalde o malum Kıbrıs hadisesi sebebiyle oradan ilhamla böyle bir şeyi söyleme noktasına gidiyor ki, elmayla armudu birbirine karıştırmamak lazım.. O günün şartlarıyla ondan sonraki şartlar hiç birbiriyle mukayese dahi edilmez ve böyle bir benzetme olmaz..”

Saadet Partisi lideri: Ben hiçbir zaman gömlek çıkarmadım..!
- Temel Karamollaoğlu:
“Erdoğan’a sadece şunu diyorum; ben hocamın yanında bulundum, sizinle de yan yana durduk ama ben hiçbir zaman gömlek çıkarmadım..
Erbakan Hoca’yla belli bir süre beraber olmak onun bütün politikasını anlamak değildir..
19 yıldır Erbakan Hocamızın hiçbir politikası uygulanmamış, kurduğu fabrikalar satılmıştır..”
Tartışmanın fitili böylece ateşlendi.. AKP’li yetkililerin iddiasına göre, Erbakan asla CHP ile yan yana gelmez, Millet İttifakı’na dahil olmazdı..
İddiayı bir adım ileri götürenler, “Erbakan hayatta olsaydı AKP’yi desteklerdi” bile dedi..
AKP grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ise Saadet lideri Karamollaoğlu’nun yaşını gündeme getirdi..
- Bülent Turan:
“Yaş olarak bizden çok büyük.. Allah uzun ömür versin. Ben ondan önce ölebilirim, başka bir şey ama normal şartlarda çok yaşı olan bir büyüğümüz.. Hatırası iyi olsun isterim.. Vefatından sonra herkesin çok güzel şeyler söylemesini beklerim..
50 yıllık bir hareketi dön dolaş bir vekile indirince, 6’lı masada CHP’nin figüranı haline getirince, ‘Atatürk yaşasaydı Refah Partisi’ne oy verirdi’ diyen bir liderin vizyonundan gelip de ‘Erbakan Hoca hayatta olsaydı CHP’ye oy verirdi’ye kadar düşüren bir anlayış çok üzüyor bizi..”

“Erbakan hayatta olsaydı Erdoğan’ın alnından öperdi..!”
- Bülent Turan:
“Erbakan Hoca’nın hayatı CHP’nin varlığına isyandır.. Erbakan’ın oğlunu bile partide tutamamış bir isimdir.. Parti tabelası çalarak parti kurulursa olacak olan budur.. Zaten Milli Görüşçülerin büyük çoğunluğu AKP’dedir.. Bir kısmı Fatih Erbakan’ın yanındadır.. Çok çok az kısmı orada kalmıştır..
Erbakan hayatta olsaydı teravihin ilk günü namazını Ayasofya’da kılar ve Erdoğan’ın alnından öperdi..”
- AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ:
“Erbakan hayatta olsaydı Karamollaoğlu gibi tipleri Saadet Partisi’nin kapısından içeri almazdı.. Karamollaoğlu’nun sözleri Erbakan’ı sevenlerin gönlünü incitmiştir..”

“Bu sözlere tepki Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın’dan geldi..!”
- Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın:
“Bunları duyan da Erbakan Hoca hiç yaşamamış sanır .. İktidar yetkilileri; ‘Erbakan Hoca hayatta olsaydı..’ şeklinde cümleler kurarak, hakikati perdelemeye çalışmak için periyodik olarak nöbet değişimine devam ediyorlar. Bırakın bu laf kalabalıklarını da cevap verin; Hocamızın kabrini ziyaret ettiğiniz kadar sağlığında kendisini ziyaret ettiniz mi? ‘Erbakan Hoca yaşasaydı’ diye cümle kuran sizler, hocamız ev hapsinde yaşarken kendisini hiç ziyaret ettiniz mi? Arşivse arşiv, hafızaysa hafıza..
Bunları duyan da sanki Erbakan Hocamız hiç yaşamamış sanır.. Genel Başkanımız Sn. Temel Karamollaoğlu, yıllarca hocamızla omuz omuza mücadele vermiştir.. Şimdi de aynı mücadeleyi yine ‘Saadet Partisi çatısı altında’ kararlılıkla sürdürmektedir..
Hangi kapıların eşiğini öperek ve hangi kapılarda el pençe divan durarak iktidara geldikleri aşikar olanlara diyoruz ki; hadi başka kapıya..”
https://www.cafemedyam.com/2022/01/31/akpnin-hikayesi/siyaset/
Erbakan 6’lı değil 16’lı masa bile oluştururdu!
Prof. Dr. Mete Gündoğan, Necmettin Erbakan’ın yanında bulunmuş ve başbakanlığı döneminde onun müşavirliğini yapmış bir isim..
“Erbakan, CHP ile birlikte olur muydu..?”
- Gündoğan:
“Erbakan Hoca, herkesle beraber olurdu ama bu birliktelik bir seçim ittifakı çerçevesinde olurdu.. 6’lı değil 16’lı masa bile oluştururdu ki 2007 seçimlerine giderken bunu da yapmak istedi ama hiçbir zaman, bir sistem önermesi olarak Adil Düzen önermesinin dışında başka bir şeyin altına imza atmazdı..”

“İmza atacağı şey seçim protokolü olurdu sistem önerisi değil..!”
6 partinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” önermesi olduğunu hatırlatan
- Gündoğan:
“Burada Avrupa Birliği, NATO referansları var. Erbakan Hoca, Derviş-Fisher döneminde kurulan kurullara yapılan göndermelere ve sistem önerisindeki haliyle Merkez Bankası’nın bağımsızlığı gibi meselelere imza atmazdı. İmza atacağı şey bir seçim protokolü olurdu. Dolayısıyla bu tartışmada her iki tarafın da haklı olduğu yönler var..”

🟢 SEÇMEN AKP’Yİ SORGULUYOR, ORAYA BİR ‘ERBAKAN BOYASI’ LAZIM!
“Ekonomik sorunlar AKP tabanında bir sorgulamayı da beraberinde getirdi..!”
- Gündoğan:
“Bir şeyin sorgulaması başlarsa bu başka alanlarda da devam eder. AKP’ye destek veren ana omurga, Milli Görüş referansı olan ya da hayatları Milli Görüş’le kesişmiş insanlardan oluşuyor.. Bu omurgada sorgulama başlayınca AKP’de de maziye aidiyeti vurgulayan bir söylem ihtiyacı oluşuyor. Bu da Erbakan’dır..
Yani bir ‘Erbakan boyası’ lazım. Konsantre olmasa da orada olması gerekiyor. Orada durması lazım. Erbakan referansıyla aşağıya bir mesaj verilmek isteniyor..”

Başeğmez: Erbakan 6’lı masaya önderlik ederdi..!
Mukadder Başeğmez, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi’nde milletvekilliği yaptı..
Numan Kurtulmuş’un liderliğindeki HAS Parti’nin kuruluş aşamasında görev aldı..
Son olarak İYİ Parti kurucuları arasında yer alan Başeğmez de Milli Görüş’ün rahle-i tedrisatından geçmiş bir siyasetçi..
- Mukadder Başeğmez:
“Erbakan’ın şahıs ve partilerden bağımsız olarak Türkiye’nin geleceğinden, birlik ve bütünlüğünden yana tavır koyacağını söyleyebilirim..
Erbakan Hoca, 2002 seçimlerine giderken AKP’ye karşı birçok siyasi partiyi bir araya getirmek için çok çalıştı.. Büyük Birlik Partisi’yle görüşmek için de beni gönderdi. Anavatan Partisi, Demokrat Parti de davet edilen partiler arasındaydı.. Hepsini toparlamaya ve 6’lı hatta 7’li masayı kendisi kurmaya çalışmıştı..
Bugün olsaydı ülkenin içinde olduğu felaketten kurtulması için her türlü çabayı gösterir ve 6’lı masaya önderlik ederdi..
AKP ülkenin istikbalini değil tek bir insanın iktidarı için konuşuyor, onun için düşünüyorlar..”

🟢 CHP-MSP KOALİSYONU DEVLET KARARIYDI!
Fehmi Çalmuk, Milli Görüş çevresini yakından izleyen bir gazeteci..
- Çalmuk:
“Milli Görüş hareketinin iki ana prensibe dayandığını söyleyebilirim.. Biri antiemperyalist duruş diğeri de ‘Hayra motor, şerre fren olmak’tır..
‘Erbakan hayatta olsaydı CHP’nin yanında dururdu’ şeklinde açıklamalar Milli Görüş’ün genetik kodlarıyla uyuşmuyor..
Erbakan’ın başbakan yardımcılığı yaptığı CHP-MSP koalisyonunu örnek olarak göstermek doğru değil..
O koalisyon devlet kararıyla kurulan bir koalisyondur.. Bir partinin, laiklik karşıtlığından dolayı kapatılmasının hemen ardından yerine kurulan partinin, Cumhuriyeti kuran partiyle koalisyon kurmasının başka bir izahı yoktur..
Milli Görüş, merhum Erbakan’ın hayati bir mirasıdır. Bu mirasın paylaşılması konusunda kendi yetiştirdiği öz evladı ile manevi evlatları arasında bir miras kavgası yaşanıyor..
Ama tarihi kodlar bakımından Milli Görüş’ün kime yakın kime uzak durması gerektiğini taban görüyor.. Milliyetçi Cephe döneminde alınan pozisyon ve 1991’de kurulan ittifak bunu gösteriyor..
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” vurgusu da dahil olmak üzere birçok konuşması Saadet Partisi merkezli bir yapı tarafından oluşturuldu..
Herkes Kılıçdaroğlu’nun adaylığını öngörse de Karamollaoğlu da cumhurbaşkanı adayı olmak ve yakın zamanda bu yakınlaşmanın neticesini görmek istiyor..”
© The Independentturkish// cafemedyam
