Kılıçdaroğlu’nun soyu İmam Musa Kazım’a dayanan, Alaattin Keykubat onaylı büyük ailesi
İÇİNDEKİLER
- 🔵 KUREYŞAN OCAĞI
- 🔵 OSMANLI’YI KURAN KAYI BOYU DA ALEVİYDİ: KILIÇDAROĞLU HZ. MUHAMMED’İN SOYUNDAN GELİYOR!
- 🔵 ALİ YAMAN: “OCAK ULULARININ ZİYARET EDİLMESİ ÖNEMLİ, MANEVİ GÜÇ ALIYORLAR”
- 🔵 ALEVİ VE ATATÜRKÇÜ SUBAYLAR OLMASAYDI 15 TEMMUZ’A KARŞI BAŞARILI OLMAK MÜMKÜN OLMAZDI!
- 🔵 ‘ALEVİLERİN UĞRADIKLARI HAKSIZLIĞA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN KİTABI YAZDIM
- 🔵 OSMANLI’YI KURAN KAYI BOYU DA ALEVİYDİ!
- 🔵 İKTİDAR HIRSI, YAVUZ VE KÜRTLERİ BİRLEŞTİRİNCE TÜRKMEN ALEVİLER DAHA ZOR DURUMA DÜŞTÜ
- 🔵 KÜRTLERİN SORUNLARI ÇOK AMA ALEVİLERİN SORUNU DAHA FAZLA!
- 🔵 KILIÇDAROĞLU’NUN ATASI MAHMUT HAYRANİ, PEYGAMBER SOYUNDAN SEYİTTİR!
- Bunu paylaş:
- Bunu beğen:
🔵 KUREYŞAN OCAĞI
Kemal Kılıçdaroğlu Aleviliğin en eski ocaklarından biri olan Kureyşan Ocağı’na mensup..
Müfid Yüksel, Kureyşan Ocağı’nın Osmanlı’nın başından sonuna kadar imtiyazlı bir ocak olduğunu, Hazine’den pay aldığını, vergi ve rüsum vermediğini anlattı
Türkiye siyasetinde ilk kez bir Alevi siyasetçinin Türkiye Cumhurbaşkanlığına aday olduğu açıklandı..
Görünen o ki; İYİ Parti’yle olan gerilimin bitmesinden sonra seçilme olasılığı da bir hayli yüksek..
Kemal Kılıçdaroğlu’nun inancı kimliğini, yani mensubu olduğu Kureyşan Ocağı’nı iki uzman isimle konuştuk.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Dr. Kibar Taş, aynı zamanda bir Kureyşan Ocağı mensubu ve “Orta Asya’dan Anadolu’ya Uzanan Köklü Tarihi ile Kureyşan Ocağı” kitabının yazarı.

Kureyşan Ocağının tarihi
– Dr. Kibar Taş:
“Tunceli/Zeve Köyü ile Gaziantep/Yukarı Kayabaşı Köyü kökenli Kureyşan ocağı mensupları aynı atadan gelmektedirler. Bu ata, kimi sözlü anlatılara göre Horasan, kimine göre de Kirmanşah’tan 13. asrın başında Dersim yöresine gelen Kureyş aşiretinin bir mensubu ve ismi de Seyyid Mahmud-ı Kebir olan derviştir. Ehl-i Beyt soyundan gelen bu derviş, Peygamberin aşiretinin ismi unutulmasın diye aynı zamanda Kureyş mahlasını da kullanmıştır. Bu sebepten ocak mensuplarına Kureyşanlılar denmiştir..
Anadolu’ya gelen Kureyş aşiretinin bir kısmı Tunceli yöresinde kalırken, bir kısmı da Anadolu’ya dağılır. Mazgirt yöresinde kalanlardan bazıları da bir süre sonra Kureyş ile beraber Nazımiye’ye göç ederler. Kureyş burada evlenir ve yedi oğlu olur. Haydar adındaki oğlu genç yaşta sır olduğu için, Tunceli’deki soyu diğer altı oğlundan devam eder. Kureyş daha sonra çok sayıdaki talipleriyle beraber Nazımiye’yi terk eder. Pek çok yeri gezdikten sonra da en son Yukarı Kayabaşı’na yerleşir ve burada da Sadır Kureyş adında bir oğlu olur..
Bugünkü Kureyşan ocağının kurucusu Seyid Mahmud Kebir ile Akşehir’deki Seyid Mahmud Hayrani’nin karıştırılmaması gerekir..İkisinin aynı aşiret üyesi olduğunu söylemeliyim. .
Kureyşan seyyid kökenleri
– Dr. Kibar Taş:
“Kerbela olayından sonra peygamberin aşiretinin çoğu Arap Yarımadası’nı terk ederler ve bir kısmı Kirmanşah’a kadar gelir, bir kısmı da Horasan’a gider..
Örneğin Hacı Bektaşı Veli Horasan’dan gelmiştir, soyu İmam Musa Kazım’a kadar dayanır. Ve 1200’lerin Moğol istilaları sonrası Dersim-Mazgirt bölgesine gelirler..
Anca aşiret çok kalabalıktır ve aşiretin aşında Kureyş’in babası Seyyid Mahmud vardır..
Yani üç Mahmut vardır; baba Mahmut, Kureyş olarak bilinen oğlu Seyid Mahmud Kebir ve o zaman yaşı küçük olan Mahmud Hayrani..
Peygamberin ismi ağır olduğu için Kureyş aşireti pek Muhammet ismi kullanmamıştır, hep Mahmut’u kullanır. Seyyid Mahmut Hayrani’nin ailesi de onunla birlikte onlar daha çok Orta Anadolu’ya giderler, zaten 1500’lü yıllardan itibaren arşiv belgelerinde Kureyş Cemaati vardır; hatta Ankara, Uşak, Kütahya, Akşehir ve Balkanlara kadar uzanan Kureyş adlı yer isimleri vardır. Orta Anadolu’ya yerleşenlerin içinde Seyit Mahmut Hayranı var, orada eğitim görür, yetişir, babasının ismi Mesut’tur..”
Dr. Kibar Taş; Mahmud Hayrani ile Seyyid Mahmud Kebir’in aynı kişiler olmadığının altını çizerek, Kirmanşah’tan yola çıkan seyyid soyu Kureyşanların neden Dersim’e geldiğine dair de şu iddialarda bulundu..
– Dr. Kibar Taş:
” Alevilik tarihi ya da bu ocakların tarihinde yazılı kaynak azdır, sözlü olarak aktarılmıştır. Var olanlar ise özellikle Bektaşi tekkelerinin Nakşibendileştirilmesinden sonra ya yok edilmiş ya da değiştirilmiş..
Bugün Tunceli’de yaşayan bütün aşiretlere Kırmanci denir ve bu aşiretler Horasan’dan geldik derler..
O dönemde Horasan denmesinin nedeni Cengiz Han’ın önünden kaçanların çoğu Türkmen aşireti aslında. Kirmanşah’tan gelenlere ise Kırmanci diniyor, yani Kirmanşah’tan gelme..
Daha sonra dillerine de böyle denmeye başladı. Kirmanşah, Irak’ta Kerbela bölgesine daha yakındır ve bizim inancımıza göre peygamber aslında Arap değildir, aşireti Göktürklerin kuruluş döneminde Türkistan’dan Dersim’e yerleşen bir aşiretin mensubudur ve göçlerle Arap yarımadasına gitmiştir aşiret..
Kerbela yaşandıktan sonra aile tekrar oraları terk eder ve Kirmanşah üzerinden Dersim’e kadar gelirle yüzyıllar içinde..”
Kibar Taş, ocaklarının mensubu olan ve kendisi de seyyid kökenli olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına dair sorumuza ise şöyle yanıt verdi..
– Dr. Kibar Taş:
“Geçmişte daha yoğun ocak bağları vardı, 1938’le birlikte bu zincir ister istemez koptu. Pirler, rayberler azaldı. Sonra 70’teki olaylar, 1980 darbesiyle inanç biraz daha geriye gitti. Bugün neredeyse pirler ve rayberler taliplerini gezmeme noktasına geldi. Bir ocak mensubu olarak, Kılıçdaroğlu’nu takip ediyorum, kendisi dikkat ederseniz hep insaniyeti öne çıkarır. Çünkü Aleviliğin temeli budur, kimse dışlanmaz, inancına-ırkına göre hareket edilmez. Kılıçdaroğlu bunu iyi bir şekilde temsil ediyor diye düşünüyorum..”
Ailenin şeceresine dair de konuşan Kibar Taş; Alaattin Keykubat zamanından kalma ve her padişahın mührünü taşıyan bir şecerenin halen var olduğunu ve Hz. Hüseyin’e ve Musa Kazım’a kadar uzandığını ifade etti.

Kibar Taş’ı sosyolog ve yazar Müfid Yüksel de doğruladı ve bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine gönderdiği Kureyşan Ocağı şeceresinin bir kopyasının da kendisinde olduğunu söyledi
– Sosyolog ve yazar Müfid Yüksel:
“2016’da Kılıçdaroğlu bana o şecereyi gönderdi, akabinde kendisiyle de görüştük. Bir profesörün tavsiyesiyle görüşme oldu. Kureyşan Ocağının bir şeceresinin olduğu biliniyordu, bu şecere bana Batman Sason’dan gelen bir şecereyle benzerlik arz ediyordu, aileler bir yerlerde buluşuyor..
Bu şecere belli dönemlerde yazıla yazıla gelmiş. Nakibül eşraflar tarafından zaman zaman seyyid ve şerif ailelerin hukukunu korunmasına yönelik vardı..
Bunların çeşitli vilayetlerde temsilcileri vardı, bunlar onların zabıtlarını tutarlardı. Şu anda İstanbul Müftülüğü arşivinde bulunan 47 defter var. O defterlerde Kanuni döneminden beri seyyid ve şerif ailelerine ait nakibül eşraflar tarafından tutulmuş kayıtlar var..
Bunların bölgelere ilişkin defterleri var. Hüccet denilen mühürlü defterler bunlar, bu aileler belirli vergilerden muaf tutuluyorlardı ve bunlara belli bir maaş bağlanıyordu. Çünkü fakir de olsalar seyyid ve şerif aileleri zekat alamazlar. Devlet onlara hazineden pay veriyordu ve bazı imtiyazlar. Kureyşan Ocağı bunlardan bir tanesi, bunun dışında bazı Alevi ocakları var, Garip Musa Ocağı, Seyyid Selahattin, Şeyh Hasanlı Ocağı gibi ocaklara da ellerindeki şecerelerden dolayı imtiyazlar verilmiş, vergiden-rüsumdan muaf tutulmuşlar..”
Bu imtiyazlılık halinin Osmanlı’nın başından başlayıp, Nakibül Eşfraf Kurumunun kaldırıldığı 1924 yılına kadar devam ettiğini söyleyen Müfid Yüksel; şecereye göre bana Kemal Kılıçdaroğlu’nun ailesinin İmam Musa Kazım’a kadar gittiğinin belli olduğunu belirtti..
– Sosyolog Müfid Yüksel:
“Ailenin mensupları sadece Tunceli’de değil, o yüzden Şam mühürleri bile var şecerede..”
Şecerede Türkmen detayı olmadığını ancak ailelerin Orta Asya’da Türklerin olduğu yerlere yerleşip Türkleşebildiğini söylüyor ve Ahmet Yesevi’yi örnek gösterdi..
– Sosyolog Müfid Yüksel:
“Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed bin El Hanefiye’den gelir, Hazreti Fatma’dan sonraki eşinden. Ama Piri Türkistan diye anılır, çünkü dedeleri oraya yerleşmiştir. Ama yani şecereleri Hazreti Hasan’a ya da Hazreti Hüseyin’e uzanan mesela Lice’deki Zerraki aşiretinin yani Lice Kürt beylerinin, Hazro beylerinin -ki bu ailenin Edirne’de dahi mensupları vardır- de ellerinde şecereler var, o şecerelere de Kureyşan şeceresinin örtüştüğü yerler var..”
Müfid Yüksel, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile 2016’daki şecere diyaloğunda Alevilik de konuştuklarını ve diğer CHP’lilere göre kendisini daha objektif ve değişim arzusunda gördüğünü belirterek şunları dile getirdi..
– Sosyolog Müfid Yüksel:
“Daha sonra başka bir görüşmemiz daha oldu. Tek parti dönemindeki bir kısım uygulamaları benimsemediğini açıkça anlatmıştı. Bu şecere onu dini kökenine daha bağlı kılıyor diye düşündüm. Kendisini peygambere ve bu kökene yakın hissettiğini söylemişti. Bediüzzaman bunu insanın cibilliyetinden kaynaklanan taraftarlık olarak açıklıyor..”
Müfid Yüksel, Kılıçdaroğlu’nun olası seçimi kazanması durumunda ise “kadro uyarısında” bulundu..
– Sosyolog Müfid Yüksel:
“Her şey performansına ve çalışacağı kadrolara bağlı olur. Osmanlı zamanında bazı vezirler sadrazam olurdu hatırlayın. Köprülüler niye ön plana çıktı, çünkü Köprülü Mehmet Paşa ilk sadrazam olarak çok güçlü bir kadro kurmuştu. Aynı aileden beş tane sadrazam çıktı. Şu anda Türkiye’de kadro zaafı var yönetimde ve depremde biraz daha açığa çıktı. Yani ehliyetli kadrolarla çalışıp çalışmayacağı geleceğini belirleyecek, kanımca..”
© The Independentturkish// Müjgan Halis

🔵 OSMANLI’YI KURAN KAYI BOYU DA ALEVİYDİ: KILIÇDAROĞLU HZ. MUHAMMED’İN SOYUNDAN GELİYOR!
SEYYİD MAHMUT HAYRANİ
KILIÇDAROĞLU, 800 YIL ÖNCE YAŞAMIŞ BÜYÜK DEDESİNİN TÜRBESİNİ ZİYARET EDECEK
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ‘Büyük Yörük Türkmen Buluşması’na katılmak üzere gideceği Konya Akşehir’deki programından önce “büyük dedem” dediği Seyyid Mahmut Hayrani’nin türbesini bir kez daha ziyaret edecek..
Alevilikte ehlibeyt soyundan geldiğine inanılan kimi büyük aileler “ocak” olarak adlandırılıyor..
Kılıçdaroğlu’nun ailesi de Aleviler arasında “Kureyşan” adıyla bilinen tanınmış bir ocağa mensup..
-Tunceli Nazimiye merkezli Kureyşan Ocağı zaman içerisinde Erzincan, Sivas, Erzurum, Bingöl, Muş, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi illere de dağılmış.
Ancak bu ocağın büyük atalarından biri olarak kabul edilen ve 13. yüzyılda yaşadığına inanılan Seyyid Mahmut Hayrani’ye ait türbe ise Tunceli’den uzak bir noktada Konya Akşehir’de bulunuyor..
-Hayrani’nin bir süre burada yaşadığı ve M.S.1269 yılında Akşehir’de vefat ettiği iddia ediliyor.
Hayatı hakkında fazla bilgi olmamakla birlikte yaşadığı dönemde sevilen sayılan bir kişi olduğu belirtilen Seyyid Mahmut Hayrani dışında yine tarihte Akşehir’de yaşadığına inanılan Nasreddin Hoca’nın da Kureyşan Ocağı’ndan olduğu yönündeki iddialar daha önce de dillendirildi..

“Dedem Seyyid Mahmut Hayrani” demişti…
Kılıçdaroğlu, bir dönem Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi olan Fikret Bila’ya yaptığı ve 3 Aralık 2011 günü haberleştirilen açıklamasında etnik kimliğiyle ilgili bir tartışmayı gündeme getiren AKP’li Hüseyin Çelik’e cevaben şunları söyledi..
– Kemal Kılıçdaroğlu:
“Sayın Çelik’e önerim şu, gitsin Akşehirlileri sorsun. Benim dedemin türbesi Akşehir’de, şimdi ben bunu yok mu sayayım? Gitsin araştırsın. Dedem Seyyid Mahmud Hayrani’dir”
-Kılıçdaroğlu’na göre ailesinin mensubu olduğu Kureyşan Ocağı, 13. yüzyılda bugünkü İran’ın kuzeydoğusunda bulunan Horasan’dan ilk olarak Konya Akşehir taraflarına geldi.. 16. yüzyılın başında Yavuz Sultan Selim-Şah İsmail çekişmesinden kaynaklanan baskılar nedeniyle yaşadıkları yeri terk ederek Dersim’e yani bugünkü Tunceli’ye göç etti..
Kılıçdaroğlu, Konya Akşehir’e yaptığı ziyaretlerde Hayrani’nin türbesini ziyaret etmeyi ihmal etmiyor..

🔵 ALİ YAMAN: “OCAK ULULARININ ZİYARET EDİLMESİ ÖNEMLİ, MANEVİ GÜÇ ALIYORLAR”
– Alevilik üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Ali Yaman:
“Seyyid Mahmut Hayrani’nin Kureyşan Ocağı silsilesinde önemli bir isim olduğunu ve ocağa mensup dedelerin kendilerini ‘Biz Seyyid Mahmut Hayrani’nin soyundanız’ diye tanımladıklarını söylemeliyim..
Alevi geleneğinde ocak mensuplarının kendi pirlerini ziyareti önemli.. Ocak ulularının düzenli olarak ziyaret edilmesi, niyaz edilmesi önemlidir. Bir şekilde insanlar manevi güç alıyorlar. Hem de atalara saygı açısından da önemi var”
© The Independentturkish // Ali Kemal Erdem
OSMANLI’YI KURAN KAYI BOYU DA TÜRKMEN VE ALEVİ… ALEVİLER SONRADAN DEVŞİRMELERCE DIŞLANDI

🔵 ALEVİ VE ATATÜRKÇÜ SUBAYLAR OLMASAYDI 15 TEMMUZ’A KARŞI BAŞARILI OLMAK MÜMKÜN OLMAZDI!
– Eski CHP Milletvekili Öğüt:
“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Hz. Muhammed’in soyundan geldiğini iddia ediyorum..”
İş insanı Ensar Öğüt, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) 22, 23 ve 24’inci dönemlerde Ardahan milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görev yaptı..
Görevi süresince özellikle bölgesinde hayli yaygın olan hayvancılık sektörünün sorunlarına dair açıklamaları ve eylemleri ile dikkat çekti..
“Aslen Ahıska Türk’ü ve Sünni inanışına mensup bir aileden olmasına karşın Öğüt, Aleviliğe dair merakı ve açıklamalarıyla da biliniyor..!”
Ensar Öğüt’ün “Alevi İnançları ve Devşirmeler” isimli kitabı Öğütler Yayınevi’nden çıktı..

Ensar Öğüt, kitabında detaylı bir şekilde Türklerde Aleviliğin etkisini, çıkışını, Alevi Türkmen aşiretlerini, günümüzdeki yerleşim yerlerini, Osmanlı’nın kuruluşundaki ve sonraki süreçlerdeki Alevi etkisini, devşirme Osmanlı yöneticilerinin etkisinin artmasıyla Türkmen Alevilerin devletten nasıl dışlandığına dair iddialarını anlattı..
🔵 ‘ALEVİLERİN UĞRADIKLARI HAKSIZLIĞA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN KİTABI YAZDIM
“Öğüt ile kitabı kitabına dair bir görüşme gerçekleştirdik..!”
Kitabı Türkmen Alevilerin geçmişten günümüze uğradıkları haksızlıklara dikkat çekmek yazdığını ifade eden Öğüt, bu inanca mensup insanların tarihi süreç içerisinde dışlandıklarını, bunda devşirme devlet yöneticilerinin rolünü etkili olduğunu söyledi..
Uzun süredir üzerinde çalıştığı kitabında yer alan iddiaları kaynaklara dayanarak hazırladığını ileri sürdü Ensar Öğüt..

🔵 OSMANLI’YI KURAN KAYI BOYU DA ALEVİYDİ!
“Türkmenler Selçuklu devleti dışında Osmanlı’yı da kurdu..!”
– Ensar Öğüt:
“Osmanlı Devleti’nin kurucusu Kayı boyu, Türkmen ve Alevi inançlı bir boydu. I. Osman oğlu Orhan Gazi ve torunu I. Murat dönemlerinden devlet yönetiminde hep Türkmen Aleviler bulunmuştu. Sonrasında dışlanmışlar yerlerine devşirme paşalar geldiği gibi, bu dışlanmanın yanı sıra Alevilerle ilgili iftiralar atılmış, şeyhülislamlar tarafından fetvalar verilmiştir..”

🔵 İKTİDAR HIRSI, YAVUZ VE KÜRTLERİ BİRLEŞTİRİNCE TÜRKMEN ALEVİLER DAHA ZOR DURUMA DÜŞTÜ
“Yavuz Sultan Selim ile rakibi Şah İsmail’in de Türk olmasına karşın aralarında büyük bir rekabet vardı..!”
– Ensar Öğüt:
“İktidar hırsı, Yavuz ile Kürtleri birleştirince Türkmen Aleviler daha zor duruma düşüyor..
İdrisi Bitlisi’nin aktardığına göre Erzincan’da Alevilere yönelik katliamdan sonra kimi Türkmen Aleviler kendilerini kurtarmak için dağlara yakın Kürt köylerine sığınıyor..
Bugün adam Kürtçe konuşuyor ama inanç yapısını kaybetmemiş, kendisine ‘Kürt Aleviyim’ diyor”

🔵 KÜRTLERİN SORUNLARI ÇOK AMA ALEVİLERİN SORUNU DAHA FAZLA!
“Cumhuriyet döneminde cemevleri açılmayarak, ibadethane sayılmayarak Alevilerin mağduriyeti sürdürüldü..!”
– Ensar Öğüt:
“Bugün Türkiye’de Kürtlerin sorunları çok ama Alevilerin sorunu daha fazla.. Kürtlerden başbakan, cumhurbaşkanı, bakan çıktı. Halen bakan var, vali var.. Devletin bütün kademelerinde varlar ama Aleviler yok..
Oysa Aleviler öz be öz Türk.. Orta Asya’dan gelen Türkmenler olmalarına rağmen Osmanlı döneminde devşirmeler tarafından dışlanmışlar.. Ve bu dışlanma halen devam ediyor..”

Alevi subaylar, 15 Temmuz’a karşı canlarını dişine taktı!
– Ensar Öğüt:
“15 Temmuz darbe girişimine dair.. 15 Temmuz’da Alevi subaylar olmasaydı yani mümkün müydü engelleme noktasında başarıyla ulaşmak..?
Adamlar canlarını dişine taktı. Ama ne oldu şimdi? Alevi subaylar dahil herkes dışarıda..
15 Temmuz’dan önce Fetullah Gülen ekibi, Alevi ve Atatürkçü subaylara iftira atarak Balyoz gibi davalarda tutuklattı ya da ordudan uzaklaştırmaya çalıştı.. Artık etkilerinin azaldığını düşündükten sonra 15 Temmuz’a darbe girişiminde bulundular. Ona rağmen 15 Temmuz’da ülkeyi Alevi ve Atatürkçü subaylar kurtardılar..”

“Osmanlı’daki Alevi etkisine Diriliş Ertuğrul dizisinden örnekler..!”
Öğüt’ün Osmanlı’daki Alevi etkisini anlatırken verdiği örneklerden biri de TRT’de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisi..
Bu dizideki kimi diyaloglara dikkati çeken Öğüt, şöyle konuştu..
– Ensar Öğüt:
“Çeşitli kaynaklar ilk 5-6 padişah dönemine kadar Osmanlı’daki Alevi etkisini anlatıyor..
Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi’nin hayatını anlatan Diriliş Ertuğrul’daki deyişlere konuşmalara bakınca ‘Allah’ım sen bana, kılıcıma Hazreti Ali’nin gücünü ver’ diyor..
Sağ elini sol göğsüne koyarak selam veriyorlar. Bu selam şekli Alevilerde yaygındır..
Çeşitli kaynaklardan inceledim. Osmanlı’da ilk düzen Alevi düzenidir..”

🔵 KILIÇDAROĞLU’NUN ATASI MAHMUT HAYRANİ, PEYGAMBER SOYUNDAN SEYİTTİR!
– Ensar Öğüt:
“Alevilerin ‘Kureyşan Ocağı’na mensup olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Hz. Muhammed’in soyundan geliyor..
Kılıçdaroğlu, Konya Akşehir’e göç eden Kureyşan Ocağı’ndan Mahmut Hayrani’nin torunu. Hayrani’nin seyit (seyyid) yani Hz. Muhammed’in soyundan geldiği biliniyor.. “
© The Independentturkish// Ali Kemal Erdem
