
İÇİNDEKİLER
- 🔵 İYİ PARTİ YSK TEMSİLCİSİ MUSTAFA TOLGA ÖZTÜRK: “YSK SEÇİM ERTELEYEMEZ, ANAYASAYA GÖRE YETKİ YALNIZCA MECLİS’TE”
- 🔵 BÜLENT ARINÇ: “ÜLKE BİR AN EVVEL SEÇİM STRESİNDEN KURTULMALI”
- 🔵 CHP MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ MAHİR BAŞARIR: “VİCDAN YOKSUNU”
- 🔵 CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU: “SEÇİM ERTELENEMEZ”
- 🔵 ANAYASA MAHKEMESİ’NİN 2012 TARİHLİ KARARI
- 🔵 GÜLTEKİN UYSAL: “AKP, AÇIKÇA ANAYASAYI ÇİĞNEMEK NİYETİNDEDİR”
- ATİLLA KART: “AFET, DEPREM NEDENİYLE SEÇİM ERTELENEMEZ”
- 🔵 YSK’NIN SEÇİMİ ERTELEME YETKİSİ OLUP OLMADIĞI TARTIŞILIYOR
- 🔵 ANAYASA HUKUKÇUSU KABOĞLU: ’18 HAZİRAN ANAYASA HÜKMÜDÜR
- Bunu beğen:
- İLGİLİ HABER
🔵 İYİ PARTİ YSK TEMSİLCİSİ MUSTAFA TOLGA ÖZTÜRK: “YSK SEÇİM ERTELEYEMEZ, ANAYASAYA GÖRE YETKİ YALNIZCA MECLİS’TE”
Seçim takvimine göre cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin 18 Haziran’da yapılması gerekirken Erdoğan, daha önce yaptığı açıklama ile seçimi 14 Mayıs’a çekmeyi planladıklarını açıklamıştı..
SEÇİME İLİŞKİN YAPILAN DÜZENLEMELER BİR YIL İÇİNDE YAPILACAK SEÇİMLERE UYGULANAMAZ
– Mustafa Tolga Öztürk:
“Sadece savaş durumunda seçimler ertelenebiliyor ve o da cumhurbaşkanı kararıyla olamıyor. Tamamen Meclis’in yetkisine bırakılmış. Yani 400 milletvekilinin oyu gerekiyor. Bu konuda anayasanın 2012/30 sayılı bir kararı var, ‘savaş ya da başka bir nedenden kaynaklanan bir zaruret halinde’ diyor. Ancak, bu kararın da seçimin ertelenebileceği şeklinde değerlendirilmesi mümkün değildir, anayasaya aykırıdır. İstisnalar da yorumlanır..
Diğer yandan seçime ilişkin yapılan düzenlemelerin bir yıl içinde yapılacak seçimlere uygulanamayacağına dair kanuni hüküm de var..
Dolayısıyla seçimleri ertelemek için tek bir seçenek var, o da Meclis’te 400 milletvekilinin oyuyla, seçimin ertelenme kararının geçici madde ile anayasaya eklenebilir..
Deprem bölgesinde sıkıntı olduğu düşünülüyorsa büyük illerde Kahramanmaraş, Hatay, Antep gibi depremden etkilenen iller için özel sandıklar kurulabilir. Çünkü 1.5 milyonluk şehirde 300 bin kişiyle vekil seçmek çok hakkaniyetli olmayabilir.”

🔵 BÜLENT ARINÇ: “ÜLKE BİR AN EVVEL SEÇİM STRESİNDEN KURTULMALI”
– BÜLENT ARINÇ:
Vatandaşlarımız şu an seçim değil yaşam mücadelesi veriyor. Ahval bu iken bazı siyasetçilerin ve gazetecilerin seçimin mayısta mı haziranda mı yapılacağını tartıştığını görüyoruz..
Allah’tan korkun, hala enkaz altında cesetler var. Seçmenden bahsedilemezken seçimden bahsetmek nasıl mümkün oluyor? Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız? Seçmen yok, sandık yok. Bunların yanı sıra bölgede adli ve idari bürokrasi yok.
Halk size demez mi: “Vatandaş can derdinde, siz ne derdindesiniz?” diye. Ortalama 15 milyon vatandaşımızın etkilendiği bu felakete maruz kalan şehirlerimiz TBMM’de toplam 85 milletvekili ile temsil ediliyor. Manzara o kadar acı ki; buralarda seçmen kalmamış. Hem seçmen kütükleri geçersizleşmiş hem de seçim yapmak hukuken ve fiilen imkânsız hale gelmiş. Belki de seçime gidilirken Yüksek Seçim Kurulu nüfus sayımı ile bu illerin kaç milletvekili ile temsil edileceğini yeniden hesaplayacaktır..
Belki de tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde, ülke bir an evvel seçim stresinden kurtulmalıdır. Buna vatandaşımızın da bürokrasinin de siyasetin de ihtiyacı var. Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralama merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir..
Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir..
Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir araya gelmeli ve bu zaruretin nasıl aşılacağı konusunda onlarla istişare etmelidir. Anayasanın 78. maddesine konulacak bir fıkra, mevcut hükme ilaveten, adeta olağanüstü hal ilanındaki gerekçeye benzer şekilde deprem benzeri afetlerde de seçimlerin ertelenmesini hükme bağlayabilir..
Şüphesiz anayasa hükmü olacağı için tüm partilerin ve milletvekillerinin nitelikli çoğunlukta uzlaşmaları gerekmektedir. Ayrıca anayasanın 79. maddesi seçimle ilgili YSK’yı görevlendirmiştir. 7062 Sayılı Yüksek Seçim Kurulu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’unun 6. maddesine göre YSK toplanarak mevcut durum karşısında seçimlerin 2023 Mayıs veya Haziran aylarında yapılmasının mümkün olmadığına karar verebilir ve bu kararı gereği yapılmak üzere yasama organına bildirebilir..
Ben tüm siyasi partilerin bu büyük felaket karşısında büyük üzüntü duyduklarına, ellerindeki bütün imkânları depremzedeler yararına kullandıklarına, hepsinin yurtseverliklerine ve samimiyetlerine gönülden inanıyorum. Tıpkı milletimizin farklı kesimlerinin el ele verdiği gibi iktidar ve muhalefetin de el ele vererek milletimizin tüm yaralarını saracaklarını ve elbette demokrasi gereği seçimlerin de gönül huzuruyla yapılacağını düşünüyorum..
Birinci tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile 2024 yılı Mahalli İdareler Seçimleri birleştirilebilir. Bunun geçmişte örnekleri vardır. Bu yöntemle halka fazladan tercih hakkı verilecektir.
İkinci tercihim Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilli Seçimleri’nin ötelenerek Kasım 2023’de yapılmasıdır.
Üçüncü tercihim ise ilk iki seçenekte anlaşılamadığı takdirde tüm siyasi partilerin mutabık kalacağı başka bir tarih üzerinde anlaşma sağlanmasıdır.
Sonuç itibariyle ne olursa olsun bu zaruret hali dolayısıyla seçimler bir defaya mahsus olmak üzere tehir edilmelidir. Seçimleri ertelemeye yönelik teklifim kabul görürse ayrıntılı olarak başka düşüncelerimi de ifade edebileceğim.”
🔵 CHP MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ MAHİR BAŞARIR: “VİCDAN YOKSUNU”
– Ali Mahir Başarır:
“Daha enkaz kaldırma çalışması dahi bitmeden seçim fırsatçılığı yapan bu zihniyetten ivedilikle kurtulmamız lazım!”
– CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan:
“Ülkece enkaz altında kaldı canımız, vicdan yoksunu Bülent Arınç, ‘Seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir’ diye siyaset yapıyor. Siz bu ülke için beka sorunusunuz!”
– İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu:
“Seçim tarihiyle ilgili bazı açıklamalar kamuoyuna yansımaktadır. Elbette öncelikli hedefimiz yaralarımızın hemen sarılmasıdır. İşte hem bu sürecin ve ülke sorunlarının etkin çözümü hem de Anayasamıza göre seçimlerin vaktinde gerçekleşmesi İYİ Partinin temel yaklaşımı olacaktır..”
– İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş:
“Kasap et, koyun can derdinde. İktidarda bir gün dahi kalmak için her şeyi yapabilir, her yola başvurabilirler. Ama nafile… Seçimler olacak; sizin de, depremin de enkazını bu Aziz Millet kaldıracak!!!”
– Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt:
“Bülent Arınç darbe teşebbüsünde bulunmuştur. Seçimleri ertelemek için basın açıklaması yapan, hiçbir yetkisi olmayan bu kişi demokrasi düşmanlığı yapmıştır..”
– Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan:
“Evet tarihimizin en acı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Tartışmaları körükleyerek acımızı daha da büyütecek her girişim tarihi bir hata olur. Açık Anayasa hükmüne rağmen aksi yönde atılacak her adım, bizim ve milletimizin gözünde Sivil Darbe olarak değerlendirilir”
– Gelecek Partisi Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün”
“Demokratik rejime karşı darbe yapmaktan, anayasayı ilgadan yargılanmayı göze alan yargıç, bürokrat, siyasetçi anayasanın açık hükmüne rağmen buyursun seçimleri ertelesin…”
– Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz:
“Asrın felaketi kimdir, biliyorsunuz. Onu birlikte göndereceğiz. Seçim erteleme telaşları bundan. Kim bu değirmene su taşırsa siyasi darbeye ortak olur. NOKTA”

🔵 CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU: “SEÇİM ERTELENEMEZ”
– CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:
“Anayasa çok açık, seçim ertelenemez. Ivedilikle seçim tarihinin belirlenmeli.. Anayasa çok açık. Ancak savaş halinde seçim ertelenebiliyor. Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez..
Hiç kimse Anayasanın, yasaların dışında gerekçeler uydurarak kendisine özgü bir hukuk normu oluşturamaz. Anayasa var. ‘Türkiye hukuk devletidir’ diyorsak yapılamaz”
‘KABİLE DEVLETLERİNDE BİLE OLMAZ’
– Kılıçdaroğlu:
“Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı AKP’li Bülent Arınç’ın seçimlerin bir defaya mahsus ivedilikle ertelenmesi gerektiğine yönelik açıklaması var… Ne demek bir defaya mahsus? Bu ifade ‘bir kişiye bir sefere özgü bir hukuk normu oluşturalım’ demektir. Demokrasilerde böyle bir anlayış yoktur. Kabile devletlerinde bile bu olmaz. Kaldı ki Anayasa hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar gayet açıktır. Yine Anayasada, hiç kimseye, sınıfa, zümreye imtiyaz tanınamaz diye bir madde de var..
Seçimin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi var. Ancak bu iradeyi YSK üzerinden hayata geçirmek yani kendi çıkarlarına göre bir defaya mahsus özel kararlar aldırmak istiyorlar. Sayın Arınç’ın açıklaması bunu gösteriyor. Tekrar ediyorum; kimseye özgü hukuk normu oluşturulamaz. Yapılması gereken, ister erken seçim olarak 14 Mayıs, ister zamanında 18 Haziran olsun, ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesidir. Seçimden kaçmanın hiç kimseye bir yararı yoktur. Ancak zararını tüm ülke çekecektir.”

Normal zamanında yapılırsa 18 Haziran, erkene çekilirse 14 Mayıs’ta yapılması beklenen genel seçimlerini deprem nedeniyle ne zaman gerçekleştirileceği yüksek sesle olmasa da siyaset kulislerinde konuşulmaya başlandı..

🔵 ANAYASA MAHKEMESİ’NİN 2012 TARİHLİ KARARI
Anayasa gereği seçim, savaş dışında bir durumda ertelenemiyor.
Savaş durumunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) salt çoğunlukla karar alması yeterli oluyor..
– AYM’nin 2012/30 esas, 2012/96 karar sayılı ve 15 Haziran 2012 tarihli bir kararında şöyle deniyor:
“Savaş ya da başka bir nedenden kaynaklanan bir zaruret halinde seçimlerin fiilen yapılamaması durumunda herhangi bir erteleme kararı olmasa da süresi biten cumhurbaşkanı görev yapmaya devam edecektir.”
Kamuoyunda seçimin ertelenebileceğini ileri sürenler bu karardaki “Başka bir nedenden kaynaklanan bir zaruret halinde” ifadesine dikkati çekerek depremle bu ifadenin bağdaştırılabileceğini öne sürüyor…
🔵 GÜLTEKİN UYSAL: “AKP, AÇIKÇA ANAYASAYI ÇİĞNEMEK NİYETİNDEDİR”
– Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal:
“Erdoğan’ın ‘bana 1 yıl verin’ sözünden anladığımız, 18 Haziran 2023 seçimini YSK eliyle ‘seçmen kütüklerinin fiili imkansızlık nedeniyle hazırlanamaması’ gerekçesiyle muhtemelen yerel seçimlerle birleştirmek! Çünkü seçime yönelik tüm popülist kurgusu bozuldu!
AKP, açıkça anayasayı çiğnemek niyetindedir! ‘Savaş hali’ dışında seçimi ertelemek mümkün değildir! Kamuoyunun ve muhalefet dikkatine sunmak istiyorum!”
– Eski YARSAV Başkanı Eminağaoğlu:
“AYM’nin 2012’de aldığı kararın bugün uygulanması hukuki olarak mümkün değil..”

ATİLLA KART: “AFET, DEPREM NEDENİYLE SEÇİM ERTELENEMEZ”
Atilla Kart, seçimleri erteleme yetkisi olmasa dahi YSK’nın hükümetin istediği yönde adımlar atabileceğini iddia etti.
Bu iddiaları sorduğumuz eski CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Karma Komisyonu Üyesi Atilla Kart ise öncelikle Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun da seçimin ertelenmesi sebeplerini sadece savaş ile sınırladığını ve bu anlamda Anayasa 78’e aykırı düşen bir düzenlemenin olmadığını söyledi..
– Atilla Kart:
“Savaş dışında afet, deprem, sel gibi başka bir sebeple herhangi bir erteleme yapamazsınız. Kanun koyucu ne yapmış? Demokrasinin gereği olarak seçimlerin mutlaka zamanında yapılmasını esas almış. Bunu sadece savaş haliyle sınırlamış. Bunun dışında bir istisnayı kabul etmemiş”
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) görevinin anayasanın 79’uncu maddesine göre seçimlerin güven içerisinde yapılması olduğunu hatırlatan Kart, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun ikinci maddesinin de anayasanın bu maddesiyle paralel olduğuna işaret etti..
“YSK’nın seçimin güvenliği sağlayamıyorum demesi kendi varlığını inkar anlamına gelir”
YSK’nın görev ve yetkilerinin gerek anayasada gerekse Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu’ndaki hükümler nedeniyle net olduğunu dile getiren Kart şunları söyledi..
– Atilla Kart:
“YSK, kalkıp deprem sebebiyle seçimlerin orada güvenli bir şekilde yapılması mümkün değildir, kayıtlara ulaşmak mümkün değildir vesaire vesaire gibi herhangi bir gerekçeyle seçimleri erteleme sonucunu doğuracak bir şekilde bir müsaade ya da rapor düzenleyemez. Bu YSK’nın kendi varlığını, kendi fonksiyonunu, kendi varlık sebebini inkar etmesi demektir. Devletin iflası anlamına gelir. Ve bunun itirafı anlamına gelir..”

🔵 YSK’NIN SEÇİMİ ERTELEME YETKİSİ OLUP OLMADIĞI TARTIŞILIYOR
“YSK hazırlayacağı rapor gerekçe göstererek seçimleri öteleme yoluna gidebilecektir”
– Atilla Kart:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal kurumları YSK dahil olmak üzere maalesef, kendi serbest iradeleriyle anayasa 138’e uygun bir şekilde görev yapacak olan kurumlar olma özelliğini çoktan kaybetti..
Bu sebeple YSK’nın tüm o atama süreçleri de göz önüne alındığı zaman işte 16 Nisan referandumundaki mühürsüz zarf ve oylar kararı, İstanbul seçimleri gibi hukukla hiçbir şekilde hukuk katliamı anlamına gelen kararları da göz önüne alındığında ben de burada YSK’nın kendince hükümete gerekçe yaratacak bir yaklaşım içinde olacağının kaygısını taşıyorum. ‘Ne olacak?’ Bu anlamda bir rapor hazırlayacaktır, hazırlayabilir, bu raporu gerekçe göstererek işte seçimleri 6 ay, 8 ay veya 1 yıl öteleme yoluna gidebilecektir.”
“Hükümet bunu zorlayacaktır, YSK’nın yapısı da buna müsait”
Kart, bunun yasal ve anayasal bir dayanağı olmayacağını kaydederek, ancak iktidarın içinde olduğu zor durumdan dolayı seçimleri kaybetme riski gördüğünden bu zorlayabileceği iddiasında bulundu..
– Hukukçu Atilla Kart:
“Bu başlı başına bir fiili durum anlamına gelir. Ve seçimlerin meşruiyeti tartışmasını başlatır. Hem genel seçimlerin hem cumhurbaşkanlığı seçiminin meşruiyeti tartışmalarını başlatır. Bunun da takdiri olur ki sonuçları çok ağır olur. Burada tabii hükümet bunu zorlayacaktır. YSK’nın yapısı da maalesef tekrar ifade ediyorum, buna müsaittir..”

“AYM’nin kararındaki ifade anayasaya uygun değil”
Peki bu iddiaya Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin temsilcileri ne diyor?
– İYi Parti Seçim İşleri Başkanı Dr. Şenol Sunat:
“AYM’nin 2012 tarihli kararındaki ‘Başka bir nedenden kaynaklanan bir zaruret’ ifadesi anayasaya uygun bir ifade değil..
Bu ifade yanlış anlaşılabilecek bir mücbir sebepten bahsediyor..CHP’nin açtığı iptal davasında 5’inci maddeyle ilgili değerlendirmedeki ifade anayasanın o maddesine uygun değil. Çünkü anayasaya göre savaş dışında başka bir nedenle seçim ertelenemez..”

“Sadece savaş halinde mümkün”
– Eski Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak:
“Anayasaya göre seçimin ertelenmesi sadece savaş halinde mümkündür. Kısa ve net..
AYM içtihadında yer alan ‘başka nedenler’ ifadesi anayasal bir kavram değil.. Seçim sadece savaş halinde ertelenebilir. Bir yıl ertelenebilir. Bir yıl sonra şartlarda düzelme olmazsa aynı şartlarda yine ertelenebilir..”
“YSK tarafından ertelenmesi mümkün değil”
Kamalak’a göre seçimin YSK tarafından ertelenmesi de mümkün değil. Çünkü YSK’nın anayasaya göre böyle bir hakkı yok.
– Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak:
“Hiç kimse kaynağı anayasada olmayan bir devlet yetkisini kullanamaz..”

“Savaş dışında seçim ertelenemez”
CHP Seçim ve Hukuk İşleri’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de “Savaş dışında seçim ertelenemez. Orada da yetki Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndedir. Seçim 18 Haziran’da olacak” değerlendirmesinde bulundu..
© The Independentturkish// Ali Kemal Erdem

🔵 ANAYASA HUKUKÇUSU KABOĞLU: ’18 HAZİRAN ANAYASA HÜKMÜDÜR
– CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu:
“Seçimlere ilişkin söz konusu Anayasal düzenlemeler çerçevesinde 18 Haziran 2023’te yapılması gerekiyor. Bu Anayasal hükümdür. 14 Mayıs gibi söylemler, seçim gevezeliğidir. 18 Haziran üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Tam dört ay var. Seçmen kütüklerinin deprem felaketlerini yaşayan yurttaşlar açısından güncelleme görevi YSK’ya aittir. Yeterli bir zaman var. Bugünden seçimler üzerinden iktidar iştahına göre bugünden birtakım olasılıklar üzerinde durmak, Anayasa ile dalga geçmek, esnetilebilir bir metinmiş gibi bir dil kullanmak son derece yadırgatıcı. Bu Anayasa yürürlükte olduğu sürece buna göre karar almalıyız. 18 Haziran bir Anayasal hükümlülüktür.”