İÇİNDEKİLER
- 1 BİRLEŞİK KRALLIK’TA RESESYONUN DAHA ÖNCE DÜŞÜNÜLENDEN DAHA AĞIR OLACAĞI TESPİT EDİLDİ
- 2 UZMANLAR, GERİLEMENİN ÖNCEDEN TAHMİN EDİLENDEN DAHA UZUN SÜRMEYEBİLECEĞİNİ SÖYLÜYOR
- 3 🔴 RESESYONDA OLMAYAN ÜLKELERDE DE YÜZLERCE MİLYON KİŞİ EKONOMİK OLARAK ZOR BİR DÖNEM YAŞAYACAK
- 4 🔴 RESESYON ANALİZLERİ!
- 5 🔴 IMF RAPORU: DÜNYA YAKIN ZAMANDA KÜRESEL RESESYONUN EŞİĞİNE GELEBİLİR ..!
- 6 🔴 TÜRKİYE’DE DÖVİZ KURU VE “FİNANSMAN BULMA” ÖNÜNDEKİ YENİ RİSK: MUHTEMEL ABD RESESYONU!
- 7 🔴 RESESYON NEDİR?
- 8 🔴 RESESYON SENARYOLARINA KADAR NASIL GELİNDİ?
- 9 🔴 ‘RESESYONA GİRER Mİ GİRMEZ Mİ?’ TARTIŞMASI DEĞİL, “RESESYONDA NE KADAR KALIR?” TARTIŞMASI ..!
- 10 🔴 TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEYECEK ?
- 11 🔴 TÜRKİYE İÇİN DE BİR RESESYON RİSKİ VAR!
- 12 Bunu paylaş:
- 13 Bunu beğen:
BİRLEŞİK KRALLIK’TA RESESYONUN DAHA ÖNCE DÜŞÜNÜLENDEN DAHA AĞIR OLACAĞI TESPİT EDİLDİ

UZMANLAR, GERİLEMENİN ÖNCEDEN TAHMİN EDİLENDEN DAHA UZUN SÜRMEYEBİLECEĞİNİ SÖYLÜYOR
Ekonomistler, Birleşik Krallık’ı (BK) vurması beklenen resesyonun daha önce düşünülenden iki kat daha kötü olabileceği uyarısında bulunuyor.
Fırlayan ev faturaları, yavaş büyüme ve uzun süreli ekonomik gerileme tahminleri, son zamanların en kötüsü olduğu düşünülen zorlu ekonomik ortamla mücadele eden milyonlarca Britanyalıyı olumsuz etkiliyor..
-Kötüleşen durum, daha az devlet desteği ve daha yüksek vergilerle karşı karşıya kalan Britanyalılar için geçen hafta beliren olası toparlanma işaretleri giderek daha uzak görünüyor..
Danışmanlık firması EY’nin ekonomistleri, gelecek üç yılın her birinin geçmiş beklentilerinden daha kötü geçebileceğini düşündüklerini söyledi..
-Bu açıklamadan yalnızca üç ay önce EY Item Club: Bu yıl gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) yüzde 0,3’lük bir daralmanın ardından gelecek yıl yüzde 2,4’lük bir büyüme ve 2025’te yüzde 2,3’lük bir artış öngörmüştü..
Yayımlanan güncellenmiş bir tahmine göre, bu yıl yüzde 0,7’lik sert bir düşüşün ardından gelecek iki yılda yüzde 1,9 ve yüzde 2,2’lik büyüme olması bekleniyor..
– EY’nin BK Başkanı Hywel Ball:
“BK’nin ekonomik görünümü sonbaharda tahmin edilenden daha kasvetli bir hal alırken BK, hafızalardaki, en yaygın şekilde beklenen resesyonlardan birine girmiş olabilir..”
Ancak EY, resesyonun daha önce tahmin edilenden daha acımasız olsa da daha uzun sürmeyebileceğini belirtti..
-Ülkenin halihazırda resesyona girip girmediği hâlâ belirsiz. Resesyon, GSYH’nin iki çeyrek yıllık periyotta üst üste daralması olarak tanımlanıyor..
Ekonomi geçen yılın üçüncü çeyreğinde zaten küçülmüştü. Ama geçen hafta açıklanan GSYH rakamları ekonominin kasımda beklenmedik bir şekilde büyüdüğünü göstermesiyle, bazı ekonomistler 4. çeyreğin olumlu olabileceğini düşünüyor..
-Ancak ne olursa olsun, BK’nin bu yıl resesyona girmesi ve yazın büyümeye devam etmeden önce ilk yarı boyunca küçülmesi bekleniyor..
EY, resesyonun ekonomiye muhtemelen 1980’ler, 1990’lar ve 2000’lerdekinden daha az zarar vereceğini de belirtiyor..
– EY’nin BK Başkanı Hywel Ball:
“Tek umut ışığı şu ki daha önce tahmin edilenden daha derin bir resesyon yaşanacak olsa da mutlaka daha uzun olacak diye bir şey yok..
Ekonominin 2023’ün ikinci yarısında büyümeye dönmesi beklenirken, son üç ayda enerji fiyatları, Kovid-19 veya jeopolitik kaynaklı kayda değer, yeni bir beklenmedik sarsıcı olay yaşanmadı..
Öte yandan enerji fiyatları düşerken, geçen yıl faaliyetlerin önündeki en büyük engel olan yüksek ve artan enflasyon da gerilemeye başlamış olabilir..”
Ekonomistler, hükümetin enerji destek programının nisan başından itibaren 500 sterlin (yaklaşık 11 bin 615 TL) daha az destek sunmasıyla yaşanacak büyük sıçramayı da hesaba katarak, enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 7,2’ye ulaşacağını tahmin ediyor..
Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar // © The Independent // Emily Atkinson
IMF: Dünyanın üçte biri bu yıl resesyon yaşayacak

🔴 RESESYONDA OLMAYAN ÜLKELERDE DE YÜZLERCE MİLYON KİŞİ EKONOMİK OLARAK ZOR BİR DÖNEM YAŞAYACAK
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva bu yıl ülkelerin üçte birinin resesyonda olacağını söyledi.
– Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva:
“ABD, Avrupa Birliği ve Çin’deki ekonomik yavaşlama nedeniyle 2023’ün bir önceki yıldan daha zor geçeceğini belirtmeliyim.. Resesyonda olmayan ülkelerde de yüzlerce milyon kişi ekonomik olarak zor bir dönem yaşayacak..”
Küresel ekonomi Ukrayna’daki savaş, artan enflasyon, yükselen faizler ve Çin’deki Covid-19 salgını gibi pek çok olumsuz faktörle karşı karşıya..
– Merkez bankalarının enflasyonu dizginlemek için faiz artırması, yatırımları ve tüketimi azaltıcı etki gösteriyor..
IMF Ekim ayında 2023 küresel büyüme beklentisini azaltmıştı
Georgieva, önümüzdeki aylarda Çin ekonomisinin de zorlanacağını söyledi.
– Hafta sonu açıklanan yeni veriler de bu endişeyi besliyor.
– Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’deki fabrikalarda faaliyet üç aydır üst üste azalıyor. Azalmanın hızı ise Aralık’ta son üç yılın rekorunu kırdı..
– Çin’in en büyük emlak araştırma şirketi China Index Academy’ye göre ülkedeki 100 kentte ev fiyatları altı aydır düşüşte..
Devlet Başkanı Şi Cinping: “Çin yeni bir evreye girdi. Ülkenin bu zor günlerde birlik olması gerekir..”
– IMF Başkanı Georgieva:
“Bu yıl Çin ekonomisinin büyüme hızı, son 40 yıldır ilk defa küresel büyüme hızından fazla olmayacak..
ABD ekonomisi diğerlerine kıyasla en güçlü gözüken ekonomi.. Bu ülke de farklı bir zorlukla karşı karşıya.. Düşük işsizlik nedeniyle merkez bankasının faizleri daha uzun süre daha yüksek seviyelerde tutmak zorunda kalabileceğini belirtmeliyim..”
– ABD Merkez Bankası (Fed), Mart ayında sıfıra yakın olan faiz oranını aşama aşama yükselterek yüzde 4,25-4,50 aralığına taşıdı.
Fed yetkilileri bu yıl bu oranın yüzde 5’i geçerek 2007’den bu yana görülmemiş bir seviyeye çıkacağını düşünüyor. Ülkedeki işsilik oranı yüzde 3,7 ile 1960’lardan beri en düşük seviyede.
🔴 RESESYON ANALİZLERİ!
ABD’NİN GSYH’Sİ İKİNCİ ÇEYREKTE DE DARALDI ..!
ABD’de ikinci çeyreğe ilişkin gayri safi yurt içi hasıla verileri açıklandı.
– ABD ekonomisi 2. çeyrekte de negatif büyüme kaydetti. Ülke ekonomisi yüzde 0.9 daraldı..
– Bloomberg anketine göre yıllıklandırılmış gayrisafi yurtiçi hasılanın bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,5 büyüdüğü tahmin ediliyordu..
ABD ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 1,6 daralmıştı ..!
– ABD’de ekonomik aktivite son dönemdeki sert sıkılaşma döngüsünün etkisiyle yavaşlama yaşamıştı..
Fed Mart ayında 3 yılın ardından ilk kez faiz artırmış, devamında sıkılaşma hamlelerine devam ederek 1980’lerin başından bu yana görülen en agresif faiz artışı sürecine imza atmıştı..
Fed Başkanı Jerome Powell, yaptığı açıklamada ülkede resesyon olmadığına işaret etmişti. Ekonominin resesyonda olduğuna inanmadığını söyleyen Fed Başkanı, “Talep hala güçlü ve ekonomi bu yıl büyümeye devam etme yolunda” dedi..

RESESYON ..!
Ülke ekonomisi için son dönemde gelen resesyon analizleri yılın ikinci yarısı için ılımlı bir durgunluğa işaret ediyor..
– Verilerin yayınlanmasından önce yapılan Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin gelecek 12 ayda bir resesyon beklentisi de haziran ayındaki yüzde 30 seviyesinden yüzde 47,5’e yükseldi..
– 18-22 Temmuz arasında yapılan MLIV Pulse anketine katılanların yüzde 51,8’i de Fed’in ekonomiyi resesyona sokmadan enflasyonu düşürme ihtimalini “düşük” olarak değerlendirdi.
Bank of America ABD Başekonomisti Michael Gapen 2022’nin ikinci yarısından itibaren başlayacak ılımlı bir resesyon öngördü..
Eski ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers “yumuşak inişin çok mümkün görünmediğini” söylerken, mevcut Hazine Bakanı Janet Yellen ise istihdam artışında bir yavaşlama olduğunu ancak resesyon emareleri görmediğini kaydetti..
Öte yandan Fed yetkilileri şu ana kadar bir resesyondan kaçınmanın mümkün olduğunu ve yumuşak inişin sağlanabileceğini savundular..
Powell da daha önceki açıklamalarında fiyat istikrarını sağlamada başarısız olmanın, ABD ekonomisini resesyona sokmaktan “daha büyük bir hata” olacağını belirtmişti..
🔴 IMF RAPORU: DÜNYA YAKIN ZAMANDA KÜRESEL RESESYONUN EŞİĞİNE GELEBİLİR ..!
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) “Dünya Ekonomik Görünümü” raporunda, Ukrayna Savaşı ve enflasyonun etkilerinin kontrol altına alınmaması halinde dünyanın son 50 yılın en kötü ekonomik resesyonunun eşiğine gelebileceği uyarısında bulundu ..!
IMF’nin yılda iki kez yayımladığı ve küresel ekonomiye dair öngörülerini paylaştığı değerlendirme raporu, bu kez “Kasvetli ve belirsiz” başlığını taşıyor..
– Rapora göre enflasyon daha da artacak ve küresel büyüme bu yıl yüzde 3,2, gelecek yıl ise yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşecek..
Nisan ayındaki öngörülerde küresel büyümenin bu yıl 3,6 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyordu..
- IMF baş ekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas:
“Görünüm Nisan’dan bu yana ciddi şekilde karardı.. Dünya, bir öncekinden sadece iki yıl sonra yeniden küresel resesyonun eşiğine gelebilir.. Dünyanın en büyük üç ekonomisi; Çin, ABD ve Euro bölgesi tökezliyor ve bunun küresel görünüm için büyük sonuçları olacak..”
Rusya’nın Ukrayna işgalinin etkileri ..!
Son öngörülerinin “olağan dışı şekilde belirsizliklerle dolu” olduğuna vurgu yapan IMF, Ukrayna’daki savaşın enerji ve gıda fiyatlarını yukarı çekmesiyle risklerin arttığını, bunun da enflasyonu ve parasal sıkılaşmayı daha da artırabileceğini belirtti..
– Rusya’nın yıl sonunda gaz tedariğini kesme ihtimalinin değerlendirildiği senaryoda ise 2023 yılı için büyüme tahmini yüzde 2 olarak belirlendi..
Rapora göre ABD bu yıl yüzde 2,3, Çin yüzde 3,3, ve Euro bölgesi yüzde 2,6 büyüyecek ..!
G7 ülkeleri arasında gelecek yıl en az büyümesi beklenen ülke ise İngiltere.. IMF ülkenin 2023’teki yüzde 1,2 büyüme tahminini yüzde 0,5’e indirdi.
– Raporda, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminleri de bu yıl için yüzde 4, gelecek yıl için yüzde 3,5 olarak belirlendi.
Enflasyon beklentileri ..!
IMF, 2022’de gelişmiş ekonomilerdeki enflasyon tahminini de yüzde 5,7’den yüzde 6,6’ya çıkardı ve enflasyonun daha önceki beklentilerden daha uzun süre yükselmeye devam edeceğini belirtti..
– Gelişmekte olan ülkelerdeki enflasyon öngörüsü ile yüzde 9,5 olarak revize edildi.
IMF baş ekonomisti Gourinchas, küresel ekonominin önündeki en önemli riskleri de şu şekilde sıraladı ..
- IMF baş ekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas:
– Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını aniden durdurması..
– İnatçı yüksek enflasyon..
– Gelişmekte olan ekonomilerde, daha sıkı küresel finansal koşulların tetiklediği bir borç krizi..
– Yeni Covid-19 salgınları ve Çin’de yeni karantinaların Çin’in büyümesini baskılaması..
– Artan gıda ve enerji fiyatlarının tetiklediği toplumsal huzursuzluk..
– Jeopolitik ayrışmaların küresel ticaret ve iş birliğini sekteye uğratması..
BBC News
🔴 TÜRKİYE’DE DÖVİZ KURU VE “FİNANSMAN BULMA” ÖNÜNDEKİ YENİ RİSK: MUHTEMEL ABD RESESYONU!
ABD yöneticileri muhtemel bir resesyon için “kaçınılmaz değil” ya da “korkulduğu kadar yakın değil” açıklaması yapsa da piyasa çok daha temkinli ..!
2023’te bir ABD resesyonu için yüzde 50 ve üzeri ihtimaller konuşulmaya başlandı bile..
Pandeminin ardından gelen yuksek enflasyon, hayat pahalılığı, gıda başta olmak üzere pek çok üründe kıtlığın baş göstermesi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da büyüyen enerji krizi..
İnsanları evlerine kapatan, kalkmayan gemiler ve uçaklar nedeniyle uluslararası ticareti durduran pandemi, döşek yayı gibi sıkışan bir talebe dönüştü.. Pandeminin sonuna yaklaşıldığında da bir anda patladı..
Pandemi dönem dışarı çıkmayanların tüketimi devam edebilsin diye ilk önlem olarak piyasaya trilyonlarca dolar para salan merkez bankaları, şimdi de bu politikanın sonuçları ile karşı karşıya..
– Piyasadaki fazla parayı toplayan tüketici, iki yıldır beklettiği ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, hemen her üründeki arz miktarı bu talebi karşılayamayacak durumda..
Talep çok arz kısıtlı olunca fiyatlar artıyor. Bu da bugün, “küresel enflasyon” olarak karşımıza çıkıyor..
Hatta bir adım daha ileri gidersek son 40 yılın en yüksek enflasyon oranını gören ABD’de resesyon senaryoları konuşulmaya başlandı bile..
🔴 RESESYON NEDİR?
– Resesyonun ne olduğunu açıkladıktan sonra ABD’nin “resesyon senaryolarına” kadar gelen süreci açıklayalım ..
- Eski Hazine Müsteşarı, ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez:
“Resesyon ekonomide küçülme halidir.. Bununla birlikte ekonomide bir çeyreklik dönemde yaşanacak bir küçülme hali resesyon olarak tanımlanmamaktadır.. Genel olarak ekonomik faaliyetlerin daralması, küçülmesi olarak ifade edilse de son yıllarda çok daha spesifik bir tanımlama getirilmiştir. Buna göre eğer bir ekonomide üst üste iki çeyrek GSYH küçülmesi yaşanmışsa o ekonomide resesyon söz konusu demektir..
Resesyon bazı hallerde iki çeyrek sonrasında sona erebileceği gibi bazı hallerde daha uzun süreli olabilir..
Bir ekonominin resesyondan iki çeyrek sonunda çıkmasına V tipi çıkış, daha uzun bir sürede çıkmasına ise U tipi çıkış adı veriliyor. Eğer ekonomi resesyondan çıkışa geçtikten sonra yeniden küçülmeye girmişse o zaman da buna W tipi resesyon ya da çift dipli resesyona adı veriliyor..
2008 yılında başlayan küresel krizde çeşitli ülkelerde resesyon tiplerinin hemen hepsiyle karşılaşıldı. Örneğin Türkiye V tipi resesyon yaşadı. Buna karşılık İngiltere’nin küresel krizde yaşadığı küçülme W tipine daha yakın bir resesyondur..”
Geçen yılı büyüme ile kapatan ABD ilk çeyrekte daraldı ..!
ABD Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu’nun açıklamasına göre, genelde iki çeyrek üst üste daralma resesyon olarak kabul edilse de bu, her durumda şart olmayabiliyor..
2021’in son çeyreğinde yüzde 6,9 büyüyen ABD ekonomisi, 2022’nin ilk çeyreğinde ise yüzde 1,5 daraldı..
Atlanta Fed, 7 Haziran’da, ekonomik verileri gerçek zamanlı olarak toplayarak ekonominin gittiği yön hakkında tahminlerde bulunan GDPNow’ın verilerini paylaştı..
Buna göre GDPNow’ın 1 Haziran’da yüzde 1,3 seviyesinde öngördüğü ikinci çeyrek büyümesi yüzde 0,9’a çekildi.
🔴 RESESYON SENARYOLARINA KADAR NASIL GELİNDİ?

– ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, 2021’in yaz aylarında yaptığı açıklamada varlık alımlarının azaltılacağına yönelik sinyaller vermişti..
“Parasal gevşeme” olarak da bilinen varlık alımı, ekonomiyi hareketlendirmek, yani tüketicileri ve şirketleri daha fazla harcamaya itmek için piyasaya para enjekte edilmesi uygulaması..
Merkez bankaları, hükümetten ya da ticari bankalardan tahvil alıyor, her alışverişte olduğu gibi karşılığında da para veriyor.
Her ay toplam 120 milyar dolarlık varlık alımı yapan Fed, aralıktaki Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısı sonrası politika faizini yüzde 0-0,25 aralığında sabit tutmuş, aylık varlık alım programında 30 milyar dolarlık azalışa gidileceğini duyurmuştu..

Mart 2022’de ise Amerikan Merkez Bankası, 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına giderek politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltmişti..
– 40 yılın en yüksek enflasyonu 28 yılın en yüksek faiz artışı
Mart ayında ayrıca ABD’de yıllık enflasyon yüzde 8,5 ile Aralık 1981’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı..
– Tedarik zincirlerindeki darboğaz, yüksek tüketici talebi, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası gıda ve enerji piyasasındaki endişeler bu yükselişteki en önemli nedenler arasında..
Pandemide bilançosu neredeyse iki katına çıkarak yaklaşık 9 trilyona çıkan Fed, bunu azaltmak için attığı faiz adımlarına yenilerini mayısta ve haziranda ekledi..
4 Mayıs 2022’deki toplantı sonrası politika faiz oranını 50 baz puan yükselten Fed, 15 Haziran’da da 75 baz puanla son 28 yılın en yüksek artışını tercih etti. Politika faiz aralığı yüzde 1,5 – yüzde 1,75 olarak belirlendi..
FED’in bilançosu 9 trilyon dolara ulaşmış durumda..
Haziran, temmuz, ağustos aylarında ayda 47,5 milyar dolar azalmasına izin verileceği ve düşüşün eylülde ayda 95 milyar dolara kadar ulaşmasının beklendiği de açıklandı..
– FED’in amacı, borçlanma maliyetlerini hızlı şekilde ve yeterince yükselterek hane harcamalarını ve şirketlerin eleman alımını yavaşlatmak. Bu planın, FED’in yüzde 2 olarak belirlediği hedefin çok üzerinde olan enflasyonu azaltması umuluyor.
Kim ne dedi ..!?
- ABD Başkanı Joe Biden:
“Resesyon kaçınılmaz değil.. Enflasyonun üstesinden gelinmesi konusunda ABD’nin, diğer ülkelerden daha güçlü konumda olduğunu söylemeliyim.. Mutfak masasında ve akşam yemeğinde insanların ne hakkında konuşacaklarını ve işlerin iyi gidip gitmediğini ölçecek bir barometre istiyorsanız, bu gıda fiyatları ve benzin fiyatları olur..”

- ABD Hazine Bakanı Janet Yellen:
“Kaçınılmaz değil.. ABD ekonomisinde bir resesyonun korkulduğu kadar “yakın” olmadığını söylemeliyim.. Ekonomi bugüne kadar çok hızlı şekilde büyüdü. Ben de bir yavaşlama bekliyorum..
İş gücü piyasası toparlandı ve tam istihdama ulaştık. Bu ortamda istikrarlı ve sakin bir büyümeye dönüşüm yaşanmasını beklememiz doğal, ancak bir resesyonun kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum..”
– Hazine Bakanı ayrıca ülkesinin iş gücü piyasasının İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en güçlü dönemini yaşadığını belirtti..
- Janet Yellen:
“İki çeyrek üst üste görülecek negatif büyüme, bir resesyonu işaret etmek için güzel bir kural.. Ancak tüm resesyonlar aynı değil.. Derin resesyonlar var. Sığ resesyonlar var. Hızlı toparlanma gösteren resesyonlar var. İşsizlik oranının hafif şekilde artıran resesyonlar var..”
– Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, ülke ekonomisinde şu anda resesyon görmediklerini ve daha istikrarlı bir ekonomiye doğru geçiş sürecinde olduklarını ifade etti..
JPMorgan Chase CEO’su: Kasırgaya hazırlanın ..!
– ABD ekonomisinin geleceği ile ilgili karamsar düşünceler de var..
JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, 2 Haziran’da yatırımcılarla yaptığı bir konferansta “kasırgaya hazırlanın” uyarısı yaptı..

- JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon:
“Ekominin sıkı para politikası ve Ukrayna’daki savaş dahil olmak üzere benzeri görülmemiş bir dizi zorlukla karşı karşıya.. Şu anda hava biraz güneşli, işler iyi gidiyor. Herkes ABD Merkez Bankasının (Fed) bununla başa çıkabileceğini düşünüyor. O kasırga tam yolun aşağısında karşımıza çıkıyor. Sadece küçük bir fırtına mı yoksa Sandy Kasırgası mı bilmiyoruz. Kendinizi hazırlasanız iyi olur..”
Morgan Stanley CEO’su: Resesyona girme olasılığı yüzde 50 ..!
ABD’nin büyük bankalarından Morgan Stanley’nin CEO’su James Gorman, yaptığı açıklamada ABD ekonomisinin resesyona girme olasılığının yüzde 50 olduğunu söyledi..

- Morgan Stanley’nin CEO’su James Gorman:
“ABD resesyona girebilir ancak ‘derin veya uzun bir resesyona girme ihtimali’ yok..
FED’in faiz oranlarını yükseltmek için çok uzun süre beklediğini söylemeliyim.. Bu, bir resesyon başlaması durumunda onlara daha az manevra alanı bıraktı.”
- Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) Kıdemli Uzmanı Joseph Gagnon:
“2022’de resesyon ihtimalinin çok az olduğunu, 2023 veya 2024 için yüzde 40 olabileceğini söylemeliyim..ABD büyümesi bu yıl yüzde 2 civarında yavaşlayabilir ve gelecek yıl daha da düşebilir..”
Araştırma: CFO’ların yüzde yüzde 68’i 2023’ün ilk yarısında bir resesyon bekliyor ..!
- TÜSİAD ABD Washington Temsilcisi Barış Ornarlı:
“Amerikan Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından ABD ekonomisinde resesyon beklentileri arttı..
Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 1994’ten bu yana en yüksek faiz artış kararı aldığını hatırlatırım. .
Temmuz ve eylülde en az 50 baz puan artış beklendiğini söylemeliyim..”

Fed Başkanı Jerome Powell, tüketici güveninin düştüğünü, istihdamda bir miktar yavaşlama olduğunu, ancak verilerde yavaşlama görmediklerini söyledi..
- Barış Ornarlı:
“Amerikan yönetiminin beklentileri de bu yönde. Ancak piyasalar biraz daha temkinli. Yatırımcılar ve yatırım bankalarının çoğunluğu resesyon ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendiriyor..”
ABD merkezli ekonomi yayın kuruluşu CNBC’nin 9 Haziran’da yayınladığı “CFO Konseyi Araştırması” verilerine göre araştırmaya katılan 22 CFO’nun yüzde 68’i 2023’ün ilk yarısında bir resesyon beklediklerini söyledi..
🔴 ‘RESESYONA GİRER Mİ GİRMEZ Mİ?’ TARTIŞMASI DEĞİL, “RESESYONDA NE KADAR KALIR?” TARTIŞMASI ..!
– Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen, ABD’nin resesyona girme ihtimalinin yılbaşına kıyasla yükseldiğini söyleyerek “Bunu zaten uzun vadeli tahvil faizlerinden de görüyoruz” dedi..

ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,50’yle son 11 yılın en yüksek seviyesini görmesinin ardından yüzde 3,20 seviyesinde seyrediyor. Bu oran, yıl başında yüzde 1,50 seviyesindeydi..
Enflasyonun kalıcı olacağına yönelik beklentiler arttı..!
- Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen”
“Enflasyon daha kalıcı olduğu zaman, Fed de faizleri daha iddialı bir program çerçevesinde yükseltmek durumunda kalıyor..
Nitekim sene başındaki beklentilere oranla Fed şu anda, daha iddialı bir faiz yükseltme patikasına girdi. Mesajlarını da veriyor. En son 75 baz puan yükseltti..
Fed faiz yükselttikçe de bu, Amerikan ekonomisinin resesyona girme olasılığını artırıyor. Resesyona girecekse bu muhtemelen gelecek yıl içerisinde olacak..”
- Sinan Ülgen:
“Şu anki ekonomik çevredeki tartışmalar aslında, ‘resesyona girer mi girmez mi’ sorusundan ‘resesyona girdiği takdirde ne kadar resesyonda kalır, ne kadar kısa süre içerisinde resesyondan çıkabilir?’ tartışmalarına kaymış gibi gözüküyor”
🔴 TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEYECEK ?
– TÜSİAD ABD Washington Temsilcisi Barış Ornarlı’ya göre bu sürecin öncelikli etkisi kur üzerinde görülecek..

- Barış Ornarlı:
“ABD Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol etmek için faiz artırımına gitmesi bütün gelişmekte olan piyasalarda kur üzerinde baskı yaratacaktır..
Sadece Amerikan doları değil, yüksek enflasyonla mücadele eden veya FED kararından etkilenen diğer Merkez Bankaları da faiz oranlarını artırdığı sürece kur üzerinde baskı artacaktır..
Bu dönemde gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışının da hızlanabileceğini, bunun da Türkiye’nin finansman ihtiyacını zorlaştırabilecegini söylemeliyim.. Bu öncelikli etki olacaktır..”
Her yıl yaklaşık 200 milyar dolarlık bir finansmanı çevirmek durumunda olan Türkiye için şartları zorlaştıracak..!
Ornarlı’nın bahsettiği “finansman” konusuna değinen Sinan Ülgen şunları söyledi..
- EDAM Başkanı Sinan Ülgen:
“Amerikan enflasyonu yükseldikçe ve kalıcı hale geldikçe FED’in daha iddialı bir faiz artış politikasını hayata geçirmesi gerekecek. Öyle bir ortamda Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, öncelikle finansman maliyeti artacak. Çünkü Amerika’da faizler yükselince uluslararası likidite o tip ülkelere yöneliyor. Avrupa tarafında da benzer faiz artışları görmeye başladık..
Bu, Türkiye gibi yurtdışından sermaye bulmak durumunda olan, hem cari açığı hem vadesi gelen borçları döndürmek anlamında her yıl yaklaşık 200 milyar dolarlık bir finansmanı çevirmek durumunda olan Türkiye için şartları zorlaştıracak..
TL üzerindeki baskının da artacağını söylemeliyim.. Çünkü uluslararası finansmanın ABD’ye kayması, gelişmekte yolundaki ülkelerde artık kalmaması demek. Bu tabiatıyla Türkiye’nin hâlihazırda içinde bulunduğu makro ekonomik açıdan sıkıntılı durum da göz önüne alındığında Türkiye için daha olumsuz bir global senaryo demek..
Sermaye tarafında maliyet artışı, Türkiye’nin büyümesi üzerinde etkisi olacak. Çünkü Türkiye’nin cari açığı finanse etmesi zorlaşacak. Mesele sadece maliyet artışı değil, aynı zamanda cari açığın finansmanı. Buradan büyüme üzerine etkisi olacaktır..”
En büyük risk, küresel resesyonu tetiklemesi ..!
– Barış Ornarlı’ya göre FED’in sıkı para politikası Amerikan ekonomisinde resesyona neden olursa, bunun ikincil etkileri olabilir. Ülkelerin ekonomileri iç içe olduğu için ABD’nin faiz oranlarını artırması tüm diğer ülkeleri etkileyebilir..

Ornarlı, Amerikan ekonomisinin yavaşlaması nedeniyle küresel resesyonun tetiklenmesinin en büyük risk olduğunu söylüyor..
“Örneğin Avrupa ekonomilerinde yavaşlama Türkiye’nin dış ticaret dengesinin olumsuz etkileyecektir” diyen Ornarlı şu değerlendirmelerde bulundu..
- Barış Ornarlı:
“Dünya ekonomisi zaten Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin etkileri, enerji ve gıda fiyatlarındaki artış, pandemi döneminde tedarik zincirlerinin bozulması nedeniyle baskı altında..
Sıkı para politikası durgunluğu tetiklerse Türkiye için küresel koşullar daha da zorlaşabilir..
Dolayısıyla, ABD Merkez Bankası’nın resesyona sürüklenmeden enflasyonu kontrol altına alması—yani yumuşak inişi sağlaması—bütün piyasalar açısından büyük önem arz ediyor..”
🔴 TÜRKİYE İÇİN DE BİR RESESYON RİSKİ VAR!
– EDAM Başkanı Sinan Ülgen’e göre Türkiye için de bir resesyon riski var ama bu, global şartlardan ziyade, Türkiye’nin hayata geçirmiş olduğu makro ekonomik politikaların bir sonucu..

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayı enflasyonu yüzde 73,50. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nın (ENAG) açıkladığı veri ise yüzde 160..
Bu seviyedeki enflasyonu orta ve uzun vadede sürdürmenin mümkün olmadığını vurgulayan Ülgen, “Türkiye bu enflasyonu düşürmeye çabalayacağı dönemde bir resesyon riskiyle karşılaşabilir” dedi..
Ülgen’e göre bu resesyon riskini en aza indirmenin yöntemi kredibilite.. Yani ekonomi yönetiminde, başta Merkez Bankası’nın hem Türkiye içinde hem Türkiye dışında kredibilite sağlaması..
- EDAM Başkanı Sinan Ülgen:
“Bu kredibilite sağlandığı ölçüde enflasyonla mücadeleyi, bir ülkeyi resesyona sokmadan, büyüme üzerinde çok kalıcı ve geniş çaplı bir etkisi olmadan yapabilmek mümkün. Aksi takdirde kemer sıkma politikaları sonucunda, Türkiye’de büyümenin düşmesi ve bir resesyona girilmesi ihtimali var..
Türkiye’nin büyümesine katkıda bulunan ana dinamiklerden bir tanesi ihracat.. Türkiye’nin ihracatının yüzde 50’ye yakın bir kısmı Avrupa Birliği’ne yapılıyor. Eğer o ülkeler resesyona girerse o zaman ihracat kanalı da zorlanmaya başlayacaktır. Bu da Türkiye’de büyümeyi düşüren bir etki olacaktır..”
Ekonomik yavaşlama, Türk-Amerikan ticaretindeki büyümeyi riske sokar..!
Amerikan ekonomisinde resesyon riskinin bütün oyuncuları etkileyeceğini belirten TÜSİAD ABD Washington Temsilcisi Barış Ornarlı’ya göre Buna Amerika’da faaliyet gösteren veya yatırımları olan Türk şirketleri de dahil.
“Örneğin, bu yılın ilk dört ayında Türkiye’yle Amerika arasındaki ticaret hacmi 11 milyar doları aştı. Geçen yılın ilk dört ayıyla kıyaslandığında, ticaret hacminde çok ciddi bir yükselişe işaret ediyor” diyen Ornarlı, “Ekonomik yavaşlama veya durgunluk Türk Amerikan ticaretinde de sağlanan büyümeyi riske sokabilir” ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish// Gökçen Tuncer
