''BU SORUNLARIN HEPSİ ÇÖZÜLMELİ'

ÖĞRENCİLERE TATİL, ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERE ÇİLE BAŞLADI…

www.cafemedyam.com

BU AY MAAŞLAR YARIM YATACAK

Tatil başlayınca atölyede çalışmaya başlayan öğretmenler var

Öğrenciler yarıyıl heyecanı yaşarken ücretli öğretmenler tedirgin. Çünkü iki hafta boyunca maaş alamayacaklar..

Öğretmen eksiği, ataması yapılan öğretmen sayılarını arttırmak yerine ücretli öğretmenler vasıtasıyla çözmeye çalışılıyor.. 

Gün boyunca derslere giren, kadrolu öğretmenlerle aynı işleri yapan ancak maaşları meslektaşlarına asla ulaşamayan ücretli öğretmenler yarıyıl tatilinde 2 haftalık maaşlarını alamayacak.. 

-85 binden fazla ücretli öğretmenden biri olan İ.K, daha önce ara verdiği metal kaplama işine bu yüzden döndü.. 

Sadece birkaç hafta önce hayat bilgisi dersinde öğrencilerine “İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası” münasebetiyle insan haklarını anlatmıştı..

Şimdi ise maaşı yarıyıl tatili nedeniyle yarıya düşeceği için 2 haftalık bir iş bulmak zorunda..

Çünkü öğrencilerine cumhuriyeti, demokrasiyi, tasarruf etmeyi öğreten öğretmenin kirasını ödemesi gerekiyor..

Kimi öğretmenler, ücretli olarak milli eğitime bağlı okullarda çalışıyor, hafta sonları dershanelerde ve etüt merkezlerinde yine günlük ücret alarak para kazanmaya çalışıyor..

Temel Eğitim Ödeneği. Www.cafemedyam.com
Günde 6 saat ders veren bir ücretli öğretmenin aralık ayı için aldığı maaş

Ders ücreti: 52 TL

Ücretli öğretmenlere ödenen ders ücreti geçen aylarda 40,15 TL’den 52 TL’ye çıktı. Bu para, öğretmenlerin bir ay boyunca girdikleri ders saat toplamına, her 5 saat için 1 ders saati eklenerek hesaplanıyor..

Aralık ayında bir öğretmene “temel eğitim” açıklamasıyla yatan maaş 6 bin 212 liraydı. Bu para önümüzdeki maaş döneminde yarıyıl tatili nedeniyle daha düşük yatacak..

Ücretli öğretmenlere verilen para sadece yarıyıl tatillerinde değil resmi izin günlerinde ya da kar tatillerinde de düşüyor. Çünkü öğretmenler sadece girdikleri ders saatine göre maaş alabiliyor..

Eğitim-Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Genel Sekreteri Sinan Muşlu, ücretli öğretmenliğin eğitim çözülmemiş onlarca sorunundan birinin olduğunu belirtti..

Sinan Muşlu www.cafemedyam.com
Eğitim-Sen yöneticilerinden Sinan Muşlu

“Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenleri ucuz iş gücü olarak çalıştırıyor”

Ataması yapılmayan yüzbinlerce eğitim fakültesi mezunu öğretmen varken her eğitim öğretim yılında yaklaşık 90 bine yakın ücretli öğretmen görevlendirildiğine dikkati çeken Muşlu şunu söylüyor…

– Sinan Muşlu:

“Milli Eğitim Bakanlığı, yüzbinlerce eğitim fakültesi mezunu öğretmen varken yeterince atama yapmıyor ve öğretmenleri ucuz iş gücü olarak çalıştırıyor..

Ücretli öğretmenlerin birçok özlük hakkından yoksun kaldığını ve ders saati ücretine tabi tutularak çalıştırıldığını, sigortalarının da tam olarak yatırılmadığını ifade etmeliyim..

Ön lisans mezunu herkes bölümü ne olursa olsun ücretli öğretmenliğe başvurabiliyor ve görevlendirilebiliyor..

Eğitim fakültesi mezunu olmayan, pedagojik formasyon eğitim almamış kişilerin de ücretli öğretmen olarak görevlendirildiğini söylemeliyim.. Bu durum da eğitimde nitelik kaybını her geçen yıl derinleştiriyor..

Ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi ve en az 100 bin öğretmen ataması yapılması gerekir.. Öğretmen açığı kalıcı olarak çözülmelidir. Öğretmenin ucuz iş gücü olarak açlığa mahkum edilmesi bu mesleğin itibarına en büyük saldırılardan biridir..”

© The Independentturkish// Cihat Arpacık

NE OLMUŞTU?

KAR TATİLİNDE BİLE MAAŞ VE SİGORTALARI KESİLİYOR, ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ARTIK SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYOR

Binlerce ücretli öğretmen, ayın 3’te 2’sinde maaş alamayacağı sömestr tatilini endişeyle bekliyor. Sendikalar, ücretli öğretmen sorununu kadrolu istihdamla çözülebileceğini söylüyor..

Günün ilk ışıkları İstanbul’u henüz aydınlatmaya başlamışken, genellikle dar gelirli ailelerin yaşadığı Sultangazi’de bir demir atölyesine giriyorum..

Burada Suriyeli ve Afgan kaçak işçiler ile birlikte çalışan İbrahim, demirleri kesip parlatmakla meşgul..

Bir süre izliyorum İbrahim’i… 4 yıllık üniversite eğitiminin ardından yıllarca atanmak için bekleyen bir öğretmen aslında. Atanamayan öğretmen…

4 yıldır yaptığı ücretli öğretmenlikten geçen ay kazandığı para, aile geçindirmeye yetmeyeceği için sabahın karanlığında kalkıp bu atölyeye geliyor..

Öğlene kadar burada çalışıyor. Öğle vakti, atölyedeki doz, duman ve kirden temizlenirken, yanında getirdiği takım elbisesini giyerek okulun yolunu tutuyor.. 

Akşama kadar mevcudu 60’a dayanmış 3’üncü sınıf öğrencileriyle  ilgileniyor, ders veriyor, velilerle konuşuyor, eğer nöbet günüyse koridor nöbeti tutuyor ve evine gidiyor..

Günde 11.5 saat çalışıyor ve cumartesi günü de atölyede çalıştığı için haftada sadece bir gün dinlenebiliyor..

ibrahim öğretmen. Www.cafemedyam.com
Sabahları demir atölyesinde çalışan İbrahim öğretmen öğleden sonra okulun yolunu tutuyor / Fotoğraf: Independent Türkçe// cafemedyam

İbrahim yalnız değil

Onun gibi binlerce ücretli öğretmen var. Bu öğretmenler,  kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptığı halde onların maaşının 3’te 1’i parayla hayatlarını sürdürüyor..

Kadrolu öğretmen olarak atanmak zor. Ama ücretli öğretmen olmak da kolay değil.. 

Hafta sonları okul kapalı olduğu için bu günlerde sigortaları yatırılıyor, resmi tatillerde, sömestr ve yaz aralarında, hatta kar tatillerinde bile ücretleri kesilen eğitim ordusunun binlerce piyadesi konumundalar.. 

Önce Milli Eğitim Müdürlükleri’ne online başvuru yapmak gerekiyor. Eğer araya “hatırlı kişiler” girmezse müdürlükler okulların ihtiyacına göre atamayı gerçekleştiriyor..

Eğitim-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Sekreteri Adil Taşatan, ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptıklarını çok fazla sayıda derse girseler dahi en çok 2 bin 100 lira civarında bir ücret alabildiklerini söylüyor.

Oysa aynı şartlarda çalışan bir kadrolu öğretmen, 5 bin 200 lira civarında maaş alabiliyor.

Ücretli öğretmenler, saat ücreti aldıkları için sigortalarının 16 günlük yapılabildiğini kaydeden Taşatan, “İş güvenceleri de yok. İşleri yöneticilerinin iki dudağı arasında. Ücretli öğretmenlere mobbing uygulama daha rahat. Müdür, ‘İşine son veriyorum’ dediğinde işsiz kalıyorlar. Aynı işi yapanlar aynı haklara sahip değil” diyor.

Ücretli öğretmenler, yaşanan maddi sıkıntıların yanı sıra bir de görev yaptıkları okullarda kadrolu öğretmenler tarafından ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade ediyor.

Atanan öğretmenlerin, atanamayan ücretli öğretmenleri “hakir gördüğünü” söyleyenlerden biri aralıksız 7 yıldır ücretli öğretmenlik yapan Hülya Acartürk.

Acartürk, ücretli öğretmenlerin arasında da bazı sorunlar olduğunu söylüyor. Ön lisans mezunlarının da ilkokul kimi zaman da ortaokul kademelerinde ücretli öğretmen olarak görev alabildiğini, “İngilizce biliyorum” diyenlerin de ücretli olarak İngilizce öğretmenliği yapabildiğini söylüyor. Bu durum da ön lisans ile lisans mezunu ücretli öğretmenler arasında bazı “sorunlar” yaratıyor.. 

Şu anda okullarda aynı işi yapan ama kadrolu, sözleşmeli ya da ücretli adı verilen üç grup öğretmen var. Ve üç grup da çalışma şartları farklı olduğu için birbirleriyle sorun yaşıyor. 

Hülya Acartürk ise Türkiye’de kendisi gibi 100 bine yakın ücretli öğretmen olduğunu söylüyor. Ücretli öğretmenlerin kadrolulardan farkını şu sözlerle anlatıyor:

“Çalışma koşulları aynı fakat iş maaş ödemeye gelince farklı. Kadrolu öğretmenlerin ek ders ücretleri bize maaş olarak yansıtılıyor. Sigortalarımız çalıştığımız gün ve saate göre yatırılıyor. Yani ayın yarısı sigortalı olabiliyoruz. Tatillerde sigorta ve maaşlarımız kesiliyor..”

Dershane öğretmenleri atandı ama ücretli öğretmenlere farklı şartlar getirildi

Acartürk, 100 günlük eylem planında Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretli öğretmenlik konusunda iyileştirmeye gidileceğini açıkladığını hatırlatsa da atılan bir adımın olmadığını vurguluyor.

Dershanelerin dönüşümü çalışmaları kapsamında dershane öğretmenlerinin kadroya alındığını söyleyen Acartürk, “Bu hakkın ücretli öğretmenlere de tanınacağı söylenmişti ama bizim atama şartlarımız çok farklı oldu. Mesela dershane öğretmenlerinin atanmasından farklı olarak bizlere KPSS şartı getirildi. Oysa birçok arkadaşımız KPSS’ye girmemişti. 540 gün prim şartı getirildi ve açıklanandan daha az ücretli öğretmen kadroya alındı” dedi.

“Ücretli öğretmenler, kadrolu meslektaşları tarafından da ayrımcılığa uğruyor”

Acaktürk’ün dilelendirdiği şikayetleri sendikacı Taşatan da doğruluyor.

“Adı farklı da olsa bu arkadaşlarımız öğretmen”  diyen Taştan, bazı okullarda öğretmenler arasında ayrımcılık yapıldığına yönelik duyumları aldıklarını vurgulayarak, “Ücretli öğretmenlere ‘geçici’ gözüyle bakıldığı için diğer öğretmen arkadaşlarımız onlara doğru şekilde yaklaşamayabiliyor” dedi.  

Taşatan’a göre bu işin çözümü ücretli öğretmenleri kadrolu olarak atamak. Kendi sendikalarının kadrolu istihdamı savunduğunu söyleyen Taşatan, “Kadrolu istihdamı istiyoruz. 23 Kasım’da Ankara’da miting yapacağız. Taleplerimizden biri de ücretli öğretmenlerin kadroya alınması olacak”

Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mükremin Köse, telefonla aranmayı “kurumsal bulmadığı” gerekçesiyle görüş bildirmek istemedi..

Geçen yıl 80 bin ücretli öğretmen görevlendirildi

Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş ücretli öğretmenlik uygulamasını yanlış bulanlardan..

“Ücretli doktorumuz, ücretli mühendisimiz, ücretli veterinerimiz yoktur ama her nedense ücretli öğretmenlik uygulaması yıllardan bu yana var” diyen Akkaş, şunları kaydetti:

“Bu sistemle öğretmen açığını ön lisans, lisans ve eğitim fakültesi mezunu gençlerle kapatıyorsunuz. Sadece geçen yıl 80 bin civarında ücretli öğretmen görevlendirilmesi yapıldı. Bu çok yüksek bir sayı. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı eğitim fakültesi mezunu değil. Pedagojik formasyon görmemiş, öğretmenlik tecrübeleri yok. Sağlık bilimleri, ticaret, ağırlama, kuaförlük gibi programlardan mezun iki yıllık yüksekokul mezunları ücretli öğretmenlik yapabiliyor. Bu durum ister istemez eğitimin kalitesini de düşürüyor..”

Akkaş’a göre Milli Eğitim Bakanlığı, kar-zarar hesabı yaparak öğretmen açığını ücretli öğretmenlikle kapatıyor. Resmi verilere göre 130 bin civarında öğretmen açığı olduğunu söyleyen Akkaş, “400 bin eğitim fakültesi mezunu var. 250 bin civarında da eğitim fakültelerinde okuyan genç var. Nereden bakarsanız bakın 700 bin civarında gencimiz öğretmen olmak için sırada bekliyor. Bu açığı ücretli öğretmenlerle kapatmak MEB’in bir ayıbı. Biz öğretmenlerin kadrolu olarak atanmasını istiyoruz. Ücretli öğretmenlik sistemi yanlış bir uygulama diyoruz” diye konuştu.

“2020’de bu sorunların hepsi çözülmeli”

Çok sayıda eğitim fakültesi olduğunu sözlerine ekleyen Akkaş, eğitim fakültelerinin mezunlarının eritilmesi için YÖK ve MEB’in işbirliğiyle kontenjanlarının azaltılması gerektiğini ifade etti.

“Açıkta kalan gençlerin istihdamını sağlayacak şekilde çalışmaların ortaya koyulması gerekiyor diyen Akkaş şöyle devam etti: “Bazı yatılı okullarda etütler yapılıyor. Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte okullarımızda kurslar açıldı. Hem açığı kapatacak bir şekilde alımı yapıp lazım hem de etüt ve kurslara da ataması yapılmayan gençlerden atama yapmak suretiyle eğitimin daha verimli hale gelmesini sağlayabiliriz. Türk Eğitim-Sen olarak 2019 sonuna kadar mutlaka 60 bin öğretmen atanmasını istiyoruz. 2020’de ne kadar açığımız varsa o kadar öğretmen atanması gerekiyor. Biz bu konuları 2012’de artık konuşmak istemiyoruz..”

Ücretli öğretmenler, kadrolular gibi eğitim ödeneği de alamıyor. 

Eğitim-öğretim yılının başında öğretmenlerin aldığı bu ödenekle sınıf ihtiyaçları karşılanıyor. Ama ücretli öğretmenler bu ödenekten mahrum kaldığı için tahta kalemi, A4 kağıtlar ve fotokopi paralarını kendi ödemek zorunda. Bir ücretli öğretmen okul yönetimlerinin sınıfların bazı ihtiyaçlarını karşıladığını ancak hepsine gücü yetmediğini söyledi. Bu durum da zaten çok düşük paralarla çalışan ücretli öğretmenlerin bir de fotokopi ve kağıt parası ödemesine neden oluyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla bu konuyu yetkililere sorduk.

CİMER’e sorduğumuz sorular arasında ücretli öğretmenlerin şartlarının iyileştirilmesine yönelik bir çalışma yapılıp yapılmadığı, Türkiye’de kaç ücretli öğretmenin bulunduğu ve ücretli öğretmenlerin en çok hangi dersi verdiği vardı.

Milli Eğitim Bakanlığı İdari ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı bu sorularımıza tek cümlelik bir yanıt vermeyi tercih etti:  

“Henüz yürürlüğe girmemiş herhangi bir konuda bilgi verilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.”

© The Independentturkish//Cihat Arpacık

SALGIN GÜNLERİNDE YALNIZ BIRAKILAN EĞİTİM ORDUSU

Virüs salgını nedeniyle okullarda eğitime verilen aranın uzatılması ücretli öğretmenlerin mağduriyetini katlıyor..

Koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemlerden biri okullarda eğitim-öğretim faaliyetlerine ara verilmesi ve uzaktan eğitime geçilmesi oldu.

16 Mart günü eğitim-öğretime verilen 2 haftalık ara, salgının boyutlarının büyümesi üzerine 30 Nisan’a kadar uzatıldı.

Bu durum, Türkiye genelindeki okullarda ücretli öğretmen olarak görev yapan onbinlerce ücretli eğitimcinin 48 günlük ücretlerini alamayacakları anlamına geliyor. 

Çok düşük paralarla geçinmeye çalışan ücretli öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı bu sorun, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile birlikte kameraların karşısına geçen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a da soruldu.

Uygulamadaki mevzuatı işaret eden Ziya Selçuk’un sözleri zaten karamsar olan ücretli öğretmenlerin umutlarının daha da kırılmasına neden oldu. 

ŞİMDİ DIŞARFI ÇIKIP İŞ ARAMAK ZORUNDA

Ek ders ücretleri karşılığında okullarda görev yapan ücretli İbrahim öğretmen.. Ailesini geçindirmek için sabahları demir atölyesinde çoğu kaçak işçiyle çalışan, öğleden sonra ise takım elbisesini giyerek okula giden İbrahim’in şu anda çalışacak hiçbir işi yok.. 

BAKANLIK ÜCRETLİ ÖĞRETMEN SAYISINI AÇIKLAMIYOR!

Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla bu soruyu yönelttiğimiz Milli Eğitim Bakanlığı:

”Ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara kurum ve kuruluşlar olumsuz cevap verebilecekleri ve sizin isteğiniz de özel bir çalışma gerektirdiğinden bu konuda tarafınıza bilgi verilememektedir.” demişti.

O günden bu yana ücretli öğretmenlerin durumlarının iyileştirilmesi için bir adım atılmadı.

Kadrolu öğretmenlerden sosyal medyada çağrı: ”Bizim ücretimizi ücretli öğretmenlere verin

Bazı atanmış kadrolu öğretmenler, sosyal medyadan çağrıda bulunarak atanamamış-ücretli öğretmenlerin bu sorununa dikkat çekti ve kendilerine verilen ek ders ücretlerinin eğitimlere ara verilmesi nedeniyle herhangi bir ücret alamayacak ücretli öğretmenlere verilmesini istedi.

Öğretmen İbrahim Halil Er:

“Benim ücretimi verme, ücretli öğretmene ücretini ver ve onları mağdur etme. Kadrolu öğretmen olarak ücretli öğretmenlerle dayanışma yapmak ek ders ücretimin ücretli öğretmenlere  verilmesini talep ediyorum.”

– Öğretmen Sinan Özyurt:

“Kadrolu bir öğretmen olarak ücretli öğretmen arkadaşlarımla dayanışmak için ben de İbrahim hocam gibi ek ders ücretimin ücretli öğretmenlere aktarılmasını talep ediyorum.”

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI SENDİKALARIN DA GÜNDEMİNDE

Ali Yalçın AA w
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın

– Memur-Sen Konfederasyonu ve Eğitim Bir Sen Başkanı Ali Yalçın:

“Esnafa, çiftçiye, emekliye, iş dünyasına bazı dokunuşlar yapıldı ve bu konuda sosyal devlet olmanın yükümlülüğü hissettirildi. Fakat tek gelir kaynağı girdiği ders ücreti olan ücretli öğretmenlerimiz bu desteklerden faydalanamadı. Mevzuat boyutunda belli bahaneler, belli cümleler kurulabilir ama bir şey gözardı edilmemeli bu arkadaşlarımızın başka gelirleri yok..

Eksik sigortalı çalışarak öğretmen açığını kapatan ücretli öğretmenlerimize bu süreçte sahip çıkılmalı. Ders ücretleri kendilerine takdim edilmeli; yoksa koronavirüs sürecinin uzun süremesi bu arkadaşlarımızın çok büyük mağduriyetlerle karşı karşıya kalmalarına neden olabilir. Konu mutlaka etraflıca değerlendirilmeli.”

‘MEVZUAT BAHANE EDİLMEMELİ’

– Memur-Sen Konfederasyonu ve Eğitim Bir Sen Başkanı Ali Yalçın:

“Mevzuat buna izin vermiyor denilerek bu iş kenara konulmamalı..

Bu konunun bir ‘sosyal restorasyon süreci’ olarak değerlendirilmesi gerekmekte..

Bu insanlar bu süreçte desteklenmek durumundalar, hakikaten zor durumdalar. Türkiye’nin en büyük eğitim örgütlenmesiyiz. Bu konuda gelen telefonlar sayıyla ifade edilebilecek düzeyin de üzerinde. Çok fazla telefon geliyor. Devletimiz güçlü bir devlettir, bu konuda bir adım atmak durumundalar.”

EĞİTİM AÇIĞINI KAPATIYORLAR

Ali Yalçın:

”On binlerce ücretli öğretmen var. Ülke genelindeki öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılıyor..Bu arkadaşlarımız eğitimde bir açığı kapatıyorlar..

Eğer geçmişte uygulanan vekil öğretmenlik uygulaması devam etseydi 3’te 2 oranda maaş almış olacaklardı. Ama şu anda birim maliyet üzerinden ücretlendiriliyorlar. Bu süreç içinde bu insanlar desteklenmeye, geçmişte verdikleri emeklere binaen bu süreçte yalnız bırakılmamaya ihtiyaçları var.”

KAR TATİLİNDE BİLE MAAŞ VE SİGORTALARI KESİLİYOR

Ücretli öğretmenler artık sorunlarının çözülmesini istiyor

Sendikalar, ücretli öğretmen sorununu kadrolu istihdamla çözülebileceğini söylüyor

Bu öğretmenler, asgari ücretin net 2 bin 20 lira olan ülkede, aslında bu rakamın altında çalışan kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptığı halde onların maaşının 3’te 1’i parayla hayatlarını sürdürüyor.

Hafta sonları okul kapalı olduğu için bu günlerde sigortaları yatırılıyor, resmi tatillerde, sömestr ve yaz aralarında, hatta kar tatillerinde bile ücretleri kesilen eğitim ordusunun binlerce piyadesi konumundalar. 

En fazla 2 bin 100 TL alabiliyorlar, aynı işi yapan kadrolulara 5 bin 200 TL ödeniyor.

Kadrolu öğretmen olarak atanmak zor. Ama ücretli öğretmen olmak da kolay değil. 

Önce Milli Eğitim Müdürlükleri’ne online başvuru yapmak gerekiyor. Eğer araya “hatırlı kişiler” girmezse müdürlükler okulların ihtiyacına göre atamayı gerçekleştiriyor.

– Eğitim-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Sekreteri Adil Taşatan:

”Ücretli öğretmenler kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapıyor. Çok fazla sayıda derse girseler dahi en çok 2 bin 100 lira civarında bir ücret alabiliyorlar. Oysa aynı şartlarda çalışan bir kadrolu öğretmen, 5 bin 200 lira civarında maaş alabiliyor..

Ücretli öğretmenler, saat ücreti aldıkları için sigortaları 16 günlük yapılabiliyor. İş güvenceleri de yok. İşleri yöneticilerinin iki dudağı arasında. Ücretli öğretmenlere mobbing uygulama daha rahat. Müdür, ‘İşine son veriyorum’ dediğinde işsiz kalıyorlar. Aynı işi yapanlar aynı haklara sahip değil..

Ücretli öğretmenler, yaşanan maddi sıkıntıların yanı sıra bir de görev yaptıkları okullarda kadrolu öğretmenler tarafından ayrımcılığa maruz kalıyorlar.”

Hülya Acartürk:

”Atanan öğretmenler, atanamayan ücretli öğretmenleri ‘hakir gördüğünü’ söyleyebilirim..

Ücretli öğretmenlerin arasında da bazı sorunlar var..

Ön lisans mezunları da ilkokul kimi zaman da ortaokul kademelerinde ücretli öğretmen olarak görev alabiliyor. “İngilizce biliyorum” diyenler de ücretli olarak İngilizce öğretmenliği yapabiliyor. Bu durum da ön lisans ile lisans mezunu ücretli öğretmenler arasında bazı “sorunlar” yaratıyor.. 

Şu anda okullarda aynı işi yapan ama kadrolu, sözleşmeli ya da ücretli adı verilen üç grup öğretmen var. Ve üç grup da çalışma şartları farklı olduğu için birbirleriyle sorun yaşıyor..

Türkiye’de 100 bine yakın ücretli öğretmen var.”

Ücretli öğretmenlerin kadrolulardan farkı

– Hülya Acartürk:

”Çalışma koşulları aynı fakat iş maaş ödemeye gelince farklı. Kadrolu öğretmenlerin ek ders ücretleri bize maaş olarak yansıtılıyor.. Sigortalarımız çalıştığımız gün ve saate göre yatırılıyor. Yani ayın yarısı sigortalı olabiliyoruz. Tatillerde sigorta ve maaşlarımız kesiliyor.”

Dershane öğretmenleri atandı ama ücretli öğretmenlere farklı şartlar getirildi

Hülya Acartürk:

”100 günlük eylem planında Milli Eğitim Bakanlığı ücretli öğretmenlik konusunda iyileştirmeye gidileceğini açıkladı ama atılan bir adım olmadı..

Dershanelerin dönüşümü çalışmaları kapsamında dershane öğretmenleri kadroya alındı. Bu hakkın ücretli öğretmenlere de tanınacağı söylenmişti ama bizim atama şartlarımız çok farklı oldu. Mesela dershane öğretmenlerinin atanmasından farklı olarak bizlere KPSS şartı getirildi. Oysa birçok arkadaşımız KPSS’ye girmemişti. 540 gün prim şartı getirildi ve açıklanandan daha az ücretli öğretmen kadroya alındı.”

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER, KADROLU MESLEKTAŞLARI TARAFINDAN DA AYRIMCILIĞA UĞRUYOR

Eğitim-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Sekreteri Adil Taşatan:

“Adı farklı da olsa bu arkadaşlarımız öğretmen..

Bazı okullarda öğretmenler arasında ayrımcılık yapıldığına yönelik duyumlar alıyoruz..

Ücretli öğretmenlere ‘geçici’ gözüyle bakıldığı için diğer öğretmen arkadaşlarımız onlara doğru şekilde yaklaşamayabiliyor..

Bu işin çözümü ücretli öğretmenleri kadrolu olarak atamak.”

Geçen yıl 80 bin ücretli öğretmen görevlendirildi
Musa Akkaş. Www.cafemedyam.com
Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş / Fotoğraf: Sendika

Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş:

“Ücretli doktorumuz, ücretli mühendisimiz, ücretli veterinerimiz yoktur ama her nedense ücretli öğretmenlik uygulaması yıllardan bu yana var..

Bu sistemle öğretmen açığını ön lisans, lisans ve eğitim fakültesi mezunu gençlerle kapatıyorsunuz. Sadece geçen yıl 80 bin civarında ücretli öğretmen görevlendirilmesi yapıldı. Bu çok yüksek bir sayı. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı eğitim fakültesi mezunu değil. Pedagojik formasyon görmemiş, öğretmenlik tecrübeleri yok. Sağlık bilimleri, ticaret, ağırlama, kuaförlük gibi programlardan mezun iki yıllık yüksekokul mezunları ücretli öğretmenlik yapabiliyor. Bu durum ister istemez eğitimin kalitesini de düşürüyor..

Milli Eğitim Bakanlığı, kar-zarar hesabı yaparak öğretmen açığını ücretli öğretmenlikle kapatıyor. Resmi verilere göre 130 bin civarında öğretmen açığı var..

400 bin eğitim fakültesi mezunu var. 250 bin civarında da eğitim fakültelerinde okuyan genç var. Nereden bakarsanız bakın 700 bin civarında gencimiz öğretmen olmak için sırada bekliyor..

Bu açığı ücretli öğretmenlerle kapatmak MEB’in bir ayıbı. Biz öğretmenlerin kadrolu olarak atanmasını istiyoruz. Ücretli öğretmenlik sistemi yanlış bir uygulama diyoruz..”

“2020’de bu sorunların hepsi çözülmeli”

Musa Akkaş:

”Çok sayıda eğitim fakültesi var. Eğitim fakültelerinin mezunlarının eritilmesi için YÖK ve MEB’in işbirliğiyle kontenjanlarının azaltılması gerekmekte..

Açıkta kalan gençlerin istihdamını sağlayacak şekilde çalışmaların ortaya koyulması gerekiyor..

Bazı yatılı okullarda etütler yapılıyor. Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte okullarımızda kurslar açıldı. Hem açığı kapatacak bir şekilde alımı yapıp lazım hem de etüt ve kurslara da ataması yapılmayan gençlerden atama yapmak suretiyle eğitimin daha verimli hale gelmesini sağlayabiliriz. Biz bu konuları artık konuşmak istemiyoruz.”

Ücretli öğretmenler, kadrolular gibi eğitim ödeneği de alamıyor. 

Eğitim-öğretim yılının başında öğretmenlerin aldığı bu ödenekle sınıf ihtiyaçları karşılanıyor. Ama ücretli öğretmenler bu ödenekten mahrum kaldığı için tahta kalemi, A4 kağıtlar ve fotokopi paralarını kendi ödemek zorunda..

Bir ücretli öğretmen okul yönetimlerinin sınıfların bazı ihtiyaçlarını karşıladığını ancak hepsine gücü yetmediğini söyledi. Bu durum da zaten çok düşük paralarla çalışan ücretli öğretmenlerin bir de fotokopi ve kağıt parası ödemesine neden oluyor.

Ücretli öğretmenlere ara tatilde para yok… Bu ay gelirleri 1000 TL’nin altına düşebilir

MEB’in geçen Mayıs ayında açıkladığı “Ara tatilde ücretli öğretmenlerin ek ders ücretlerinde kesinti yapılmayacak” sözü hayata geçmedi..

Ücretli öğretmenlerin kazançları ara tatillerin olacağı Kasım, Nisan’da 1000 TL’nin altına düşebilir

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından bu yıl ilk defa başlatılan ara tatil uygulaması milyonlarca öğrenciyi sevindirdi.

Resmi olarak 5 gün ancak hafta sonlarıyla birlikte 9 güne çıkan ara tatilin ikincisi ise Nisan ayında olacak..

Sömestr ve yaz tatili uygulaması ise geçmiş yıllardaki gibi sürüyor. Sadece ara tatillerden dolayı yaz tatilinin süresi kısalacak.

Öğrencileri sevindiren, kadrolu öğretmenlere nefes aldıran ara tatiller, zorluklarla boğuşan ücretli öğretmenler için yeni bir sorun oldu..

Ara tatilde ücret yok

MEB tarafından geçen Mayıs ayında açıklanan ve Anadolu Ajansı tarafından 17 Mayıs 2019 tarihinde haberleştirilen 2019-2020 eğitim öğretim yılı çalışma planında ücretli öğretmenlerin ara tatilde okula devam edeceği belirtilmiş, ek ders ücretlerinde herhangi bir kesinti yapılmayacağı duyurulmuştu..Ancak bu planlamaya karşı düzenleme yapılmadığı ortaya çıktı..

Ücretli öğretmenler, ara tatilde ücret almayacak.. MEB’in ücretli öğretmenlerin ara tatillerdeki ücret durumuyla ilgili bir düzenleme yapıp yapmayağı konusunda net ise şimdilik kesin bir bilgi yok..

“Mevsimlik tarım işçileri gibi iş güvenceleri yok”

– Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan:

”Türkiye’de 80 ile 95 bin arası ücretli öğretmen var.. Ücretli öğretmen arkadaşlarımıza tatil dönemlerinde ve yaz tatillerinde herhangi bir ücret ödenmiyor. Herhangi bir iş güvenceleri de yok..

Okul idaresi ve MEB’in tasarrufu ile işsiz kalabiliyorlar. Mevsimlik tarım işçileri gibi iş güvenceleri kalmamış durumda. MEB ara tatil uygulamasında ücretli öğretmenlerin durumuyla ilgili halen bir açıklama yapmamış durumda..

Bu insanlar zaten asgari ücretin altında bir para kazanıyor. Şimdi ara tatilde de para alamayacakları için belki aylık gelirleri 1000 TL’nin altına düşecek..

Sağlıkla ilgili kesintileri ve emeklilikle ilgili düzenlemeler çalıştıkları günlerle sınırlı tutulduğu için neredeyse emekli olmaları da imkansız.. Anayasa ile güvence altına alınmış emeklilik hakları da ellerinden alınmış durumunda neredeyse kölelik dönemindeki çalışma şartlarına mecbur bırakılıyorlar.”

“Mesleki eğitim çalışmalarına da katılamıyorlar”

– Feray Aytekin Aydoğan:

”Ücretli öğretmenlere ara tatilde herhangi bir ücret ödenmeyeceği gibi bu süre zarfında diğer kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlere yönelik MEB tarafından organize edilen mesleki çalışma etkinliklerine de katılamıyorlar.. Bu ayrıştırıcı durum eğitimde süreklilik ilkesine aykırı.”

independentturkish – Cihat Arpacık – Ali Kemal Erdem

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: