Rusya, BOTAŞ’ın 20 milyar dolar borcunu erteledi…

İÇİNDEKİLER
- 🔴 Siyasiler: ‘Seçimlere müdahaledir’
- 🔴 Bülent Kuşoğlu: Millete düşman, emperyalizme dost!
- 🔴 Birol Aydemir: “Savaşta olan bir ülke niçin böyle bir ‘iyilik’ yapar”
- 🔴 Rus lider Vladimir Putin, olası seçimler için iktidarın elini mi rahatlatmak istiyor?
- 🔴 Kerim Rota: ‘Türkiye çok ciddi ödemeler dengesi krizinin ucuna gelmişti‘
- 🔴 İbrahim Çanakcı: Ya erteleme kabul gördü ya da döviz ihtiyacı arka kapıdan karşılanıyor
- 🔴 Kamil Erozan: Aralarında böyle bir ilişki olduğunu hissediyoruz
- 🔵 Rusya Türkiye’deki seçimlere etki etmek mi istiyor?
- 🔵 Rusya jestlerle ne yapmaya çalışıyor?
- 🔵 Türkiye-Rusya yakınlaşması yeni değil
- 🔵 Suriye ile normalleşmenin seçime etkisi ne olabilir?
- 🔵 Rusya’dan seçimlere bakış nasıl?
- Bunu paylaş:
- Bunu beğen:
🔴 Siyasiler: ‘Seçimlere müdahaledir’
BOTAŞ’ın 20 milyar dolarlık borcunu ertelenmesi tartışmaları da beraberinde getirdi.
Birçok siyasetçi borcun ertelenmesini olası seçimlere müdahale olarak yorumluyor..
2023 ile birlikte Türkiye seçim yılına da girmiş oldu.. Şayet normal tarihinde yapılacaksa cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerine 6 ay gibi bir süre kaldı..
İktidar açısında bu sefer seçimlerin öncekiler gibi rahat geçmeyeceği ifade ediliyor..
Bu görüşte olanların gerekçeleriyse şu:
– Ekonomik kriz nedeniyle alım gücü düştü, milyonlarca insan hayat pahalılığıyla mücadele ediyor..
– Yüksek enflasyon başını giderken, cari açık da artmaya devam ediyor.
– Geçen mayıs-haziran aylarında Türkiye ödemeler dengesi krizinin eşiğine geldi.
Hem ödemeler hem de nakit sıkıntısını gidermek için Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan ile ikili anlaşmalar yaptığı çokça yazıldı, çizildi.
Türkiye, Karadeniz’den çıkardığı doğalgazına kavuşmak için geri sayıma başlarken, bir başka gelişme daha yaşandı..
Rusya, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) 20 milyar dolarlık doğalgaz borcunu erteledi..
– Ancak kimi siyasiler Rusya’nın BOTAŞ’ın borcunun ertelenmesini müdahale olarak değerlendirdi..
🔴 Bülent Kuşoğlu: Millete düşman, emperyalizme dost!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Rusya’nın borcu erteleyerek seçimlere müdahale ettiğini öne sürdü..
– Bülent Kuşoğlu:
“Ruslar 20 milyar dolar borcumuzu erteleyerek, Akkuyu sermayesini önden ödeyerek, doğalgazı ucuz vererek seçimlerimizi etkiliyor, içişlerimize müdahale ediyor. Bunu yazıyoruz diye kendini milliyetçi-muhafazakar zanneden bazıları kıyamet koparıyor. Milletine düşman, emperyalizme dost!”
🔴 Birol Aydemir: “Savaşta olan bir ülke niçin böyle bir ‘iyilik’ yapar”
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir de konuyla ilgili anlaşma şartlarının açıklanması çağrısında bulundu..
– Birol Aydemir:
“Putin Botaş’ın 20 milyar $ doğalgaz borcunu 2024’e ertelemiş. Savaşta ve ekonomik krizde bir ülke seçimlere doğru niçin böyle bir “iyilik” yapar? Anlaşmanın şartları nedir, ne tür siyasi/ekonomik taviz verilmiş bunların kesinlikle açıklanması gerekir..”
🔴 Rus lider Vladimir Putin, olası seçimler için iktidarın elini mi rahatlatmak istiyor?
Peki Rusya neden Akkuyu Nükleer Güç Santrali için ön ödeme yaparak BOTAŞ’ın 20 milyar dolarlık borcunu erteledi?
Siyasiler, Rusya’nın bu tavrı ile seçimlere müdahale ettiği görüşünde..

🔴 Kerim Rota: ‘Türkiye çok ciddi ödemeler dengesi krizinin ucuna gelmişti‘
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota bunun seçimlere bir müdahale olarak gördüğünü söyledi..
– Kerim Rota:
“BOTAŞ’ın şimdiye kadar Gazprom’dan borç erteleme gibi bir talebi olmadı.. bunun ilk yaşandığını belirtmeliyim.. İki şirket arasındaki ilişki çeyrek yüzyıla dayanan bir ilişki. Bunca yılda sonra Türkiye’nin cari açığının ¼’ini oluşturan miktarın tek kalemde ertelenmesi Rusya tarafından AK Parti hükümetine verilmiş bir hediye olduğunu düşünüyorum..
Türkiye’nin mayıs-haziran aylarında çok ciddi ödemeler dengesi krizinin ucuna geldiğini, Akkuyu’dan gelen para ile BAE ve Suudi Arabistan’la yapılan anlaşmalarla ödemeler dengesi krizinin ertelendiğine değinmek istiyorum..
20 milyarlık ertelemeyi yeni duyuyoruz ama şu önemli; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ağustos ayından itibaren BOTAŞ’a herhangi bir döviz satışı yapmamış.. Normal şartlarda BOTAŞ’a düzenli döviz satıyordu. Bu erteleme haberi yeni çıksa da ağustos-eylül ayından itibaren aslında hayata geçmiş bir uygulama olduğunu öngörüyorum..”
“Rusya’nın 2016’daki ABD seçimleri soruşturmalara konu oldu”
– Kerim Rota:
“20 milyar dolarlık borç ertelemesi Türkiye’nin cari açığının daha düşük olmasına katkı sunacak gibi görünüyor..
Türkiye ekonomisi önceki yıllarda zor günler geçirirken hem cari açık verirken Rusya’nın yapamadığı ertelemeyi şimdi yapıyor olmasında ben seçimler öncesi bir siyasi müdahale olarak okuyorum.. Başka türlü okumak imkansız. Çünkü Rusya’nın Donald Trump’un seçildiği 2016 seçimlerindeki sosyal medyaya müdahalesi bile seçimlere müdahale olarak adlandırılıp soruşturmalara konu olurken, 20 milyar dolar gibi çok önemli bir tutar olan gaz ödemesinin ertelenmesi seçimlere müdahale olduğunu söylemek mümkün.”

🔴 İbrahim Çanakcı: Ya erteleme kabul gördü ya da döviz ihtiyacı arka kapıdan karşılanıyor
Demokrasi ve Atılım Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı da Rota ile benzer görüşte..
– İbrahim Çanakcı:
“BOTAŞ’ın her ay düzenli olarak Merkez Bankası’ndan (MB) 3,5-4 milyar dolar civarında döviz aldığını ve ihtiyacını buradan karşıladığı belirtmeliyim.. Geçen yılın haziran ayından itibaren BOTAŞ’ın MB’ından döviz almadığını gördük..
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası söz konusu verileri yayınladı.. Bu şu anlama geliyor; ya gerçekten erteleme kabul gördü ve fiilen uygulanıyor ya da BOTAŞ döviz ihtiyacını Merkez Bankası’nın bu arka kapı satış operasyonlarıyla karşılıyor..”
“Açık ve şeffaf olmaması endişeleri büyütüyor”
Verilerin açık ve şeffaf olmamasının soru işaretlerini çok daha büyüttüğüne vurgu yapan Çanakcı şunları söyledi…
– İbrahim Çanakcı:
“Bu konuda net ve şeffaf bir bilgi maalesef yok ama gerek Akkuyu için yapılacak ödemelerin önceden Türkiye’ye transfer edilmesi gerek BOTAŞ’ın borcunun ertelenmesi tabii ki hükümetin elini rahatlatmakta, iktidara destek anlamı taşımakta. Açıkçası bir yandan da bu seçim sürecine de bir müdahale anlamı taşımakta. Bu şekilde okuyoruz. Hele hele tüm bunların böyle açık ve şeffaf olmaması bu tür soru işaretleri ve endişeleri çok daha büyütüyor.”

🔴 Kamil Erozan: Aralarında böyle bir ilişki olduğunu hissediyoruz
İYİ Parti Uluslararası Politikalar Başkanı ve emekli büyükelçi Ahmet Kamil Erozan da söz konusu borcun ertelenmesinin ekonomik olarak iktidarı elini rahatlattığını söyledi..
– Emekli büyükelçi Ahmet Kamil Erozan:
“Aralarında böyle bir ilişki olduğunu hissediyoruz” dedi.
© The Independentturkish//Abdulhakim Günaydın
🔵 Rusya Türkiye’deki seçimlere etki etmek mi istiyor?

Rusya’nın zaman zaman ABD ve Avrupa ülkelerindeki seçimlere etki ettiğine yönelik iddialar var..
Moskova ardı ardına gelen jestlerle Türkiye’deki seçimlere etki etmeye mi çalışıyor?
– Ukrayna savaşının başlamasının ardından Türkiye ile Rusya’nın birbirine daha bağımlı hale gelip gelmediği ve ilişkilerdeki simetrinin son dönemde bozulup bozulmadığı tartışılırken uzmanlara göre Moskova’nın giderek artan jestleri Türkiye’de iktidarın seçimi yeniden kazanması için bir destek olarak da değerlendirilebilir..
Yaklaşık on aydır devam eden Ukrayna savaşı dünyadaki pek çok dengeyi etkiledi, Rusya’ya uygulanan ambargolar ve yaptırımlara BM Güvenlik Konseyi kararı olmadıkça uymama prensibini sürdüren Türkiye de savaştan en çok etkilenen ülkeler arasında yer aldı..
Savaşın başlamasından birkaç ay sonrasında denge politikası izlemeye başlayan Ankara’nın Moskova ile ilişkileri yaz aylarından sonra daha da derinleşti..
– Rusya’nın attığı Türkiye’nin doğal gaz borcunun ertelenmesi gibi son adımlar bazı çevrelerde sadece dış politika amaçlı görülmeyip yaklaşan seçimlerde Erdoğan’a destek olarak da yorumlanıyor..
– Emekli bir Türk diplomat:
“Gazprom durup dururken borç ertelemez.. Rusya’nın ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde seçimlere yaptığı müdahalelerin benzerinin şimdi Türkiye için de yaşanabileceği uyarısında bulunmak istiyorum..”
🔵 Rusya jestlerle ne yapmaya çalışıyor?
– Rusya, uzmanlar tarafından “jest” olarak yorumlanan bu adımlarla ne yapmayı amaçlıyor? ^
– Moskova’nın amacı Batı’ya ve NATO’ya karşı Türkiye’yi kendi yakınında tutmak mı ve bu hedefini seçimlere de etki ederek mi gerçekleştirmek istiyor?
– Akkuyu nükleer santralindeki sermaye girişi,
– Tahıl koridoru anlaşması,
– BOTAŞ’ın borçlarının ertelenmesi,
– Türkiye’nin “enerji merkezi” yapılma fikri ve
– Suriye yönetimi ile normalleşme süreci gibi alanlardaki gelişmelerin bir taraftan Rusya’nın Batı’ya karşı Türkiye’yi yakın tutma politikasının bir yansıması olduğu belirtiliyor, diğer taraftan Türkiye’deki seçimleri de etkileyebilecek sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiliyor..
– Dış Politika ve Enerji Analisti Aydın Sezer:
“Ukrayna savaşının başlamasından itibaren ilk birkaç ay Türkiye’nin gerçekten tarafsız olup olmayacağı Moskova tarafından test edildi..
Mart sonunda İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmeleri ve Batı’nın baskılarına rağmen hava sahasının kapatılmamasıyla Rusya Türkiye’nin bu politikasında kararlı olduğunu anladı. O andan itibaren de Türkiye’deki seçime yönelik ilgisini artırdı. Erdoğan gibi bir liderin Türkiye’nin başında olmasının Ukrayna savaşının ya da Batı’yla olan sorunların uzun süre devam edebileceği düşüncesiyle Rusya’nın çıkarlarına hizmet edeceğini anladı ve bu konuda atılması gereken adımları attı..
On aydır süren savaş Türk ve Rus liderleri birbirine daha da yakınlaştırdı..
Putin açısından elbette ambargolara uymayan bir Türkiye Rusya için dünyaya açılan pencere gibi oldu. Bu çok önemli ve değerli. Erdoğan açısından da seçime giden Türkiye’de iktisadi krizle baş etmek amacıyla yani yaralara merhem olacak, ekonomide geçici bir bahar havası yaşatacak sermaye girişine yönelik adımlar da Türk dış politikasının temel noktası oldu..”
🔵 Türkiye-Rusya yakınlaşması yeni değil
Türkiye-Rusya ilişkileri Ukrayna savaşından önce nasıldı?
– Akademisyen Hande Orhon Özdağ:
AKP ile Rusya arasındaki ilişkiler aslında iktidarın Batı ile ilişkileri çok daha iyiyken bile hayli yakındı ve bu unutuldu.. Daha da yakınlaşma 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başladı..
AKP’nin darbe girişimi sırasında kendisini yeterince desteklemeyen Batı’nın yerini fiilen Rusya’nın doldurmasını hedeflediğini ve siyasal desteğe ek olarak giderek ağırlaşan kriz koşullarında ekonomik desteğin de AKP’nin iktidarını sürdürmek için daha önemli hale geldiğini söyleyebiliriz..
Ukrayna savaşı da AKP’ye ABD ve AB yaptırımlarına katılmadan Rusya’yla ekonomik ilişkileri derinleştirme olanağı verdi ki bu seçim öncesi meşruiyet yitimi artan AKP’nin tam da ihtiyacı olan şeydi..
– Dolayısıyla evet Putin, AKP yönetimine seçim öncesi ihtiyacı olan iki önemli konuda jest yaptı diyebiliriz: ‘Tahıl koridoru’ girişimi ile siyasal meşruiyet ve doğal gaz konusunda ekonomik destek..
Türkiye’deki muhalefet üyeleri ve bazı ekonomistler Rusya’nın adımlarının seçimlere müdahale anlamı taşıdığını söylerken, uzmanlar ise tanımlamada daha temkinli..
Özdağ:
“Bu adımlar için, ‘Rusya’nın Türkiye’de yerini sağlamlaştırmak için AKP’ye verdiği önemli destekler’ demeyi tercih ediyorum..
Batı ile sorunları olan bir AKP iktidarının sürdürülmesi Karadeniz’de Ukrayna’yla savaşan bir Rusya için çok önemli. Rusya aslında AKP’yi destekleyerek NATO genişlemesini hali hazırda fiilen önlemiş olan Türkiye’nin zor ekonomik koşulları nedeniyle yeniden Batı’ya yanaşmasının da önüne geçmiş oluyor..”
🔵 Suriye ile normalleşmenin seçime etkisi ne olabilir?
Rusya’nın 2018’den bu yana Türkiye’ye Suriye yönetimi ile normalleşmesi için yaptığı çağrılar da bugünlerde yanıt bulmuş durumda..
– Son olarak savunma bakanlarının yaptığı görüşme 11 yıldır iki ülke arasında yapılan en üst düzey görüşme oldu ve arkasından yeni görüşmelerin gelmesi bekleniyor..
Suriye ile normalleşmede Ankara açısından itici güçlerden birisinin de yine seçim olduğu konuşuluyor..
Sezer’e göre 2023 yılı Suriye konusunda önemli adımların atılacağı bir yıl olacak..
– Sezer
“Bu adımlardan acil sonuçlar beklenmiyor.. İktidar seçim süreci boyunca ‘Suriye konusunda artık biz pozisyonumuzu değiştirdik, Esed gitti Esad geldi, bakın sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bunun temelinde de iki yakıcı sorunu çözeceğiz. Bir tanesi PKK-PYD, diğeri de sığınmacıların gidişi’ mesajı verecek..
Ancak yenilenen Suriye politikasının seçimlere yansıyabilecek bazı maliyetlerinin olmasını da bekliyorum..
Ilımlı ılımsız, silahlı silahsız muhalefetin Türkiye-Suriye yakınlaşmasına vereceği tepkinin hiç beklenmedik maliyetleriyle de karşılaşabiliriz. Benim en çok beklediğim terör saldırıları..”
Özdağ da seçim öncesi Suriye ile yakınlaşmadan çok ciddi sonuçlar beklemeyenler arasında..Sembolik bazı adımlar atılabileceğini söylüyor..
– Özdağ:
“Türkiye’nin Suriye’den çekilmesi Esad’ın kazanımı olur. MHP ile ittifak halindeki AKP hükümeti seçim öncesinde Suriye’den çekilebilir mi? Bu sandığa nasıl yansır? Birkaç bin mültecinin Suriye’ye dönmesi belki sağlanır. Ama Suriye meselesinde dengeler çok karışık ve seçim öncesi tam normalleşme beklemek çok zor görünüyor.”

🔵 Rusya’dan seçimlere bakış nasıl?
Türkiye ile Rusya arasında atılan adımlar Türkiye’de farklı açılardan yorumlanırken Rusya’nın seçimlere ve olası sonuçlarına bakışı da merak ediliyor..
Rusya’da çalışmalarını sürdüren Siyaset Bilimci ve Rusya Uzmanı Ümit Nazmi Hazır, Rus resmi makamlarının şu ana kadar genel prensip gereği Türkiye’deki seçimle ilgili bir açıklama yapmadığını belirterek buna karşılık kamuoyundaki genel tutumun Erdoğan ile yola devam etmenin daha olumlu olacağı yönünde olduğunu söylüyor..
– Ümit Nazmi Hazır:
“Putin ile Erdoğan arasında 20 yıllık bir ilişki var, iki taraf birbirini tanıyor ve doğrudan iletişim kurabiliyor. Rusya açısından bakıldığında Erdoğan’ın iktidarda olması bazı kolaylıklar da sağlıyor. Mesela birincisi muhatap olunan tek bir kişi var. Yani Türkiye ile politikasını doğrudan Erdoğan ile belirleyebiliyor. Muhalefetin seçimi kazanması durumunda ise çok fazla aktörle Rusya’nın ikili ilişkileri ve Türkiye’yi yönlendirme kapasitesi azalmış olacak.”
Buna ek olarak iki ülke arasındaki yatırımların devamı açısından da Erdoğan iktidarının sürmesine olumlu bakıldığını söyleyen Hazır, buna karşılık genel tutumu yansıtmayan bazı yorumcuların ise Erdoğan’a eski Sovyet cumhuriyetlerinde daha proaktif bir politika izleyebileceği düşüncesiyle güven duymadığını belirtiyor..
DW//Gülsen Solaker
