SIYASET

Süleymancılar Ve Ekrem İmamoğlu Vee Nagehan Hanım

Süleymancılar Cemaati hakkında, Anayasal düzeni bozmaya yönelik terör faaliyetinde olduğu” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu..

Süleymancılar cemaati hakkında yapılan ‘terör’ ihbarı üzerine Eskişehir ve İstanbul başsavcılıkları arasında ‘yetkisizlik’ kararlarıyla mekik dokuyan dosya kapatıldı..!

🔴 SÜLEYMANCILAR CEMAATİNE YÖNELİK ‘TERÖR’ DOSYASINDA KARAR!

Türkiye’deki en yaygın dinsel yapılanmalardan biri olan Süleymancılar cemaatiyle ilgili açılan “terör” davasında yargı soruşturma gereği görmedi..

40 yıl Süleymancıların içinde yer aldıktan sonra cemaatten koparak yaşadıklarını kitaplaştıran Zekayi Işın, cemaatin liderlik koltuğunda bulunan Alihan Kuriş hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Anayasal düzeni bozmaya yönelik terör faaliyetinde olduğu” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu..

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘örgüt olduğu iddia edilen oluşumun’ merkezinin İstanbul olduğundan ve Kuriş’in İstanbul’da ikamet ettiğinden gerekli araştırma ve çalışmanın yapılması için ‘yetkisizlik kararı’ vererek dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermişti..

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da karşı yetkisizlik kararı vererek dosyayı Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade etti..

İki il arasında mekik dokuyan dosyada Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı “soruşturmaya yer olmadığına” karar verdi..

  • Savcılık kararı:

 “İhbar içeriğinde terör örgütü olduğu iddia edilen yapı/teşekkülün terör örgütü olup olmadığına dair araştırma yapılması ve bu konuda tespit olup olmadığına dair kolluk birimleriyle yapılan yazışmalar sonucunda, bahsi geçen yapı/teşekkülün terör örgütü olduğuna dair bir mahkeme kararına rastlanılmadığı” 

– İhbarı yapan Zekayi Işın, avukatı aracılığıyla karara itiraz edeceğini söyledi..

🔴 SÜLEYMANCILAR VE EKREM İMAMOĞLU VE NAGEHAN HANIM..!

İMAMOĞLU’NDAN ‘OTOBÜS’ AÇIKLAMASI..!

“İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Ekrem İmamoğlu, bayramlaşmak için çıktığı Karadeniz turuna katılan bazı gazeteciler üzerinden başlayan tartışma ile ilgili açıklamalarda bulundu..!”

  • Ekrem İmamoğlu:

“Bugün Nagehan Hanım gelmiştir, yarın örneğin Abdulkadir Selvi’yi davet etmek istiyorum. Çünkü beni, iki yıldır bir görevli gibi Genel Başkanımla kavga ettirme çabasında bir insan..

Ne yazık ki yaşadığımız bazı, aslında normal dönemlerde ve zamanlarda normal karşılanacak hususlar, çok farklı yerlere gidiyor ve bu, bence insanların içini acıtıyor.. Topluma da iyi gelmiyor..

Belki kendi içinde bu işi tartışma yetkisini gören insanların, o tartışmalarından topluma bir mesaj çıkmıyor..

Her şeyden önce şöyle ifade edeyim: ‘Burada ne yapılmak istenmiş; kimse buna bakmıyor mesela.’ Burada ne istenmiş acaba? Hedef neymiş? Ekrem İmamoğlu’nun hedefi belli. Ekrem İmamoğlu’nun sesini İstanbul halkı adına herkese duyurmak..”

Son Dakika: İmamoğlu'ndan 'otobüs' açıklaması: İlk kez konuştu

“MERKEZ MEDYA DEDİĞİMİZ ALANDA BİLE SÖZ HAKKI VERİLMİYOR..!”

  • Ekrem İmamoğlu:

“Merkez medya dediğimiz alanda bile söz hakkı verilmiyor. Bugün en bildiğimiz medya kanallarında dahi, tek söz hakkı verilmiyor.. Çıkıyor orada birileri, bizi yerden yere vuruyor, hain ilan ediyor vesaire…

Tabiri caizse, hükümetin içindeki bazı sözüm ona üst kimliklerin sözcüleri oluyorlar. Ben de diyorum ki, bu insanlar gelsin, bizi tanısınlar. Ve biz bunu bundan sonra daha da fazla yapacağız..

Bugün Nagehan Hanım gelmiştir, tartışılır; yarın başka bir ismi davet edeceğim. Ben, ilk yurtiçinde yapacağım bir geziye, örneğin Abdülkadir Selvi’yi davet etmek istiyorum. Çünkü beni, iki yıldır bir görevli gibi Genel Başkanımla kavga ettirme çabasında bir insan. Gelsin bakalım ben öyle biri miyim? Nasıl biriyim? Tanısın, anlasın..”

“BENİ SEVEN İNSANLARIN DA BENİM DE İÇİMİ YAKTILAR..!”

  • Ekrem İmamoğlu:

“Bu dönemde bazı gazeteciler, gazeteciliklerin önünde bazı mesajlarla beni çok seven insanların içini yakmıştır. Ama bilsinler ki benim de içimi yaktılar. Çok yaktılar hem de..

Ben, buna rağmen bu özveriyi gösteriyorum. Hatırlayın; seçimden önce gittiğim TV kanalında bana nasıl bir muamele yapıldı ya da başka TV kanalları.. Ben, hala onlarla bile irtibat kurmanın arayışı içerisindeyim..

Yok sayarak bir memleket değişmez.. Toplumda bu insanlar var. Bir rehabilitasyonu mümkünse, karşılıklı bir diyalogla bunları aşabileceksek, ne mutlu..

Ben, bu çabayı gösteririm. Hiç bundan geri de durmam. Beni kimse geri döndüremez. Ben herkese açığım. Bu çabayı gösteririm. Alan alır, almayan almaz. Yarın almadı; ‘Bir daha mı çağıracaksın?’ Evet, bir daha çağıracağım. Ama 6 ay sonra çağırırım, 1 sene sonra çağırırım.. Çabamı gösteririm..”

“TÜRKİYE, İYİLEŞELİM İSTİYOR..!”

  • Ekrem İmamoğlu:

“Bu toplum ancak böyle iyileşebilir. Yoksa öbür türlü, bugün şikayetçi olduğumuz bir sürecin tam tersi bir süreci başlatmış oluruz. Yani böyle bir değişim Türkiye talep etmiyor ki. Türkiye, tam tersine iyileşelim istiyor..

Genel Başkanımız ne güzel demiş, ‘Helalleşelim’ demiş. Yani bu bir helalleşme değil, ama iyileşelim..

Helalleşeceğimiz başka mevzular vardır; helalleşelim. Bu kadar cesur bir sürecin fertleriyiz. Ne yazık ki kötü yere giden bir tartışma. Bu konularda ben, ‘Evet muhalifleri’ istiyorum talimatını verdim, arkadaşlarım da onları sırasıyla yerine getirecekler..

Gelenlerin başımızın üstünde yeri var. Kaldı ki bizim Trabzon gezisinde 50’ye yakın gazeteci vardı her gazeteden, her TV kanalından. Tamam 8-10 tanesiyle seçilmiş, ayrı ayrı sohbet edilmiş olabilir.. Yapacağım da bunları.. Ve kötü yazanla daha da ayrı sohbet edeceğim.. Yarın ilerleyen günlerde bunun daha da farklı örneklerini görebilirler. Tek şart da tabii benimle konuşmaya cesaretli olanlarla yapacağım..”

NE OLMUŞTU?

🔴 AKP’Lİ BELEDİYEDEN SÜLEYMANCILARA ‘KIYAK’…

AKP’li Çekmeköy Belediyesi’nin ‘sosyal kültürel tesis alanını’ Süleymancılar’a tahsis ettiği açığa çıktı..!”

Ayrıca Ensar Vakfı ve TÜGVA’ya da bina tahsis eden belediyenin ihalesinden “düşük teklif veren” şirket elendi!

AKP’li Çekmeköy Belediyesi’nin yaptığı tahsisler açığa çıktı. AKP’li belediye cemaatçi dernek vakıflara kiraladığı binaları tahsis etti. Gerici Süleymancılar Tarikatı’na ise “Sosyal kültürel tesis alanı” statüsündeki alanın kullanım hakkı verildi..

Çekmeköy Belediyesi’nin 2020 Yılı Faaliyet Raporu’nun, “Çekmeköy Belediyesi’nce Yapılan Tahsis ve Devirler” başlıklı bölümünde, Mimar Sinan Mahallesi’ndeki  “Sosyal kültürel tesis alanının” Türkiye Eğitim ve Kültür Derneği’ne tahsis edildiği anlaşıldı..

Dernek, tahsis edilen araziyi “Uğurlar Yüksek Öğretim Erkek Öğrenci” adı altında kullanırken derneğin Süleymancılar Tarikatı’yla ilişkili olduğu açığa çıktı..

Yurt yetkilileri, “Süleyman Hilmi Tuna Hazretleri’ne bağlıyız” ifadelerini kullanarak Süleymancılar Tarikatı ile ilişkili olduklarını söyledi. Ulaştığımız Çekmeköy Belediyesi yetkilileri konuya ilişkin bir açıklama yapmayarak sorularımızı yanıtsız bıraktı..

🔴 ENSAR VE TÜGVA..!

Belediye’nin tahsis listesinde, geçtiğimiz yıllarda Karaman’daki öğrenci yurdunda kalan çocukların cinsel istismara maruz bırakılması skandalıyla hafızlara kazınan ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Ensar Vakfı da yer aldı..

AKP’li belediye Çamlık Mahallesi’nde kiraladığı bir binanın bir bölümünü Ensar Vakfı’na, bir bölümünü ise Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) tahsis ettiği açığa çıktı. Ayrıca binanın bir bölümü de Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Yeşilay’a tahsis edildi..

YOKSULU GÖREMEDİLER..!”

Belediyenin raporunda, sosyal yardımlara ilişkin de bazı bilgilere yer verildi..

2020yılında koronavirüs salgını ve yoksullukla boğuşan 10 bin 241 yurttaş belediyeye sosyal yardım almak için başvurdu.. Ancak 4bin 703 yurttaşın başvurusu reddedildi.. 2018yılında 5 bin 729 kişiye toplam 4 milyon 340 bin TL nakdi yardım yapan belediye, 2020yılında bu sayıyı neredeyse yarı yarıya azalttı.. 2020yılında 2 bin 71 yurttaşa toplam 2 milyon 166 bin TL nakdi yardım yapıldığı ifade edildi..

DÜŞÜK TEKLİF VEREN ELENDİ..!”

Çekmeköy Belediyesi’nin 2020Yılı Denetim Komisyonu Raporu’na karşı CHP’li Meclis Üyesi Sami Yayla tarafından hazırlanan şerh raporunda da çarpıcı bilgilere yer verildi..

Raporda, Çekmeköy Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nün “Hizmet Binalarının Bakım ve Onarımı” adı altında düzenlediği ihalede tam 355 bin 970 TL daha düşük teklif veren şirketin elendiği belirtildi..

Belediyenin düzenlediği ihaleyi, 1 milyon 439 bin TL’ye Ekşioğlu Yapı Şirketi aldı.. Ancak, ihaleye 355 bin 970 TL daha düşük teklif veren yani 1 milyon 83 bin TL teklif veren başka firma, “Şartlı teklif kapsamına girdiği gerekçesiyle ihale dışı” bırakıldı..

NE OLMUŞTU?

🔴 MALİYE’DE CEMAAT ZORBALIĞI: VERGİ DENETİMCİSİ SÜLEYMANCILAR ESNAFA HAKSIZ CEZA YAĞDIRIYOR..!

Vergi dairelerinde kadrolaştığı öne sürülen Süleymancılar cemaati mensubu kişilerin kendi cemaatlerinden olmayan esnafa haksız cezalar kestiği öne sürüldü..!”

Kamuda kadrolaştığı iddia edilen dinsel yapılanmalar arasında yer alan Süleymancılar cemaatiyle ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı..

İddiaya göre cemaatin Maliye Bakanlığı’nda vergi denetçisi olarak görev yapan mensupları kendi cemaatlerinden olmayan küçük esnafa, haksız ve yüksek miktarda cezalar kesiyor..

İddiayı ortaya atan, AKP’de eğitim veren ilahiyatçı Sait Çamlıca, “Vergi dairelerinde denetim memurlarının önemli bir kısmının Süleymancı olması tesadüf mü? FETÖ ile mücadele ederken diğer cemaatleri masum görmenin bedeli çok ağır olacak. Devleti yönetenler tedbir almak için yeni bir 15 Temmuz beklemesin” diye yazdı..

(

🔴 SÜLEYMANCILAR BU SEÇİMDE AÇIKÇA EKREM İMAMOĞLU TARAFINDA KALDILAR..!

”Süleymancılar bu seçimde açıkça Ekrem İmamoğlu tarafında kaldılar. Bunun en bilinen nedeni İmamoğlu’nun da Süleymancıların içinden yetişmiş olması..!”

Gazeteci Barış Terkoğlu, İstanbul’un tarikat haritasına, tarikat ve cemaatlerin politik tercihlerine, seçimlere etkilerine ve siyasette tuttukları yere dair önemli açıklamalarda bulundu.

Gazeteci Barış Terkoğlu, İstanbul’un tarikat haritasına, tarikat ve cemaatlerin kontrol ettikleri oy büyüklüğünün abartılmaması gerektiğini, asıl etkilerinin bundan kaynaklanmadığını vurgularken de “toplasan yüzde 10’u geçmez” dedi.

Terkoğlu, siyasal islamla tarikatler arasında bir örtüşmenin AKP ile birlikte gerçekleştiğinin altını çizdi ve bunu pragmatist olmalarına, “devleti yöneten tarafa yakın durma” ilkelerine bağladı.

İstanbul’un tarikat haritasıyla başlamak istiyorum. Kimler var İstanbul’da? Bir de İstanbul’da etkili olan bir tarikatin merkezinin de İstanbul’da olması gibi bir kural var mı..!?

  • Barış Terkoğlu:

”İstanbul’da hangi tarikat var derseniz, ben “hepsi var” derim. Tarikat ve Cemaat dediğimiz oluşumlar kuşkusuz dini bir programa sahipler, dünyanın her yerinden üye kabul ediyorlar. Ancak asıl güçlerini siyasete, ekonomiye, güç odaklarına hükmetmelerinden alıyorlar. Haliyle hemen hepsinin odaklandığı yer İstanbul.

Nakşibendiliğin tüm kolları İstanbul’da etkin faaliyet yürütüyor. İstanbul’da etkili olan tarikatların merkezinin de İstanbul’da etkili olması gerekmez.

Buna en önemli örnek Menzilciler. Adıyaman’ın bir köyündeki yapılanma İstanbul’da ciddi bir sermayeyi ve örgütlenmeyi kontrol ediyor.”

Bunun ölçüsü çok değişgen olmalı ama etki alanları hakkında bir şey söyleyebilir misin? Mesela seçimlerde oylarını belirleyebildikleri bir cemaate sahip olduklarını varsayabiliyor muyuz..!? 

  • Barış Terkoğlu:

”Cemaatler siyasette blok oy kullanma eğilimi gösteriyor. Bu da bugüne kadar sağ partiler için onları bir çekim merkezi haline getirdi. Nihayetinde binlerce kişi bir şeyhin, hocanın sözüyle aynı oyu veriyor..

Ama ben İstanbul gibi bir yerde seçimleri ne kadar belirliyorlar sorusuna “hepsini toplasanız yüzde 10 olur mu emin değilim” yanıtını veririm..

Bunların asıl gücü kitlesellikten değil. FETÖ bile Cemaat olarak seçime girse baraj altı kalacağını bildiği için başka partilere tutunarak yaşadı. Bu eğilim tüm cemaatlerde var..

Mesela İsmailağa, Menzil gibi kalabalık Cemaatler tavırlarını AKP’den yana koydu. Ama bu kaybı engelleyemedi.”

Tarikat ya da cemaat denildiğinde biz çoğunlukla bir şeyhin liderliğinde toplanmış bir topluluk olarak düşünüyoruz. Hep böyle mi? Yani bir tür dinsel monark mı belirleyici yoksa heyetlerden, belki bir tarikat oligarşisinden mi söz etmek doğru olur..!?

  • Barış Terkoğlu:

”İkisi de var. Yani mesela İsmailağa’nın bugün lideri Mahmut Ustaosmanoğlu. Mahmut Hoca oldukça hasta. Bu konuda Cemaat içinde yaşlı hocaların oluşturduğu bir kurul var. Bunlar istişare ile tutum belirliyor. Ama buna rağmen aralarında çatlak sesler çıkabiliyor. Öte yandan genel Cemaat kültüründe lider bir tür “seçilmiş kişi” olduğu ve kararlarını bir anlamda “Allah için” verdiği için çoğunlukla tek kişilik yönetim söz konusu. 

Tarikat – cemaat ayrımı ne kadar önemli? Büyük harfle Cemaat’ten söz etmiyoruz tabii! Yani bu sunni islam topluluklarını kesin bir biçimde tarikatler ve cemaatler olarak ayırabiliyor muyuz..!?” 

  • Barış Terkoğlu:

”Bu iki kavram birbirine çok karıştırılıyor. Aslında Nakşibendilik ana bir nehir gibi. Buna tarikat deniyor. Mesela Erenköy Grubu bir Cemaat. Bu nehrin bir kolu gibi. Ama iki kavram artık birbirinin yerine kullanılıyor. Ben bu ayrımı o kadar önemli görmüyorum. Nihayetinde 5 hem bir rakamdır hem de tek basamaklı sayıdır.

Devamında şunu söyleyeyim, tarikat ve cemaatler İslam nüfusun içinde azınlığı temsil ediyor olsalar dahi aralarında kategorize edilebilecek kadar kalın çizgiler var. Hatta birçoğu birbirini hiç sevmez. Kendi grubunu en rafine İslam yorumu olarak tanıtır. Ayrımları ise dini yorumlayışlarından kılık kıyafetlere hatta zikir çekme usullerine kadar pek çok şey belirler. Sakal traşı olup olmayacağınız dahi mensup olduğunuz Cemaate göre değişir.”

🔴 TARİKAT VE CEMAATLER OLDUKÇA PRAGMATİSTTİR..!

“İstanbul seçimlerine gelmek istiyorum. Öncelikle bu seçimlerde tarikatlar cephesinde de bir “kesimsel oy kayması” oldu mu sence? Bunu somut olarak gözleyebiliyor muyuz? Ya da gözlenen, açıklanan tavırlara bakarak ne söyleyebiliriz..!?

  • Barış Terkoğlu:

”Burada bence en kritik şey şu. Bakın AKP’den önce siyasal İslamı Erbakan’ın geleneği temsil ediyordu. Ama Erbakan’ın siyasi ömrü tarikat ve Cemaatleri kendisinde toplamaya yetmedi. Zira bu gruplar tercihlerini öncelikle devleti yönetme konusunda süreklilik arzeden merkez sağdan yana kullanıyorlardı. Siyasal İslamcılığın tarikatlarla asıl buluşması AKP döneminde oldu. Çünkü AKP devlet olmuştu ya da devlet AKP olmuştu. Bu anlamda tarikat ve Cemaatlar oldukça pragmatisttir.

Oy kayması oldu mu oldu. En tipik kısmı Süleymancılar. Genel eğilimi merkez sağı desteklemek olan bu Cemaat son dönemde AKP ile pamuk ipliğine bağlı ilişkiler kurmuştu. 24 Haziran’da millet ittifakını desteklediklerini biliyorduk. Ama bu seçimde açıkça Ekrem İmamoğlu tarafında kaldılar.

Bunun en bilinen nedeni İmamoğlu’nun da Süleymancıların içinden yetişmiş olması. Süleymancıların İmamoğlu’nu desteklediğine ilişkin birçok emare sızdı. Bunu açıkça söylemeseler de biliyoruz ki son seçimde CHP’ye oy verdiler.

Bunun dışında Mustafa İslamoğlu’nu lideri kabul eden Akabe Vakfı, Nurcu Yeni Asya, Furkancılar gibi iktidar ile sorunlu olan Cemaatler çoğunlukla İmamoğlu’na oy verdiler.”

“Tarikat ve cemaatlerde siyasal tercihler, en azından seçmen tavrı konusunda bir serbestlik söz konusu olabiliyor mu? Yani birden çok partiye dağılmak gibi şeyler dışında, bireysel olarak da bir cemaat mensubu, cemaatin belirlenmiş kararı dışında hareket edebiliyor mu sence..!?

  • Barış Terkoğlu:

”Bu konuda zamana ve tercihlere bağlı derim. Örneğin İsmailağa’da en çok etkili olan 3 parti var: AKP, Saadet, BBP. Ama İsmailağa Hocaları yayınladıkları bildiriyle Binali Yıldırım’a oy verme çağrısı yaptı. Yetmedi, Cübbeli Ahmet gibi hocalar neredeyse AKP dışındaki adaylara oy vermeyi İslami açıdan sakıncalı saydı.

Sonuçta tuvaletinizi nasıl yapacağınızı bile katı kurallara bağlayan bir oluşumdan söz ediyoruz.

Şuna oy ver dediğinde tüm müridlerine bunu kesin olarak vaaz ediyor. Kimi zaman önünde birden fazla joker görürse çok ata oynuyor ya da mensuplarını serbest bırakıyor.

Bunun örneğine Refah, ANAP, DYP, BBP aynı anda seçime girdiğinde rastladık. Ama bu grupların zaten albenisi iktidara kazanacakları ayrıcalık karşılığında kitlelerinin oylarını vaad etmeleri. Bu nedenle eğer bir grubu destekleme kararı verdilerse pek de esnek davranmıyorlar. Hele bazı mensupları bu partilerden aday gösterilmişse.

Gelecek adına sorarsanız, AKP çözülürse emin olun bu gruplar da yeni seçimler yapmaya zorlanacak. Hem 23 Haziran hem AKP içindeki kırılmalar bunun sinyallerini veriyor.”

İLGİLİ HABER

Cumhuriyet


Yurtgazetesi

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: