DÜNYA

‘TACİZCİ’ AHLAK POLİSLERİ NİHAYET KALDIRILDI!

“Ahlak polisi, kadınlara karşı devletin bir baskı aracıdır. Ahlak polisleri tarafından taciz edilmeyen İranlı bir kadın bulamazsınız…”

İran’da 2 aydır süren protestoların ardından geri adım geldi!

www.cafemedyam.com

🔴 İRAN BASINI, MAHSA AMİNİ’NİN ÖLÜMÜ SONRASI BAŞLAYAN PROTESTOLARINDAN AHLAK POLİSİNİN KALDIRILDIĞINI DUYURDU.

İran Başsavcısı Muhammed Cafer Montazeri’nin “Ahlak polisi” olarak da bilinen İrşad Devriyesi hakkında “yargıyla hiçbir ilgisi yoktur” sözleri haberlerde yer aldı.

İran’da, Mahsa Amini protestoları devam ederken “ahlak polisinin”  kaldırıldığı açıklandı.

– Başsavcı Muhammed Cafer Montazeri, “Ahlak polisinin yargıyla hiçbir ilgisi yoktur” diyerek ahlak polisinin kaldırıldığını söyledi..

Montazeri bu açıklamayı dini bir konferansta “ahlak polisinin neden kapatıldığını” soran bir katılımcıya yanıt verirken ifade etti..

Montazeri’nin açıklaması, başörtüsü düzenlemesi hakkında “hem parlamento hem de yargının konu üzerinde çalıştığını” söylemesinden bir gün sonra geldi..

Resmi adıyla Gasht-e Ershad ya da “Rehberlik Devriyesi” olarak bilinen ahlak polisi, sertlik yanlısı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde kadınların başını örten “tesettür kültürünü yaymak” amacıyla kuruldu..

Birimler 2006 yılında devriyeye başladı..

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Cumartesi günü yaptığı açıklamada, İran’ın cumhuriyetçi ve İslami temellerinin anayasal olarak sağlamlaştırıldığını ancak anayasayı uygulamak için “esnek olabilecek yöntemler bulunduğunu” söylemişti.

22 yaşındaki Mahsa Amini, kıyafet yönetmeliğini ihlal ettiği iddiasıyla gözaltına alınmış, daha sonra girdiği komada yaşamını yitirmişti.. 

AHLAK POLİSİ, KADINLARA KARŞI DEVLETİN BİR BASKI ARACIDIR. AHLAK POLİSLERİ TARAFINDAN TACİZ EDİLMEYEN İRANLI BİR KADIN BULAMAZSINIZ

🔴 İRAN’DA BAŞÖRTÜSÜNÜN TARİHİ: 100 YILLIK SİYASİ BİR SİMGE

İran’da siyasi değişimin daima ana gündemlerinden biri olan başörtüsü zorunluluğu nasıl başladı ve bugünlere nasıl geldi?

İran’da Mahsa Jîna Amini’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi, ülke çapında ve dünya genelinde protesto edildi. Kadınlar başörtülerini yakarak molla yönetimine tepki gösterdi..

Ülkede başörtüsü, hızlı bir Batılılaşma döneminin yaşandığı 1930’lardan bu yana siyasi bir simge. 1979 İslam Devrimi’nden bu yana ise kadınların belirli kurallara göre örtünmeleri zorunlu..

Ancak kadınların giyimi üzerindeki denetimler, iktidarın reformist veya muhafazakâr olmasına göre kimi zaman esnetildi kimi zaman ise sıkılaştırıldı..

İran’da siyasi değişimin daima ana gündemlerinden biri olan başörtüsü zorunluluğu nasıl başladı ve bugünlere nasıl geldi?

(Video Haber: Seyit Mırık, Seslendirme: Aynur Tekin)

🔴 ‘AHLAK POLİSİ’ GÖZETİMİNDE ÖLEN MAHSA AMİNİ İÇİN İRAN HALKI SOKAĞA DÖKÜLDÜ: ‘ÖFKENİN YANSIMASI’

İran’da Mahsa Amini’nin zorunlu başörtüsü yasalarını uygulayan ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından ölmesiyle ilgili protestolar birçok kente yayıldı..

– İranlı gazeteci Golnaz Esfandiari:

“Ahlak polisleri tarafından taciz edilmeyen İranlı bir kadın bulamazsınız. Öfkenin sebebi, bu olayın herkesin başına gelebilecek olmasıdır..”

Sosyal medyada eylemlerle ilgili paylaşılan görüntülerde güvenlik güçlerinin göstericilere sert şekilde müdahale ettiği ve çok sayıda göstericinin gözaltına alındığı görüldü..

Yine görüntülerde Tahran’daki protestocu kadınların başörtüsü zorunluluğuna karşı başörtülerini çıkardıkları görülüyor..

– Bazı eylemci kadınlar ise “Saç yoksa günah da yok” diyerek saçlarını kazıttı..

Kirmanşah kentinin başsavcısı Şehram Keremi, gösteriler sırasında iki kişinin yaşamını yitirdiğini 25 kişinin de yaralandığını duyurdu. 

Özgür Avrupa Radyosu’nda çalışan İranlı gazeteci Golnaz Esfandiari, protestolara ilişkin konuştu.. 

– Golnaz Esfandiari:

“Gösterilerin çok önemli olduğunu söylemeliyim.. Çünkü halkın öfkesini vurguluyorlar. 40 yıldır devam eden kadına yönelik şiddete, ahlak polisine ve 1979 devriminin ardından 1981’de zorunlu hale gelen tesettür yasasına duyulan öfkenin yansıması olarak gösteriler oldukça önemli. Ancak bu protestoların İran’ın düzenini, din insanlarının ideolojik temellerinden biri olan başörtüsü kuralından vazgeçmeye zorlamasının pek olası olmadığını düşünüyorum..”

ABD’nin New York kentinden düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında protestocular İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin yargılanması için gösteriler düzenledi.

🔴 👉 HABER LİNK 👉 İRAN DEVRİM MUHAFIZLARI ORDUSU, İRAN SİLAHLI KUVVETLERİ’NE BAĞLI AMA ONDAN ÖZERK KARA, HAVA, DENİZ VE FÜZE KUVVETLERİ BULUNAN BÜYÜK BİR ORDU KONUMUNDA! 

“İRAN’A BASKI SÜRSÜN”

– Golnaz Esfandiari:

“Amini’nin ölümü uluslararası medyanın ilgisini çekti.. Uluslararası kınamaların ve soruşturma çağrılarının yapıldığını düşünüyorum. Ülkelerin İran’a, kadına yönelik şiddeti sona erdirmesi ve Amini’nin ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma yürütmesi için baskı yapmaya devam etmesini umuyorum. Umarım İslam Cumhuriyeti’nin kadınlara nasıl davrandığı konusu unutulmaz ve İran üzerindeki baskı devam eder..”

🔴 “TACİZCİ” AHLAK POLİSLERİ

– Golnaz Esfandiari:

“Ahlak polisi, kadınlara karşı devletin bir baskı aracıdır. Ahlak polisleri tarafından taciz edilmeyen İranlı bir kadın bulamazsınız. Bence Aminin’in ölümünden sonra oluşan öfkenin sebebi bu olayın herkesin başına gelebilecek olmasıdır. İranlı kadınlar ahlak polisi tarafından tutuklanmanın nasıl bir korku, öfke ve aşağılama hissi yarattığını çok iyi biliyorlar..”

Cumhuriyet// Zeynep Çam

Fotoğraf: İranlı bir kadına ders veren ve azarlayan ahlak polisi – Wikipedia

🔴 İRAN’DAKİ ‘AHLAK POLİSİ’ ANLATIYOR: SANKİ REHBERLİK ETMEYE DEĞİL AVA GÖNDERİLİYORUZ

İran’da ‘başörtüsü takma kurallarına uymadığı’ gerekçesiyle ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan sonra ölen 22 yaşındaki Mehsa Emini için başlayan protestolar tüm dünyaya yayıldı..

– Ahlak polislerinden birisi yaptıkları işi, ”Sanki ava gönderiliyoruz” diyerek anlatıyor..

‘Gaşt-e Erşad’ yani ‘Rehber Devriyeleri’ İran’da sert kuralları uygulamakla görevli polis birimi.. Bu polisler İslami ‘ahlak kurallarının’ uygulanıp uygulanmadığını sokakta takip ederek, ihlâl ettiğini düşündükleri kişileri gözaltına almakla yükümlü.. 

Şeriat kurallarını benimseyen İran’ın kanunlarına göre kadınlar başlarını kapatmak ve bol, uzun kıyafetler giyerek bedenlerinin hiçbir yerinin görünmemesini sağlamak zorunda..

‘Ahlak polisi’ işkence iddialarını yalanlıyor

Emini 13 Eylül’de, saçının bir kısmını açık bırakacak şekilde başını örttüğü gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Ardından Emini’nin ‘gözaltı merkezinde yere düştüğü ve komaya girdiği’ açıklandı; üç gün sonra da hastanede hayatını kaybetti..

– ‘Ahlak polisi’, Emini’nin işkence gördüğü; polisler tarafından başına copla vurulduğuna dair haberleri yalanlıyor.

İran protesto gösterileri
‘Neden kalabalık yerde görevlendiriliyoruz’

Basına nadiren konuşan bu polislerinden biri deneyimlerini anlatıyor:

“Bize ahlak polisi olarak çalışmamızın nedenini kadınları korumak olarak anlattılar.. Çünkü eğer düzgün şekilde giyinmezlerse erkekleri kışkırtabilirler ve erkekler onlara zarar verebilir.. Bu çok garip çünkü eğer sadece insanlara rehberlik etmek gibi bir görevimiz varsa, neden daha fazla insanı gözaltına alabileceğimiz kalabalık yerlerde görevlendiriliyoruz? Sanki rehberlik etmek için değil ava gönderiliyoruz..”

🔴 AHLAK POLİS: “EĞER BELLİ BİR SÜRE İÇİNDE YETERLİ SAYIDA KADINI BELİRLEYİP GÖZALTINA ALMAZSAK KOMUTANIMIZ BİZE KIZIYOR VE RAPOR EDİYOR”

‘Kadınlar gözaltılara direniyor’

– Ahlak polisi:

“Artık kadınların gözaltılara direndiğini ve bu işin daha da zorlaştığını da söylemeliyim..

Bizden bu kadınları polis araçlarına zorla götürmemizi istiyorlar. Kaç kez bunu yaparken gözyaşları içinde kaldığımı biliyor musunuz? Onlara gidip, ‘Ben onlardan biri değilim’ demek istiyorum. Çoğumuz zorunlu askerlik görevini yapan normal insanlarız. Kendimi çok kötü hissediyorum..”

🔴 👉 HABER LİNK 👉 ŞAHNAME: TÜRKLER HER DAİM İRAN MEDENİYETİNİN VE İRANLILARIN KORUYUCU HAMİSİ OLMUŞTUR

🔴 DEVRİM SONRASI GELEN KARARNAME

1979’daki İran İslam Devrimi sonrası ‘yanlış takılan başörtüsüyle ya da yanlış giyilen kıyafetlerle’ savaşacağını söyleyen İranlı yetkililer, kadınların kıyafetlerini, nasıl giyineceklerini ve nasıl davranacaklarını hedef aldı.. 

– O dönem İran’da kadınların mini etekler giymesi, saçları açık sokaklarda gezmeleri görülmedik şeyler değildi..

Batı yanlısı Şah Muhammed Rıza Pehlevi devrilene kadar kadınlar bugüne kıyasla daha fazla özgürlükten yararlanabiliyordu. Şahın eşi Ferah da Batı tarzı giyiniyor ve ‘Batılı modern kadın’ örneği olarak gösteriliyordu.. 

Ancak İran İslam Cumhuriyeti kurulduktan sadece aylar sonra, şah döneminde kadın hakları konusunda uygulanan tüm kanunlar kaldırıldı..

– Ülkede devrim sonrası ilk başörtüsü karşıtı eylemi organize eden 78 yaşındaki aktivist Mehrangiz Kar:

 “Hiçbir şey bir gecede olmadı, süreç adım adım ilerledi.. Devrimden hemen sonra sokaklarda, ellerinde hediye paketine sarılı başörtüler olan kadın ve erkekleri görmeye başladık. Bu örtüleri hediye gibi kadınlara veriyorlardı.”

7 Mart 1979’da, devrimin lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni, başörtüsünün tüm kadınlar için işyerlerinde zorunlu olduğunu; başörtüsü takmayan kadınların ‘çıplak sayılacağını’ duyuran bir kararname yayımladı..

– Bugün ABD’de yaşayan Kar o günleri şöyle anlatıyor:

 “Bu konuşma birçok devrim yanlısı tarafından kadınların başörtüsü takmalarını zorunlu hale getiren ve bunu zorla uygulayabileceklerini düşündüren bir emir gibiydi. Birçok kişi bunu bir gecede değiştirebileceğini düşündü ama kadınlar isyan etti..

Elbette yeni yönetim, isyan eden kadınlara hemen müdahale etti. Çoğu kadın yüz binden fazla kişi, ertesi gün Tahran sokaklarında toplandı. O gün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü.”

İstanbul İran Konsolosluğu önündeki eylemden

‘Ne giyeceğimiz konusunda daha yaratıcı olduk’

1981’de kadınlar ve kız çocuklarının ‘İslami tarzda’ giyinme zorunluluğu kanunlara eklendi..

– Bu da tüm vücudu kapatan bir kara çarşaf ve bunun içinde başı örten daha küçük bir başörtüsünü kapsıyordu. Ya da bir başörtüsü ve altına bol, kolları da kapatacak şekilde bir kıyafet giyme zorunluluğu vardı.

– Kar:

“Bundan sonra isyan, birçok kadın için bireysel olarak devam etti..Ne giyeceğimiz konusunda daha yaratıcı olmaya başladık. Başörtüsü takıyorduk ama saçımızın tamamını kapatmıyorduk. Bizi her durdurduklarında kavga ediyorduk.”

1983’te parlamentodan çıkan bir kararla, kamusal alanda saçlarını tam anlamıyla kapatmayan kadınların 74 kırbaçla cezalandırılabileceği belirtildi. Buna sonra 60 gün hapis cezası eklendi..

Ancak polisler bu kanunları uygulamakta zorlanıyordu. Çünkü her yaştan birçok kadın kamusal alanda kendilerine getirilen sınırları aşmak için mücadele ediyor ve dar kıyafetler, kolları kısa kalan ceketler ya da başörtülerini yarım takma gibi eylemlerle polise karşılık veriyorlardı..”

Despot yaklaşım

– Kar:

“Bu kuralların uygulanmasındaki zorluk ve cezaların şiddeti, iktidara gelen cumhurbaşkanının yaklaşımına göre değişiklik gösteriyordu. Bir dönem Tahran’ın belediye başkanı olan aşırı muhafazakar Mahmud Ahmedinejat, 2004’teki cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında bu konuda daha ‘ilerici bir tavır’ alacağını iddia etti: “Herkesin farklı bir zevki var ve biz herkese hizmet etmek zorundayız.”

Ancak seçimleri kazandığında ‘ahlak polisi’ birimi resmen oluşturuldu. O zamana kadar kıyafet zorunluluğu o gün sokağa göreve çıkan diğer polis birimleri ya da tesadüfen görevlendirilen askeri birimler tarafından uygulanıyordu..

 ‘Ahlak polisi’ halk tarafından ‘despot yaklaşımları’ sebebiyle sıkça eleştirildi..

Kadınlar çok basit gerekçelerle sıkça gözaltına alınmaya ve gelecekte kuralları ihlâl etmeyeceklerine dair ciddi sözler verdiklerinde salıverilmeye başladı..” 

🔴 👉 HABER LİNK 👉 İRAN İSLAM DEVRİMİ: ŞAH RIZA PEHLEVİ

🔴 ‘KIZIMLA, RUJ SÜRDÜK DİYE GÖZALTINA ALINDIK’

– İsfahan’da yaşayan bir kadın:

“Ben de kızımla birlikte durdurulup gözaltına alındım çünkü ikimiz de ruj sürmüştük.. Bizi karakola götürdüler ve eşime oraya gelmesini söylediler. Eşim geldiğinde kendisine bizi bir daha başörtüsüz ve uygunsuz şekilde dışarı çıkarmayacağına dair bir kağıt imzalattılar.”

– Tahran’da yaşayan bir başka kadın:

 “Bir kadın ahlak polisi çizmelerimin ‘çok erotik olduğunu ve erkekleri kışkırtabileceğini’ söyleyerek beni gözaltına aldı..Eşimi aradım ve bana bir çift ayakkabı getirmesini söyledim. Yeni ayakkabıları giydikten sonra bir suç işlediğimi kabul etmek zorunda kaldığım bir kağıt imzaladım, öyle serbest bırakıldım.”

Ahlak polisiyle deneyim yaşayan diğer kadınların da anlattığına göre memurlar gittikçe daha sert ve zalim olmaya başladı, gittikçe şiddet içeren daha alışılmadık cezalar uygulanmaya başladı..

– Bir kadın, gözaltına direndiği için polislerden birinin kendisine ‘üzerine hamam böcekleri koyacağını’ söylediğini anlatıyor.

Yeni gözaltı dalgası

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi geçen yıl seçildikten hemen sonra, 15 Ağustos’ta yeni bir kararname imzalayarak yeni bir takım kısıtlamalar getirdi..

– Bunların içinde sokaklara çok sayıda kamera yerleştirerek kadınları takip etmek, başını düzgün şekilde örtmeyen kadınlara daha ağır cezalar vermek ve ‘danışmanlık vermek için’ karakola götürmek, internet ortamında başörtüsü karşıtı herhangi bir paylaşım yapanlara hapis cezası gibi uygulamalar da var.. 

Bu kısıtlamalar gözaltı ve tutuklamaların artmasına yol açtı. Aynı zamanda tepki olarak kadınların sosyal medyada başörtüsüz olarak paylaştığı fotoğraf ve videoların da sayısı arttı..

Emini’nin ölümünün ardından bu paylaşımlar daha da arttı. Emini’nin cenazesi sırasında da kadınlar başörtülerini çıkarıp salladıkları görüntüleri kaydetti ve paylaştı..

Sonrasında ülke genelinde birçok yerde sokaklara dökülen kadınlardan bazıları başörtülerini yaktı, bazılarının protestoları erkekler tarafından da alkışlandı..

Diken

🔴 👉 HABER LİNK 👉 İRANLILARA ‘VİRÜSÜ HER YERE YAYIN’ ÇAĞRISI…

🔴 İRAN AHLAK POLİSİ NEDİR?

“Gasht-e Ershad” yani “Rehber Devriyeleri” İran‘da bu sert kuralları uygulamakla görevli polis birimi.. Bu polisler İslami “ahlak kurallarının” uygulanıp uygulanmadığını sokakta takip ederek ihlâl ettiğini düşündükleri kişileri gözaltına almakla yükümlü..

– Ayetullah Humeyni’nin açıklamalarına rağmen bazı yetkililerin kadınlar için “uygun kıyafetlerin” ne olduğuna karar vermesi biraz zaman aldı:

“Açık örnekler ya da talimatlar yoktu, yönetim nihayetinde bazı örnek afişler ve posterler asmaya başladı ofislerin duvarlarına.. Kadınların o örneklerdeki gibi giyinmemeleri halinde ofislere giremeyecekleri söylendi.”

1981’de kadınlar ve kız çocuklarının “İslami tarzda” giyinme zorunluluğu kanunlara eklendi..

Bu da tüm vücudu kapatan bir kara çarşaf ve bunun içinde başı örten daha küçük bir başörtüsünü kapsıyordu..

Ya da bir başörtüsü ve altına bol, kolları da kapatacak şekilde bir kıyafet giyme zorunluluğu vardı..

– Kar’a göre bundan sonra isyan, birçok kadın için bireysel olarak devam etti:

“Ne giyeceğimiz konusunda daha yaratıcı olmaya başladık. Başörtüsü takıyorduk ama saçımızın tamamını kapatmıyorduk. Bizi her durdurduklarında kavga ediyorduk.”

Protestolar 1980'lerde de devam etti
Fotoğraf altı yazısı,Protestolar 1980’lerde de devam etti

BBC

🔴 👉 HABER LİNK 👉 SİYASAL İSLAMIN YARATTIĞI CEHENNEM! KADINLARIN BEDENİ İLE UĞRAŞMAYIN!

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: