MUSA ANTER’İN SON ANLARI…

‘MUSA ANTER’ DAVASI ZAMAN AŞIMI UĞRADI

İÇİNDEKİLER
- 🔴 ‘DAVADA İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINDA YARGILAMA YAPILMALI’
- 🔴 MUSA ANTER CİNAYETİ DAVASI ZAMAN AŞIMINDAN BİR GÜN SONRAYA ERTELENDİ
- 🔴 MAHKEMEDEN ZAMAN AŞIMI SONRASINA ERTELEME
- 🔴 30 YILLIK SÜRENİN DOLMASINA 10 GÜN KALDI …
- 🔴 “BABAMIN CİNAYETİ BELLİ BİR KONSEPTİN ÜRÜNÜDÜR”
- 🔴 “TETİKÇİ ORTAYA ÇIKTI AMA BİR ŞEY SÖYLEMEDİ”
- 🔴 “DEVLET ARŞİVLERİNİN KISMEN DE OLSA AÇILMASI GEREKİYOR”
- 🔴 ANTER KİMDİR? NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
- 🔴 MUSA ANTER CİNAYETİ DAVASINDAN: BEYAZ TOROS SELEKTÖR YAPIYORDU, DURDURULMADAN DEVAM EDİYORDUK
- 🔴 DAVANIN GEÇMİŞİ
- 🔴 KÜRT AYDINI, GAZETECİ-YAZAR MUSA ANTER, SEVENLERİNİN DEYİMİYLE APÉ MUSA, 20 EYLÜL 1992’DE DİYARBAKIR’DA UĞRADIĞI SUİKAST SONUCUNDA HAYATINI KAYBETTİ
- 🔴 İŞTE O SUİKASTİN TANIĞININ ANLATIMIYLA, MUSA ANTER’İN SON ANLARI
🔴 ‘DAVADA İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINDA YARGILAMA YAPILMALI’
Musa Anter cinayeti davasının 37’inci duruşmasında savcılık, 30 yıllık sürenin dolduğu gerekçesiyle zaman aşımı kararı talep etti. Mahkeme davanın düşürülmesine karar verdi..
Anter Ailesi’nin avukatlarının 30 yıl dolduğu gerekçesiyle dosyanın zaman aşımına uğramamasını ve davanın “insanlığa karşı suç” kapsamında ele alınmasını talep ettiği duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da katıldı..
– İHD Eş Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan:
“Davanın zaman aşımına uğramaması gerekir.. Bu davada insanlığa karşı suç kapsamında yargılama yapılması gerekiyor. Anter devlet içerisindeki çete tarafından alınan siyasi kararla öldürüldü. Faili meçhul olarak adlandırılan devlet içindeki çete yapılar tarafından sadece Anter değil çok sayıda insan öldürülmüştür..
Musa Anter’in öldürülmesi insanlığa karşı bir suçtur, mahkemenin davayı bu kapsamda ele alması gerekir. Hepimizin bildiği bir gerçek var. Bizim çete dediğimiz kontrgerilla yapıların işlediği cinayetler hiç bitmedi. Tekil bir suç bazında sürenin hesaplanmayacağından davanın sürekli işlenen suçlar bakımından ele alınması gerekir..”
BEŞ DAKİKA ARA VERDİNİZ, ON BEŞ DAKİKA KARARI OKUDUNUZ’
Mahkeme heyeti 1993 yılında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayeti yönünden devam eden dosyanın da zaman aşımı gerekçesiyle düşmesine hükmetti.
Suç tarihi 1996 olan JİTEM ana davasının ayrılmasına ve yargılamasının sürdürülmesine karar verdi.
– Avukat Oya Aydın:
“Beş dakika ara verdiniz on beş dakikalık kararı okudunuz. Bizim yaptığımız savunma dikkate alınmamıştır. Adil yargılanma hakkının ihlal ettiniz..
Musa Anter’i öldüren kişiler bellidir. Biz katilimizi her zaman biliyoruz. Devlet de biliyor”
– Musa Anter’in oğlu Dicle Anter:
“Babam devlet içinde örgütlenmiş çete tarafından katledildi” dedi. Devlet içerisinde tetikçilerin olduğunu ve bunların korunduğunu belirten Anter, “Mahkeme tarihi bir karar alacaktır. Ya hakikat ve adalet için insanlığa karşı suç kapsamında davayı ele alacak ya da davayı düşüreceksiniz. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek”
– HDP Eş Başkanı Mithat Sancar:
“Her şey çıplak şekilde ortada olmasına rağmen davanın otuz yılda bitirilememiş olması hukuki tercihlerle açıklanamaz. Tam tersine politik tercihleri gösterir. Bu davanın bu şekilde düşürülmesi hakikat ve adalet mücadelesine engeldir. İktidar adalet isteyenlerin sesini kısmak için her adımı atıyor. Cumartesi Anneleri’nin saldırıya maruz kalması aynı zihniyetin ürünüdür. Hakikat mücadelesinin bitmeyeceğini adalet arayışının devam edeceğini duyuruyoruz. Bu dosya burada kapatılmış olabilir ama bu şartlar değişecektir. Bu suç imparatorluğunu cezasızlıkla büyüten her kademedeki görevliler bu rejim değiştiğinde adalet mücadelesinin sonuçlarıyla mutlaka yüzleşmek zorunda kalacak.”
NE OLMUŞTU?
Musa Anter cinayeti davasına devam edildi

🔴 MUSA ANTER CİNAYETİ DAVASI ZAMAN AŞIMINDAN BİR GÜN SONRAYA ERTELENDİ
✅ Gazeteci ve yazar Musa Anter’in 1992’de öldürülmesine ilşkin bazı eylemlerden sorumlu tutulan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında olduğu 18 sanık hakkındaki dava..
– Musa Anter’in avukatı Öztürk Türkdoğan dosyanın “insanlığa karşı işlenen suç” kapsamında değerlendirilmesi talebinde bulundu..
– Mahkeme ise davayı, cinayetin zaman aşımı tarihinin başlayacağı 21 Eylül 2022’e erteledi..
✅ Yazar Musa Anter’in 1992’de öldürülmesi ve AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu’nun yaralanmasına ilişkin bazı eylemlerden sorumlu tutulan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında olduğu 18 sanık hakkındaki davanın görülmesine devam edildi.
– Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar katılmazken, Musa Anter’in oğlu müdahil Dicle Anter ve sanık ve müdahil avukatları ile HDP ve CHP’li bazı milletvekilleri salonda hazır bulundu..
Mahkeme Başkanı, dava dosyasına gelen evrak okuduktan sonra taraflara söz verdi..
– Dicle Anter:
“Duruşmanın uzun yıllardır devam ettiğini fakat herhangi bir sonuç alınamadığını belirtmeliyim..
Hamit Yıldırım 5 yıl tutuklu kaldı, tahliye edildi. Yıllar geçti, bugünlere geldik. Musa Anter cinayeti, 20 Eylül’de zaman aşımına uğrayacak. Ama insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz, cinayetin aydınlatılması için mücadelemiz devam edecek..
Dönem değişse de adalet yerini bulacak mı bilmiyoruz çünkü şu anki muhalefet içinde de o dönemin yetkilileri var. Bu davanın peşini bırakmayacağız, biz olmasak gelecek nesiller bırakmayacak..”
‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINA ALINSIN’ TALEBİ
– Musa Anter’in avukatı Öztürk Türkdoğan:
“Davanın ‘zaman aşımı’ nedeniyle bitirilmesinden kaygı duyduğumu belirtmeliyim..Dosyanın ‘insanlığa karşı işlenen suç’ kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve süreden muaf tutulması gerektiğini söylüyorum..
12 Ekim 1995’teki Meclis Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nda, özellikle Anter cinayetine değiniliyor ve ‘toplumun bir kesimine korku salma suçunun işlediği’ ifade ediliyor. Bu suç, 1995’te itiraf edilmiş oluyor. Ama bu raporun gereği yerine getirilmedi..
İnsan hakları örgütlerinin, ailelerin çabalarıyla bu davalar açtırıldı. Ancak şimdi de zaman aşımı sorunuyla karşı karşıyayız. Biz hakikatin açığa çıkmasını istiyoruz. Aksi halde davayı kapatmanız yeni ihlaller yaratacaktır ve bu dava hiç bitmeyecek, ikinci nesil bu davayı izlemeye devam edecek. Gerçeği mahkemeniz açığa çıkaracak..”
✅ Dosyanın zaman aşımından dolayı düşmesine karşı davanın ayrılıp yeni bir esas numarası verilip yargılamaya devam edilmesi gerektiğini savunan Türkdoğan, firari sanıklardan Aziz Turan’ın (Abdülkadir Aygan) ifadesinin alındıktan sonra karar verilmesini talep etti..
– Müşteki Orhan Miroğlu’nun avukatı Serhat Menzilcioğlu:
“Dosyanın ‘insanlığa karşı işlenen suçlar’ kategorisinde değerlendirilmesi gerektiğini, zaman aşımının uygulanmaması gerektiğini belirtmeliyim..
İsveç’ten iadesi istenen firari sanık Aziz Turan dinlenmeden karar verilmemeli. Müvekkilimin davayla ilgilenmediği söyleniyor. Müvekkilim kimse bu davayla ilgilenmezken 100’den fazla akil insandan imza toplayıp şikayette bulundu. Biz her davayı yakından izliyoruz..”
🔴 MAHKEMEDEN ZAMAN AŞIMI SONRASINA ERTELEME
✅ Sanık Savaş Gevrekçi’nin avukatı da “zaman aşımı” kararının uygulanmasını talep etti..
✅ Sanık Hamit Yıldırım’ın avukatı da müvekkili hakkında medyada “tetikçi, katil” ifadelerinin kullanılmasının masumiyet karinesine zarar verdiğini, müvekkilinin atılı suçların hiçbirini işlemediğini savundu..
– Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Anter’in ölümüne ilişkin kamu davasının konusunun “insanlığa karşı işlenen suç” olması ve davanın zaman aşımına tabi olmaması yönündeki taleplerin sonraki celsede değerlendirileceğini bildirdi..
✅ Mahkeme, duruşmayı 21 Eylül’e erteledi. 2013’te başlayan davada 9 yıldır karar çıkmadı. 20 Eylül 1992’deki Musa Anter cinayetinin üzerinden 30 yıl geçtiği için yasal zaman aşımı süresi 20 Eylül’de dolacak..
20 EYLÜL’DE MUSA ANTER VE JİTEM DAVALARI ZAMAN AŞIMINA UĞRAYABİLİR

🔴 30 YILLIK SÜRENİN DOLMASINA 10 GÜN KALDI …
ZAMAN AŞIMINA SON 10 GÜN!
✅ Diyarbakır’da suikast sonucu öldürülen Kürt aydın ve yazar Musa Anter davası zaman aşımıyla karşı karşıya..
– Anter’in oğlu Dicle Anter ve olayda yaralı kurtulan Orhan Miroğlu süreci anlattı..
✅ Yazar Musa Anter 30 yıl önce Diyarbakır’da uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 30 yıldır devam eden davada bir sonuca varılamadı..
– Tarih yaprakları 20 Eylül 1992’yi gösteriyordu. Gazeteci yazar Musa Anter, Kültür ve Sanat Festivali’ne katılmak üzere geldiği Diyarbakır’daydı..
Anter, Seyrantepe mevkiinde Cumhuriyet Mahallesi 36. Sokak’ta silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi..
Anter’in yanında bulunan yazar Orhan Miroğlu, saldırıdan ağır yaralı kurtuldu..
Dönemin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi olayın ardından başlattığı soruşturmanın 1992/2598 numaralı dosyasında uzun yıllar bu cinayet, “faili gayri muayyen” olarak kaldı..
36. duruşma 15 Eylül’de
✅ Anter cinayetinin de dahil edildiği JİTEM ana davasının 36. duruşması, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Eylül’de görülecek..
– Dava 30 yıllık süreci tamamlamak üzere..
15 Eylül’deki duruşmada ne çıkıp çıkmayacağı bilinmiyor ama 20 Eylül’de davanın zaman aşımına uğrama tehlikesi var..
✅ Musa Anter ile beraberken yaralı kurtulan AKP 25. ve 26. dönem Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ve Anter’in oğlu Dicle Anter, davaya ilişkin değerlendirmede bulundu ve zaman aşımına karşı çıktılar..
– Dicle Anter:
“20 Eylül’de 30 senesi dolan davanın böyle sonuçlanmasını kabul etmeyeceğiz, böyle davalarda zaman aşımı insanlık suçudur..”
– Orhan Miroğlu:
“Ben de o dosyanın mağduruyum. Devletin arşivlerinin bir kısmının açılması lazım..”

Türkiye’deki bazı faili meçhul cinayetler bir türlü aydınlatılmadı. İnsanlar buna yönelik tepkilerini zaman zaman dile getiriyor
🔴 “BABAMIN CİNAYETİ BELLİ BİR KONSEPTİN ÜRÜNÜDÜR”
Babası Musa Anter’in cinayetini “Belli bir konseptin ürünü” diye niteleyen Dicle Anter şunları söyledi..
– Dicle Anter:
“Babam tanıklıklarını kaleme alıyordu. ’55 senedir bu davanın davacısı, sanığı ve tanığıyım’ diyordu. Devletin başındaki kişilerin girdiği kirli ilişkileri deşifre etmeye başladı..
Bugün Sedat Peker nasıl bir şeyler söylüyorsa o dönem babam da zamanın kirli ilişkileri yazıyordu..
Babamın yazdıkları birçok kesimi rahatsız etti. Böyle olunca hala olgusu bir türlü devlet tarafından kabul edilmeyen JİTEM denilen grubun eliyle babamın katline karar verildi. Ankara’da verilen bu karar Diyarbakır’da uygulandı.”
Dicle Anter’e göre bu cinayet tamamıyla “derin devlet” eliyle gerçekleşti.
✅ Aralarında JİTEM’de görev yapan kişiler de mevcut. Bunlardan biri de daha sonra itirafçı olan Abdulkadir Aygan..
🔴 “TETİKÇİ ORTAYA ÇIKTI AMA BİR ŞEY SÖYLEMEDİ”
Adı geçenlerin doğru dürüst ifade vermediğini, olayda yer aldıkları ortaya çıkanların sorgulanmadığı ve etkin bir soruşturma yapılmadığını ifade eden Dicle Anter, şöyle devam etti..
– Dicle Anter:
“İlk önce bir 20 yıl geçti. Sonra yeni bir siyasi süreçle birlikte yumuşama oldu. Dosya raftan indirildi. Arkasından tetikçi Hamit Yıldırım ortaya çıktı. Bu arada Türkiye AİHM tarafından mahkum edildi. Bir maddi ceza verildi Türkiye’ye. Hamit Yıldırım, 5 yıl tutuklu kaldı ama bir şey söylemedi. 15 yıl sonra Türkiye başka bir yol ayrımına doğru gitmeye başladı. Yargı zıvanadan çıktı. Durum böyle olunca bir sonuca ulaşılmadı..”
“15 Eylül’deki duruşmada zaman aşımına engelleyecek bir gelişme yaşanır mı yoksa duruşmadan 5 gün sonra zaman aşımına uğrar ve dosya raflara kaldırılır mı?”
– Dicle Anter:
“Bugüne hep umutla geldik. Bence binde bir de olsa hala bir umut var. Yani etkin bir soruşturma yapılsaydı bugün bunları konuşmuyor olacaktık.”

Dicle Anter / Fotoğraf: Medyascope
“Etkin soruşturma yapılmadı, cezasızlık ortada kaldı”
Veli Küçük, Ünal Erkan, Mehmet Eymür gibi isimlerin bildiklerini anlatmadıklarını savunan Anter, şunları söyledi..
– Dicle Anter:
“Etkin bir soruşturma yapılmadı. Cezasızlık ortada kaldı. Tanıklığı olanlar ise gelip bildiklerini anlatmadı. Gelinen noktada Türkiye’den umutlanacak bir şey kaldı mı bilemiyorum. 15’inde ne olacak bilmiyorum. Yani ne umutsuz ne umutluyum. Böyle ortada yani. Duygusuzca ve üzüntülü bir şekilde sinir içerisinde Ankara’ya gideceğim. ‘Bu davanın takipçisi olacağım’ diyenlerin sözlerini tutmaları gerekiyor. Bu davayı, Türkiye’deki adaletin, hukukun bir aynası gibi görmek lazım. Böyle davalarda zaman aşımını insanlık suçu olarak görüyoruz..”
🔴 “DEVLET ARŞİVLERİNİN KISMEN DE OLSA AÇILMASI GEREKİYOR”
AKP MKYK Üyesi eski milletvekili ve olayda yaralı kurtulan Orhan Miroğlu da sadece Musa Anter davası değil, JİTEM ile ilgili dosyanın zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini söyledi..
– Orhan Miroğlu:
“O cinayetlerin birçoğunda tetiği kimin çektiği belli belirsiz de var ortalıkta ama bu işlerin nasıl planlandığı kimin kiminle ortaklık yaptığı bunlar hala bilinmiyor..
Karanlıkta kalan cinayetler ve olaylarla ilgili devlet arşivlerinin kısmen de olsa açılması gerekiyor.. Ama o arşivler bir türlü siyasi konjonktürel sebepler nedeniyle açılamadı..
Bazı cinayetlerde PKK’nın da ortaklığı olduğunu biliyorum..Bu ortaklığı biz hiçbir zaman anlayamadık. Yani boyutlarını göremedik. Birçok cinayet de var bu. Dolayısıyla bir gün bu örgüt tasfiye olacak. Ondan sonra arşivleri açılacak. Onun dışında itirafçıların çoğu da ifadeleri de bilgi kirliliği yaratmaktan başka bir işe yaramadı..”

AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu / Fotoğraf: Twitter
Bu işi iktidar yapsa iyi olur diye düşünüyorum”
– Orhan Miroğlu:
“Musa ağabeyinin katledilmesi dahil JİTEM kaynaklı cinayetlerin zaman aşımı nedeniyle rafa kaldırılması çok üzücü olur. Öyle bölük pörçük ama bir bütünsel mantıkla ve anlayışla ele alınmasında fayda var. 2023 seçimleri öncesi bu işi iktidar yapsa iyi olur diye düşünüyorum. Tabii seçime bir yatırım olarak değil. Bu bizim asıl meselemiz yani. Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var. Hani bu psikolojinin biraz düzelmesi gerekiyor..”
🔴 ANTER KİMDİR? NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
✅ “Apê Musa” olarak bilinen Kürt aydını, gazeteci ve yazar Musa Anter, 1920 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Eskimağara Köyü’nde doğdu..
– İlkokulu Mardin’de, ortaokul ve liseyi Adana’da okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi..
– Annesi Fesla Hanım Türkiye’nin ilk kadın muhtarlarındandı..
Anter, 1944’te Abdurahim Rahmi Zapsu’nun kızı Ayşe Hale ile evlendi..
✅ AKP’nin kurucularından Cüneyt Zapsu’nun halası olan Ayşe Hanım ile evliliğinden 1945’te büyük oğlu Anter, 1948’de kızı Rahşan ve 1950’de küçük oğlu Dicle dünyaya geldi..
– Musa Anter’in ilk gözaltına alınması öğrencilik yıllarında yaşandı..
– Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a küfrettiği suçlamasıyla 45 gün gözaltında kaldı..
Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte İleri Yurt Gazetesi’ni çıkaran Musa Anter, yayımladığı Kürtçe şiiri “Qimil / Kımıl” sebebiyle 1959 yılında “49’lar davası” kapsamında idam istemiyle ile yargılandı..
27 Mayıs darbesinin ardından aftan yararlanarak serbest kalan Anter, cezaevinden çıktıktan sonra Deng, Barış Dünyası ve Yön dergilerine yazdı..
Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Halkın Emek Partisi, Mezopotamya Kültür Merkezi ve İstanbul Kürt Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer aldı.

Musa Anter cinayeti 20 Eylül’de zaman aşımına uğrayabilir / Fotoğraf: Twitter
Yazdığı kitaplar:
Birina Reş / Kara Yara (1959)
Qimil / Kımıl (1962)
Ferhenga Kurdî-Tirkî / Kürtçe-Türkçe Sözlük (1967)
Hatıralarım I (1991)
Hatıralarım II (1992)
Vakayiname (1992)
Fırat Marmara’ya Akar (1996)
Çinara Min (1999)
Hakkında yazılan kitaplar:
Üç Dönemim Tanığı, Musa Anter, (Ahmet Alış) 2010, Birikim
Musa Anter’li Yıllar, Yurda Kaya (2006, Belge Yayınevi)
Dostlarının Gözüyle Musa Anter, Yavuz Çamlıbel (2010, Kurgu Kültür Merkezi Yayınevi)
Apê Musa – Faili Bilindik Meçhul, Ercan Gün (2011, Karakutu Yayınları)
Kuşatmadan İnfaza Musa Anter Cinayeti, Orhan Miroğlu (2012, Everest Yayınları)
© The Independentturkish // Adem Demir
🔴 MUSA ANTER CİNAYETİ DAVASINDAN: BEYAZ TOROS SELEKTÖR YAPIYORDU, DURDURULMADAN DEVAM EDİYORDUK

Gazeteci Ferit Aslan davada tanık olarak ifade verdi
✅ Yazar Musa Anter’in 1992’de öldürüldüğü ve eski AKP Milletvekili Orhan Miroğlu’nun yaralandığı olayla bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin olarak “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 19 sanığın yargılandığı dava devam ediyor..
Duruşmaya video – konferansla bağlanan gazeteci Ferit Aslan, yaşadıkları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada..
– Ferit Aslan:
“Enteresan bir şey ifade edeyim. Biz yarım saat, bir saat içinde gelmeyince gazetedekiler OHAL Valiliğine ihbarda bulunmuş. Bizi taşıyan taksinin plakasını da vermişler. Buna rağmen araçla Diyarbakır’dan çıkana kadar, ona yakın kontrol noktasının hiçbirisinde durdurulmadık. Beyaz Toros selektör yapıyordu, durdurulmadan devam ediyorduk..”
✅ Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık emekli Albay Savaş Gevrekci, Musa Anter’in oğlu müdahil Dicle Anter ile sanık ve müdahil avukatları katıldı..
– Duruşmada Diyarbakır Adliyesi ile videokonferans sistemi üzerinden bağlantı kurularak, gazeteci Ferit Aslan’ın tanık olarak beyanı alındı..
Aslan, 20 Eylül 1992’de bir arkadaşlarının çalıştığı yerel gazetenin yazı işleri müdürüne telefon açarak, cinayet olduğuna ilişkin polis telsizinden anons geçtiğini bildirdiğini anlattı..
“Araçlarını takip etmemizi istediler”
Yazı işleri müdürünün, çalışanlardan Hüseyin Çiçek’i olay için görevlendirdiğini, Çiçek ile kendisi ve muhasebe müdürlüğü yapan Zeki Özer’in de taksiyle olay yerine doğru gittiğini ifade eden Aslan, şunları kaydetti..
– Ferit Aslan:
“Kolordu komutanlığını geçince önümüzde 21 SV … plakalı beyaz Toros durdu. Arabadan, ellerinde silah olan 2 kişi indi. Hüseyin Çiçek’e ‘Ne işiniz var’ diye sordular. Hüseyin, ihbar üzerine buraya geldiğimizi söyledi. Bu kişiler, otomobilin içindeki birine bir şey söyledi. Sonra ‘Bizi takip edin, olay yerine götürelim’ dediler. Otomobil çıkmaz bir sokağa girdi. Arabadan indiler, bizi kimin gönderdiğini, kimin öldürüldüğünü, kimin ihbar ettiğini sordular. Bizi darbettiler. Benim iki dişim kırıldı. Bunlar 10-15 dakika sürdü. Sonra bizim araca onlardan biri bindi ve araçlarını takip etmemizi istediler. Şehir dışına çıkınca bizim araç şoförünü de bagaja koydular. Bu arada önce ‘Sizi Çüngüş’e çavuşa götüreceğiz’, sonra ‘Malatya DGM’ye götüreceğiz’ dediler. Onların otomobilini kullananın sağ eli dirseğine kadar alçılıydı, bu yüzden sol elle vites değiştiriyordu. Ara ara bizim otomobil bir yerde duruyor, şehir çıkışında onu bekliyordu. Sabah saat 04.00 sıralarında Malatya-Adıyaman sınırında bizi bıraktılar. Şoföre ‘Direkt gidin, bir daha yakalarsak sizi öldürürüz’ dediler.”
✅ Aslan, Malatya’ya giderek, gazeteyi arayınca Anter’in öldürüldüğünü, Miroğlu’nun yaralandığını öğrendiklerini bildirdi.
– Sonraki günlerde Miroğlu’nu hastanede ziyaret ettiklerini aktaran Aslan:
“Onları otomobille götüren kişi ‘Ha burası, ha burası’ diyerek Seyrantepe’de çok dolaştırmış. Benim ve Miroğlu’nu dinleyen herkesin yorumu, şoförün onları bizi kaçıran kişilere teslim edeceği yönünde oldu. Sanırım bizi kaçıranlar da Anter ve Miroğlu’nu vuranla bağlantı kuramıyorlardı..”
Kendilerini kaçıranların telaşlı olduklarını söyleyen Aslan, bir soruyu yanıtlarken, sonraki yıllarda Mahmut Yıldırım adının birçok faili meçhul cinayetle anıldığını, ancak yalnızca tek kare fotoğrafının kamuoyuna yansıdığını dile getirdi..
– Yıldırım’ın oğlunun bu olaylardan 17 yıl sonra çıkan kitabında babasının 10 kadar fotoğrafına yer verdiğini aktaran Aslan:
“Fotoğrafları görünce, eli alçılı olup, dişimi kıran, diğer iki kişinin ‘Müdürüm’ diye hitap ettiği kişinin Mahmut Yıldırım olduğunu düşündüm. Bizi kaçıranların robot resimlerini de çıkarıp, diğer arkadaşlarla Yıldırım’ın fotoğraflarına baktığımızda, ‘Bu’ dedik. Bunun haberini de yaptım..”
“Beyaz Toros selektör yapıyordu devam ediyorduk”
✅ “Sizi kaçıranların beyaz Toros kullanmasının anlamı olabilir mi?”
– Ferit Aslan:
“Enteresan bir şey ifade edeyim. Biz yarım saat, bir saat içinde gelmeyince gazetedekiler OHAL Valiliğine ihbarda bulunmuş. Bizi taşıyan taksinin plakasını da vermişler. Buna rağmen araçla Diyarbakır’dan çıkana kadar, ona yakın kontrol noktasının hiçbirisinde durdurulmadık. Beyaz Toros selektör yapıyordu, durdurulmadan devam ediyorduk” .
Duruşma ertelendi
✅ Duruşmada daha sonra Ayten Öztürk’ü, sanıklardan Abdülkadir Aygan (Aziz Turan) ve Mahmut Yıldırım ile beraber öldürmekle suçlanan sanık Mesut Mehmetoğlu’nun savunması alındı..
Diyarbakır Adliyesinde hazır bulunan Mehmetoğlu, videokonferans sistemi üzerinden yaptığı savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini bildirerek, “Olay tarihinde ben terör suçundan Diyarbakır’da tutukluydum.” diye konuştu..
Mahkeme heyeti Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu firari sanıklar hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesini ve bazı tanıkların dinlenmeleri için işlemler yapılmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
🔴 DAVANIN GEÇMİŞİ
Anter’in ölümü, Miroğlu’nun yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıya ilişkin dava Diyarbakır’da açılmış, güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilmişti..
İddianamede eylemi Mahmut Yıldırım’ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım’ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi’nin ise emri altında bulunan Abdülkadir Aygan’ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülüyor..
Sanıkların, “taammüden adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra “halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek” ve “adam yaralamak” suçlarından da cezalandırılmaları isteniyor..
Dava görüldüğü sırada sanıklardan Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan’ın da arasında bulunduğu Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesindeki 16 sanıklı JİTEM davası ile Elazığ 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ve Ayten Öztürk’ün 1992’de kaybolduktan iki ay sonra ölü bulunmasına ilişkin dava da Anter ve Miroğlu ile ilgili davayla birleştirilmişti..
🔴 KÜRT AYDINI, GAZETECİ-YAZAR MUSA ANTER, SEVENLERİNİN DEYİMİYLE APÉ MUSA, 20 EYLÜL 1992’DE DİYARBAKIR’DA UĞRADIĞI SUİKAST SONUCUNDA HAYATINI KAYBETTİ

Suikasta uğradığı sırada yanında bulunan Orhan Miroğlu o gün yaşananları Oradaydım belgeselinde anlatmıştı..
+ There are no comments
Add yours