EKONOMİ

ADETA MAFYA GİBİ ÇALIŞIYORLAR! ‘VARLIK ŞİRKETİ’ TERÖRÜ…

‘Vatandaşı canından bezdiren şirketler, bu da yetmezmiş gibi insanların Almanya’daki akrabalarını bile arayıp buluyorlar. Üstelik saat farkından dolayı gece yarısı bile aranıyorlar.’

KILIÇDAROĞLU: “ARARLARSA ÖDEMEYİN”

🎗 VARLIK ŞİRKETLERİ PSİKOLOJİK BASKI KURUP, BORCU TAHSİL İÇİN AGRESİF YÖNTEMLER KULLANIYOR
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bankaların borçlarını tahsile çalışan varlık şirketlerini “mafya” olmakla suçladı..

Tüketici temsilcisi avukatlar Bülent Deniz ile Rıdvan Yıldız anlattı: Şirketler neden eleştiriliyor?

– Varlık şirketlerinin tahsilat yapabilmek için sıklıkla aradıkları kişiler üzerinde psikolojik baskı kurdukları iddia ediliyor..

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün yeni bir video yayınladı..

Çeşitli kesimlere sert eleştiriler yönelten Kılıçdaroğlu’nun hedefinde bu sefer bankalar da vardı..

– Kılıçdaroğlu:

“Peki faizler arttıkça ödeme şansı olmayan insanların borçlarına bankalar ne yapıyor? Borçlarınızı varlık şirketlerine satıyorlar. Bu şirketler tefecidir, mafyadır. Karı yüzde 400 artmış o bankalar, kazandıklarıyla yetinmeyip garibanın borcunu tefeciye satıyor, ‘tefeci tahsil etsin’ diyorlar, yeter ki kendi bilançoları düzelsin, ‘garibanın da ne hali varsa görsün’ diyorlar..”

Kılıçdaroğlu konuşmasında varlık şirketlerini eleştirdi 

🎗 KILIÇDAROĞLU: “TEFECİ ŞİRKETLER ARAYIP TEHDİT EDECEKTİR FAKİR FUKARAYI”

– Kılıçdaroğlu:

“Şimdi bu tefeci şirketler arayıp tehdit edecektir fakiri fukarayı. Hadi bu saray iktidarının ne olduğu belli, bu bankalara ben ne diyeyim? Fakirin borcunu tefeciye satanlarla bir hesabımız olmayacak mı?

Bu borçlarınız nedeniyle avukatlar tarafından aranacaksınız. Tehdit edecekler. Bunlar tefecilerdir, bunlar mafyadır. Bunlar engerekler ve çiyanlardır. Bunlar aşınıza ve ekmeğinize göz koyanlardır. Sakın ödemeyin, seçimlerden sonra onlarla ben konuşacağım ben..”

✅ Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında adını bir kere geçirdiği ve devamında tefecilikle suçladığı varlık firmaları, varlık yönetim şirketleri adıyla bilinen yasal oluşumlar.  

– Peki bu şirketler niye eleştirilerin odağında yer aldı?   

bülentdeniz.jpg

Bülent Deniz / Fotoğraf: bakirkoyhaber.com

🎗 BÜLENT DENİZ: “BANKALARIN ÜMİDİ KESTİKLERİ İCRA DOSYALARINI ALIYORLAR”

✅ Sorunun yanıtını tüketici dernekleri temsilcisi avukatlar verdi.. 

– Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz:

“Varlık yönetim şirketleri son 15 yılda yaygınlaştı.. Bunların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) izinli kurulduğunu ifade etmeliyim..

Belli bir oranda sermaye şartını yerine getirip şirketini kuruyorsun. Bankalar geri dönüşünden ümidi kestikleri icra dosyalarını belli iskontolarla varlık yönetim şirketlerine devrediyorlar..”

“Adeta mafya gibi çalışıyorlar”

Avukat Mehmet Bülent Deniz:

“Bu şirketlerin bünyesinde birçok avukatın görev yaptığı hukuk servisleri kuruldu. Bu varlık yönetim şirketleri de adeta mafya gibi çalışıyorlar..

Sürekli borçluyu, anasını, babasını, dayısını telefonla taciz ediyorlar.. Ödemezse gelip sizin malınızı haczedeceğiz gibi tehditler de bulunabiliyorlar..

‘Hacze geleceğiz’ diye sürekli SMS atıp, psikolojik baskı kuruyorlar. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na (KVKK) yapılan şikayetlerden dolayı ağır cezalar alan oluyor bu avukat arkadaşlardan. Ama dur durak bilmiyor..

Sürekli olarak gelin ödeyin, şunu yapın, bunu yapın asarız keseriz gibi hoş olmayan avukatlık mesleğine yakışmayan yaklaşımları var..”

“Bir avukat olarak orada çalışan avukatlara ulaşamıyorum”

Avukat Mehmet Bülent Deniz:

“Varlık yönetim şirketlerinin kimi hukuk bürolarıyla ortak çalıştığını, ayrıca aramalar için çağrı merkezinin de kurulduğunu belirtmeliyim..

Burada avukatlar adeta bir fabrikada hukuk işletmecisi gibi çalışmakta..

Bu tarz ve çağrı merkezleriyle çalışan hukuk bürolarını tasvip etmiyorum. Ben bir avukat olmama rağmen o hukuk bürolarını aradığımda oradaki avukata ulaşamıyorum çünkü çağrı merkezini aşamıyorum. Orada çağrı merkezinde görevli 25 yaşındaki çocukla muhatap oluyorsun ama avukata ulaşamıyorsun..”

“Borçluyu arayan kimi çağrı merkezi çalışanları kendini avukat olarak tanıtabiliyor”

Avukat Mehmet Bülent Deniz:

“Bu şirketlerin çağrı merkezlerinde çalışanları da kendilerini kimi zaman avukat ya da mahkeme katibi gibi tanıtabiliyor..

Sicilini söyle dediğimde kabalaşıyorlar. Böyle bir hukuk hizmeti olmaz. Hukuk hizmeti sadece kendi müvekkiline karşı değil, karşı tarafa da verilen bir hizmettir ve kalitesi bellidir. Yasalarla kamunun güvenini sarsmayacak şekilde olması gerekir. Bu hukuk büroları maalesef bunu yerle yeksan ediyorlar. Tabii onlar da varlık yönetim şirketine ne kadar çabuk ve hızlı tahsilat yaparlarsa para kazanacakları için o baskıyı borçlu üzerinde kuruyorlar..” 

icradosyaları.jpg
🎗 “EKONOMİK SIKINTILAR İCRALIK OLANLARIN SAYISINI ARTTIRDI”
“Ekim-kasım gibi icra takibindeki dosya sayısı 1 milyonu bulur”

Deniz, Tüketici Birliği Federasyonu başkanı olarak zaman zaman icra takibine düşen dosya sayısındaki artışa da dikkati çeken açıklamalar yapıyor..

Avukat Mehmet Bülent Deniz:

“Son dönemlerde varlık yönetim şirketlerince aranan kişi sayısında artış olduğunu gözlemledik.. Bunun daha da artacağını söyleyebiliriz..

Şu an borçlu olduğu için yasal takipte olan dosya sayısı 742 bin. Ben önümüzdeki birkaç ay içinde bu sayının 1 milyonun üzerine çıkacağını düşünüyorum. Aslında bu sayıya Ağustos yani bu ay içinde ulaşacaktık ama temmuzda yapılan ara zamlar geciktirdi. En geç ekim-kasıma kadar bu sayıya ulaşacağız. Dolayısıyla varlık yönetim şirketlerince arananlar artacak..”

ridvanyıldız.jpeg

Rıdvan Yıldız / Fotoğraf: Twitter

🎗  “DAHA AGRESİF YÖNTEMLER UYGULANABİLİYOR LAR

– Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Başkanvekili Avukat Rıdvan Yıldız:

“Varlık yönetim şirketlerinin 2000’li yılların başında bankacılık sektöründeki kriz sonrasında yapılan yasal düzenlemelerde yer almış kurumlar olduğunu belirtmeliyim. . 

BDDK izni ve denetimine tabi olan bu şirketler bankaların tahsil edemedikleri kredi ve kredi kartı borçlarını düşük bedellerle devralmaktalar..

Varlık yönetim şirketlerine vergi ve harçlar yönünden de bazı avantajlar da sağlanmıştır. Bu şirketler bankaların yasal takip ile 2-3 sene tahsil edemediği alacakları devraldığından daha agresif yöntemler uygulayarak tahsil edebiliyor..”

“Tahsil edilmeyen borçlar arttıkça daha çok kişi bu duruma maruz kalacaktır”

Avukat Rıdvan Yıldız:

“Çağrı merkezlerinde genelde hukukçu olmayan personele sürekli borçlu ve/veya ailesinin aratıldığını ifade etmeliyim..

Bazen tehdide varan konuşmalar yapılıyor. Bu şirketlerdeki personele aylık hedefler verildiğinden buna ulaştığında ancak prim alabilen personel daha agresif bir şekilde borçlularla iletişim kurmaktadır..

Tahsil edilemeyen borçların iyice artmasıyla daha çok vatandaş bu duruma maruz kalacaktır..

Vatandaşların sürekli rahatsız edilmesi, ailesinin aranması gibi durumlarda şikayet hakları bulunmaktadır. Gerek savcılığa gerekse BDDK’ya şikayetler yapılabilir..

Bunun yanı sıra varlık yönetim şirketleri borcunu ödemek isteyen borçlular yönündense bankaya göre daha uygun rakamlara borcun kapanma fırsatı sunuyor. Bir nevi borç yapılandırılmış oluyor..”

© The Independentturkish// Ali Kemal Erdem

🎗 VARLIK ŞİRKETİ TAHSİLATLARI TÜRKİYE’NİN SOSYAL BİR SORUNU HALİNE GELDİ.

✅ ‘Bankalar verdiği krediyi tahsil edemeyince karşılık ayırmaktan kurtulmak için bu alacağını varlık şirketlerine yüzde 2 ile 4 arasında bir rakama satıyor. Ya sonrası…’

– İftar sofrası kurulmuş, ezan sesi bekleniyordu… Herkesin kulağı ezandaydı…

O an telefon çalınca, sofrada bulunan bütün aile bir anda “hayırdır inşallah” der.

İftar vakti kim arayabilirdi ki?

Telefona bakarlar 0212’li bir telefon numarası.  Yine bir şey satmaya çalışıyorlardır diye bakmazlar telefon kapanır.

Ezan okunmaya başlar ve daha ilk lokma yenilirken aynı numara bir kez daha ısrarla arar.

Bu kez sofradaki ev halkı gerilmeye başlar.

Çünkü arayan numara ısrarlıdır.

Telefonu açarlar.

Karşı tarafta bir kadın sesi sert bir şekilde azarlar:

– Neden telefonu açmıyorsunuz?

Ortam iyice gerilir.

Arayan ne polis, ne de savcıdır ama telefon açılmadığı için fırça atıyor.

Telefondaki ses kendini tanıtır bilmem hangi hukuk bürosundan arıyordur ve Mustafa A..’yı tanıyor musunuz? diye sorar.

Önce tanıyamazlar sonra hemen akıllarına gelir. Mustafa köydeki rahmetli amcanın küçük oğludur.

Hayırdır dediklerinde kadın aynı ses tonu ile anlatmaya başlar:

– Bankaya 20 bin lira borcu var. Ulaşamıyoruz! Siz ona ulaşın eğer bu borcu ödemez ise sizin eve de icra getireceğiz. Eşyalarınız borcu karşılamaya yetmez ise hapse girersiniz. Çünkü aynı aile kütüğüne kayıtlısınız.

Olayın sonrasını anlatmaya gerek yok.

Bu konuşma bankaların alacaklarını sadece yüzde 2 değerine alan bir varlık şirketi çalışanı ile bankaya borçlu kişinin amcasının çocuğu arasında geçti..

– Bu münferit bir olay değil. Bu her gün yüzlerce hatta binlerce yaşanan bir olay.

Ekonomik krizle birlikte son iki yılda bankanın yasal takibe düşen kredilerinde patlama var. Bankalar verdiği krediyi tahsil edemeyince karşılık ayırmaktan kurtulmak için bu alacağını varlık şirketlerine yüzde 2 ile 4 arasında bir rakama satıyor.

✅ Yani kaba ve basit bir hesap ile sizin 10 bin lira bankaya borcunuz varsa, bu varlık şirketi sadece 300 lira ile 500 lira arasında bir değere satın alıyor. Varlık şirketi, bunu vatandaştan üzerine avukatlık, icra ve diğer masrafları da koyarak 20 bin lira olarak tahsil etmeye çalışıyor..

Tehdit, korku ve taciz ile borcun yarısına bile fit olup, müthiş bir para kazanıyor. Tabii ki, korkup bu borcun tamamını da ödeyen var..

Evet! Varlık şirketi tahsilatları Türkiye’nin sosyal bir sorunu haline geldi.

Vatandaşı canından bezdiren şirketler, bu da yetmezmiş gibi insanların Almanya’daki akrabalarını bile arayıp buluyorlar. Üstelik saat farkından dolayı gece yarısı bile aranıyorlar.

Nüfus bilgilerinin ve aile kütüklerinin basit bir T.C. ile ortalığa saçılması böylesine büyük bir sorunu ortaya çıkarttı.

Bu konuda şikâyet o kadar çok ki! Bir de korkup şikâyet edemeyenler var.

🎗 NASIL ÇÖZÜLÜR?

Bu sorunun çözümü aslında çok basit. Sürekli olarak paket açıklayan iktidar milyarlarca lirayı teşvik adı altında dipsiz kuyuya attı. Oysa çok küçük paralara bankaların elindeki bu vatandaşa ait borçlar varlık şirketi yerine satın alınabilir..

Bankalar 500 milyon liralık bir alacağı 15 milyon liraya satıyor. Bunu bir kamu bankası satın alabilir ve insanlara faizini makul seviyede tutup, 5 yıl veya daha uzun bir süre için yapılandırabilir..

Bunu yapmayacaksa bile bu varlık şirketlerine yönelik yasal sınırlamalar getirilebilir. Yoksa bir gün hepimiz aynı kütüğe kayıtlı, yüzünü yıllardır görmediğimiz bir akbabamızdan dolayı taciz edilebiliriz.

Kaynak Yeniçağ: Varlık Terörü – Remzi ÖZDEMİR

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: