
🌐 PROF. İLKE SİPAHİ’DEN TANSİYON UYARISI: HAFİFE ALMAYIN ..!
Yaz mevsiminde hipertansiyon tehlikesine dikkat çeken Kardiyolog Prof. İlke Sipahi, sıcaklıkların hızla artmaya başladığı şu günlerde sağlıklı insanlardan daha çok hipertansiyonu olan hastaları etkiliyor..
Konuyla ilgili Kardiyolog Prof. Dr İlke Sipahi’nin açıklamaları şöyle ..
- Prof. Dr İlke Sipahi:
“Dünyanın en sık rastlanan hastalığı ve neden yükseliyor bilmiyoruz. Her 3 yetişkinden birinde yüksek tansiyon var ve yaşa bağlı olarak da artıyor. Bu hastalığın birçok gizemi var. Tansiyonunuz 21 olabilir ama ne baş ağrısı ne de burun kanaması olmayabilir..
Hipertansiyonun kötü bir de kötü ismi var, o da ‘sessiz katil’..
Çoğu insanda tansiyon yükseldiğinde şikayetler olmayabiliyor. Dolayısıyla tansiyonumuzu düzenli olarak ölçmemiz gerekiyor. Belirli bir yaş üzeri neredeyse yüzde 80-90 oranında görülebiliyor.. Tansiyonu neyin yükselttiğini tam olarak bilemediğimiz için kökünü de kazıyacak bir araç bu hastalık için söz konusu değil. İlaçlarla baskılamaya çalışıyoruz..
Bu hastalığın bir diğer özelliği de hemen hemen herkeste tek ilaç bir işe yaramıyor. Dolayısıyla çok sayıda ilaç kullanmaları gerekiyor hatta ilaç endüstrisi üstesinden gelebilmek için kombinasyon ilaçlar üretmeye başladılar. Tek bir hap yutuyorsunuz ama içerisinde iki ayrı ilaç birleştirilmiş oluyor..
Birçok hastada bu da yeterli olmadığı için üçlü kombinasyonlar yapılıyor. Eğer altta yatan bir neden varsa ve çoğu zaman oluyor ama varsa o zaman tansiyon kökünden çözülebiliyor..
Çok kilolu, çok sigara ve alkol kullanan bir hasta yüksek tansiyon hastalığıyla tanıştığı zaman şifa bulma şansı var. Çünkü hasta alkol ve sigarayı azaltıp, hatta bırakırsa ve kilo da verirse 16 civarında olan tansiyonunu 10 civarına düşebilir. Hastalığı ve kilosu olmayan, sigara ve alkol kullanmayan ama çok kuvvetli bir aile öyküsü olan, yani ailesinde aynı hastalığı taşıyan bir kişideki tansiyon hastalığının kökünü kazıyabilmek mümkün değil. Kombinasyon ilaçlarla ömür boyu tedavi gerekli görülebilir..”
Sputnik// Atilla Güner’le Akşam Postası

🌐 UYKU BOZUKLUĞU HİPERTANSİYON VE KALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTIRIYOR..!
✳ Sağlıklı bir yaşam ve hastalıklardan korunmak için uyku sağlığı önemli..!
- Prof. Dr. Levent Öztürk:
“Uyku sağlığı kalp damar sağlığından akciğer sağlığına kadar, endokrin sistemden böbrek sağlığına kadar bütün vücudu ilgilendirir ve bunları iyi yönde etkiler. Uyku sadece beyin sağlığı açısından değil, tüm vücut için önemlidir..”
“Uyku bozukluğu toplumda sık görülen hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. .!”
- Prof. Dr. Levent Öztürk:
“Bağışıklık sistemimiz hem enfeksiyon hastalıklarıyla mücadelede hem de kanser gelişimini önlemede kritik rol oynar. Bağışıklık sisteminin işinin iyi yapabilmesi, bizim uykumuzu iyi almamızla yakından ilgilidir..
Toplumda yaygın şekilde görülen hipertansiyon ve kalp hastalıklarının gelişiminde uyku bozuklukları önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle uyku sağlığının korunması, kişinin kalp sağlığının korunması açısından da önem kazanır. Uykusu bozuk olanlarda ve gece derin uyku esnasında sempatik sinir sistemi tonusunu düşüremeyenlerde hipertansiyon görülme riski çok daha fazla oluyor..”
🌐 HİPERTANSİYON HASTALARI DİKKAT: ‘MEYAN BİTKİSİ’ UYARISI..!
- Nefroloji Uzmanı Serkan Yıldız:
“Meyan bitkisi böbreklerde tuz tutulumuna yol açarak tansiyon yüksekliğine neden oluyor.. Özellikle tansiyon hastaları, kış aylarında soğuk algınlığına karşı sıklıkla tüketilen karışık çay alırken içeriğine mutlaka baksın. Meyan kökü ihtiva eden çaylardan uzak dursunlar..”
Çay denildiğinde hemen herkesin aklına siyah ya da yeşil çay geliyor. Bu nedenle çay bitkisi dışındaki bitkilerden hazırlanan çaylar için de bitkisel çay ifadesi kullanılıyor..
Bitkisel çayların tamamı çok farklı bitkilerden, çiçeklerden ve meyvelerden elde edilirken, iki veya daha fazla bitkiden elde edilerek paketlenen çaylar için ise ‘karışık bitkisel çay’ ifadesi kullanılıyor..
Meyan aslen baklagiller ailesinden çalı türü bir bitki. Anavatanı Rusya ve Çin olan bu bitkinin ülkemizde de yetiştiğini, köklerinin çok farklı kullanım alanı olduğunu belirtmeliyim..
Meyanın en yaygın kullanım şekli kaynatılarak çay olarak tüketilmesidir. Bunun dışında tatlı olduğu için şerbet olarak da tüketiliyor..
Sindirim ve solunum sistemine, soğuk algınlığına iyi geldiği, ağrı kesici özelliği bulunduğu ve hatta saç ve cilt güzelliğine de katkıda bulunduğu düşünülüyor..
Ancak bu noktada bu bitkinin hiç de masum olmadığını söylememiz gerekiyor. Meyan bitkisi, böbreklerde tuz tutulumuna ve potasyumun atılımına yol açarak kan basıncı yani tansiyon yüksekliğine neden olur. Meyan çok kolay ulaşılabilen ama gerçekte çok da tehlikeli bir bitki..
Hipertansiyonu olanlar marketlerden karışık çay alırken içeriğine bakmalı. İçinde meyan kökü olan çaylardan uzak durmalı. Örneğin tansiyonu kontrol altında olan bir hasta, böyle bir bilgiye sahip olmadığı için karışık bitki çayını tüketiyor ancak tansiyonu fırlıyor.. Doğada da tıpkı kekik, ıhlamur gibi kolaylıkla bulunabiliyor. Dağlardan topluyor insanlar..
Bu nedenle hipertansiyon öyküsü olan hastaların karışık bitkisel çay tüketimi konusunda çok dikkatli olmaları ve satın aldıkları ürünün içeriğini dikkatlice gözden geçirmeleri gerekiyor..”
🌐 HER ÜÇ ERİŞKİNDEN BİRİ HİPERTANSİYON HASTASI..!
- Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Erol:
“Pandemi dışında, dünyada ve ülkemizdeki birincil ölüm nedeni, hâlâ kalp-damar ve dolaşım sistemi hastalıkları..
Türkiye’de erişkin her üç kişiden biri yüksek tansiyon (hipertansiyon) hastası.. Görülme sıklığı son derece yüksek olan çok yaygın bir hastalık..
Hipertansiyondan mustarip birçok insan, semptomları olmadığından, hipertansiyona sahip olduğunun farkında bile değil. Maalesef çoğu zaman insanlar kalp krizi veya felç geçirdikten sonra bu acı gerçeği öğreniyor..”
🌐 HİPERTANSİYON BELİRTİLERİ NEDİR..!?
- Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Erol:
“Kronik hipertansiyon, belirtileri silik bir hastalık. Ense kökünden gelen baş ağrısı, kulak çınlaması, göz kararması gibi genel belirtiler veriyor.. Kronik dönemde beyin, yüksek kan basıncına göre kan alımını düzenliyor, buna bağlı hastanın belirtileri de tamamen kaybolabiliyor. Dolayısıyla hiç belirtisi olmadan insanlar yüksek kan basıncı ile yaşayabiliyor.. Bu nedenle tanı alamıyor, tedavi olamıyorlar..
Hipertansiyonun tanısı kan basıncını ölçmek ile anlaşılır. Hiç belirtiniz olmasa da kan basıncınızı yani tansiyonunuzu ölçtürün, değerini bilin diyoruz..
Eğer büyük tansiyon 120, küçük tansiyon 80 mmHg’nin altında ise yılda bir, büyük 120-129 küçük 80-85 mmHg aralığında ise 6 ayda bir, büyük 130-139 küçük 85-89 mmHg aralığında ise 3 ayda bir kan basıncınızı ölçtürün..”
🌐 TEDAVİDE GEÇ KALINMASI NELERE YOL AÇAR..!?
- Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Erol:
“Hipertansiyonun kendisi silik semptomlu ancak vücutta yaptığı hasar kalıcı ve geri dönüşümsüz oluyor, hastayı ölüme kadar götürebiliyor..
O nedenle sessiz katil de diyoruz. Uygun şekilde tedavi edilmediğinde, kalp kasında kalınlaşma ve sonrasında kalp yetersizliği, kalp damar hastalığı gelişmesi, böbrek fonksiyonlarında bozulma ve böbrek yetersizliği yapıyor, beyin damar hastalığı, beyin kanaması ve felçlere neden olabiliyor, göz damarlarını hasarlandırıp görme kayıplarına neden olabiliyor.. Kalp krizi için ana risk faktörlerinden biri de hipertansiyon, yine aorta dediğimiz büyük atardamarımızda genişleme, hatta yırtılma ile ani ölümlere neden olabiliyor..”
“Hipertansiyon hastaları salgın sürecinde ne gibi sıkıntılar yaşadı..!?“
- Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Erol:
“Tabii ki hipertansif hastalar da salgından olumsuz etkilendiler, maalesef olumsuz etkilere neden oldu. Hareketsizlik, obezite, stres ve üzüntü, hipertansiyonda artırıcı yönde etki eden faktörler..
Hipertansiyona özel bir çalışmamız yok ama biz pandemi döneminde yapmış olduğumuz TURKMI-2 çalışmasında kalp krizi geçiren hastaların pandemi öncesi döneme göre yüzde 47 azaldığını saptadık..
İnsanlar hastaneden ‘Covid kaparım’ korkusu ile hastaneye gitmiyorlar, gidenler de geç gidiyor..
Hastaların tuzsuz diyeti bırakmamalarını, hareket etmelerini, sağlıklı beslenmelerini, ilaçlarını da düzenli almalarını öneriyoruz. Basit bir hipertansiyon kontrolü için doktora gitmelerine gerek yok.. Kan basınçlarını evde düzenli ölçüp kontrol etsinler, anormal değerler söz konusu ise doktorları ile iletişime geçsinler..”
“TKD olarak iki yıl önce ‘Değerini bil’ adlı kampanya başlattık..!”
- Prof. Erol:
“Kan basıncını ölç/ değerini diyoruz. Bu şekilde toplumda hipertansiyonu olup farkında olmayan kişileri ortaya çıkarıp uygun tedavilerini yaparak toplum düzeyinde hipertansiyona bağlı hastalıkları azaltmayı hedefledik..
Her erişkinimizin mutlaka bir kan basıncını ölçtürmelerini, değerlerini bilmelerini, 120/80 mmHg altında iseler yılda bir, 120-129/80-84 aralığında iseler 6 ayda bir, 130-139/85-89 aralığında iseler 3 ayda bir kan basınçlarını ölçtürmelerini değerini bilmeleri, hipentansiyon ortaya çıktığında (>140/90) da erken tanı almalarını sağlamak istiyoruz..”
🌐 TANSİYONUN DÜŞMANI..!
“Tansiyona karşı alınacak önlemler..!”
- Sigara ile içkiyi bırakmak,
- Tuzu azaltmak,
- Spor yapmak,
- Yağlı yiyeceklerden uzak durmak geliyor.
“Tansiyon Hastası Nasıl Yaşamalı..!?“
- ■ Düzenli fiziksel egzersiz yapmalı
- ■ Tuzu kısıtlamalı
- ■ Varsa sigara bağımlılığından kurtulmalı
- ■ Besinler yoluyla yeterli potasyum, kalsiyum ve magnezyum almalı
- ■ Margarin ve margarin içeren besinleri tüketmemeli
- ■ Varsa fazla kilolarını mutlaka vermeli
- ■ Stresin yıpratıcı etkilerinden kaçınmalı
- ■ Yoga ve meditasyon, hobiler vs gibi stresini azaltacak yöntemler bulmalı.
https://www.cafemedyam.com/2019/09/10/her-sabah-pogaca-ve-simit-yerseniz/
“Sigara Tansiyonu Nasıl Yükseltir..!?”
Sigara tüm organlar için kanserojendir ve damarlar üzerinde son derece kötü etkiye sahiptir.
Sigara içildikten sonraki ilk 30 dk içinde kan basıncının yüksek seyrettiği bilinmektedir. Sigara kesinlikle kullanılmamalıdır.
“Hareketli Yaşam Neden Şart..!?”
Düzenli egzersiz, hipertansiyon ve kalp hastalığı riskinin ortaya çıkmasını önlemede faydalıdır..
Egzersiz aynı zamanda kan şekeri, kolesterol ve trigliserid düzeylerinin de normal olmasına yardımcı olacaktır. Önerilen aktivite günde 30 dk orta şiddette (80-120 adım/dk) yürüyüş olmalıdır..
“Tuzun Tansiyona Etkisi Nedir..!? “
Tuz, hipertansiyonun ortaya çıkmasında, kan basıncının yüksek olmasında ve ilaçların etkisinin engellenmesinde önemli rol oynamaktadır.
Günlük tuz alımı 4 gramdan az olmalıdır (bir çay kaşığı). Ülkemizde normal beslenme ile günde 15-20 gr kadar tuz alındığı hesaplanmaktadır. Bunun anlamı hastaların kullandığı tuz miktarını dörtte bire indirmesi gerektiğidir.
Ülkemizde tuz miktarının fazla olduğu yiyecek sayısı fazladır. Sadece sofradaki tuz değil, fazla miktarda tuz içeren turşu, kurutulmuş balık, konserve, hazır gıdalar, domates sosu, peynir, beyaz ekmek, salamura et, kremalar ve tuzlu kuruyemişlerdir.
Aperatif ve ayaküstü tüketilen besinlerin çoğunda fazla miktarda tuz bulunur.
Ülkemizde gıdaları korumak ve tat vermek için bol miktarda tuz kullanılması hipertansiyon sıklığını arttırmaktadır.
https://www.cafemedyam.com/2019/02/19/agiz-kokusu-cozumleri/
“Potasyum tansiyon düşmesinde faydalı olan bir mineraldir..!”
İşlenmiş gıdalar tuz bakımından, bitkisel gıdalar ve işlenmemiş gıdalar ise potasyumca zengindir. Sebze ve meyvelerin doğal olarak tüketilmesi bu bakımdan önemlidir.
🌐 TANSİYON HASTASININ DOSTU BESİNLER..!

- Orman Meyveleri:
İçerdiği yüksek potasyum oranı nedeniyle muz. Ancak potasyum oranı yüksek avokado, mantar, domates, tatlı patates, kavun gibi yiyecekler de muzun yerini tutabilir.
- Bitter Çikolata:
En az %70’i gerçek kakaodan oluşan bitter çikolatalardan günde ‘bir kare’ tüketmek tansiyona iyi gelecektir.
- Kivi:
İçerdiği yoğun C vitamini nedeniyle etkili.
- Yulaf:
Güne ekmek yerine yulafla başlamak, günün devamında daha düşük kan basıncına yardımcı oluyor.
- Lifli Yeşil Sebzeler:
Günde bir veya iki kez yeşil yapraklı sebze tüketimi tansiyonun uzun vadede kalıcı olarak düşmesini sağlıyor.

- Sarımsak:
Doğal antibiyotiklerden sayılan sarımsak, tansiyonun düşmesine en hızlı etki eden yiyeceklerden.
- Yoğurt Gibi Fermente Gıdalar:
Probiyotik yönünden zengin olması nedeniyle sindirim sistemi sağlığı için de olmazsa olmazlardan.
- Tarçın:
Şeker yerine kullanılarak şeker tüketiminin de azalmasına yardımcı olur.
- Baklagiller:
Birçok vejetaryenin de içerdiği yoğun protein oranı nedeniyle et yerine tükettiği baklagiller tansiyon dostu bir besin grubu olarak biliniyor.
https://www.cafemedyam.com/2019/01/21/tarcin-miktarina-dikkat-beyin-kanamasi-riski-var/
Yurt Gazetesi – Osman Erk
İLGİLİ HABER