.
✳ASİSTAN SAYISINI ARTIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL..!
“Tıp camiası bu kadar yüksek kontenjanları şaşkınlıkla karşıladı..!”

  • Prof. Dr. Tufan Tükek:

“Aslolanın asistanların iyi yetişmelerini sağlamak olduğunu söylemeliyim.. Yeterli sayıda eğitici yoksa, 20 asistan verseniz ne olur..

Dünyanın en zor sınavlarından biri olarak nitelenen Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) kontenjanları bahar döneminde önceki yıllara oranla 2 kat artırıldı..

Geçen yıl 6 bin civarındaki kontenjan bu yıl 12 bini geçti..

Geçmiş yıllarda kontenjanlar ihtiyaca göre şekillense de son dönemde farklı faktörler etkili oldu..”

Riskli, komplikasyonun fazla görüldüğü beyin cerrahisi, kadın doğum, genel cerrahi gibi branşlara ilgi düşerken; radyoloji, nöroloji, ruh sağlığı, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, kulak burun boğaz ve göz hastalıkları gibi bölümlere rağbet büyüyor / Fotoğraf: Pixabay// cafemedyam

Sağlıkta şiddet, ücret düşüklüğü ve malpraktis davaları gibi durumlar, adayların TUS tercihlerini şekillendirdiğinden kontenjanlarda değişikliğe gidildi..

Öyle ki bazı branşlarda kontenjanlar 3, 4 ve hatta 5 katına çıkarılırken,  kimilerinde düşüş kaydedildi..

Radyoloji kontenjanında 5,5 kat artış..!”

✅Radyoloji bölümü kontenjanı 137’den 761’e çıkarıldı..

✅ Nöroloji bölümü kontenjanı 98’den 544’e çıkarıldı ..

✅ Kulak burun boğaz (KBB) kontenjanı 101’den 450’ye çıkarıldı..

✅Göz hastalıkları kontenjanı 130’dan 334’e çıkarıldı..

✅Kadın hastalıkları ve doğum bölümü kontenjanı 358’den 741’e çıkarıldı..

✅Ruh sağlığı ve hastalıkları branşında kontenjan 151’den 341’e çıkarıldı..

✅Ortopedi ve travmatoloji bölümünde kontenjan 158’den 299’a çıkarıldı..

✅Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyolojide kontenjan 102’den 275’e yükseltildi..

✅Kalp ve damar cerrahisinde kontenjan 90’dan 204’e çıkarıldı..

✅Beyin ve sinir cerrahisinde kontenjan 131’den 279’a çıkarıldı..

Kontenjanı düşürülen bölümler..!”

Askeri sağlık hizmetlerinin 1 olan kontenjanı aynı kalırken, kontenjanı düşürülen branşlar da yok değil..

Nükleer tıp branşında 39 olan kontenjan 38’e, tıbbi genetikte 33’ten 25’e, hava ve uzay hekimliğinde ise 6’dan 1’e düşürüldü..

Ancak her TUS tercih döneminde olduğu gibi bazı uzmanlık alanlarına yoğunlaşma olurken kimi branşlarda kontenjanların dolmama ihtimali bulunuyor..

https://www.cafemedyam.com/2021/11/03/hekimler-gocu-onlenemiyor/gundem/
✳TUS KONTENJANLARINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER VE ÜLKEDEKİ TIP EĞİTİMİNE İLİŞKİN GENEL DURUM ..!
“Bu kontenjanlarla uzman adaylarını iyi ve kaliteli şekilde yetiştirmek zor..!”
  •  İÜ İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek:

“Akademi camiası açıklanan kontenjanları çok yüksek buldu.. Bu şekilde genç uzman adaylarının iyi ve kaliteli şekilde yetişmesi zor..

Asistan sayısının yüksek olması kulağa hoş gelse de çözümün sayıyı artırmak değil, onları iyi şekilde yetiştirmek olduğunu belirtmeliyim..

Tıpta uzmanlık yani asistanlık denilen sürecin, çok önemli ve zorlu bir eğitim gerektirmektedir.. Uzman sayısındaki açık kapatılacak gibi görünse de iyi, kaliteli eğitim nasıl verilecek..

Plastik cerrahi, kadın doğum gibi branşların özel eğitim gerektirdiğini  ve asistanların her vakayı görmelerinin önemli olduğunu söylemeliyim..

Ne kadar çok vaka görülürse o kadar iyi. Ancak çok sayıda asistanla bunun nasıl olacağı konusunda endişemiz var.. Bu kişiler bu kadar kalabalık nasıl eğitim alacak.?

Bu kontenjanlarla sayı çok yükseldiğinden, bazı bölümlerdeki eğitimci sayısının da artırılması şart.. Yeterli sayıda eğitici yoksa, 20 asistan verseniz ne olur..? 

Uzmanların kalitesini düşürmeden sayıyı artırmalılar. Aslolan iyi, kaliteli şeklide yetişmelerini sağlamak ve eğitici sayısını artırıp, klinikleri buna göre hazırlamak..”

Prof. Dr. Tufan Tükek İÜ İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi AA.jpg
Prof. Dr. Tufan Tükek: Asistan sayısını artırmak çözüm değil  / Fotoğraf: AA // cafemedyam

BİRÇOK UZMANLIK DERNEĞİ İTİRAZ ETMEYE HAZIRLANIYOR..!
“Birçok uzmanlık derneği yüksek kontenjanlara itiraz etmeye hazırlanıyor ..!”
  • Prof. Dr. Tükek:

“Artık bazı branşlarda hekimler emeklerinin karşılığını alamıyor. Özellikle çalışma şartları, yoğun nöbetler, düşük ücretler nedeniyle daha kolay para kazanabileceklerini düşündükleri alanları tercih ediyorlar..

Malpraktis davaları da bıktırdı. Sağlıkta şiddet çok arttı. Tüm bu nedenlerle genç hekimlerde yılgınlık oluştu..

Bazı bölümlerde uzmanlık adeta bir komando eğitimi gibidir. Örneğin çocuk ve dahiliye gibi bölümler çok yoğundur. Ayda 10 nöbetle başlarsınız ve hiç azalmaz..

Radyoloji, dermatoloji ve fizik tedavi gibi bölümler hariç, cerrahi branşların tamamı, dahili branşlar çok yoğun nöbet ve eğitimle geçer..

Kulak burun boğaz branşında da ameliyatları sonuçlandırıp mutlu olma durumu yüksek.. Ama beyin ve kalp damar cerrahi, genel cerrahide zaten ağır hastalıklar olduğundan hastayı kaybetme dahil her türlü riski büyüyor ve şiddet görme oranı yükseliyor..”

https://www.cafemedyam.com/2021/09/29/aile-hekimleri-isyanda-bakin-neden/gundem/
TIP FAKÜLTESİ AÇMAKLA İŞ BİTMİYOR..!
“Köklü üniversitelerin desteklenmesi şart ve gerek yeni açılan devlet üniversiteleri gerek ise vakıf üniversitelerindeki tıp eğitimi iyi denetlenmesi..!”
  • Prof. Dr. Tufan Tükek:

“Eğitici bulmak çok zor. Tıp fakültesini açmakla iş bitmiyor. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin durumları ile eğitim kalitesinin takibi şart. Belli periyodlarla eğitimi yerinde izlemek gerekli..” 

© The Independentturkish//Lale Elmacıoğlu 

Sağlıkta şiddet, yoğun iş yükü, yüksek risk, düşük maaş gibi faktörler nedeniyle ileride ameliyat yapacak hekim bulamama riskinin büyüdüğü ifade ediliyor / Fotoğraf: Pixabay// cafemedyam
✳TUS TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR, CERRAHİYE İLGİ AZALIYOR..!
“Hekimler malpraktis davalarından bıktı..!”

Prof. Dr. Başer, Prof. Dr. Bulut ve Prof. Dr. Karagöz’e göre hekimler, alınan riskin büyüklüğü, maddi karşılığının yetersizliği ve sağlıkta şiddet gibi nedenlerle beyin cerrahisi, genel cerrahi, kadın doğum gibi branşları eskisi kadar tercih etmiyor..

“Türkiye’deki en zor sınav” olarak nitelendirilen Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) tercihlerinde son yıllardaki değişim, çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor..

Dahiliye, kadın doğum, beyin cerrahisi gibi bölümlere ilgi azalırken; dermatoloji, radyoloji, göz hastalıkları ve fizik tedavi gibi branşlara talep yoğun..

Kontenjanları boş kalan alanlarda asistanların iş yükü katlanırken, gelecekte bazı bölümlerde hekim bulamama riski büyüyor..

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın paylaştığı ifadeler de tehlikenin boyunu gözler önüne seriyor..

  • Prof. Dr. Mehmet Ceyhan:

“Böyle giderse yakında salgınlarda çocuklara bakacak kaliteli ‘çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı’ bulamayacağız. Kurulduğundan beri ilk kez bilim dalımızın açtığı 2 kişilik kadroya başvuran olmadı.” 

✳SON YILLARDA CERRAHİYE İLGİNİN AZALMASI DURUMUNU VE HEKİM TERCİHLERİNİN BELLİ BRANŞLARDA YOĞUNLAŞMASININ NEDENLERİ..!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Kadıköy Medicana Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bengi Başer ve Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Karagöz’le konuştuk..

“İleride beyin cerrahisi, kalp-damar cerrahisi, kadın doğum gibi branşlarda hekim bulmak zorlaşacak..!”
  • TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut:

“Türkiye’de sadece çocuk enfeksiyonu değil beyin cerrahisi, kalp-damar cerrahisi, kadın doğum gibi branşların da ilgi görmediği, kontenjanlarının dolmadığı, dolayısıyla da ileride bu alanlarda hekim bulmanın zorlaşacağı görüşündeyim..

Eğitim uzun ve çok yorucu. İnsanlar emeklerinin karşılığını alamayacaklarını düşünüyor.. Bu gidişle ameliyat yapacak hekim zor bulunur.. Defansif tıp (risk almadan nasıl hekimlik yaparım görüşü) anlayışı arttı.. “

Vedat Bulut.jpeg
Vedat Bulut / Fotoğraf: TTB// cafemedyam
“Hekimler malpraktis davalarından bıktı..!”
  • Prof. Dr. Vedat Bulut:

“Bin ameliyatın yaklaşık 10’unda komplikasyon oluşabildiğini, sırf bu durumdan faydalanıp kimi zaman haklı kimi zaman da haksız yere hekimlere dava açan şirketlerin bulunduğunu ve doktorların artık malpraktis davalarından usandığını ifade etmeliyim..

Muayene süreleri yetersiz..

Türkiye’de bir hekim aleyhinde açılmış 6,5 milyon TL’lik dava var. Pek çok malpraktis davası milyonlarca lira tutarında. Bir hekim bin operasyon yapıp 10 tanesinde başarısız olsa, başarılılar unutulur. 990 ameliyata öyle ücret vermelisiniz ki 10 komplikasyonun karşılığını hekim verebilsin..

Birtakım şirketler kurulmuş, işleri dava açmak. Bin tane ameliyattan o kadar para kazanmıyor ki hekim o tazminatı ödeyebilsin.. O zaman başarılı olan operasyonlara çok yüksek ücret ödenmeli ki bunu karşılayabilsinler..

Doktorların zorunlu meslek sigortası var. ABD’de hekimlerin yüzde 8’i primini ödemeyediği için hekimliği bıraktı. Türkiye’de de benzer bir durum yaşanabilir, gidişata oraya doğru..

Davalarda büyük teknik sorun var. Hekimler hastalara yeterli vakti ayıramıyor, bunun nedeni sistem. Ama sistemdeki hatayı, hekime yüklüyorlar! Bir hekim günde 100 hastaya bakamaz!..”

“Cildiye ve radyoloji gibi bölümlere talep var..!”
  • Prof. Dr. Vedat Bulut:

“Hangi branşlara ilgi duyulduğunu sorarsanız.. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması sonucu hekimler hastayla karşı karşıya gelme ihtimallerinin daha düşük olduğu branşlara yöneldi..Bunlar arasında da radyoloji ve cildiye (dermatoloji) gibi bölümlerin başı çekiyor..”

“Hasta kurtulursa Allah’tan, kötü olursa sizden bilirler..!”

Kadıköy Medicana Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bengi Başer de mesleki risk, malpraktis davaları ve sağlıkta şiddet vurgusu yaptı..

  • Prof. Dr. Bengi Başer:

“Geçmişte yüksek puan alan pek çok hekim kardioyoloji bölümünü kazanmayı isterdi..Daha sonra “plansız” şekilde asistan alımıyla bu alandaki doktor sayısının artmasıyla kişi başına düşen hasta sayısı azaltılarak pasta bölündü ve oluşan tedirginlik tercihlere de yansıdı..

Kalp hastalıkları gibi branşlarda riskin yüksekliğini söyleyebilirim..

Malpraktis davalarının artması nedeniyle insanlar ürktü. Kalp hastalıklarında problemleri atlama riski büyüktür çünkü kalp kapalı bir kutudur ve girişimsel tetkik yapılmadıkça anlaşılmayabilir..

Anjiyoda bile plakta sorun yaşayabilir ve kalp krizi görülebilir..

 Ani ölüm riski, atlanabilecek patoloji varlığı gibi nedenler, insanları ürküttü.. Hasta yakınları çıkıp, ‘Tedaviye size geldik, hastamız öldü’ suçlamasıyla gelebiliyor.. Yapacağız işlem nedeniyle büyük risk alıyorsunuz..

Pek çok branşta olumsuzluk size hemen dönmez ama kardiyolojide tam tersidir, hemen görülür!

Her şey yolunda giderse, hasta kurtulursa sizden iyisi yok. Ama komplikasyon olursa sizden kötüsü yok! Hasta iyi olursa Allah’tan, kötü olursa sizden bilirler..”

Bengi Başer-AA.jpg
Bengi Başer / Fotoğraf: AA// cafemedyam
“Hekimlere şiddet arttı..!”

Prof. Dr. Bengi Başer’e göre cerrahi işlemlerde alınan riskin yüksekliğine rağmen elde edilen maddi karşılık yeterli değil..

  •  Prof. Dr. Bengi Başer

“Hekim risk alıyor ama maddi karşılık alamıyor, dava ve şiddet ihtimali artıyor..Sağlıkta şiddetin artması da branş seçimini en çok etkileyen faktörler arasında.. Hekimler gerek hastalar gerek ise onların yakınlarıyla daha az sorun yaşama ihtimali olan bölümlere yöneldi..”

“Plastik cerahi, cildiye ve obezite cerrahisi revaçta..!”
  • Prof. Dr. Bengi Başer:

“Son yıllarda plastik cerahi, cildiye (dermatoloji) ve obezite cerrahisi gibi alanlar tercih ediliyor.. Nasıl göründüğünüz önem kazandıkça seçilen branşlar da değişiyor..

İçinde bulunduğumuz dönemi “dış görünüşün tavan yaptığı çağ” olarak niteliyorum.. Günümüzde bireyler ne kadar sağlıklı olduklarından çok nasıl göründüklerini önemsiyor..”

“Dudak dolgusu fiyatına kalp damarını açıyorsunuz, tezatlıklar var..!”
  • Prof. Dr. Bengi Başer:

“Hastanın hayatını kurtarmanız, güzelliğinden daha az önemli hale geldi. Bir stent için 1.500 TL vermek istemeyen, iki katını yüzüne dolgu yaptırmak için verebiliyor. Dudak dolgusu fiyatına kalp damarını açıyorsuz. Bu işte tezatlıklar var..

 Branş tercihlerinde görülen değişikliğin Türkiye’ye özgü olmadığını ve riskli bulunan alanlara yurtdışında da talebin düştüğünü belirtmeliyim..

Dünyadaki gidişat bunu belirliyor. Örneğin ABD’de de hekimler, cerrahi branşları çok istemez, başka branşlara yönelir. O nedenle de cerrahiyi daha çok dışarıdan gelen hekimler tercih eder..”

“Beyin cerrahisi ve genel cerrahi gibi kadrolar boş kalıyor..!”

39 yaşında profesörlük unvanını alan Türkiye’nin en genç profesörlerinden biri olan Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Karagöz de Prof. Dr. Bulut ve Prof. Dr. Başer’le benzer görüşleri paylaştı.. 

  • Karagöz; 

“Mikrobiyoloji, patoloji ve biyokimya gibi pre-klinik branşları TUS’ta pik yaptı.., Beyin cerrahisi ve genel cerrahi gibi kadrolar boş kalıyor”

Prof. Dr. Ahmet Karagöz Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi.png
Prof. Dr. Ahmet Karagöz / Fotoğraf: Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi// cafemedyam

“Hekimliğin en zor yanı hastayla ilgili alınan riskte, sadece meslek değil, bir yaşam tarzı..!”
  • Prof. Dr. Karagöz: 

“Kalp-damar cerrahisi, beyin cerrahisi, genel cerrahi, kadın doğum ve ortopedi gibi bölümlerin sadece bir meslek değil, yaşam tarzı ..

Hekimlerin kendi kliniklerinde çalışabilecekleri psikiyatri, çocuk psikiyatrisi, cildiye (dermatoloji) ve plastik cerrahi gibi klinik branşlara ilgileri hala eskisi kadar olmasa da fazla.. 

Bu alanlarda puanlar hâlâ yüksek. Hekimliğin en zor yanı sadece eğitiminde, uzun çalışma saatlerinde ya da geceleri hastaneye gitmekte değil, hastayla ilgili alınan riskte aslında…

Hastanın hayatıyla ilgili risk aldığın branşlarda çok daha fazla yoruluyorsun..

 Son zamanlarda sağlıkta şiddetin neden olduğu korku, hekimleri belli branşları yazmaktan alıkoyuyor..”

© The Independentturkish//Lale Elmacıoğlu

NE OLMUŞTU?

✳TUS SORULARINI SIZDIRDIĞI İDDİA EDİLEN DERSHANE..!
“Cemaatler arasındaki kapışma..!”

24 Şubat’ta yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sorularını çaldığı iddia edilen TUSDATA Dershanesi’nin İskenderpaşa adlı cemaatle bağlantısı ortaya çıktı.

Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) soru ve yanıtları, ÖSYM tarafından daha açıklanmadan önce sosyal medyaya düştü!
İddiaya o ki; sınav günü bazı Whatsapp gruplarında sınav soruları görüntülendi,



İddialarının odağındaki TUSDATA isimli dershane bir açıklama yaptı ve iddiaları reddetti..

  • Sınava giren M. isimli doktor:  

“Bugün TUS dershanesine gitmeden başarı elde etmek çok zor. Büyük paraların döndüğü büyük bir sektöre dönüştü TUS sınavı. TUS dershanesinin sınav öncesi 50 kişilik özel gizli grup oluşturduğunu ileri sürülüyor. Sınav soruları derece yapmaları için bu özel gruba verildi iddiası var.”

ÖSYM’den yanıt..!”
  • ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliği :


*-ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlarda, sınavlara giren bazı adaylarca sınav esnasında sorular ezberlenerek (bazen farklı adaylarca sınav esnasında ezberlenen sorular sınavdan sonra bir araya getirilerek) sınav sonrasında facebook, twitter, instagram, whatsapp, youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden paylaşılabilmektedir..

 
*-Nitekim CİMER başvurunuza konu TUSDATA yayınevi tarafından yapılan kamuoyu açıklamasında; yayınevinin kendi hocalarının sorularda hata olup olmadığını saptamak için 2019-TUS sınavına girdiği ve sınav sonrasında soruları orijnaline en yakın şekilde çıkartarak soruları sınav bittikten sonra whatsapp üzerinden paylaştıkları açıkça ifade edilmiştir..


*-Telif hakkı Başkanlığımıza ait olan sınav soru ve cevaplarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırı olarak Başkanlığımızın yazılı izni olmaksızın yayınlanması suç teşkil ettiğinden sınav sonrasında soruları izinsiz yayınlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmakta ve aynı zamanda erişimin engellenmesi kararı verilmesi, Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğinden talep edilmektedir..


*-İlgili CİMER başvurusuna konu 24.02.2019 tarihinde gerçekleştirilen 2019-TUS sınavı ile ilgili olarak sınav sona erdikten saatler sonra bazı sona sorularının Başkanlığımızın telif haklarını ihlal ederek yayınlanması nedeniyle ilgili kişi ve kurumlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır.   

TUS sorularını sızdırdığı idda edilen TUSDATA’nı kurucusu Sami Selçukbiricik, İskenderpaşa Cemaati’nin Asfa Ferda Koleji Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görev yaptı..

Menzil Cemaati, Sağlık Bakanlığı’nı adeta tam anlamıyla ele geçirdi! ama 24 Haziran seçimleri sonrasında Sağlık Bakanlığı’na İskenderpaşa Cemaati’ne mensup Fahrettin Koca getirildi..


Sağlık Bakanlığı’nda Menzil – İskenderpaşa kavgası gün geçtikçe daha sık görülmeye başlandı…

Soruların sızdırılması olayında, kimilerinin parmağı İskenderpaşacıları gösterirken, İskenderpaşacılar ise söz konusu sızıntıların Menzilcilerin kumpası olduğunu söylüyor.

İLGİLİ HABER

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: