İlber Ortaylı: Cumhurbaşkanı seçemedi bu memleket! Kontrolü kaçırdık!

Share

Tweet

Share

Share

Email

Comments

İlbey Ortaylı’dan ‘sığınmacı’ açıklaması: Kontrolü kaçırdık..!

“Sığınmacıya insani yardım dışında bir şey yapılamaz..!”

• Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Sığınmacı dediğin bayramda piknik yapar gibi sınırın öbür tarafına gidip gelmez. O zaman orada kal..”

“‘Söylemeden Olmaz’ isimli televizyon programında, Türkiye’deki kaçak göçmen sorunu hakkında çarpıcı ifadeler ..!”

• Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Türkiye’nin göçmenler konusunda kontrolü elden kaçırdığını söyleyebilirim.. Biz şarktan gelenler için mülteci statüsü vermiyoruz. Bunu size söyleyebiliyorum. Ben kendim mülteciyim çünkü. 1 yaşında mülteciydim, kimliğim yoktu, Türk vatandaşı olduk tabii. Çünkü kanun böyle söylüyor. Irki bağlantısı olanlar Türkler ancak komünist kökenli ülkelerden gelirlerse iltica etmiş sayılıyorlar..

Dolayısıyla bazı şeyler var.. Sığınmacı dediğin bir kere bayramda, seyranda piknik yapar gibi sınırın öbür tarafına gidip gelmez. Almanya’ya sığınan adam sınırın dışına çıktığı zaman biter iş. Bizimkiler gidip geliyor böyle bir şey olmaz. O zaman orada kal..

İkincisi sığınmacıya insani yardım dışında bir şey yapılamaz. Yani Türkiye’de bugün işi olmayan bir adamın birtakım sağlık sigortası hakları bile sınırlanırken sen bunu kalkıp da daimi olarak verirsen  burada insanların huzuru kaçar bu çok açık bir şey. Hastanelerdeki yük artar. Bunların üzerinde düşünmemiz lazım..” 

İstanbul Valiliği işlem yapılan göçmenlerin sayısını açıkladı..!

“İstanbul Valiliği, 2022’de 4 bin 661 Afganistan ve bin 418 de Pakistan vatandaşı hakkında işlem yapıldığını açıkladı..!”

İstanbul Valiliği, 1 Ocak ile 15 Nisan tarihleri arasında 18 bin 781 düzensiz göçmen hakkında işlem yapıldığını duyurdu..

Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, haklarında işlem yapılan insanlar arasında 4 bin 661 Afganistan ve bin 418 de Pakistan vatandaşı bulunuyor..

Açıklamada, bu kişilerden 7 bin 684’ünün İstanbul’dan sınırdışı edildiği, 7 bin 590’ının ise sınırdışı işlemleri için diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildiği belirtildi..

• Valilik tarafından yapılan açıklama:

Bu kapsamda İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğünce 2021 yılında 71.959 düzensiz göçmen hakkında işlem yapıldı.. Bu kişilerden 23.072’si İstanbul’dan sınırdışı edilirken, 39.525’i ise sınırdışı işlemleri yapılmak üzere diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildi..

1 Ocak-15 Nisan 2022 tarihleri arasında; 4.661’i Afganistan, 1.418’i Pakistan olmak üzere toplam 18.781 düzensiz göçmen hakkında işlem yapıldı.. Bu kişilerden 7.684’ü İstanbul’dan sınırdışı edilirken, 7.590’ı sınırdışı işlemleri için diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildi..

İlber Ortaylı: Ben doğdum doğalı cumhurbaşkanı seçemedi bu memleket..!

• Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Herkes cumhurbaşkanı seçiyor. Ama bizim kadar aciz hale getiren var mı? Ben doğdum doğalı cumhurbaşkanı seçemedi bu memleket..

Köy enstitüleri 1940 yılında kuruldu.. Tabi artık Kemal Atatürk hayatta değildi. Fakat oluşum onun devrindedir. Hasan Ali Yücel’in teorisidir. Sonradan kurulmuştur..

O dönem CHP devridir.. Tek parti dönemidir. CHP çok partili hayata geçince de köy enstitülerinin sonu getirilmiştir..”

Türkiye tarihi eksik öğretiliyor..!

“ÇOK YANLIŞ HEDEFLERLE TESPİT EDİLİYOR..!”

• İlber Ortaylı:

“Bu eksik öğretilme de çok yanlış hedeflerle tespit ediliyor. Şunu söyleyeyim, mevcut siyasi partilerin hiçbir şekilde Türkiye’nin yakın tarihine müspet veya menfi ortak olma hakları yoktur.. Yani ne bu zevatın, ‘Biz çok iyi şeyler yaptık ve biz bunu belgeliyoruz’ deme hakkı vardır. Ne de, ‘Bunlar çok kötü işler yaptılar.. Biz de onlarla savaştan geliyoruz’ diyebilmeye hakları vardır. Bu biraz tuhafa gelecek ama normal olarak bu iş böyle yapılır. Köy Enstitüleri bunun için bir esastır..”

KÖY ÖĞRETMENİNİ KÖY ÖNDERİ YAPMAK..!

• İlber Ortaylı:

“Atatürk edebiyat ya da filozof fakültesini kurmadı.. Çünkü böyle bir şey zaten vardı dünyada.. Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi kurmak ise Atatürk’ün icadıdır.. Yani o bir deha meselesidir ve orijinaldir..

Köy Enstitüleri bir ihtiyacı karşılayabilmek için kurulan eğitimdir. Osmanlı İmparatorluğu dağılırken, bu eğitimin benzerleri Bulgaristan ve Romanya’da kurulmuştur.. Türkiye’de bu sistemi doğrudan doğruya Kemalizm yaptı. Yani doğrudan doğruya köydeki öğretmeni yetiştirmek ve köy öğretmenini köy önderi yapmaktı. Fevkalade önemli bir projeydi..”

“PRENSİPSİZLİKLE İLGİLİ BİR ŞEY..!”

• Prof. Dr. Ortaylı:

“Türk hayatının en büyük sorununun, politikacılarının yalan söylemekten de öte çocuk gibi prensip sahibi olmamaları..

Prensip sahibi olsalardı zaten, bugün en azından cumhurbaşkanı adayı tespit etmekte daha akıllıca ve daha tertiplice gideriz..

Herkes cumhurbaşkanı seçiyor. Ama bizim kadar aciz hale getiren var mı..?

Ben doğdum doğalı cumhurbaşkanı seçemedi bu memleket. İhtilal çıkarılır, darbe yapılır. Bu durum prensipsizliklerle ilgili bir şeydir. Yani siz asgari müştereklerde anlaşamıyorsunuz..”

“ORTADA BİR GEVŞEKLİK VAR..!”

• İlber Ortaylı:

“Mesela oruç tutan, tutuyor. Tuttuğu kadar. Tutmayan, tutmuyor. Tutanın hoş görülmemesi diye bir şey varsa, o durum Atatürk Lisesi’nde de var.. Dil, Tarih Coğrafya Fakültesi’nde de var.. Kimseye iftar saatine göre bir şey yapılmıyor. Ama ortada da bir gevşeklik var..

Stalinist Rusya değil bunu yapan.. Takip edeyim falan, yok böyle bir şey. Şimdi şimdi böyle bir his uyduruyorlar.. Adeta Stalin Rusya’sı çiziliyor tek parti döneminde.. Böyle bir şey yok. ‘Nereden çıkarıyorsunuz bunu?’ diye soruyorum. ‘Annem anlatıyor’ diyor. Senin annen ne bilir ki? Bunlar işin irfanıyla bağdaşmıyor..”

“DİN SAVAŞINA GİRİP HALLETMEYE KALKMAZ..!”

• İlber Ortaylı:

“Kurtuluş Savaşını yapan komutanlar maceraperest adamlar olmadı..İş yapmak isteyenlerdi..

Hiç kimse öyle din savaşına girip, bilmem ne medeniyet savaşı, iktisadi savaş gibi işleri halletmeye kalkmaz.. Mümkün değil. Yani ne İsmet Paşa böyledir, ne Kemal Atatürk böyledir. Hatta beş vakit namaz kılan Fevzi Paşa böyledir.. Akıl var irfan var. O dönemde hiç kimsenin sağcılarla ya da solcularla büyük kavgası yoktu..”

ORTAYLI: DİYANET İŞLERİ BAŞKANI İTİKADIN YOLLARINI ÖĞRETEBİLİR AMA BİZ SORARSAK..!

“İLBER ORTAYLI: DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MİLLETİN İTİKADINA KARIŞMASIN..!”

• Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Diyanet İşleri Başkanı’nın ‘fetva makamı’ olduğunu belirtmeliyim.. Milletin itikadına karışmasın.. İtikadın yollarını öğretebilir ama biz sorarsak..”

Fatih Altaylı: “Diyanet İşleri Başkanı’nın konuşmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz”

• Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Milletin itikadına karışmasın.. İtikadın yollarını öğretebilir bize, sorarsak, fetva makamıdır.. Bizim üzerimizde böyle bir kontrol kurma isteği olamaz..”

“BİLMEDİĞİ VE İHTİSASI OLMADIĞI KONULARDA KONUŞMASINLAR..!”

• Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Kusura bakmasınlar benim herkese hürmetim var fakat Diyanet İşleri Başkanımız gelenlerin iyisi değil..

Bölgecilik filan da yapmıyorum, Trabzon’dan çıkan Sait Hocamız. Ben böyle bir din adamı görmedim.. Dört dörtlüktür.. Çok genç yaşta da o olmuştur büyük Müftü.. Halefleri önünden ardından da gelenler fena değildi..

Ben Diyanet İşleri Başkanımızla hem fikir değilim bir sürü konuda. Milletin itikadına karışmasın.. İtikadın yollarını öğretebilir bize, sorarsak, fetva makamıdır.. Bizim üzerimizde böyle bir kontrol kurma isteği olamaz. Bilmediği ve ihtisası olmadığı konularda konuşmasınlar. Tarih, coğrafya, sanat tarihi. Memleket bizimdir, tarih bizimdir. Makamdır, hürmet etmek lazımdır. Nihayet bu tenkitlerimizde de kendisine yol gösteriliyor.. “

“Afganistan’dan gelen göçmenler..!“

• Prof. Dr. İlber Ortaylı:

“Taliban geliyormuş. Gelenler içinde Taliban ajanları olabilir. E polisimiz var, istihbaratımız var. Bana göre Suriyeliler ve Afganlar dini ve demografik açıdan risk yaratmaz.. Gelir oturur. Önce kendi arasında evlenir, sonra elalemle evlenir, sonra gider..”

UĞUR DÜNDAR’DAN ALİ ERBAŞ’A SERT TEPKİ! ‘BÜTÜN SORUNU LAİKLİKLE..!

Gazeteci Uğur Dündar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ”İnanç insan ile Allah arasında olsun diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar” sözlerine sert tepki gösterdi..

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yeni adli yıl ve Yargıtay binası açılışında Erdoğan ve Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ile birlikte dua edip ‘bereket’ dilemesiyle ilgili kendisine yöneltilen eleştirilere şunları söyledi ..

• Ali Erbaş:

“İnanç insan ile Allah arasında olsun, evine yansımasın, ticaretine yansımasın, siyasetine yansımasın, adaletine, yargısına yansımasın diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar..”

 “BÜTÜN SORUNU LAİKLİKTE..!”

• UĞUR Dündar:

“Sayın Erbaş, konuşmasında farkına varmadan laikliğin ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlatmış.. Diyor ki, ‘İnanç, siyasette olmasın, sokakta olmasın, ticarette olmasın, nerede olsun? İnsanla Allah arasında olsun, insanın içinde olsun’..

 Aslında laiklik, şöylesine önemli; hangi inançtan olursanız olun, hangi mezhepten olursanız olun, hatta inançsız olun, laiklik bu özgürlüğü size sonuna kadar kullanma hakkını veriyor.. Bu nedenle Sayın Ali Erbaş’ın meselesi aslında şurada burada değil, bütün sorunu laiklikte..

Kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran ve bugün o koltuğa oturmasını sağlayan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve cumhuriyete o kadar borçlu ki bunun farkında da değil..

 Ayasofya Camii’nin açılışında elinde kılıçla, kendi kurtarıcısına, cumhuriyetin kurucusuna lanetler yağdırabilen bir kafaya sahip..

 Bu, aslında benim din anlayışımla da bağdaşmıyor, vicdanla da bağdaşan bir durum değil, tarihi gerçeklerle bağdaşan hiçbir yanı olmayan çok kötü ve talihsiz bir konuşma..”

 “ERBAŞ SİYASET YAPMAK İSTİYOR..!”

• UĞUR Dündar:

“Benim anladığım kadarıyla Ali Erbaş, siyaset yapmak istiyor.. Siyaset yapmak isteyen eğer subaysa üniformasını, yargıçsa cübbesini çıkarır..

 Sayın Ali Erbaş’ın da cübbesini çıkarıp Adalet ve Kalkınma Partisi saflarında siyasete atılması kendisi için en doğru yoldur..

Böyle toplumu ayrıştırmaya yönelik, toplumu kamplaştırmaya yönelik, hele hele anayasanın ruhuna aykırı birtakım yaklaşımları sergileyerek siyaset yapması bana göre, yanında yer aldığı siyasetçilere de çok ağır zarar veriyor..”

 “‘ANAYASA İHLALİ OLDUĞU GÜNDEME GELECEK..!”

• UĞUR Dündar:

“Bunun ileride bir anayasa ihlali olduğu gündeme getirilecektir.. Mutlaka gelecektir. Gereği o zaman da yapılacaktır diye düşünüyorum..

Ali Erbaş son derece yanlış davranıyor. Ali Erbaş’tan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak benim beklediğim, o koltuğa oturmasını sağlayan, büyük önder Atatürk’ü kaybettiğimiz 10 Kasım’da gitsin minnetlerini orada ifade etsin..

 Atatürk’e rahmet okusun. Onun huzurunda biraz da belki özür dileyebilir, eğer o huşu atmosferinde o noktaya gelebilirse..”

 “CİDDİ SİYASİ İHTİRASLARI VAR..!”

 Ali Erbaş’ın Yargıtay binasının açılışına gitmesini “Anayasaya aykırı bir durum olarak” değerlendiren Dündar, Erbaş için şunları söyledi..

• UĞUR Dündar:

“Benim tahminim geleceğe dönük çok ciddi siyasi hesapları ve siyasi ihtirasları olan bir şahsiyet kendileri..”

NE OLMUŞTU?

İLBER ORTAYLI, ERDOĞAN’IN ‘KÖMÜRÜ BULAN KİŞİ’ İLAN ETTİĞİ UZUN MEHMET HAKKINDA NE DEMİŞTİ..!?

“Erdoğan Zonguldak’ta ‘Uzun Mehmet Cami’nin açılışını yaptı.. Erdoğan, Uzun Mehmet’in ‘kömürü bulan’ kişi olduğunu öne sürdü..!”

Tarihçi İlber Ortaylı daha önce bu iddiaların, “yalan” olduğunu ifade etmişti..

“Erdoğan Zonguldak’ta Uzun Mehmet Cami’nin açılışını yaptı.. !”

• Erdoğan:

 “Uzun Mehmet kim? Kömürü bulan… Onun için buranın adını ‘Uzun Mehmet’ koyduk. Milletimizin gönlündeki yerini almıştır.. Bu vesileyle bir kez daha asırlardır vatanları için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum..” 

“ORTAYLI: ‘YALAN’..!”

Erdoğan’ın Uzun Mehmet’le ilgili ifadelerinin ardından akıllara Tarihçi İlber Ortaylı’nın Uzun Mehmet ile ilgili kullandığı ifadeler geldi.. .

• Ortaylı;

 “Kömürün hiç olmadığı yerde Uzun Mehmet bulmuş, yalan.. Bunu kim uydurdu dedik. Bunu Halkevi başkanı Mithat bey uydurmuş..” 

İLBER ORTAYLI NE DEMİŞTİ..!? 

” İlber Ortaylı 2019 yılında Enerji Günlüğü’ne verdiği röportajda Uzun Mehmet’le ilgili şu ifadeleri kullanmıştı..!”

• İlber Ortaylı:

“Zonguldak’ta kömürü ilk bulduğu söylenen Uzun Mehmet olayı gerçek değil.. Kömürün hiç olmadığı yerde Uzun Mehmet bulmuş, yalan.. Bunu kim uydurdu dedik. Bunu Halkevi başkanı Mithat bey uydurmuş..

Halkevinin milli gururumuzu okşamak için kömürü halk çocuğuna buldurduğu bir hikaye bu.. Kimse kömür kullanmıyor.. O bölgede orman var, nüfus da düşük. Demiryolları döşemeye başladığımız zaman odunun olmadığı yerlerde kömür kullanımına başlıyoruz.. Nerde bunlar? Ege’de var, Karadeniz’de Fransızların çıkardığı kalorisi düşük kömür var..”

İLBER ORTAYLI’DAN ‘TÜRBE’ YALANLAMASI: BÖYLE BİR ABSÜRT AÇIKLAMAM YOK..!

Prof. Dr. İlber Ortaylı, ‘türbe’ açıklaması iddiasını yalanladı..

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında türbede ellerini arkaya bağlamasıyla ilgili başlatılan inceleme gündemdeki yerini koruyor.. 

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, İBB Başkanı İmamoğlu’na yönelik “Hiçbir türbede eli arkada gezilmez” dediği iddiası sosyal medyada dolaşıma sokuldu.. 

Ortaylı, iddiayı yalanladı..

• Ortaylı:

 “Sağda solda kaynaksız, adım kullanılarak söylenenlere aldırış etmeyin. Böyle bir absürt açıklamam yok.. Türbe işlerine karışmıyorum..” 

NE OLMUŞTU?

Başkan İmamoğlu, bir yıl önce İstanbul’un fethinin 567. yıldönümünde Fatih Sultan Mehmet Türbesi’nde düzenlenen anma törenine katılmıştı. İmamoğlu, bu esnada Fatih’in eşi Gülbahar Hatun’un da türbesini ziyaret etmişti.. 

İmamoğlu’nun buradaki ziyareti sırasında yürürken ellerini arkasından bağlaması nedeniyle İçişleri Bakanlığı harekete geçti.

DEVLET BAHÇELİ, ‘SAYIN İLBER ORTAYLI GÜLMEYE DEVAM ETSİN AMA, HALİNE..!

• İlber Ortaylı:

‘Tunç Soyer konusunda MHP’lilere gülüyorum’

• Devlet Bahçeli:

“Anlaşılan bu sabah da Çalar Saat programında bir süt zehirlenmesi yaşandı. Merhum İnönü’nün, Ali Kemal’in oğlu olan Zeki Kuneralp’in Dışişleri Bakanlığının açmış olduğu imtihanı kazanmasından sonra, merhum Numan Menemencioğlu’nun ‘ne yapalım’ sorusuna, ‘sınavı kazandıysa alın’ dediği matah bir şeymiş gibi anlatıldı..

Akıllarınca Tunç Soyer’i aklamaya çalıştılar. Nurettin Soyer’i temize çıkarmaya kalkıştılar. Ancak güneşi balçıkla sıvamak nasıl imkansızsa, 12 Eylül’ün zulüm ve zalimlerini maruz ve masum göstermek bir o kadar imkansızdır..

Ali Kemal kim? Milli Mücadele muhalifi bir şahsiyet. Yani istiklalimize zincir vurmaya çalışan müstevlilerle aynı çizgide olan bir kişi.. Bana göre Merhum İnönü’nün bu tasarruf ve tutumu hatalıdır.. Yani İsmet İnönü söyledi diye Ali Kemal’in oğluyla ilgili kararı normal ve meşru mu kabul edeceğiz? Yok öyle bir şey.. Kurdun yavrusu kurt olur, herkes soyuna çeker..”

Beni daha düşündüren, İlber Ortaylı’nın Tunç Soyer ile ilgili yaklaşımımızdan dolayı ‘MHP’lilere gülüyorum’ demesi.. ‘MHP’liler takımına tam gülünür’ diyor.. MHP bir takım değil, muazzam bir dava dır..

Gülmesi iyi bir şey, sağlık belirtisi, mutlu olduğunun emaresi. Fakat Sayın Ortaylı güle güle bize mi gülmüş.? Başka gülecek bir şey bulamamış mı.? O kadar mizah dergisi var, o kadar komedi dizisi var, gülecekse bunlara gülsün, hem kahkahalarla hem de saatlerce.. Ağlanacak hale gülen, zulme tebessümle alkış tutan birisinin münevverlik iddiası başlıbaşına tutarsızlık ve kara mizah değil mi..?

MHP’lilere Tunç Soyer’den dolayı gülen birisi 12 Eylül’de ağlayan, acı çeken, işkence ve eziyetlere mahkum edilen milliyetçi-ülkücü hareketle alay ediyordur.. Bunun anlaşılır, anlatılır, kabul ve izah edilir yanı da yoktur.. Sayın Ortaylı Nurettin Soyer hayranı, Tunç Soyer müdafi olabilir ancak milliyetçi-ülkücü hareket sırtından kurban kesemez, ahkam kesemez, totoloji yaparak, polemik üreterek, yanlışa kılıf bularak hiçbir yere varamaz.. Anlayan anlamıştır herhalde. Tavsiyem Sayın Ortaylı gülmeye devam etsin, ama haline..”

“BÖYLE BİR LAFI FRANSA’DA EDEMEZSİN. MUHTEMELEN SÜLALENİ BİR DAHA İFLAH ETTİRMEZLER.

İLGİLİ HABER

Cumhuriyet

www.karar.com