İÇİNDEKİLER
‘SURİYE’DEKİ BAŞARISIZLIKLARINI BİZ MAL ETMEYE ÇALIŞANLAR ZAFİYET İÇERİSİNDEDİRLER’..!
“Eski başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi..!

- Davutoğlu:
“Son zamanlarda dış politikadaki başarıları kendilerine mal edip Suriye’deki başarısızlıklarını bize mal etmeye çalışanlar her şeyden önce büyük bir zafiyet içerisindedirler..
1-) ‘Çok değerli Diyarbekirliler, değerli dostlar Allah’ın rahmeti bereketi üzerinize olsun. Biri gurur biri hüzün olan bir günde birlikteyiz. Allah bize hep fetih nasip etsin. İster 28 Şubat, ister 15 Temmuz olsun Ankara, İstanbul, Diyarbakır hep birlikte mücadele ederiz…’
2-) ‘Ülkede terini terine karıştırmayandan devlet adamı olmaz. Yüreğini yüreğine karıştırmayandan devlet adamı olmaz. İki elim kanda olsa nasıl Mekke, Medine ve Kudüs’ten gelen bir davete kayıtsız kalamayacaksam Diyarbakır’dan da gelecek bir davete kayıtsız kalmam.’
3-) ‘Son zamanlarda dış politikadaki başarıları kendilerine mal edip Suriye’deki başarısızlıklarını bize mal etmeye çalışanlar her şeyden önce büyük bir zafiyet içerisindedirler.’
4-) ‘Bekayı sağlayan ana unsur o toplumları bir arada tutan ortak aidiyet bilincidir. Biz tesadüfen bir araya gelmedik. Birlikte bir toplum olduk.’
5-) ‘Vatandaşlık da kimsenin kimseye verdiği bir lütuf değildir. Kimsenin kimseden alamayacağı ortak bir hukuktur. Ortak bir aidiyet ve vatandaşlık bağı olmazsa geleceğe de birlikte güvenle bakamayız.’
6-) ‘Suriye’deki kardeşlerimiz de bizim ortak tarihimiz içindeki yerlerini her zaman alacaklar. İsteriz ki sınır ötesindeki kardeşlerimiz hangi köken hangi dil ve milletten olursa olsun kardeşlerimizdir.’
7-) ‘Suriye ile vize anlaşmasını kaldıran serbest ticaret anlaşmasını yapan da biziz. Erbil, Süleymaniye ve Kerkük’teki kardeşlerimiz aç olarak yatağa girerlerse tok olarak yatağa girmek bize haram olsun.’
😎 ‘Bize yakışan Erbil, Kerkük, Diyarbekir, Ankara ve İstanbul’daki kardeşlerimize aynı yaklaşmaktır. Bölgemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtmak adına ne gerekiyorsa elimizden yaparız.’
9-) ‘Ortak vatandaşlık bağları ile birbirine bağlı olan hiç kimse ötekileştirilemez. Hiç kimse kimseye karamsarlıkla yaklaşmasın.’
10-) ‘Büyük bir teknolojik dönüşüm var. Ama bununla birlikte dünyada şu an nerede olursanız olun, belirsizliğin getirdiği bir ürperti var. Amerika Başkanı Tramp’ın politikalarında her an tırmanmaya hazır, tahrik edici Ortadoğu politikalarına kadar her yerde bir tedirginlik var. Bölgemizde uzun yıllardır kardeş kanının döküldüğü, acının ıstırabın yaşandığı bölgemizde ciddi bir ümitsizlik var. Ülkemizde de gerek son dönemlerde yaşadıklarımız gerekse de yoğunlaşan ekonomik kriz dolayısıyla kaygılı bir gelecek beklentisi var. Bütün bu karamsarlığı yıkacak şey, bizim irademizdir.’
11-) ‘Türkiye’de evet, Kürt vatandaşlarımızın meselesi var. Ama Türk vatandaşlarının, Kürt vatandaşlarının da meseleleri ortaktır. Hepimiz Türkiye’deki kamu düzeninin esasını birlikte kurma iradesini gösterirsek, hiç kimse tekrar bu topraklarda 12 Eylül’deki acıların yaşanmasına da, terör örgütlerinin bu hayatı bize zindan edercesine ilçelerimizi, şehirlerimizi barikatlarla, ortak hayat alanını yok eden unsurlarla doldurmasına izin vermemiş oluruz. Bütün bir millet olarak, kamu düzenimize sahip çıkacağız, özgürlüklerimizden zinhar fedakarlık etmeyeceğiz, fedakarlık etmemizi isteyenlere karşı omuz omuza duracağız ve güvenliğimizi tehdit eden kim olursa olsun ona karşı da hep birlikte duracağız. Burada temel şiarımız basit, herkese ve her yerde özgürlük ve güvenlik.’
12-) ‘Herkese özgürlük verilmezse bir ülkede düzen olmaz. Bir ülkede şu bölgede özgürlük olsun, bu bölgede olmasın demenin bir ortak vatandaşlık ilkesiyle izahı mümkün değildir. Her yerde güvenlik olmazsa herhangi bir yerde de güvenlik olmaz. Diyarbekir, güvende değilse Edirne’de, İstanbul’da, Konya’da, Samsun’da güvende değildir. Son dönemlerde yaşadığımız şehirleşmeyle birlikte artık her yerde Türkler, Kürtler, Sunniler ve Aleviler aynı mahallede, aynı evlerdedir. Nereyi, kim nasıl bölecek. Peki bu ortak güvenlik ve özgürlüğün zemini nedir? Zemini ortak aidiyet bilincidir. Bugünlerde çok sık söyleniyor, beka. Bekayı sağlayan ana unsur, o toplumu bir arada tutan ortak aidiyet bilincidir. Evet, her topluma silahlı kuvvetler, güvenlik güçleri gerekir. Ama ortak aidiyet bilincinden daha güçlü bir yapıştırıcı unsur olamaz. Ortak aidiyet bilincinin olmadığı yerde, güvenlik tedbirleri yeterli olmaz. Ortak aidiyet bilincini Diyarbakır’da 2013 yılında yaptığım konuşmada söylediğim gibi iki ana unsur var. Tarihdaşlık ve vatandaşlık. Tahirdaşlık bir tesadüf, vatandaşlık bir lütuf değildir.’
Bu davete icabetime şu veya bu şekilde anlam yükleyenlere söylüyorum. Mekke, Medine Kudüs’ten gelen davete nasıl hayır demeyeceksem buradan gelen davete de asla hayır demem. İki elim kanda olsa da Diyarbekir’den gelen bir davete asla hayır demem..

İLGİLİ HABER
tr.sputniknews.com
Medyascope’tan Ferit Aslan’ın haberi
