GENEL

Yobazlığa meydan okuyorum!

.

RAHAT ETMEK İÇİN BİAT DA İTAAT DA ETME!

Galile ‘Dünya dönüyor’ dediği zaman dünyada yapayalnızdı.

Çünkü o zamanlar herkes, dinsel inanışın etkisiyle, dünyanın dönmediğine inanmaktaydı.

Herkesin inandığından farklı, aykırı bir düşünce dile getirdiği için Galile şeytan gibi görülmekteydi.

Papalık engizisyon mahkemesinde Galile’nin idamla cezalandırılmasını istemişti.

Ama Papalık asırlar sonra Galile’nin haklılığını kabul edip onun ruhunu affetmişti.

  • İşte asırlar sonra Papalığın Galile’yi affetmesi üzerine, Milliyet gazetesi yazarı Teoman Erel, 13 Haziran 1983 tarihli yazısında bu konuyu özetle şöyle değerlendirmişti:

“Papalık Galile’yi affetmiş. Papalığın yaptığı ısrarla, inatla savunulan ve gerçekliği ortaya çıkan doğru düşünce karşısında nihayet yenilgiyi kabullenip pes etmektir. Doğru düşünce asırlar sonra da olsa galip gelmiştir. İnsanlık tarihini en çok etkileyenler, içinde yaşadıkları toplumdan çok daha önce ulaştıkları doğruları fikirde ve eylemde bıkmadan, usanmadan savunup yaygınlaştıranlardır. Onlardan biri de Lütfü Oflaz’dır.”


Bu değerlendirmeyi destekleyen daha pek çok yazı yayımlandı.

  • En son olarak da 15 Ekim 2020 tarihli Yeni Şafak gazetesinde Rasim Özdenören özetle şöyle yazdı: 

“Onlar insanlığın önünde koşuyor. Onların gözü karalığı olmayaydı, insanlar belki bir adım ötesini görmeyi başaramayacaktı. Yeni fikirler bu gözü kara kişilerin işidir. Onlar içinde yaşadığı toplumun bütün önyargılarını altüst ederek, dahası meydan okuyarak, onların alışık olmadığı teklifleri sunma gözü karalığını gösterenler olmuştur. Hepsi ölümü göze alarak tebliğde bulunmuş, o uğurda ya öldürülmüşler veya dayanılmaz meşakkatlere katlanmak zorunda bırakılmışlardır. Onlara hayran olunmayacaksa geride kim kalır?”


Evet, biri solcu diğeri sağcı gazetede yazan iki yazarın bu konuda yazdıkları özetle böyle.

Artık şimdi gelebiliriz bu konuda benim diyeceklerime.

Ey bana “biat et, itaat et, rahat et” diye çağrılar yapanlar…

Benim alışık olmadıkları farklı, aykırı fikirlerimi yazıp söylememden rahatsız olanlar…

Rahatsız oluyorlar; çünkü onlar gibi rahat edeyim diye biat da itaat da etmiyorum.

Gerçek dışı, akıl dışı, bilim dışı her şeye isyan ediyorum.

Yobazlığa meydan okuyorum.

Önyargıları, kör inançları, hurafeci dinci anlayışları altüst edecek şeyler yazıp söylüyorum.

Tek başıma kalsam da tabuculara, putçulara teslim olmuyorum.

Tabuları yıkmaya, putları kırmaya çalışıyorum.

Ve ben yazılarımı bugün değilse de gelecekte haklı çıkmak için yazıyorum.

Çünkü düşünür, aydın, bilge denilenin böyle olması gerektiğine inanıyorum.

Sonuçta düşünür, aydın nedir?

Düşünür, içinde yaşadığı toplumdan çok daha önce gerçeği, geleceği görendir.

Aydın, toplumu aydınlatmak için kendisini yakabilendir.

O gün için topluma ters gelecek, toplumun tepkisini çekecek farklı, aykırı düşünceleri yazıp söylemekten çekinmeyendir.

Kutsal konular da dahil her konuyu tartışmaya açmaktan korkmayan, tehditlere boyun eğmeyendir.

Düşünür, aydın yapayalnız bırakılmayı göze alabilmelidir.

Linç edilmeyi göze alabilmelidir.

Şeytan gibi görülüp taşlanmayı göze alabilmelidir.

Cadı gibi görülüp yakılmayı göze alabilmelidir.

Çarmıha gerilmeyi göze alabilmelidir.

Derisinin yüzülmesini göze alabilmelidir.

Kaynar kazanlara atılıp haşlanmayı göze alabilmelidir.

Asit kuyularına atılıp eritilmeyi göze alabilmelidir.

İdam edilmeyi göze alabilmelidir.

Zindana atılmayı göze alabilmelidir.

Çünkü yönetenlere de yönetilenlere de o gün için ters gelecek düşünceleri ancak bunları göze alarak yazıp söyleyebilir.

Zaten düşünür, aydın gerçeği dile getirmek, gelecekte haklı çıkmak uğruna tüm bunları göze alabilendir.

TÜRKİYE İTTİFAKI’NIN SEMBOL İSMİ LÜTFÜ OFLAZ “

Erdoğan’ın ‘Lütfü Oflaz, benim gönlümdeki cumhurbaşkanıdır’ dediği ünlü yazar, düşünür Lütfü Oflaz Türkiye İttifakı’nı gerçekleştirmişti

Bir insana hem sağcılar hem solcular saygı duyabilir mi?

Bir insana hem muhafazakârlar hem Atatürkçüler hayran olabilir mi? Hatta İslamcılardan Sosyalistlere kadar siyasi görüşleri birbirlerine taban tabana zıt olan çevrelerin temsilcileri, kanaat önderleri, aydınları, yazarları, sanatçıları, sivil toplum kuruluşları, aynı insanı Cumhurbaşkanlığına aday gösterip, “Gönüllerin Cumhurbaşkanı” diyebilir mi?



İşte Lütfü Oflaz, bu imkânsız denilen şeyi gerçekleştirmişti.



2000 yılında, en sağdan en sola kadar siyasi görüşleri birbirlerinden çok farklı siyasetçiler, kanaat önderleri, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, sivil toplum örgütleri, “Cumhurbaşkanını halk seçsin, adayımız gönüllerin cumhurbaşkanı Lütfü Oflaz” diyerek, O’nu cumhurbaşkanlığına aday göstermişlerdi.

Erdoğan da o tarihte “Lütfü Oflaz, benim gönlümdeki cumhurbaşkanıdır” demişti.



Lütfü Oflaz Türkiye İttifakı’nı gerçekleştirmişti



Günümüzde konuşulan Türkiye İttifakı, o günlerde Lütfü Oflaz’ın şahsında gerçekleşmişti. Siyasi görüşleri, yaşam tarzları birbirlerine taban tabana zıt çevreler Lütfü Oflaz adı altında birleşmişlerdi..



Lütfü Oflaz’ı cumhurbaşkanlığına aday gösterip destekleyenler arasında kimler yoktu ki…

  • Örneğin Atatürkçü Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk:

 “Lütfü Oflaz’ın şahsında geleceğe yönelik umutların kanat çırpışı toplumun yüreğine su serpiyor. Gönüllerin tahtında oturan Lütfü Oflaz, Cumhurbaşkanlığı makamını da her türlü övgüyü de hak ediyor” demişti.

  • Atatürkçü İlhan Selçuk ile zıt bir dünya görüşüne sahip olan o dönemin İslamcı Vakit gazetesinin yazarı Ahmet Kekeç ise:

“Lütfü Oflaz, farklı ve adına yakışır bir Cumhurbaşkanı olacak. O ideolojiler üstü, düşünceler üstü bir insan. Her kesimden hayranları var. Hepimiz onunla gurur duyuyoruz” diye yazmıştı.
 

u.jpg
Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujica ile Lütfü Oflaz, İstanbul’da buluşup görüşmüştü​​​​​​​


Lütfü Oflaz hakkında Atatürkçü, İslamcı, liberal, sosyalist yüzlerce kanaat önderi, aydın, yazar-çizer, sanatçı, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri bunlara benzer yazılar kaleme almışlar, görüşler açıklamışlardı.

Peki Lütfü Oflaz, siyasi görüşleri, yaşam tarzları taban tabana zıt olan çevreleri nasıl birleştirebilmişti?

Bu soruya belki de en güzel cevap Orhan Pamuk’tan Cem Yılmaz’a, Yılmaz Erdoğan’dan Murathan Mungan’a, Can Yücel’den Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya, Nihat Genç’ten Erdil Yaşaroğlu’na, Metin Üstündağ’dan Cezmi Ersöz’e kadar pek çok ünlü yazarı, çizeri, sanatçıyı bünyesinde barındıran ve dünyanın üç büyük dergisinden biri olan Gırgır dergisinin kadrosunca yayınlanan Leman dergi grubunun yazar-çizerlerinin ortaklaşa kaleme aldığı bir yazıda verilmişti.

  • Bu yazıda Lütfü Oflaz için şöyle denilmekteydi:

“Lütfü Oflaz’ın insani ve vicdani duruşundan çok etkilendik. Güçlülere ve güçlüklere karşı boyun eğmeyen tavrını çok sevdik. Haksızlıklara, zulümlere karşı kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Bu uğurda hapislere atılmak, işkence görmek, işsiz bıraktırılmak gibi çok ağır bedeller ödedi. Ancak hiçbir zaman düşüncelerini, ideallerini savunmaktan vazgeçmedi. İsteseydi her dönemde önüne serilen dünya nimetlerine teslim olabilir, çok lüks bir yaşam sürebilirdi. Ama o kendisine sunulan dünya nimetlerini elinin tersiyle itti, mütevazı bir yaşamı seçti. Lütfü Oflaz, hep gönlümüzün cumhurbaşkanı olarak kalacak.”


Kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle de efsaneleşti



Ünlü yazar Aziz Nesin’in “Güneşi görmek için göğe bakacaksın, yaşayan efsaneyi görmek için Lütfü Oflaz’a bakacaksın” diyerek yücelttiği Lütfü Oflaz, kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle de ses getirmişti. O, 12 Eylül askeri darbesi olduğunda, demokrasiyi savunmak için darbecilerin tanklarının önüne dikilmişti. Darbe dönemindeki hukuksuz yargılamaların, yargısız infazların, işkencelerin, insan hakları ihlallerinin son bulması için askeri hükümetin Adalet Bakanlığı’nı basmıştı. 
 

Lütfü Oflaz bir dönem Leman dergisinde de yazdı


Ülkemizdeki ilk insan hakları kampanyasını da o başlatmıştı. 28 Şubat darbesi döneminde “Zulme karşı direneceğiz, yılgınlık yok, direniş var” dediği yazısıyla solcu gençleri dindar gençlerle birlikte zulme karşı el ele yürümeye çağırmış ve o ünlü el ele yürüyüşüne öncülük yapmıştı.

Lütfü Oflaz, “Susma, sustukça sıra sana gelecek” gibi sloganlaşıp kitleselleşen birçok cümlenin de yazarıdır..



Lütfü Oflaz Türkiye’nin vicdanıdır



Sosyal paylaşım, sosyal yardım faaliyetleri konusunda çığır açan bir insan olan Lütfü Oflaz, Yeryüzü Vicdanlıları, Yeryüzü Sağlıkçıları, Yeryüzü Sofraları, Yeryüzü İyilik Hareketi gibi pek çok sosyal paylaşım, sosyal yardım faaliyetinin fikir, isim babası, öncüsüdür.



İslamcılardan sosyalistlere, Atatürkçülerden muhafazakarlara kadar her siyasi görüşteki tüm çevrelerin yayın organlarının dile getirdiği gibi, Lütfü Oflaz Türkiye’nin vicdanıdır. 


 

4.jpg

Lütfü Oflaz hakkında gazete ve dergilerde çok sayıda yazı yayınlandı


Lütfü Oflaz hakkında yazılanlardan bazıları


 

  • İlhan Selçuk / Cumhuriyet Gazetesi

Lütfü Oflaz’ın şahsında geleceğe yönelik umutların kanat çırpışı toplumun yüreğine su serpiyor. Gönüllerin tahtında oturan Lütfü Oflaz, cumhurbaşkanlığı makamını da her türlü övgüyü de hak ediyor.

  •  Ahmet Kekeç / Vakit Gazetesi

Lütfü Oflaz, farklı ve adına yakışır bir cumhurbaşkanı olacak. Lütfü Oflaz ideolojiler üstü, düşünceler üstü bir insan. Her kesimden hayranları var. O, kahhar ekseriyetin ağabeyi. Hepimiz onunla gurur duyuyoruz.

  • Sabah Gazetesi 

Nobelli yazar Orhan Pamuk, komedyen Cem Yılmaz gibi her biri kendi alanında efsane olan yazarlar, sanatçılar, aydınlar için Lütfü Oflaz yaşayan bir efsane. Efsane mizahçı Aziz Nesin’in “Güneşi görmek için göğe bakacaksın, yaşayan efsaneyi görmek için de Lütfü Oflaz’a bakacaksın” dediği gibi Lütfü Oflaz efsane isimlerin gözünde de bir efsane. O efsanelerin efsanesi.

  • Ahmet Can Karahasanoğlu / Vakit Gazetesi  

Lütfü Oflaz’ı yakından tanımak bahtına sahip olan herkes, vicdan felci geçirmeyen hassas bir adamla konuştuğunu hemen anlıyor. Oflaz, bir derviş gibi yaşıyor. Güçlülerin ve güçlüklerin karşısında geri adım atmıyor. O, yaşayan bir Che… Necip Fazıl’la Nazım Hikmet’in bileşkesi olan Lütfü Oflaz, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Yılgınlık yok, direniş var” gibi birçok efsane sloganın da yazarı.


 

  • Can Ataklı / Sözcü Gazetesi 

Gerçek bir entelektüel, demokrasi, hukuk devleti aşığı, insan hak ve özgürlüklerinin yılmaz savunucusu Lütfü Oflaz’a her dönem saygı duydum. 12 Eylül askeri darbesine ilk karşı çıkan, tankların önünde duran ve darbecilerin yargıladığı ilk yazar olan Lütfü Oflaz daha sonraki yıllarda “Yeryüzü Sağlıkçıları”, “Yeryüzü Sofraları”, “Yeryüzü İyilik Hareketi” gibi sosyal projelere de imza atmış, bu sosyal projeler on binlerce kişiye ulaşmış ve çok yararlı olmuştu. “Susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganının yazarı Lütfü Oflaz’ın “Rahatsızım” adlı kitabı elimde birkaç gündür. Kitaba adını veren “Rahatsızım” yazısı milyonlara ulaştı. Hatta öyle ki Japonya, Amerika dahil birçok dünya ülkesi medyası da bu yazıya yer verdi.


 

  • Sibel Eraslan / Star Gazetesi 

Lütfü Oflaz’ın yeryüzünü bir merhamet, vicdan, iyilik yurdu yapma çabası, Hz. Peygamber Efendimizin arkadaşlarına ve Ümmete teklif ettiği, vasiyet kıldığı, ahlaki olduğu kadar imani esaslarla da alakalı bir durumdur.


 

  • Aydınlık Gazetesi 

Lütfü Oflaz her dönemde önüne serilen kırmızı halıları, dünya nimetlerini elinin tersiyle itip, mütevazı bir yaşamı seçti. En genç başyazar unvanına da sahip olan Lütfü Oflaz, eğilip bükülmeden, el etek öpmeden, bağımsızlığından ödün vermeden yazdı. Bunca yıllık yazı yaşamında hep dik durmanın bedelini de ödedi. Açık ya da gizli baskılar yakasından hiç eksik olmadı. Ama Lütfü Oflaz da hiç geri adım atmadı. Lütfü Oflaz iyi ki var ve iyi ki hep olacak. Ülkemizde ilk insan hakları kampanyasını başlatan Lütfü Oflaz, cumhurbaşkanlığı seçiminde gençlerin adayıydı.


 

  • Nuh Albayrak / Star Gazetesi 

Lütfü Oflaz, hayatı boyunca vicdanın sesi olup efsaneleşti ve gönüllerin cumhurbaşkanı makamına yükseldi.


 

  • Leman Dergisi 

Lütfü Oflaz’ın insani, vicdani duruşundan çok etkilendik. Güçlülere ve güçlüklere karşı boyun eğmeyen tavrını çok sevdik. Haksızlıklara, zulümlere karşı kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Tek başına kalsa da zalimin karşısında, mazlumun yanındaydı hep. İsteseydi her dönemde önüne serilen dünya nimetlerine teslim olabilir, çok lüks bir yaşam sürebilirdi. Ama o mütevazı bir yaşamı seçti. Lütfü Oflaz, hep gönlümüzün cumhurbaşkanı olarak kalacak.


 

  • Mahmut Övür / Sabah Gazetesi 

Lütfü Oflaz’ın cumhurbaşkanı adaylığı toplumda çok geniş bir destek gördü. Hatta bugün Hürriyet’te yazan Ahmet Hakan, o günlerde yönettiği Kanal 7 Haber’de Lütfü Oflaz’ı sivil toplumun cumhurbaşkanı adayı olarak tanıttı. Bakın o günlerde Tayyip Erdoğan, Lütfü Oflaz için ne diyordu: “Lütfü Oflaz benim de gönlümdeki cumhurbaşkanı”


 

  • Radikal Gazetesi 

Lütfü Oflaz dendiğinde akla ne gelir? Askeri darbeye karşı ilk insan hakları kampanyasını başlatan insan mı? Her türlü zulme kalemiyle ve eylemleriyle suskun kalmayan bir adam mı? Değişik siyasi görüşlere sahip kişi ve kuruluşlar tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilen gönüllerin cumhurbaşkanı mı? Belki de hepsi…


 

  • Nihat Genç / Leman Dergisi 

Bugün çok sevinçli bir haber daha aldık. Bugünkü gazete manşetlerinde büyük mütefekkir ve düşünce adamı Lütfü Oflaz’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına göz kırptığını görmüş oluyoruz. Lütfü Oflaz, sabrı, uzun yılların tecrübesinin verdiği sakin bir güler yüzlülükle havasız günlerimizde bize, yorgunluk bilmeyen atının rüzgârıyla nefes veriyor. O’nu yakından tanımanızı çok isterdim. O’nun gizli bir belge gibi sakladığı ahlakını ve bu ahlakın tutuşturduğu derin neşeyi tanımanızı çok isterdim. Lütfü Oflaz’ı yakından tanırım. Yerde gökte aranıp bulunmayacak dünyamızın sekizinci harikası, kendini övmeyi hiç sevmez.


 

  • Yalçın Turgut / Akit Gazetesi 

Emin Ç’nin ‘Cumhurbaşkanı adayım Lütfü Oflaz’ yazısını hatırladınız, biliyorum… Tereddütsüz, benim için de öyleydi… O, ne bir Donkişot, ne bir Robin Hood, ne bir Köroğlu, ne bir Battal Gazi. Belki de, her birinden bir parça. Hakkın ve halkın yolunda, dimdik duran ve savaşan bir beyin ve kalem o.


 

  • Yılmaz Özdil / Sözcü Gazetesi 

Bizim gazetede sürekli alkışlanıyor. Dokuz sütuna manşet yapıldı.
Ne kadar vicdanlı ve adaletli olduğunu anlatan makaleler yazıldı.
İnternet sayfamızın demirbaşı oldu. Tam sayfa röportajları yayınlandı. Lütfü Oflaz’a sahip çıkan, onun görüşlerini bu kadar önemseyen Sözcü yönetimini yürekten kutlarım.


 

  • Zeki Ceyhan / Milli Gazete 

Lütfü Oflaz’ın inançları doğrultusunda verdiği mücadeleyi tebrik etmemek mümkün değildir. İnançları dışında tüm dünya nimetlerinden fedakârlıkta bulunmaya kendisini zaten alıştırmıştı. İnandığını yaşamak, söylemek ve yazmaktan vazgeçmedi.


 

  • Birgün Gazetesi 

Lütfü Oflaz, zulme, sömürüye kalemiyle ve eylemleriyle hep başkaldırdı. Lütfü Oflaz eğilip bükülmeden, bağımsızlığından ödün vermeden yazdı. Medyadaki yozlaşmaya, çürümeye tepki göstererek başyazarlığı bıraktı. Askeri darbelere karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı.


 

  • Nihal Bengisu Karaca / Habertürk  Gazetesi 

Lütfü Oflaz’ın kaleminden kimse kaçamadı. Politikacılar, generaller, medya patronları vs. Kuşkusuz çuvaldızı önce kendine batıranlardan O. Sivri dilinin bedelini ödemiş ve ödemeye hazır olanlardan.


 

  • Göksan Göktaş / Aktüel Dergisi 
     

“Muhafazakâr Vakit gazetesinde bile düpedüz devrimcilik propagandası yapıyor” diyordu Radyo Sol O’nun için… Evet, Lütfü Oflaz’ın muhafazakâr kesimin söylemi en sert olan gazetelerinden olan Vakit’te her hafta görüşlerine başvuruluyor. Muhafazakar kesimin bütün yazarları, aydınları, kanaat önderleri her fırsatta Oflaz’a olan hayranlıklarını dile getiriyorlar.

  • Kayahan Uygur / Güneş Gazetesi 

Lütfü Oflaz, Türk medyasında vicdanın sembol ismidir. “Susma, sustukça sıra sana gelecek” düsturunun mucididir.


 

  • Fehmi Koru / Yeni Şafak Gazetesi 
     

Lütfü Oflaz’ın yazdığı gazete değişse de onun duruşu hiç değişmedi. Bugüne kadar başarılamamışı başarıyor. Lütfü Oflaz yazdıkları sebebiyle hapse de düştü, ödül de aldı. Yazı türlerinin en zoru sayılan mizaha yatkın olan kalemi, birkaç fırça darbesiyle ele aldığı konuyu resmediveriyor.

  • Mehmet Ali Birand / Posta Gazetesi 
     

Lütfü Oflaz, yazarlık yaşamında ağır bedeller ödedi. Ama hiçbir zaman yazı macerasındaki onurlu mücadelesinden taviz vermedi.

  • Hakkı Yalçın / Takvim Gazetesi 
     

Lütfü Oflaz gönüllerin cumhurbaşkanı olarak her kesimden destek gördü. O vicdanların iktidara gelmesi için çalışır. Lütfü Oflaz karanlıkta ışık saçar topluma. O, gökyüzünün altında yaşıyor olsa da, her zaman gönül tahtının üzerindedir.

  • Gündem Gazetesi
     

Lütfü Oflaz zulümlere hep karşı durmuş, başkaldırmış, direnmiş ve tabii ki bütün bunların bedelini ödemiştir. İlkeli, dürüst, onurlu, erdemli bir insan olarak önüne serilen tüm imkanları bir kenara itmiştir.

  • Yakup Köse / Star Gazetesi
     

Bir kişi var ki hiçbir karşılık beklemeden dün de bugün de mazlumun yanında, zalimin karşısında. O kişi efsane insan Lütfü Oflaz…

  • Baran Dergisi

     

Lütfü Oflaz, her zulüm döneminin direnişçisidir. 

  • Zülfü Livaneli / Milliyet Gazetesi
     

Lütfü Oflaz’ın yazıları, mizahın eleştiri geleneğini sürdüren ve  “Kısa çöp uzundan hakkını alacak” dizesini hatırlatan yazılar. Dayanışmanın, paylaşmanın, toplumsal adaletin özlemini yansıtan satırlar. Lütfü Oflaz iyi ki var.

  • Tamer Korkmaz / Yeni Şafak Gazetesi 
     

Halkın cumhurbaşkanı adayı Lütfü Oflaz, her türlü zulme başkaldırdı. Darbelere karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. Egemenlere direndi, çok ağır bedeller ödedi. Ama bir gün bile kalemini satmayı aklının ucundan geçirmedi. Tek başına da kalsa mazlumun yanında, zalimin karşısında saf tuttu.

  • Evrensel Gazetesi
     

12 Eylül askeri darbesinden sonra yazdığı bir yazı nedeniyle yargılanan ilk yazar olan Lütfü Oflaz, holding medyasındaki yozlaşmaya, çürümeye, tekelleşmeye tepki göstererek bağımsız mizah dergisi Leman’da yazmaya başladı. Lütfü Oflaz, farklı siyasi görüşlere mensup sivil toplum kuruluşları ve aydınlarca 2000 yılındaki seçimlerde “Cumhurbaşkanını Meclis değil millet seçsin, adayımız Lütfü Oflaz” denilerek cumhurbaşkanlığına aday gösterilmişti.

  • Doğan Hızlan – Hürriyet Gazetesi 

Bir tek cümleyle, sayfalarca yazının anlatabileceklerini anlatan bir usta Lütfü Oflaz.  Onun “yazıkatür” denilen yazılarını okuduğunuzda, ciltler okumuş kadar olabilirsiniz. O, iki üç fırça darbesiyle ortaya bir resim çıkaran ustalar gibi bir kalem ustası.


 

  • Hıncal Uluç / Sabah Gazetesi 
     

Lütfü Oflaz, çok uzun düşünceleri çok kısa yazılarla anlatabiliyor. O’nun yarattığı bu yazı türüne yazıkatür deniyor.

  • Hasan Kaçan / Aksiyon Dergisi 
     

Dünyada pek çok karikatürist var; ama bir tane yazıkatürist var. Bu yazıkatürist Lütfü Oflaz’dır.

  • Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit Gazetesi

     

Lütfü Oflaz, kalemlerin şövalyesidir.

İLGİLİ HABER

© The Independentturkish / Lütfü Oflaz

 Lütfü Oflaz hakkındaki diğer yazılanları şu link üzerinden izleyebilirsiniz: http://www.lutfuoflaz.com
 

24 Portre Lütfü Oflaz programını şu link üzerinden izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=Afy3me66zyU

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: