Kan testi: Sağlıklı kişilerdeki metabolik ‘parmak izi’, lokalize ya da metastatik kanserden farklılıklar gösteriyor!

Estimated read time 11 min read

Share this content:

BELİRTİ GÖSTERMEYEN HASTALARDA KANSERİ TESPİT EDEBİLEN KAN TESTİ GELİŞTİRİLDİ”  

Kanserde erken teşhisin önemli olduğu biliniyor ancak, özellikle belirti göstermeyen durumlarda teşhis koymak zorlaşıyor..

Teşhiste yaşanan gecikme ise kanserin daha fazla ilerlemesine fırsat veriyor..

Kanseri erken teşhis edebilmenin yöntemlerini arayan bilim insanları çalışmalarını kan testleri üzerine yoğunlaştırdı..

Bu alanda yapılan yeni bir araştırma ile sebebi bilinmeyen kilo kaybı ya da halsizlik gibi belirtiler gösteren kişilerde kanser olup olmadığını tespit eden bir kan testi geliştirildi..

Clinical Cancer Research’te yayımlanan çalışma kanserle doğrudan bağlantısı olmayan ama halsizlik ve kilo kaybı gibi belirtiler gösteren 300 kişi üzerinde yapıldı. Kan testlerinde her 20 teşhisten 19’unun doğru çıktığı görüldü..

Bu testin yetkili sağlık birimleri tarafından onaylanması halinde kanser şüphe uyandıran hastalar için sorunun ne olduğunu anlamak adına umut ışığı olması bekleniyor..

“Metastazı belirleyebiliyor ama tümörün türünü henüz tespit edemiyor”

Başka bir sebeple açıklanamayan halsizlik ya da kilo kaybı yaşayan hastalar için genellikle şikayetleri artıncaya kadar daha detaylı kanser araştırmaları yapılmıyor.. “Düşük risk” grubu olarak tanımlanan bu hastalarda kanser olması ancak teşhis edilmemesi durumunda kanserin ilerleme riski bulunuyor..

Araştırma ekibinden Dr James Larkin geliştirdikleri kan testi ile bu sorunun önüne geçilebileceğini belirtiyor..

Oxford Üniversitesi araştırmacılarından Larkin kan testlerinin bir hastada kanser olduğunu tespit etmesi halinde hastanın daha ileri görüntüleme yöntemlerine sevkedilerek kanserin türünün ne olduğunun anlaşılabileceğini vurguluyor..

Araştırmada geliştirilen kan testi nükleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopi teknolojisi kullanıyor..

Bu teknolojide kandaki metabolik atığın küçük parçacıkları tespit edilebiliyor.. Sağlıklı kişilerdeki metabolik “parmak izi”, lokalize ya da metastatik kanserden farklılıklar gösteriyor..

Kan testi ayrıca lokalize veya metastas yapmış kanseri birbirinden yüzde 94 doğruluk payıyla ayırt edebiliyor.. Yani kan testi kanserin yayılıp yayılmadığını belirleyebiliyor, ancak henüz tümörün türünü tespit edemiyor.. Araştırmacılar tümörün türünü tespit edebilmek için çalışmalarını sürdürüyor..

Bazı bağışıklık terapileri metastaz vakalarında kişilerin iyileşme oranını yükseltiyor. Ancak pahalı ve yan etkisi yüksek bu ilaçların herkese verilmesi mümkün olmuyor.. İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Dr. Larkin, geliştirdikleri kan testi sayesinde metastaz durumunun erkenden teşhis edilebileceğinin ve doğru tedaviye daha erken başlanabileceğinin altını çiziyor..

“İngiltere’de kanser teşhisi için farklı bir kan testinin denemeleri sürüyor”

İngiltere’de kanser teşhisi için farklı bir tür kan testi Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) tarafından eylül ayından bu yana deneniyor..

Belirtiler ortaya çıkmadan 50’den fazla kanser türünün tespit edilebilen bu yöntem sayesinde kanser teşhis ve tedavisinde yeni bir çığır açılabileceği belirtiliyor..

140 binden fazla gönüllüden alınan örnekle yürütülen denemelerin başarılı olması halinde bu kanser testinin İngiltere’de hizmete girmesi hedefleniyor..

BAŞ VE BOYUN KANSERİ TÜMÖRLERİNİ YOK EDEN YENİ TEDAVİ YÖNTEMİ

Farklı kanser ilaçlarının karışımı ile geliştirilen yeni bir tedavi yöntemiyle ileri derecedeki baş ve boyun kanseri hastalarındaki tümörlerin tamamen ortadan kaldırılabildiği tespit edildi..

Kanser Araştırmaları Enstitüsü (ICR) ve Royal Marsden NHS vakfı araştırmacılarının yürüttüğü bir çalışma sonucunda immünoterapi ilaçlarının karışımı ile hastaların bağışıklık sistemi tetiklenerek kanser hücrelerinin yok edilebildiği görüldü..

İngiliz Guardian gazetesine konuşan ve dört yıl önce öleceği öngörülen 77yaşındaki bir hasta, deneysel tedaviye katıldıktan haftalar sonra tümörün tamamen ortadan kalktığını belirtti..

Bilim insanları nivolumab ve ipilimumab ilaçlarının karışımıyla elde edilen kokteylin son safha baş ve boyun kanseri hastalarının tümörlerini ciddi bir şekilde küçülttüğünün bazılarında ise tamamen ortadan kaldırdığının gözlendiğini vurguladı..

Tedavi sonrası inceleme yapan doktorlar da bu hastalarda kanserin belirtilerinin tespit edilemediğini belirtti..

Uzmanlar iki farklı immünoterapi ilacının karıştırılarak birçok farklı kanser türüne karşı etkili bir tedavi uygulanabileceğine inanıyor. İlaç kokteyllerinin kullanıldığı diğer denemelerde de böbrek, deri ve bağırsak kanserlerinde benzer sonuçlar elde edilmişti..

Kanser hastalarını yaşam sürelerini uzatmanın yanı sıra bilim insanları immünoterapi yönteminin geleneksel kemoterapi tedavileri ile karşılaştırıldığında çok daha az yan etkisi olduğunu belirtiyor..

Yaklaşık bin hasta üzerinde yapılan 3’ncü faz denemelerin sonuçlarının henüz erken ve istatistiksel anlamda önemsiz olmasına rağmen araştırmacılar klinik olarak çok anlamlı olduğunu vurguluyor..

Guardian’a konuşan ICR Direktörü Prof. Kristian Helin bu sonuçların umut vaadedici olduğunu ve immünoterapi yönteminin çok daha nazik ve akıllı bir tedavi olduğunu vurgulayarak hastalar açısından da çok faydalı olduğunun altını çizdi..

Klilink deneyde yer alan hastaların kemoterapi tedavisi gören hastalardan ortalama 3 ay daha uzun yaşadığı ve son evre hastalarının ortalama yaşam süresinin de 17,6 ay ile bu durumdaki hastalarda görülen en uzun süre olduğu tespit edildi..

AGRESİF MEME KANSERİNDE ASPİRİNLİ TEDAVİ İÇİN İLK KLİNİK ÇALIŞMALAR BAŞLADI” 

Sağlık uzmanları, tedavi edilemez üçlü negatif meme kanseri olan hastalarda, tümörleri immünoterapiye daha duyarlı hale getirip getiremeyeceğini inceleyen ilk klinik çalışmayı başlattı..

Avrupa’nın ve dünyanın meme kanseri araştırmacılarını ve ilaç şirketlerini bir araya getiren ‘Breast Cancer Now Catalyst Programme’ tarafından finanse edilen çalışmada, denemeler başarılı olursa aspirinin agresif bir meme kanseri türü için yeni bir tedavinin parçası olabileceği belirtiliyor..

Denemeler sırasında hastalar ameliyat ve kemoterapi almadan önce hem aspirinli hem de aspirinsiz avelumab ilacını test edecek..

Başarılı sonuçlar, Birleşik Krallık’ta her yıl yaklaşık 8 bin kadını etkileyen üçlü negatif meme kanseri için aspirin ve avelumab ile daha ileri klinik denemelerin önünü açabilir..

Daha az görülen ancak genellikle daha agresif olan meme kanseri türü, genç kadınları ve siyahi kadınları orantısız şekilde etkiliyor..

Sky News’ün haberinde çalışmayı yöneten Manchester’daki Christie NHS Foundation Trust’tan Onkolog Dr. Anne Armstrong:

“Daha önceki araştırmalarımız, aspirinin, kanserin bağışıklık tepkisini zayıflatan maddeler yapmasını önleyerek belirli immünoterapi türlerini daha etkili hale getirebileceğini gösterdi. Aspirin gibi iltihap önleyici ilaçlar, aynı anda kullanıldığında immünoterapinin etkinliğini artırmanın anahtarı olabilir..”

“MEME KANSERİ, ERKEN TANI İLE TEDAVİSİ KOLAY BİR HASTALIK.”
Harekete geçmek için 8 neden

Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin kadına meme kanseri tanısı konuyor ve meme kanseri her 8 kadından birini etkiliyor.

Prof. Dr. Metin Çakmakçı:

”Meme kanseri, erken tanı ile tedavisi kolay bir hastalık. Bunun için düzenli olarak meme muayenesi yapılmalı, 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi çekilmeli”

Genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı:

”Meme kanserinin görülme sıklığı yaşla birlikte artıyor. Meme kanseri erken tanı ile tedavisi kolay bir hastalık. Sağlıklı bir yaşam meme kanserinden korunmada oldukça önemli. Meme kanserinde erken tanı için düzenli olarak meme muayenesi yapılmalı, 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi çekilmeli.”

Ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı…

40 yaş üstü 40 yaşından itibaren her yıl düzenli olarak mamografi çektirin ve doktor muayenelerini ihmal etmeyin..

Meme muayenesi Memelerinizi ayda bir, âdetinizin bitiminden 3 ile 5 gün sonra muayene edebilirsiniz. Menopozdaysanız ve âdet görmüyorsanız her ay aynı tarihte bu işlemi gerçekleştirmeye çalışmalı, memede ele gelen bir kitle, çöküntü, akıntı gibi herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde hekime başvurmalısınız..

Ailede varsa Sadece anne tarafında değil, baba tarafında da meme kanseri ya da bazen yumurtalık kanseri olması bu hastalığa yakalanma riskinizi yükseltiyor. Risk grubundaysanız kontrollere 40 yaşından önce başlayın..

Sağlıklı beslenme Sağlıklı beslenmek genel olarak kansere yakalanma riskini yüzde 30-40 civarında düşürebiliyor. Meme kanserinden korunmak için düşük yağlı ve sebze, meyve, tahıl ağırlıklı beslenmeye özen gösterin, işlenmiş ürünlerden ve fazla şekerden kaçının..

Sigara Tütün kullanımı meme kanseri riskini artırıyor. Meme kanserinden korunmak için tütün ürünlerinden ve içilen ortamlardan uzak durun..

Hareket, egzersiz Düzenli egzersiz meme kanseri riskini anlamlı oranda azaltıyor. Haftada 5-6 saat egzersiz yapın. Hareketli bir yaşam tarzı benimseyin..

Stres Yaşam şekli, çalışma koşulları ve yüksek stres meme kanserini tetikleyebiliyor. Stresli ortamlardan uzak durmak zor, ancak stresi yönetmek mümkün. Stres düzeyinizi azaltmak için kendinize uygun yöntemler bulmaya çalışın..

Kilo Obezite kanser olma olasılığını da artıran bir faktör. Bu nedenle fazla kilolardan kurtulun, sağlıklı kiloda kalmaya özen gösterin..

6 SAATTEN AZ UYUMAK KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR

Amerikan Kalp Vakfı Dergisi’nde -Journal of the American Heart Association- yayımlanan bir araştırma; 6 saatten az uyumanın kanser riskini artırdığını ortaya koydu…

Bazı vakalarda az uykunun ölüm riskini de ortaya çıkardığı kaydedildi.

Araştırmaya göre:

Orta yaş grubundaki, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet hastası veya kalp sorunu olan insanlar, 6 saatten az uyumaları halinde yüksek oranda kanser hatta erken yaşta hayatlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya..

Özellikle altı saatten daha az uyuyan yüksek tansiyon veya diyabet hastaları, altı veya daha fazla saat uyuyan insanlarla karşılaştırıldığında iki kat daha fazla kalp hastalığı veya inme riski taşıyor..

Yeteri kadar uyku alamayan kalp hastaları, diğer insanlara oranla üç misli daha fazla kansere yakalanıp ölme riski ile karşı karşıya..

Pennsylvania Tıp Fakültesi’nde görevli Profesör Julio Fernandez-Mendoza yönettiği araştırmanın sonuç bölümünde:

”Bizim çalışmamız, normal uyku düzenine sahip olabilmenin, bu sağlık koşullarında ve riskleri taşıyan bazı insanlar için koruyucu özellik yaratabileceğini gösteriyor.”

Profesör Julio Fernandez-Mendoza, bununla birlikte kesin yargıya varmak için daha kapsamlı ve detaylı biraraştırmanın gerekli olduğuna dikkat çekti.

Diğer yandan, aşırı yemek yemekle, uykusuzluk arasında önemli bir bağ olduğu tespit edilmiş; bilim insanları düzenli ve yeterli uyuyanların daha az yemek yediğini duyuRmuştu.

2 YILDA 2 KANSER

Makine-metalürji mühendisi Ayfer Yılmaz:

25 yaşındayken tiroit kanserine, 27 yaşındayken de meme kanserine yakalandı. 6 kür kemoterapi, 30 radyoterapi aldı.

Yılmaz: ”Tedavim sırasında genetik testler yapıldı ve pozitif çıktı. Tedavimi tamamladıktan bir yıl sonra memelerimi aldırmaya karar verdim, protez taktırdım. Mücadeleyi hiç bırakmadım. Şu an iyiyim, kontrollerime gidip geliyorum. Hastalara önerim, mücadeleyi bırakmasınlar, pozitif olsunlar.”

https://www.cafemedyam.com/2019/01/29/kanseri-yok-eden-ilaci-bulduk/

‘ANNEME SÖYLEMEDİM’

Babası da prostat kanseri tedavisi gördüğü sırada tiroit kanserine yakalandığını, hemen ameliyat olduğunu anlatan 36 yaşındaki Yılmaz, yaşadıklarını şöyle anlattı:

”Babamı kaybettikten bir yıl sonra da elime bir kitle geldi ve kitleyi hisseder hissetmez hastaneye geldim, hiç vakit kaybetmedim. Meme kanseri tanısı kondu. Hemen ameliyat oldum, memeyi aldılar, çok zor günler geçirdim.”

”Tanı konduktan sonra korku ve panik yaşadım. Ablam bana çok destek oldu. Biyopsi süreci bitip tedaviye başladıktan sonra o korkum azaldı. Anneme ilk başta söyleyemedim, önce ablama söyledim.”

”Bu süreçte insanların yorumları nedeniyle neredeyse tedaviyi bırakıyordum. Beni onkoloji bölümünde gören bir teyze ‘Ah yavrum biz de torunumu böyle bir hastalıktan kaybettik’ demişti. Üzülüp ağlamıştım, hatta kemoterapiyi yarım bırakıp ‘gelmeyeceğim tedaviye’ demiştim.”

Sonrasında müzik dinledim, kitap okudum, kimseyi dinlemedim. Doktorum beni çok motive etti, moral verdi. Kanser hastalarına morallerini yüksek tutmalarını öneririm.”

https://www.cafemedyam.com/2019/04/28/kanser-hastalarina-mujde-video/

İLGİLİ HABER

Cumhuriyet – Sibel Bahçetepe

İLGİLİ YAZILAR

DAHA FAZLASI

+ There are no comments

Add yours

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.