Tıbbi olmayan nedenlerle üreme organlarının kısmen ya da tamamen çıkarılması anlamına gelen kadın sünneti ya da kadın genital mutilasyonu çoğu ülkede yasak olmasına rağmen uygulanmaya devam ediyor.

♦KADIN SÜNNETİ’Nİ SAVUNAN GAYE VAKFI

İskenderpaşa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden olan, Kadın sünnetini savunan Cevat Akşit, skandal açıklamalarıyla biliniyor..

Erdoğan’ın kararıyla İskenderpaşa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden olan Cevat Akşit’in kurduğu gerici Gümüşhaneli Araştırma Yardımlaşma ve Eğitim Vakfı (Gaye Vakfı) vergiden muaf tutuldu..

Gaye Vakfı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre, vakıf 1994 yılında gerici Cevat Akşit önderliğinde kuruldu.. Vakfın başkanlığını ise M. Cevat Akşit’in oğlu Mehmet Sıddık Akşit yapıyor..

“CEMAAT İKİYE BÖLÜNDÜ

Nakşibendi Tarikatı’nın İskenderpaşa Cemaati, Mahmud Esad Coşan’ın 2001’de ölmesiyle ikiye bölündü..

Cemaatin üyeleri

Esad Coşan’ın oğlu Nureddin Çoşan ve

Cevat Akşit etrafından toplandı..

Nureddin Coşan etrafında toplanan grubun da Hakyol Vakfı adı altında yapılandığı ifade ediliyor..

“CEVAT AKŞİT SKANDAL AÇIKLAMALAR YAPTI”

Gerici Akşit’in ‘ Kadın Sünneti’ni savunan birçok skandal açıklaması oldu..

Akşit:

“Kadınların üreme organlarından fazla kalan kısmın kesilmesi gerekir.. Ki kadınlar kötü yola düşmesin….”

Akşit, tepki çeken bir başka skandal açıklamasında da öpüşen gençlerin polise şikayet edilmesi gerektiğini söylemişti..

Akşit:

“Marmaray kalabalık, oğlan kızı almış kucağına.. Kızla öpüşüyor, sıktırıyor, bilmem ne ediyor.. Bir şey yapamıyorsanız böyle adamları haber verin polise, onlar biliyorlar usulünü…”

♦”TEİ’DE CEMAAT YAPILANMASI”

Cevat Akşit’in oğlu Mahmut Faruk Akşit de, 2013 yılının Aralık ayında TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEİ) Genel Müdürü olarak atandı.. Akşit’in bu göreve atanmasıyla kurumda cemaat yapılanmasının başladığı iddia edildi..

♦ MISIR’DA KADIN SÜNNETİNİN CEZASI AĞIRLAŞTIRILIYR!

Mısır’da, kadın sünnetini 2008’de yasaklayan, 2016’da suç olarak tanımlayan yasadaki ceza maddeleri ağırlaşıyor..

Buna göre, kadın sünneti yapanlar ve yapmaya mecbur bırakanlar 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.

Mısır Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen değişikliğe göre, kadın sünneti için hapis cezasının üst sınırı 7 yıldan 20 yıla çıkarıldı. İşlemi yapan doktorlar ve sağlık personellerinin de meslekten 5 yıl uzaklaştırılmasına karar verildi. 

Hükümetten yapılan açıklamada, işlemin kalıcı hasar ya da ölümle sonuçlanmasına bağlı olarak yasayı çiğneyenlere 5 ila 20 yıl arası hapis cezası verileceği belirtildi. 

Ayrıca, kadın sünnetini talep eden kişiler de hapis cezasına çarptırılacak.

Yasa değişikliği, parlamento ve cumhurbaşkanının onayının ardından uygulamaya girecek. 

“YALNIZCA KAĞIT ÜZERİNDE YASALAR İSTEMİYORUZ “

Kadın Rehberlik ve Hukuki Farkındalık Merkezi Direktörü Reda El Danbouki, yargıçlar, polisler ve diğer kolluk kuvvetleri yetkililerinin konuyu ciddiye almaya başlamadıkça değişikliklerin uygulamayı ortadan kaldırmaya yardımcı olmayacağını söyledi.

Kahire Kalkınma ve Hukuk Vakfı direktörü Entessar El-Saeed de aynı noktaya vurgu yaparak:

“Bu iyi bir adım, ancak uygulanmayan, yalnızca kağıt üzerinde yasalar istemiyoruz” dedi. 

“MISIR’DA YASAĞA RAĞMEN KADIN SÜNNETİ YAYGIN”

Tıbbi olmayan nedenlerle üreme organlarının kısmen ya da tamamen çıkarılması anlamına gelen kadın sünneti ya da kadın genital mutilasyonu çoğu ülkede yasak olmasına rağmen uygulanmaya devam ediyor.

Uluslararası çok sayıda kurumun insan hakkı ihlali olarak nitelediği işlem ağırlıklı olarak Asya, Afrika’daki ülkelerde uygulanıyor. ‘Dini inanç’, ‘hijyen konusundaki yanlış bilgiler’, ‘bakireliğin korunması’ gibi ‘nedenler’ gerekçe gösteriliyor.

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre Mısır’da 15 ila 19 yaşlarındaki kız çocukları ve kadınların yüzde 81’i cinsel organları kesilmek suretiyle sünnet edildi. Dünya genelinde kadınların sünnet edilmesinin en yaygın olduğu ülkeler ise Somali ve Mali.

Ocak ayında 14 yaşındaki Nida Abdül Maksut, kadın sünneti uygulanırken hayatını kaybetmişti.

‘KORONAVİRÜS AŞISI YAPTIRACAĞIM’ DİYE KANDIRDIĞI KIZLARINA KADIN SÜNNETİ YAPTIRAN BABA YARGILANACAK

Mısır’da adı açıklanmayan bir adam, üç kızına kadın sünneti uygulattığı gerekçesiyle hakim karşısına çıkacak.

Başsavcılık, kızlarını, “Size Kovid-19 aşısı yaptıracağım” diye kandıran adamla uygulamayı yapan doktorun da yargılanacağını açıkladı.

 Mısır’da üçü de 18 yaşın altında olan kız çocukları, Kovid-19’un aşısı olmamasına rağmen babalarına inandı ve eve giden doktorun kendilerine aşı yapacağını sandı. Doktorun müdahalesi sırasında bilinçleri kapanan üç kız çocuğu kanlar içinde ve büyük bir acıyla uyandıklarında ne olduğunu anladı ve babalarından boşanan annelerine durumu anlattı. Anneleri, babalarından ve doktordan şikayetçi oldu.

Mısır’da, 2008’de yasaklanan kadın sünneti, 2016 yılında da suç olarak tanımlandı. Yasa, uygulamayı yapan doktorlara yedi yıla kadar talep edenlere ve uygulatanlara ise üç yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

Tıbbi olmayan nedenlerle üreme organlarının kısmen ya da tamamen çıkarılması anlamına gelen kadın sünneti ya da kadın genital mutilasyonu çoğu ülkede yasak olmasına rağmen uygulanmaya devam ediyor.

Şimdiye kadar kimseye ceza verilmemesinden yakınan kadın hakları savunucuları adli makamların konuyu ciddiye almasını istiyor.

Uluslararası çok sayıda kurumun insan hakkı ihlali olarak nitelediği işlem ağırlıklı olarak Asya, Afrika’daki ülkelerde uygulanıyor. ‘Dini inanç’, ‘hijyen konusundaki yanlış bilgiler’, ‘bakireliğin korunması’ gibi ‘nedenler’ gerekçe gösteriliyor.

Ocak ayında 14 yaşındaki Nida Abdül Maksut, kadın sünneti uygulanırken hayatını kaybetmişti.

“MISIR’DA 12 YAŞINDAKİ BİR KIZ ÇOCUĞU SÜNNET EDİLDİKTEN SONRA ÖLDÜ..”

Kadın Sünnetine Karşı Sıfır Tolerans

Mısır gazetesi El Ahram:

”Mısır’ın Asyut vilayetinde 12 yaşındaki bir kız çocuğu sünnet edildikten sonra yaşadığı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti. Kız çocuğunu sünnet eden doktor hakkında savcılık yakalama kararı çıkardı ve olayla ilgili soruşturma başlattı. Kız çocuğunun anne, babası ve bir amcası da gözaltına alındı.”

Kadınların sünnet edilmesi Mısır’da 2008 yılından beri yasak. Ancak Mısır’ın kırsal kesimlerinde hâlâ kadın sünnetlerinin yaygın olarak yapıldığı belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre Mısır’da 15 ila 19 yaşlarındaki kız çocukları ve kadınların yüzde 81’i cinsel organları kesilmek suretiyle sünnet edilmiş.

Dünya genelinde kadınların sünnet edilmesinin en yaygın olduğu ülkeler ise Somali ve Mali.

♦”KADINLARA YAPILAN BU MÜDAHALE BİR İNSAN HAKKI İHLALİ OLARAK SAYILIYOR.. “

Kadınlara ve kız çocuklarının cinsel organlarına tıbbi bir gerekçe olmadan dışardan yapılan her tür müdahale sünnet olarak tanımlanıyor.

Kadınların cinsel zevk almasını engellemeyi amaçlayan bu işlem yoğun kanama, enfeksiyon, sonradan kist oluşması ya da ölü doğumlar gibi komplikasyonlara yol açıyor.

6 Şubat Kadın Sünnetine Karşı Sıfır Tolerans Günü’nde bu uygulamaya son verilmesi için kadın örgütleri, Dünya Sağlık Örgütü ve BM çağrı yaptı.

“DÜNYADA 200 MİLYON KADIN SÜNNETLİ “

Dünya genelinde 200 milyon kız çocuğu ve kadın sünnetli. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre önümüzdeki 10 yılda 70 milyon kız çocuğu daha sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

6 Şubat Kadın Sünnetine Karşı Sıfır Tolerans Günü kapsamında kadın sünnetine dikkat çeken Almanya merkezli Dünya Nüfus Vakfı, Birleşmiş Milletler verilerinin sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan kadın sayısının 2030 yılına kadar 70 milyonu bulacağını gösterdiğini ve bu uygulamayı engellemek için adım atılmazsa, sayının daha da artacağını açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de dünya çapında en az 200 milyon kız çocuğu ve kadının sünnet edildiğine işaret etti.

DSÖ sorumlusu Ian Askew:

“Kadın sünneti sadece bir insan hakkı ihlali değil, aynı zamanda buna maruz kalan pek çok kadının fiziksel ve psikolojik sağlığını ciddi ölçüde etkileyen bir uygulamadır..

Kadın sünnetinin sağlık açısından herhangi bir yararı yok. Uygulamaların sonlandırılması için daha fazla yatırıma ihtiyaç var.”

Kadın sünneti, klitoris veya vajina dudaklarının genelllikle kötü hijyen koşullarında anestezi olmadan bir kırık cam ya da jilet ile kısmen ya da tamamen kesilmesini içeriyor.

Bu uygulamaya maruz kalan kadınlar ve kız çocukları, enfeksiyon ve kanamanın yanı sıra doğum esnasında yaşanabilecek risklerle karşı karşıya.

Almanya merkezli Terre des Femmes kadın örgütünün verilerine göre sünnet edilen kadınların çeyreği yaşadığı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor.

“CİNSİYET AYRIMCILIĞIYLA MÜCADELE ÇAĞRISI “

Dünya Nüfus Vakfı Genel Müdürü Renate Bähr:

”Cinsiyet eşitsizliğinin nedenlerini anlamadan, kadın sünnetinin bitirilemeyeceğini belirtmek isterim. Cinsiyet ayrımcılığıyla savaşmak için harekete geçme çağrısı yapıyorum..

Küresel kararların ve ulusal yasaların uygulanabilmesi için, bu toplumlarda ayrımcılığa karşı savaşan politikacıları, dini liderleri, öğretmenleri, bu uygulamalardan etkilenenleri ve tehlike altında olanları güçlendirmemiz gerekmektedir.”

Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller:

”Bu uygulamanın sona erdirilmesi için çağrıda bulunuyorum. Kadın sünneti kadınları aşağılayan bir uygulama..

Almanya Kalkınma Bakanlığı, Sudan, Somali ve Etiyopya gibi ülkelerde kadına şiddetin bu formuyla mücadeleyi arttırdı ve bu insan hakları ihlalinin sonlandırılması için bütün sosyal güçlerin ve otoritelerin birlikte hareket etmesi gerekmekte.”

♦”KADIN SÜNNETİ UYGULAMASI GENELLİKLE DİNİ VE KÜLTÜREL NEDENLERLE AFRİKA VE ORTADOĞU ÜLKELERİNDE GÖRÜLÜYOR.

Dünya Sağlık Örgütü, Kadın Sünneti uygulaması 30 Afrika ve Asya ülkesinde yaygın.

Birleşmiş Milletler verileri, Somali, Gine ve Cibuti’de kadınların yüzde doksanının sünnetli olduğunu gösteriyor. Bu toplumlarda geleneksel anlayış, sünnetsiz kadınların saf olmadığını ve evlilik olasılıklarının az olduğunu dayatıyor.

Yenişafak gazetesinin ilahiyat kökenli yazarı Hayrettin Karaman, bugünkü yazısında, kadınlara büyük acılar veren ve ölüme kadar götüren ‘kadın sünneti’ne değindi.

Karaman:

Erkek çocuklara icra edilen küçük operasyon manasındaki sünnet gelenekte neredeyse farzların bile önüne geçmiştir.

Birçok günah işleyerek, birçok sünneti terek etmiş olarak ölmüş birine eğer sünnet olmuş ise Müslüman muamelesi yapılır da, birçok sebeple zamanında sünneti yapılamamış bir kimsenin Müslümanlığından şüphe edilir.

Geleneğin gücüne bakın ki, mesela birçok İslam muhitinde gelenek haline gelmediği için kadınların sünneti yapılmaz; halbuki maksadı ve yerelliği tartışılsa da rivayetlerde bu da vardır. Sünnet diye icra edilen buna benzer daha nice davranışlar ve âdetler var.

♦”KADIN SÜNNETİ NEDİR?”

Kadın sünneti; ” Tıbbi bir gerekçe olmadan, kadın cinsel organının dış kısmındaki bir veya birkaç bölümün kesilip çıkarılmasıdır.

Kadın Sünneti’nin amacı: ”Evlilik öncesi kız çocuklarının cinsel isteğini yok etmek.”

Genellikle ‘müslüman ülkeler’de uygulanan bir yöntem. Kadın sünnetini savunan dinci yobazlar ‘kız çocuklarının namusunu korumak’ kisvesi altında bu işlemi gerçekleştiriyorlar. 

Kadın sünnetinin hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde kalıcı etkileri var.

Birleşmiş Milletler’in (BM) tahminlerine göre dünyada her 20 kız çocuğu ve kadından biri, farklı yöntemlerle sünnet ediliyor. Günümüzde dünyada sünnet edilmiş 200 milyona yakın kadın yaşıyor. 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO):

“Tıbbi olmayan nedenlerle kadınların üreme organlarını yaralayan her türlü prosedür”

Ancak kadınlar çoğunlukla rızaları alınmadan sünnet ediliyor/ bunu yapmaya zorlanıyor. Kadınların psikolojilerini etkileyen bu işlem, onların başkalarıyla ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor.

Kimi Dinci yobaz, Kadın sünneti’ni ‘bekareti korumak’ için bir yöntem olarak görülebiliyor, Bir başka dinci yobazlarda,’ kadının sünnet olarak, erkekte cinsel arzuyu artıracağını, daha ‘evlenilesi’ olacağını iddia ediyor. 

Bazı özellikle müslüman kültürlerde yetişkinliğe geçiş ritüeli olarak görülen bu uygulama, evliliklerden önce bir ön gereksinim olarak kabul edilirken. bazılarında ise sünnet olmayan kadınlar ‘sağlıksız, pis ya da değersiz’ olarak görülebiliyor.

“KADIN SÜNNETİ, KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE İNSAN HAKKI İHLALİDİR…”

Uluslararası toplum ‘Kadın Sünneti’ müdahalesini bir tür “kadına yönelik şiddet” ve “insan hakları ihlali” olarak nitelendirmekte. Kız çocuklarının sünnet edilmesini de “çocuk istismarı” olarak kabul etmektedir.

EN ÇOK AFRİKA VE ORTA DOĞU’DA GÖRÜLÜYOR

UNICEF’in RAPORU: ”Afrika ve Orta Doğu’da 29 ülkede ‘Kadın Sünneti’ yaygın.”

Oysa bu 29 ülkeden 24’ünde kadın sünneti yasak. Kadın sünnetinin yasak olduğu İngiltere’de , birçok bebek ve yenidoğan giderek daha fazla ‘Kadın Sünneti’ uygulamasına maruz kalıyor. ‘Kadın Sünneti’nin yaygın görüldüğü coğrafyalarda bu uygulama kadınlar için bir tabu…

Sünnet edilen kadın sayısının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Mısır, Etiyopya, Nijerya, Sudan ve Kenya ile Burkina Faso. Somali’deki kadın ve kız çocuklarının ise yüzde 98’i sünnet edilmiş.

♦KADINLAR ÇOĞUNLUKLA, GELECEK TEPKİLERDEN KORKARAK SÜNNETİ TARTIŞMIYOR BİLE.

Kadın sünneti’nin zararlarına, acılarına bukadar dikkat çekiliyorken, dünyanın pek çok ülkesi tarafından genital sakatlama olarak kabul ediliyorken; Kadın sünnetinin başlıca kurbanları Etiyopya’da yaşıyor. Etiyopya’da kadınların dörtte üçü sünnetli.

Çoğunlukla müslüman toplumlarda görülen kadın sünneti ile ilgili olarak, dinsel dayanaklar konusunda farklı görüşler var. Bazıları kadın sünnetinin bir zorunluluk olmadığını söylerken, bazıları da konunun peygamberin hadislerinde geçtiğini iddia ediyor.  

Peygamber Muhammed’in bir hadisinde “Hitan (sünnet olmak) erkekler için sünnet, kadınlar için mekrume (şeref verici)dir” dediği iddia ediliyor. (Ahmed b. Hanbel, V, 75; Ebu Davud Edeb, 167; el-Fethu’r-Rabbânî, XVII, 1312) 

IRAK’TAKİ KADIN SÜNNETİ İLE MÜCADELE.”

Irak’ta kadın sünnetine karşı mücadele ediliyor.

2018 verilerine göre 5 ila 49 yaş arasındaki kadınların yüzde 37’sinden fazlasının sünnetli olduğu Irak’ın Kürt bölgesinde halkı bilinçlendirmek için kampanya yürütülüyor.

Irak’ta kadın sünnetini sona erdirmek için zorlu bir mücadele veriliyor. WADI bu konuda bilinci artırmak için kolları sıvayan kar amacı güçmeyen sivil toplum kuruluşlarının başını çekiyor.

35 yaşındaki Kurdistan Rasul, örgütün sesini duyurmak için Irak’ın kuzeyindeki köyleri sık sık ziyaret ediyor. Erbil’in doğusundaki Şarboti Sahira köyü Rasul’un defalarca ziyaret köylerden biri. Rasul, Kadın sünnetinin “kadının kadına kendi eliyle yaptığı bir şiddet” olduğunu anlatmaya çalıştığını söylüyor.

Kendisi de küçük yaşta sünnet edilen Rasul, köylerdeki kadınları camilere çağırarak onlara riskler hakkında bilgi veriyor.

UNICEF’in 2014 yılında yaptığı araştırma Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKYB) kadınların yüzde 58.5’inin sünnetli olduğunu ortaya koymuştu. 2018’de yapılan araştırma 5 ile 49 yaş arasındaki kadınlarda yüzde 37.5’e düştüğünü gösterdi. UNICEF’in çalışması, kadınların sünnet edilmesini yüzde 75 oranında annelerin desteklediğini ortaya koydu.

KADIN SÜNNETİ, IRAK’TA YAYGIN BİR UYGULAMA. .

Dört ve Beş yaşında bu uygulamaya maruz kalanlar, ilerleyen yıllarda kanama, depresyon, doğum sırasında yırtılma ve cinsel hazın azalması gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor.  Kadınların sünnet edilmesi bazen kan kaybından ölüm ve enfeksiyonla da sonuçlanıyor.

♦KÜRT YETKİLİLER KADIN SÜNNETİNE YASAK GETİRDİ

Iraklı Kürt yetkililer 2011 yılında çıkarılan yasa ile kadın sünnetine yasak getirdi. Yasağı delenler, üç yıl hapis cezası ve yaklaşık 80 bin dolar para cezasına çarptırılıyor. Ancak yasanın gözden geçirilmesi gerekiyor.

IKBY’nin kadın sünnetiyle mücadele ekibine başkanlık eden Pervin Hassan:

“2011 yasası kullanılmıyor çünkü kızlar anneleri ve babalarını şikayet etmiyor..

Gelecek yıl yasayı sertleştirmeyi ve bilinçlendirme kampanyalarını artırmayı hedefliyoruz.”

UNICEF’in cinsiyet odaklı ayrımcılık uzmanı Ivana Chapcakova:

”Kadın sünneti ile mücadeleyi bölgedeki IŞİD tehdidi sekte vurdu. IŞİD’in bölgede etkinliğinin sonra ermesi sonucu tekrar örgütlenerek, kadın sünnetini Irak’ta tarihe gömebiliriz.”

“ALMANYA’DA ON BİNLERCE KADIN SÜNNET MAĞDURU “

Almanya’da kadın sünneti mağduru olan yaklaşık 50 bin kadın yaşıyor.

2014 yılından bu yana yaşanan sığınmacı göçü ile Almanya’daki kadın sünneti mağdurlarının sayısı üçte bir oranında arttı.

Almanya’nın başkenti Berlin’de, konu ile ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçları açıklandı. Buna göre ülkede sünnet edilmiş olan yaklaşık 50 bin kadın yaşıyor. Bunların büyük bir bölümü Eritre, Irak, Somali, Mısır ve Etiyopya kökenlilerden oluşuyor.

Kadın hakları örgütü Terre des Femmes’in Almanya yöneticilerinden Christa Stolle, kadınların sünnet edilmesinin ağır bir insan hakkı ihlali olduğunu ve sünnet edilen kadınların çoğunun bu olayın acısını hayatları boyunca hissettiklerini ifade etti.

“ALMANYA’DA 5 BİN KADIN TEHLİKE ALTINDA.”

Almanya’da yaşayan yaklaşık 5 bin kadın sünnet edilme tehlikesi altında. Alman yasaları, ülkede yaşayan kadınların başka bir ülkede bile olsa sünnet edilmelerini cezai müeyyide altına alıyor.

2016 yılının sonunda kabul edilen yasa değişikliği ile, kızlarını sünnet ettirmek üzere kültürel bağlarının olduğu ülkelere gitmek isteyen kişilerin pasaportlarına devlet el koyabiliyor.

Almanya Aile Bakanlığı müsteşarlarından Ralf Kleindiek, sığınma ve göç arka planı ile birlikte konunun Almanya’da da güncel olduğunu ifade etti.

Äthiopien Fotos von Mädchen verschont von Genitalverstümmelung Female Genital Mutilation / Cutting (FGM / C) (picture-alliance/dpa/Unicef/Holt)
UNICEF’in arşivinden Etiyopya’da sünnetten kurtarılan kız çocukları

♦”KADIN SÜNNETİ”

Kadın cinsel organının tıbbi gereklilik olmaksızın dış kısmının kesilerek alındığı cerrahi müdahaleler kadın sünneti olarak adlandırılıyor.

Sünnet mağduru kadınların idrar boşaltımı sırasında kanama ve acı ile cinsel ilişki esnasında aşırı ağrı hissetmelerinin yanı sıra, doğum sırasında ölümcül komplikasyonlar ve ağır ruhsal travma gibi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabildiği belirtiliyor.

Uluslararası alanda insan hakları ihlâli olarak kabul edilen uygulama Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) yapmış olduğu açıklamaya göre dünya üzerinde en yoğun olarak Afrika, Orta Doğu’nun yanında bazı Asya ülkelerinde uygulanıyor. Berlin’de açıklanan araştırmaya göre ise dünya üzerinde kadın sünnetinin en fazla görüldüğü ülkeler Mısır, Cibuti, Gine, Mali, Sierra Leone, Somali ve Sudan. Sudan’ın kuzeyinde kadınların yüzde 90’ının sünnetli olduğu belirtiliyor.

Dünya üzerinde sünnet edilmiş kadın sayısının yaklaşık olarak 200 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Kadın sünneti yoluyla işlenen insan hakları ihlâline dikkat çekmek amacıyla her sene 6 Şubat günü Uluslararası Kadın Sünnetine Karşı Sıfır Hoşgörü Günü olarak kabul ediliyor. Kadın sünneti uygulamasıyla mücadele etmek için organize edilmiş en geniş çaplı küresel program UNFPA ve UNICEF eliyle 17 Afrika ülkesinde yürütülüyor.

“IŞİD’DEN KADIN SÜNNETİ FETVASI “

Irak’ta hilafet devleti ilan eden IŞİD’in radikal uygulamalarına bir yenisi daha eklendi. IŞİD’in kadınların sünnet edilmesi emri verdiği belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler, Irak’ın Musul bölgesinde hilafet devleti kuran IŞİD’in küçük yaştaki kızların ve kadınların sünnet edilmesi için fetva verdiğini duyurdu.

Birleşmiş Milletler’in Irak’taki temsilcilerinden Jacqueline Badcock, IŞİD’in kararının 11 ila 46 yaşlarındaki küçük kızlarla kadınları kapsadığını kaydetti.

Kaç kadının sünnet tehdidi altında olduğunu tam olarak bilmediklerini söyleyen Badcock, kadın sünnetinin Irak için yeni bir şey olduğunu ve endişeye yol açtığını dile getirdi.

BM, yaklaşık 4 milyon kız çocuğu ve kadının fetvadan etkileneceğini tahmin ediyor.

Badcock, kadın sünneti yapılması yönünde Irak halkının ya da Iraklı kadınların bir talebi olmadığına dikkat çekti.

♦KADIN SÜNNETİ AFRİKA’DA AZALIYOR ORTADOĞU’DA ARTIYOR

Dünya genelinde yılda 200 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet ediliyor.

Yapılan bir araştırma büyük hasarlar bırakan kadın sünnetinin birçok Afrika ülkesinde gerilerken, Ortadoğu’da ise arttığını ortaya koydu.

Afrika ülkelerini kapsayan bir araştırma, geçen 30 yıl içinde sünnet edilen kız çocuklarının sayısında düşüş olduğunu ortaya koydu. Tıbbi araştırmalar dergisi BMJ‘da yayınlanan sonuçlara göre, en belirgin düşüş Doğu Afrika bölgesinde kaydedildi.

İngiltere ve Güney Afrika’dan uzmanların yaptığı araştırmada,  2016 yılı verilerine göre 14 yaşından küçük kız çocuklarının yüzde 8’inin sünnet edildiği, 1995 yılında ise bu oranın yüzde 71,4 olduğu belirtildi.

Araştırma, Batı Afrika ülkelerinde de sünnet edilen kız çocuklarının sayısının düştüğü, ancak Yemen ve Irak gibi Ortadoğu ülkelerinde ise arttığına dikkat çekildi.

Uzmanlar araştırma kapsamında aralarında Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) da bulunduğu farklı kuruluşlara ait istatistikleri değerlendirdi. 1990 yılına kadar geriye giden istatistikler 29 ülkeye ait verileri kapsıyor.

Ancak uzmanlar, sünnet edilen kız çocuklarının oranının düştüğünü gösteren bu araştırmanın sonuçlarını değerlendirmede yine de dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor.

Araştırmaya katılan uzmanlardan, sünnete karşı mücadele eden Forward örgütünden Naana Otoo-Oyortey, araştırma sonunda çıkan tablonun tam olmadığına dikkat çekti. Otoo-Oyortey, bazı ülkelerde kız çocuklarının sünneti yasal düzenlemeler ile yasaklandığı için ailelerin gerçeği söylememiş olabileceğini belirtti.

Araştırmayı yapanlar, sünnetin psikolojik ve fizyolojik sonuçları konusunda kampanyalara devam edilmesini talep etti.

UNICEF’in tahminlerine göre, yılda 200 milyon kadın ve çocuk, sünnet mağduru oluyor. Afrika’nın yanı sıra Asya ülkelerinde de birçok kadın ve çocuğun sünnet edildiği belirtiliyor.

Kaynak

haber.sol.org.tr

sputnik

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial