GÜNDEM

10 SORUDA AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ

Türkiye’de nükleer enerji alanında lisans vermekle yükümlü olan Nükleer Düzenleme Kurumu’nun kuruluşunu düzenleyen kararname Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü ünitesi temel atma töreni akıllara santralle ilgili soruları yeniden getirdi.

Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü ünitesinin temel atma törenine video konferans ile katıldı.



Üçüncü ünite inşaatının başlaması Akkuyu Nükleer Santrali konusunda bilgilerimizi gözden geçirmemize neden oluyor.

10 SORUDA AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ’NE BAKALIM…

1. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin sahibi kim?

Türkiye ile Rusya arasında 2010’da yapılan devletler arası anlaşmaya göre santralin yapımı ve 20 yıl boyunca işletmesi Rusya Nükleer Atom Kurumu Rosatom’da olacak. Bununla beraber 20 yılın ardından da Akkuyu’nun hisselerinin yüze 51’i Rosatom’da kalacak, ancak santralin kontrolü Türkiye’ye geçecek.

2. Akkuyu’yu neye göre seçildi?

Nükleer santrallerin yeri belirlenirken, su kaynağına yakın olması özellikle önem taşıyor. Bu hem elektrik üretimi sırasında uranyum yakıt çubuklarının sürekli olarak su ile soğutulması hem de elektrik üretimi için suyun önemli olmasından kaynaklanıyor. Türkiye’de ise deprem açısından daha az risk taşıması nedeniyle de Mersin’in Akdeniz’e kıyısı tercih edildi.

3.Santral ne zaman açılacak?

Santralin dört reaktörden ilkinin cumhuriyetin 100. yılında yani 2023’te faaliyete geçmesi bekleniyor. Aslında santralin anlaşması 2010’da yapıldı, ancak inşa için yeterli maddi kaynağım bulunamaması, inşaatının 2018’de başlatılabilmesine neden oldu. Her şey planladığı gibi giderse, 2023’te ilk rektör devreye girecek diğer üç reaktör birer yıl arayla çalışmaya başlayacak. Santralin tam kapasitede çalışması 2026’yı bulacak.

4. Akkuyu Santrali ne kadar elektrik üretecek?

Projeye göre santral her biri 1200 megavatlık elektrik üreten 4 reaktörden oluşacak. Ancak bu rektörlerden biri santralin kendi elektrik ihtiyacı için kullanılacak. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak olan santralden Türkiye elektrik sistemine 3 bin 600 megavat elektrik verilecek.

5. Santral Türkiye’nin elektrik ihtiyacının ne kadarını karşılayacak?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de 2019’da 290 milyar 445 milyon 456 bin kilovatsaat elektrik tüketilirken, bu sayı 2020’de yüzde 0,14 artarak 290 milyar 856 milyon 21 bin kilovatsaate çıktı. Talep artışı dikkate alındığında santralin tam kapasiteyle faaliyete geçeceği 2026’da tüketimin 452 milyar kWh olması bekleniyor. Bu durumda, toplam 35 milyar kWh üretim yapacak olan santral, tüketimin yalnızca yüzde 7,7’sini karşılayacak. Zaman geçtikçe santralin payındaki düşüş devam edecek örneğin santralin dördüncü yılında yani 2030’da elektrikte üretiminde payı yüzde 6,3 2040’taysa yüzde 3,9 olacak.

6. Santral Devreye girince elektrik ücreti ucuzlayacak mı?

Elektrik fiyatlandırmasında kullanılan yöntem, bunun maliyeti, garanti edilen alım ve anlaşmalarda belirlenen tarifeler belirleyici. Akkuyu Nükleer Güç Santrali Anlaşması incelendiğinde şu bilgi yer alıyor: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) aracılığıyla satın alma garantisi verilen miktardaki elektriğin her bir kilowatt saatini 12,35 sent fiyatla alacaktır. Ayrıca TETAŞ ile proje şirketi arasında mutabakata varılan tarife kademelerinde, elektrik fiyatlarındaki artış, Akkuyu projesinin geri ödemesinin sağlanması amacıyla fiyat 15,33 sent kWh tavan fiyatına kadar proje şirketi tarafından belirlenir. (Resmi Gazete, 6 Ekim 2010). Bu bilgi ışığında santralden gelen elektriğin kilowat saat başına 12,35-15,33 sent aralığında ücreti olacak. Burada dikkat çekici olan fiyatın dolar cinsi olması. Dolar kurunun durumu dikkate alındığında ucuza elektrik kullanmanı zor görünüyor.

7. Nükleer enerji güvenli mi?

Nükleer enerjinin güvenliği tartışmalı bir konu. Kaza sayısı göreli olarak az, ancak risk büyük. Olası bir kazanın yalnızca ekonomik olarak değil, insan ve çevre sağlığı açısından maliyetini hesaplamak için ekonomi biliminin sınırları yetmiyor. Örneğin 1986’da patlayan Çernobil Nükleer Santrali’nin dolaylı etkileri hâlâ sürüyor. Benzer biçimde 2011’de Japonya’da meydana gelen Fukuşima Nükleer Santral patlamasının doğrudan ve dolaylı etkilerinin doğa ve canlılar üzerinde uzun süreli etkisi devam ediyor. Bu noktada nükleer enerji, kaza sayısı az olmakla beraber en riskli enerji kolu.

Dahası santral kazasız çalışırken bile, çevreye radyoaktif toz saçacağı için Mersin’de yetişen çilek, muz gibi gıdalara “radyoaktif atık içerir” etiketi getirilecek.

8. Türkiye neden nükleer enerjiyi tercih etti?

Türkiye enerji konusunda geleneksel kaynaklar (petrol, doğal gaz ve kömür) açısından enerji fakiri bir ülke. Bununla beraber Türkiye’nin Güneş, rüzgar, su gibi kaynaklar açısından zengin bir potansiyeli var. Bu noktada riski yüksek ve 22 milyar dolara mal olacak bu proje, yani nükleer enerji neden tercih edildi bilinmiyor.

9. Nükleer atıklar ne olacak?

Nükleer santrallerde elektrik üretimi sonrasında ortaya nükleer atık çıkıyor. Ciddi düzeyde zararlı olan bu atıkları dünyada henüz ortadan kaldırabilecek bir teknoloji ve imkan yok. Bu noktada ülkeler bu atıkları ya kendi ülkelerinde ya da üçüncü bir ülkede depoluyor. Akkuyu nükleer santralinde ortaya çıkan nükleer atığı Rusya almayacak, atık Türkiye’de kalacak. Şu ana kadar konu hakkında net bir açıklama yapılmıyor olsa da atıkların Akkuyu’da su depolarında ya da Toroslar’da kalacağı tahmin ediliyor.

10. Santral inşaatının çatladığı doğru mu?

Mayıs 2019’da basında santralde reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çatlak oluştuğu ve Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) da olaya müdahale ettiği, yenilemeye rağmen yeniden çatlak oluştuğu iddia edildi. Bu iddiayı santralin inşasından sorumlu kurumlar yalanlamadı. Bununla beraber, oluşan çatlağın zeminden mi, kullanılan malzemeden mi, işçilikten mi kaynaklandığı bilinmiyor, çünkü denetim yapmak isteyen TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın santral alanına girmesine izin verilmedi.

Rosatom: Akkuyu NGS’nin güvenlik sistemleri, 9 şiddetindeki depreme göre tasarlandı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom) projenin depreme karşı sağlamlığının sorulması üzerine:

“Gözlemler tarihi boyunca, sahanın etrafındaki 50 kilometrelik bir bölgede büyük ve yıkıcı depremler yaşanmadı. Buna rağmen Akkuyu NGS’nin güvenlik sistemleri, 9 şiddetindeki depreme göre tasarlandı” cevabını verdi.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu’nun (Rosatom) basın servisi

‘Akkuyu NGS, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak’

‘Nükleer santral projesinin Türkiye için önemini nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusu üzerine “Nükleer santralin, faaliyete geçtikten sonra yılda yaklaşık 35 milyar kilowatt saat (kWh) üretmesi planlanıyor. Bu hacim, İstanbul gibi büyük bir şehrin elektrik ihtiyacının yüzde 90’ını karşılamak için yeterli. Akkuyu NGS, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. 

‘Akkuyu NGS ile Türkiye’nin nükleer sanayisinin temelini oluşturuyoruz’

Ayrıca Akkuyu NGS projesini hayata geçirerek sadece Türkiye’nin ilk nükleer santralini inşa etmiyor aynı zamanda yeni bir ileri teknoloji endüstrisinin temelini atıyor, Türk nükleer sanayisinin temelini oluşturuyoruz.

‘Nükleer santral projesine yatırılan her dolar, ülke ekonomisine ortalama 4.3 dolar getiriyor’

Proje, başta Mersin ili olmak üzere Türkiye’nin sosyal ve ekonomik kalkınmasına güçlü bir ivme kazandıracak. Bu, binlerce kişinin istihdamı, her seviyeden vergiler ve altyapının geliştirilmesi, yerel tedarikçilerin işin içine çekilmesi ve yerel üreticiler için pazarın genişletilmesi, ödeme yeteneğine sahip talebin artması ve başta teknik olmak üzere eğitim seviyesinin artması demek.

Aynı zamanda birçok yönden çarpımsal etkiden bahsedebiliriz. Hesaplamalarımıza göre, NGS’de 1 kişinin istihdam edilmesi genel olarak altyapıda ortalama 10 kişinin istihdamı demek. Bunlar inşaatçılar, işletme personeli, bilim insanları, servis personeli ve diğer çalışanlar demek. Nükleer santral projesine yatırılan her dolar, ülke ekonomisine ortalama 4.3 dolar getiriyor.

‘Akkuyu NGS, Türkiye’nin tüm Akdeniz bölgesinin en büyük enerji üretim kaynağı olacak’

Akkuyu NGS projesinde böyle bir etki artık bugün görülmekte. Nükleer santral yapımının olduğu bölgede yol altyapısı gelişiyor, tüneller inşa ediliyor ve yollar genişletiliyor, oteller ve mağazalar, restoranlar ve kafeler açılıyor. Emlak piyasası için de büyüme potansiyeli var, üstelik sadece otelcilik ve ticari işletmeleri için değil, aynı zamanda konut inşaatı için.

Akkuyu NGS, Türkiye’nin tüm Akdeniz bölgesinin en büyük enerji üretim kaynağı olacak. Bu, nükleer santralin kesintisiz olarak ve her hava koşulunda büyük miktarda elektrik üreteceği anlamına geliyor ve böylelikle elektrik talebinin temel yükünü taşıyarak Türkiye’nin ekonomik olarak kalkınmaya devam etmesi için güvenilir temel sağlayacak” cevabı verildi. 

‘Türkiye Deprem Haritası’na göre Akkuyu NGS deprem bölgeleri sınıflandırmasına göre en güvenli bölgede yer almakta’

Sismik bir bölgede yer alan Akkuyu NGS’nin depremlere karşı dayanıklılığının sorulması üzerine kurum tarafından şu cevap verildi:

“Her bir nükleer santral projesi, yapım aşamasına girmeden önce, bulunduğu bölgenin özelliklerine en iyi şekilde uyması amacıyla mutlaka yerel iklim, coğrafi, sismolojik ve diğer faktörler dikkate alınarak geliştirilir. Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Türkiye Deprem Haritası’na göre, Akkuyu NGS sahası beşinci derece deprem bölgesinde, yani deprem bölgeleri sınıflandırmasına göre en güvenli bölgede yer almakta. Gözlemler tarihi boyunca, sahanın etrafındaki 50 kilometrelik bir bölgede büyük ve yıkıcı depremler yaşanmadı. Buna rağmen Akkuyu NGS’nin güvenlik sistemleri, 9 şiddetindeki depreme göre tasarlandı.”

‘Sahanın içinde 2, santralden 40 kilometre mesafedeki bölgede de 12 sismik istasyon bulunuyor’

“Akkuyu sahası için hazırlanan 200’den fazla rapordan 20’den fazlası, bölgenin sismik aktivitesiyle ilgili çalışmaları içeriyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Misyonu, bu raporları inceledikten sonra, potansiyel nükleer santral sahası için kabul edilen parametreleri doğruladı. Nükleer santral yapımı boyunca düzenli olarak sismik faaliyetinin takibi yapılıyor. Sahanın içinde 2, santralden 40 kilometre mesafedeki bölgede de 12 sismik istasyon bulunuyor. Sahadaki sismik aktivitenin analizi, bölgenin parametrelerini netleştirmek ve doğrulamak için yapılıyor. Sahadaki tüm bina ve yapılar, kategorilerine bağlı olarak, belirli yüklere dayanacak şekilde tasarlandı. Gözlem sırasında, parametrelerin projelerde belirlenenlere göre değiştiği ortaya çıkarsa yeniden hesaplama yapılacak ve gerekirse bazı yapıları güçlendirmek için önlemler alınacak.”

‘Türkiye’deki nükleer enerji kullanımına ilişkin tüm konular uluslararası kuruluşların kontrolü altında ve ilgili sözleşmelerle düzenleniyor’

Projenin güvenliğinin uluslararası düzeyde nasıl değerlendirildiği sorusu “Santralin güvenli bir şekilde faaliyet göstermesinin sorumluluğu, santralin sahibi ve gelecekteki operatörü olan Akkuyu Nükleer AŞ şirketimize ait. Türkiye aynı zamanda uluslararası nükleer hukukun bir tarafı, Birleşmiş Milletler, UAEK ve Nükleer Tedarikçiler Grubu ve Nükleer İhracatçılar Komitesi üyesi. Bu nedenle, Türkiye’deki nükleer enerji kullanımına ilişkin tüm konular uluslararası kuruluşların kontrolü altında ve ilgili sözleşmelerle düzenleniyor. İnşaat sahasındaki çalışmalar tamamen Türkiye, Rusya ve uluslararası kalite ve güvenlik şartlarına uygun olarak ve Akkuyu Nükleer AŞ, Türkiye Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK), Nükleer Teknik Destek Kurumu (NÜTED), Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) ve Fransa’nın Assystem ve Türkiye’nin Türk Loydu ile Ersis gibi bağımsız inşaat kontrol kuruluşlarının sürekli kontrolü altında yürütülüyor” şeklinde cevaplandı.

‘Yeni projelere katılma fırsatlarına açığız’

Sputnik’in ‘Türkiye’de, nükleer sektörde başka ileri teknoloji projeleri mümkün mü’ sorusunu da cevaplayan kurum şu yanıtı verdi:

“Rosatom, tüm ileri teknolojilere sahip ve her zorluktaki projeyi üstlenmek için yeterli işgücü, üretim ve finansal kaynaklara sahip tam hizmet şirketi. Yeni projelere katılma fırsatlarına açığız. Türkiye’de, sadece uluslararası tecrübemizi değil, aynı zamanda malzemelerin yerleştirilmesi, Türk inşaat ve yatırım şirketleriyle ortaklığın geliştirilmesi ve Türkiye’nin düzenleyici kurumlarıyla etkileşim kanalları gibi Akkuyu NGS projesinin kazanımlarından da yararlanabiliriz.”

Erdoğan’dan Putin’e: “En kısa zamanda yüz yüze görüşelim”

Akkuyu Nükleer Güç Santralı üçüncü ünitesi temel atma töreni gerçekleştirildi.

Erdoğan, 4. ünitenin temelinin gelecek yıl atılacağını açıkladı.

Erdoğan:

“Bugün Türkiye’mize bir eseri daha kazandırmanın haklı gururunu birlikte yaşıyoruz. Temelini 3 yıl önce Sayın Putin’le birlikte attığımız Akkuyu’nun 3. reaktörün temelini atıyoruz. Bu hamlemizle enerjide ülkemizin yarınlarını garanti almayı hedefliyoruz. Salgına rağmen ekonomimiz büyümeyi sürdürüyor. Geçen sene dünyada bir çok ülke ciddi daralmalar yaşarken biz yüzde 1.8 büyüdük. Enerjiye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır anlayışıyla bu anlamdaki projelerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz. Geçen yıl neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklı 4 bin 900 megavatlı ilave kurulu gücü devreye aldık. Karadeniz’deki doğalgaz keşfimiz bağımsız enerji Türkiye kararlılığımızın en önemli adımlarından biri oldu. Bu hamlemizle enerjide ülkemizin yarınlarını garantiye almayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıl 4. reaktörün de temelini atacağız. Tesisimiz yapım esnasında 16 bin, üretim dönemindeyse 4 bin kişilik istihdam sağlayacaktır. Yıllık enerji ihtiyacının yüzde 10’u karşılanacak..

İlk reaktörü 2023 yılında devreye almayı hedefliyoruz. Diğer reaktörlerin de peyderpey üretime geçmesi için gece gündüz çalışacağız. Hedef nükleer enerjiyi ülkemizin enerji sepetine eklemek. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’yi nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katacağız. Bu devasa projeyi Türk-Rus işbirliği sembollerinden biri olarak görüyoruz. İşbirliğimizi yeni projelerle derinleşme noktasında Sayın Putin’le aynı iradeyi paylaşıyoruz..

Nükleer enerji, ‘enerji politikamız’ bakımından özel bir yere sahiptir.  Karadeniz’deki 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfimiz, bağımsız enerji, güçlü Türkiye kararlılığımızın en önemli adımlarından biri oldu. Hedefimiz, enerji üretirken sıfır emisyonla çalışan ve çevreye hiçbir zararı olmayan nükleer enerjiyi ülkemizin enerji sepetine eklemektir. Akkuyu NGS projesinde en sıkı güvenlik tedbirlerine uyulmaktadır, projenin çevre dostu olması için elimizden geleni yapıyoruz. Kurulu gücümüz içerisindeki yerli ve yenilenebilir enerjinin payı yüzde 63,7 seviyesine ulaştı.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin:

” Erdoğan ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesini destekleme konusunda anlaştık..

Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin başarılı bir biçimde hayata geçirilmesi, Rusya’nın Türkiye ile enerji alanında yaptığı işbirliğini yeni bir düzeye taşıyacak. Akkuyu NGS projesinin gerçekleştirilmesi Türkiye’nin enerji güvenliğine ciddi katkılar sağlayacak, ekonomisini daha da güçlendirecek..

Akkuyu sahasında toplam 4 ünite kurulacak..

Covid-19 ile ilgili zorluklar bile bizi engelleyemedi. Projede yer alan personelin sağlık güvenliği için gerekli tüm tedbirler alındı. Sahada çalışan sayısı 8 bine çıktı. Bu kişilerin çoğu Türklerden oluşuyor.”

Türkiye’de bir ilk olan Akkuyu’nun 2023 senesinde devreye gireceğini belirten Putin:

“2023 senesi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünün kutlanacağı senedir. Ortak projemiz Akkuyu NGS’de yeni bir dönem başlıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye’nin enerji güvenliğine ciddi bir katkı sunacak, ayrıca ülkenin ekonomisinin büyümesini sağlayacak. Akkuyu NGS projesinde en sıkı güvenlik tedbirlerine uyulmaktadır, projenin çevre dostu olması için elimizden geleni yapıyoruz?”

AKKUYU ELEKTRİK İHTİYACININ YÜZDE 10’UNU KARŞILAYACAK

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Rus mevkidaşının ardından yaptığı konuşmada:

 “Bugün üçüncü reaktörün temelinin atılmasıyla hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk. İnşallah seneye de dördüncü ve son reaktörün temelini birlikte atarız. Akkuyu, 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100. yılında, enerji üretmeye başlayacak. Türkiye, o gün yepyeni bir enerjiyle tanışacak..

Akkuyu’nun tam kapasitede devreye girdiğinde tüm Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Nükleeri sadece elektrik üretiminde değil ileri teknolojide de inşallah kullanacağız. Türkiye nükleer enerjiyle sınıf atlayacak. Nükleer teknolojiyle birlikte ekonomimize 6 milyar dolarlık katkı hedefliyoruz.”

CHP’li Akın: Akkuyu’nun hukuki temeli çöktü

Türkiye’de nükleer enerji alanında lisans vermekle yükümlü olan Nükleer Düzenleme Kurumu’nun kuruluşunu düzenleyen kararname Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın:

“Akkuyu Nükleer Santrali’nde yeni reaktörün temeli atılmadan hukuki temel çöktü. Tüm dünyada nükleer enerjiden vazgeçilirken, Türkiye inatla mülkiyeti Rusya’ya ait olacak bir santrala yatırım yapıyor.”

 CHP Enerji ve Altyapı Politikaları’ndan Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun kuruluşunu düzenleyen kararnamenin iptal edilmesiyle Akkuyu’nun hukuki temelinin de sakatlandığına işaret etti.

CHP’li Akın yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi:

KURUMUN HUKUKİ TEMELİ ÇÖKTÜ

Ahmet Akın:

 “Mersin’deki Akkuyu Nükleer Santrali’nde üçüncü reaktör için henüz temel atılmadan; inşaat izinlerini veren Nükleer Denetleme Kurumu’nun hukuki temeli çöktü! Anayasa Mahkemesi; kurumun kuruluşunda Cumhurbaşkanlığı’nın yetki aşımında bulunduğuna hükmederek kararnameyi iptal etti..

Nükleer Denetleme Kurumu’nun ihdas edilmesinin kararname ile olamayacağına hüküm altına aldı. Hem pahalı, hem de riskli olan Akkuyu Nükleer Santralı, artık Nükleer Düzenleme Kurumu’nun yasal temelinin de çökmesiyle artık hukuki açıdan sakatlandı.”

DÜNYA BIRAKIYOR, TÜRKİYE İNATLAŞIYOR” 

Ahmet Akın:

“Henüz inşaat aşamasında meydana gelen patlamalarla fiziki altyapı konusunda endişelere neden olan Akkuyu Nükleer Santrali; şimdi de hukuki altyapısıyla tartışmalı hale geldi. Tüm dünyada nükleer enerjiden uzaklaşma eğilimi hız kazanırken; Türkiye inatla mülkiyeti Rusya’ya ait olacak santrala yatırım yapıyor. Türkiye yenilenebilir enerji yerine nükleerde ısrar ediyor.”

“YÜKSEK GARANTİ ZAMMA DÖNÜŞECEK

Ahmet Akın:

“İktidarın ticari değil, siyasi bir proje olarak dayattığı Akkuyu Nükleer Santrali, ne milli ne de yerli bir projedir. Santralın mülkiyeti ve işletimi tamamen Rusya’ya ait olacaktır. Projeyle ülkemize herhangi bir teknoloji transferi de yapılmayacaktır. Üstelik 15 yıl boyunca verilecek alım garantisi; vatandaşa zam olarak dönecektir.”

“HER ZAMAN BİR RİSK OLACAK

Ahmet Akın:

“Proje yeterli ve güvenilir atık ve kaza eylem planı olmamasıyla da eleştirilmektedir. Akkuyu Nükleer Santralı devreye girdiğinde ülkemizde elektrikte talep fazlası oluşacak. Başka bir deyişle ülkemizin Akkuyu’ya bu koşullarda ihtiyacı yoktur. Alım garantisi nedeniyle ülkemiz Rusya’ya enerjide daha fazla bağımlı hale gelecek. Her şeyden öte ülke topraklarımız üzerindeki bir nükleer santral her zaman bir risk olarak endişelere neden olacaktır.”

Akkuyu’da Türkiye Rusya’ya liman mı verdi?

Akkuyu Nükleer Güç Santrali

Akkuyu Nükleer Santrali’nin durumunu, ekonomiye etkisini, anlaşmadaki sorunları, Rusya Akdeniz’de ticari bir limana mı kavuşuyor sorularını Gazete Duvar Yazarı Mühdan Sağlam dış ticaret uzmanı ve Medya Günlüğü yazarı Aydın Sezer ile konuştu.

Akkuyu nükleer santralinin temelinde çatlak oluştu

Mersin Akkuyu nükleer santralinin temelinde çatlak meydana geldi.

Çatlak olan bölümlerin yenilenmesine rağmen sorunlu bölümlerde bir süre sonra tekrar çatlak oluşması nedeniyle reaktörde temel yeniden atıldı.

 Mersin-Akkuyu’da yapımı süren nükleer santral inşaatında reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde “çatlak” oluştuğu tespit edildi. Türkiye Atom Enerji Kurumu’nun (TAEK) müdahalesiyle, çatlak olan bölüm ya da bölümler tümüyle yenilenmesine rağmen bir kez daha çatlak oluştu. Beton kırılarak sorunlu bölümlerde temel yeniden atıldı.

Rus Rosatom, Mersin-Akkuyu’da her biri bin 200 megavatlık, toplam 4 üniteden oluşan 4 bin 800 megavat gücünde Türkiye’nin ilk nükleer santralini inşa ediyor. İlk ünitenin, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıl dönümünde, 2023 yılında işletmeye alınması ve elektrik üretimine başlaması hedefleniyor. Diğer ünitelerin de birer yıl arayla işletmeye alınması öngörülüyor. Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ), üretilen elektriğin ilk 2 ünitede yüzde 70’ini, diğer 2 ünitede yüzde 30’unu 15 yıl boyunca 12.35 dolar/ sentten satın alacak.

NÜKLEER DÜZENLEME KURULU SORUMLU

Türkiye için yeni ve yüksek bir teknoloji olan nükleerde, her aşamada hem ulusal hem de uluslar arası ve “bağımsız” kuruluşların denetimi ve onayı gerekiyor. Kuşkusuz TAEK, (kısa süre önce bir kanun hükmünde kararname ile Nükleer Düzenleme Kurumu oluşturuldu. Kurul, santralle ilgili inşaat aşamasından başlayarak gerekli denetleme ve düzenlemeleri yapacak) büyük sorumluluğu bulunuyor.

TAEK ÇATLAĞI TESPİT ETTİ

TAEK, bu konuda yaz döneminde önemli bir sınavdan geçti.

Rosatom; yaz döneminde 80 metre eninde, 80 metre boyunda yaklaşık 3 metre yüksekliğinde reaktörün oturacağı temeli atmak üzere mesai verdi. Temel alanı belli büyüklükte parçalara bölündü ve beton döküldü. Ancak, bazı bölümlerde çatlaklar oluştu. İlk çatlak temmuz ayında tespit edildi. Beton konusunda uzmanlardan ve değişik üniversitelerde görev yapan akademisyenlerden danışman kadrosu bulunan TAEK, saha denetimlerinde çatlağı tespit etti ve müdahalede bulundu. Sorunlu beton kırıldı. Yeniden atıldı.

İKİNCİ KEZ ÇATLAK OLUŞTU

İzleyen günlerde, bir kez daha denetimlerde bazı bölümlerde çatlak olduğu saptandı. TAEK, talimat verdi ve çatlak olan bölüm tümüyle kırıldı ve yeniden yapıldı. Santralde son durum ne? Bin 200 megavatlık ilk ünitenin, reaktörün oturacağı “baz temel” olarak anılan bölümünde beton işi tümüyle tamamlandı. Şimdi, kota kadar olan bölümün inşaatı devam ediyor. Daha sonra tonlarca ağırlığındaki bir uçağın çarpmasına dayanıklı 80 metre yüksekliğinde bir bina inşa edilecek. Bu binada 1.5 metre ve 1.2 metre kalınlığında betonlar kullanılacak. Bu bina, kubbeli olacak.

İLGİLİ HABER

Duvar/ Mühdan Saglam

Sputnik/ Maksim Durnev

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: