
Dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner:
’15 Temmuz sonrası AKP-Cemaat kavgası ile başlayan süreç etkin ve adil değil‘

KUMPAS
İlhan Cihaner, Cemaat’e ilişkin kara para aklama, hukuk dışı yapılanma, sınav sorularının çalınması, kadrolaşma ve yurt dışı cemaat yapılanmalarında CIA lehine casusluk gibi başlıklarla soruşturma başlatmış, dönemin özel yetkili savcısı Osman Şanal tarafından makam odasında gözaltına alınmış, ardından kurmaca suçlamalarla tutuklanmış ve operasyon sonrası bir süre tutuklu kalıp, tahliye edilmişti.

İlhan Cihaner’e kumpas kuran eski Savcı Osman Şanal hakim karşısına çıktı, hakkında 15 yıl hapis cezası talep edildi.’
İlhan Cihaner :
“Bu malum bir seri… Özellikle AKP-Cemaat yapılanması ortaklığında kumpas, kurgu veya rejimin dönüştürülmesi, adına ne derseniz deyin bu niyetlerle gözaltılar, tutuklamalar yapıldı, davalar açıldı, yargılamalar yapıldı. Bunların belki de en kritiğiydi Erzincan’daki kumpas ya da kurgu dava. Kritikliğinin nedeni, doğrudan Fethullahçı yapılanmaya yönelik bir soruşturmayı durdurmak için yapılmasıydı..
Davanın önemli bir eşik olmasının bir diğer nedeni de dönemin HSYK’sının yaptığı makul ve yerinde müdahalelerin, liberaller de kullanılarak “devlet bağırsaklarını temizliyor” sloganlarıyla hedef yapılması, bu yolla yüksek yargı 2010 referandumu aracılığıyla tamamen ele geçirildi..
Gizli tanıklar…
İlhan Cihaner :
”O iklimi hatırlarsak, bunun bir devlet krizi olarak adlandırıldığı, bunun çözümünün de tırnak içinde HSYK’nın, yüksek yargının temizlenmesi olduğu ortaya atıldı, 2010 referandumuna giden en önemli kavşaktı bu. Hakkımda açılan dosyadaki ‘deliller’ daha sonra beraat ettiğim dosyadaki delillerle neredeyse tamamen aynıydı ancak ikincisinde biraz da olsa hukuk referans alınınca beraat ettim. Şimdi o dönemdeki gizli tanıklar, davanın yürütücüleri hakkında açılan davaları önemsiyorum. Gizli tanıkların nasıl yönlendirildiği bu sayede açıkça ortaya çıkıyor..”
En kritik aktör…
İlhan Cihaner :
”Osman Şanal’ın bu sürecin en kritik aktörlerinden biri. Bu kişinin rolünün üyelik değil, yöneticilik olduğu kanısındayız. Gizli tanıkları, emniyeti yönlendiriyor, Adalat Bakanlığı ile olan hukuk dışı ilişkiyi kuruyor. Dolayısıyla bunun sıradan bir üyelik gibi ele alınmaması gerektiğini düşünüyoruz..
Hukukun bir şekilde işlemeye başladığı dönemlerde bir dönemin araç olarak kullanılan, hukuk dışına çıkan, siyasi ajandaya ya da kişisel ajandaya sahip olanların hesap verme riskiyle karşı karşıya gelmesini göstermesi açısından da bu süreç oldukça önemli”
‘SÜREÇ ETKİN VE ADİL DEĞİL’

İlhan Cihaner:
“15 Temmuz sonrası AKP-Cemaat kavgası ile başlayan süreç etkin ve adil değil..
Etkin değil çünkü belki de 15 yıla kadar hapsi istenen savcı görünümlü örgüt üyesinden daha kritik roller üstlenen yapan birçok isim salıverildi, çok enteresan. Bu süreçte AKP ile ilişkilerini iyi tutanlara, sonrasından safını AKP’den yana seçenlere dokunulmadan ilerliyor. Ekonomik durumu iyi olanların bir takım tavizler sonrası çok da etkin bir şekilde soruşturulmadığını görüyoruz. Basına yansıyan Fettah Tamince örneği var biliyorsunuz. Bunun gibi birçok olay etkin bir soruşturma yürütülmediğini gösteriyor. Adil bir soruşturma da yürütülmüyor, mor beyinde gördük.”
‘BENİMLE İLGİLİ AKLA HAYALE GELMEYECEK MANŞETLER ATILDI’
İlhan Cihaner:
“Bu sürecin belki de en önemli ayaklarından birisi medya, en azından benim üzerimde ya da o dönemin en önemli davalarından Balyoz davasını hatırlarsak, Cemaat medyası ve de şimdilerde havuz medyası ya da yandaş medya olarak adlandırılan medyada her gün insanlar linç ediliyordu. Benimle ilgili akla hayale gelmeyecek manşetler atıldı, iddialar gündeme getirildi. Bu sürecin komplo olduğu tüm yönleriyle ortaya çıktı ama bu haberler eskisi kadar yer bulamıyor buralarda ya da rollerine ilişkin özeleştiri yapılmıyor”
Şimdi Sözcü gibi Cumhuriyet gibi gazeteler hedef alındı…
İlhan Cihaner:
“Kendimizi mukayese yaparken buluyoruz. Şimdinin yargısı acaba cemaat yargısı ile yarışır hale mi geldi diye düşünmeye başlıyoruz, 15 Temmuz olur olmaz 10 binin üzerinde Eğitim-Sen’li öğretmeni açığa alıyorsunuz, barış akademisyenlerinin yaşadıkları ortada. Sadece barışı dile getirdiği için TTB’ye akademisyenlere, öğrencilere hukuk dışı süreç başlatılıyor. Yine medyaya döndüğümüzde aynı yalan haberlerin başka sözcüklerle yayımlandığını görüyorsunuz. Diyorsunuz ki, asli faillerden birisiyle ilgili süreç başlamışken diğeri göz ardı edilmeye başladı…”
‘BUGÜN ŞU KADAR GENERAL TUTUKLADIM DİYE YARIŞIYORDU’
İlhan Cihaner:
“O dönem Balyoz davasında hakim olan Ali Efendi Peksak ile ilgili arkadaşlarımız şunu söylüyordu, ‘Ben bugün şu kadar general tutukladım, kim ne kadar general tutukladı’ diyordu, arkadaşlarıyla bunun yarışını yapıyordu. Şimdi kendi tutuklandı, kelepçelenip götürülüyor”

İLGİLİ HABER
Ali Ufuk Arikan
http://haber.sol.org.tr/