♦Dünya dönmeyi bıraksaydı ne olurdu?

Eğer Dünya dönmeyi bırakırsa, bu felaketle sonuçlanacaktı..

Dünya her zaman dönse de biz bunu hissedemiyoruz ve muhtemelen siz bunu hafife alıyorsunuz. Peki durursa ne olur?

Eğer Dünya aniden dönmeyi bırakırsa bu bir felaket olurdu.

Eğer Dünya aniden dönmeyi bırakırsa bu bir felaket olurdu. Gezegene bağlı olmayan hemen hemen herkes ve her şey, Dünya’nın mevcut dönüş hızıyla , yani ekvator boyunca en hızlısı yaklaşık 1.600 km/saat olan hızda hareket etmeye devam edecektir..

–   Ohio’daki Bowling Green State Üniversitesi’nden fizik ve astronomi profesörü Andrew Layden:

“Normalde dönen tüm malzemelerin (su, hava, tüm binalar ve bunun gibi şeyler) momentumu onların devam etmesine neden olacaktır.. Böylece yüzeyden ayrılırlar ve temelde Dünya’nın etrafında alçak bir yörüngede dönmeye devam ederlerdi.”

Gezegenimizin muhtemelen daha az etkilenecek kısımları, çok az dönen veya hiç dönmeyen kutuplar veya kutupların yakınında olacaktır. Yine de aşırı kuvvet muhtemelen tsunamileri ve depremleri tetikleyecek , dolayısıyla tüm Dünya için işler oldukça kötü olacaktır.

Eğer Dünya daha yavaş yavaşlasa ve yavaş yavaş dursaydı, yaşam hâlâ büyük ölçüde değişecekti. Mesela gündüzlerimizin ve gecelerimizin süresi, her biri altı ay olana kadar uzardı.

Layden, hava ve okyanus akıntılarının Dünya’nın dönüşünden güçlü bir şekilde etkilendiği için bunun hava durumunu da değiştireceğini söyledi.

Layden, dönme eksikliğinin Dünya’da yaşamın ne kadar iyi hayatta kalabileceğini etkilemesinin mümkün olduğunu söyledi.

Gezegenimiz , bizi uzaydan gelen zararlı radyasyona karşı koruyan bir manyetik alan üretir..

Bilim adamları, Dünya’nın manyetik alanının, gezegenimizin dış çekirdeğinde akan sıvı metalle bağlantılı olduğunu, bunun da Dünya’nın dönmesi nedeniyle elektrik akımları ve bunun sonucunda ortaya çıkan bir manyetik alan ürettiğini düşünüyor. 

Layden , bazı araştırmacıların uzak geçmişte Mars’ın manyetik alanının kaybının gezegenin yaşanmaz hale gelmesine katkıda bulunduğunu düşündüğünü söyledi .

İyi haber şu ki bilim insanları, Dünya’nın dönmeyi bırakmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. 

Bildiğimiz her gezegen dönüyor ve hatta yıldızlar bile yavaş dönüyor. Yıldızlar , yavaş yavaş birlikte yoğunlaşan, dönen devasa gaz ve toz kütlelerinden oluşur. Güneş sistemi, filizlenen güneşin etrafında devasa bir enkaz diskinden oluştuğu için , güneş sistemini oluşturan malzeme de dönüyordu. Güneş sistemindeki çoğu gezegenin aynı yönde dönmesinin nedeni budur .

Gezegenler aynı zamanda genellikle gezegenlerin oluşumu sırasında nesnelerin onlara çarpması nedeniyle de dönerler. Bilardo toplarına benzer şekilde, nesneler birbirine kafa kafaya çarpmadıkça biri veya her ikisi de dönmeye başlayacaktır.

Layden, çarpmanın aynı zamanda bir gezegenin aniden dönmesini durdurabilmesinin veya en azından dönüşünün önemli ölçüde yavaşlamasını sağlayabilmesinin tek yollarından biri olduğunu söyledi.

Eğer çok büyük, gezegen boyutunda bir nesne gezegenimize çarparsa (Dünya’nın ayını oluşturan çarpışmada olduğu gibi ), bu devasa çarpışma Dünya’nın dönüşünü engelleyebilir, hatta gezegenin ters yönde dönmesine neden olabilir. Bu, güneş sistemimizdeki en az bir gezegenin başına gelmiş olabilir..

–   Layden:

”Muhtemelen böyle bir çarpışmanın sonucu olarak, Venüs çok yavaş dönüyor; aslında, Dünya’ya ve diğer iç karasal gezegenlere kıyasla çok yavaş geriye doğru dönüyor.” 

Uranüs de Dünya’nın ters yönünde ve kendi tarafında dönmektedir. Bilim adamları hem Uranüs’ün hem de Venüs’ün orijinal dönüşlerinin büyük bir çarpışma, birkaç küçük çarpışma veya dönüşlerinde büyük bir çekim kuvveti nedeniyle meydana gelen bir kesinti nedeniyle “durdurulmuş” olabileceğini düşünüyor. Venüs’ün durumunda bu, Güneş’in kalın atmosferi üzerindeki çekim kuvveti olabilir; Uranüs için bu, sonunda yörüngesinden fırlatılan büyük bir ay olabilirdi.

Neyse ki gezegenimizin dönüşü büyük bir çekim kuvveti tarafından bozulma tehlikesiyle karşı karşıya değil ve eğer Dünya gezegen boyutunda bir nesneyle çarpışıyor olsaydı endişelenmemiz gereken daha büyük şeyler olurdu..

Layden yine de bu senaryonun, gezegenlerin yörüngelerinin oldukça düzenli olduğu ve devasa nesnelerle yollarının kesişme ihtimalinin düşük olduğu modern güneş sistemimizde neredeyse imkânsız olduğunu söyledi.

♦Dünya yarım yüzyılda olduğundan daha hızlı dönüyor

Bu “negatif” bir artık saniye anlamına gelebilir.

Zaman bile 2020’den yara almadan kurtulamadı.

Kayıtlara geçen en hızlı 28 günün (1960’tan bu yana) tamamı 2020’de gerçekleşti; Dünya, kendi ekseni etrafındaki dönüşünü ortalamadan milisaniye daha hızlı tamamladı. Bu özellikle endişe verici değil; gezegenin dönüşü, atmosferik basınç , rüzgarlar, okyanus akıntıları ve çekirdeğin hareketindeki değişikliklere bağlı olarak her zaman biraz değişiyor.

Ancak herkesin saatlerini ayarladığı Koordineli Evrensel Zamanı (UTC) ölçmek için ultra hassas atom saatleri kullanan uluslararası zaman tutucular için bu durum sakıncalıdır..

Dünyanın bir tam dönüş yapması için geçen süreye göre belirlenen astronomik zaman, UTC’den 0,4 saniyeden fazla saptığında, UTC bir ayarlama yapar..

Şimdiye kadar bu ayarlamalar, astronomik zamanı ve atom zamanını tekrar aynı hizaya getirerek, Haziran veya Aralık ayı sonunda yıla bir “sıçrama saniyesi” eklemekten ibaretti. Bu artık saniyeler , 1960’ların sonlarında ve 1970’lerin başlarında doğru uydu ölçümlerinin başlamasından bu yana Dünya’nın dönüşünün genel eğiliminin yavaşlaması nedeniyle dikkate alındı ..

Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’ne (NIST) göre, 1972’den bu yana bilim adamları ortalama olarak her bir buçuk yılda bir artık saniye eklediler . Son ekleme 2016’da gerçekleşti; yılbaşı gecesi 23 saat 59 dakika 59 saniyede fazladan bir “artık saniye” eklendi.

-Time and Date’e göre , Dünya’nın dönüşündeki son hızlanma, bilim adamlarının ilk kez negatif bir artık saniyeden bahsetmesine neden oldu. Bir saniye eklemek yerine bir saniye çıkarmaları gerekebilir. Bunun nedeni, bir günün ortalama uzunluğunun 86.400 saniye olması, ancak 2021’deki astronomik bir günün ortalama olarak 0,05 milisaniye daha kısa olması. Yıl boyunca bu, atom zamanında 19 milisaniyelik bir gecikmeye neden olacak.

Birleşik Krallık’taki Ulusal Fizik Laboratuvarı’ndan fizikçi Peter Whibberley:

“Dünyanın dönüş hızı daha da artarsa ​​negatif bir artık saniyeye ihtiyaç duyulması oldukça olası, ancak bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini söylemek için henüz çok erken.. Artık saniyelerin geleceği hakkında uluslararası tartışmalar da yapılıyor ve negatif bir artık saniyeye duyulan ihtiyacın, artık saniyeleri tamamen sona erdirme kararını itmesi de mümkün.”

Astronomik olarak konuşursak, 2020 yılı zaten normalden daha hızlıydı (rahatlamanın bir işareti). Time and Date’e göre Dünya, 2005 yılında kırılan en kısa astronomik gün rekorunu 28 kez kırdı. O yılın en kısa günü olan 5 Temmuz, Dünya’nın dönüşünü 86.400 saniyeden 1,0516 milisaniye daha hızlı tamamladığını gördü. 2020’deki en kısa gün, gezegenin bir dönüşünü 86.400 saniyeden 1,4602 milisaniye daha hızlı tamamladığı 19 Temmuz’du.

NIST’e göre artık saniyelerin artıları ve eksileri var. Astronomik gözlemlerin saat zamanıyla senkronize olmasını sağlamak açısından faydalıdırlar ancak bazı veri kayıt uygulamaları ve telekomünikasyon altyapısı için zorluk yaratabilirler. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ndeki bazı bilim adamları, telekomünikasyondaki kesintiyi en aza indirecek bir “artık saat”e ihtiyaç duyulana kadar astronomik ve atomik zaman arasındaki boşluğun genişletilmesine izin verilmesini önerdiler. (Gökbilimcilerin bu arada kendi ayarlamalarını yapmaları gerekecekti.)

Fransa’nın Paris kentindeki Uluslararası Dünya Dönme ve Referans Sistemleri Servisi (IERS), artık saniyenin eklenmesinin veya çıkarılmasının gerekli olup olmadığını belirlemekten sorumludur. Hizmetin Dünya Oryantasyon Merkezi’ne göre şu anda IERS, eklenmesi planlanan yeni bir artık saniye göstermiyor .

Please follow and like us: