‘Afet Affetmez’
‘Marmara Denizi’nde bulunan fay hattının kırılması durumunda 7.5’in üzerinde deprem olacak’

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisi ve Afet Yönetim Uzmanı ve Türk Kızılay Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu:
”İstanbul’da yaşanabilecek deprem..
Deprem anında insanlar travma geçirdiği için ne yapacağını bilemiyor. O yüzden insanlar donup kalıyor. İnsanların yarısı da şuursuzca kaçışmaya başlıyor. Şimdi gel burada tatbikat yapalım desem kaç kişi yapar. İşte problem bu tatbikatta. ‘Ay hocam mini etek giyiyorum burada yatamam.’ Öbürü takım elbise ile gelmiş oda yatmıyor. E sizi deprem eşofmanla mı yakalayacak? Tatbikat yapıyorlar. Rahat olun bu bir tatbikat işinize bakın diyorlar. Böyle tatbikat mı olur?”
‘İstanbul’da fay denizden geçiyor, şanslıyız’
Prof. Dr. Kadıoğlu:
” Marmara Denizi’nin içinde bir fay yatıyor..
Yaklaşık 174 kilometre bir uçtan Şarköy’e kadar kırılmamış bir fay var. Böyle burada aslanlar gibi yatıyor. Şu parçası 1776’da kırılmış. Şu parçası 1509’da kırılmış. Bu 1902’de bu da 1999’da kırılmış. Bu fay her an kırılmayı bekliyor..
Aslında var ya İstanbul’da şanslıyız. İstanbul’da fay denizden geçiyor. Bu bir şans..
Arkadaşlar bu fayla ilgili 4 tane senaryo var. Bu fay nasıl kırılacak? Küçük bir parçası mı kırılacak? Şurası mı, burası mı yoksa hepsi birden mi kırılacak?..
Afet yönetiminde biz pek fayla kafa yormayız. Afet yönetiminde en kötü senaryo nedir? En kötü senaryo alınır ve ona göre hazırlık yapılır. Bu fay kırılırsa 7.5’in üzerinde bir deprem olacak. Bunun bir ucu da size dokunuyor. Bu eskiden olduğu zaman Mısır’dan bile duyulmuş 1509 depremi. Yani bu Almanya’dan bile duyulacak diye bekleniyor.”
‘Kırmızı adamlar depremzede olacak’
Prof. Dr. Kadıoğlu:
”Deprem olduğu zaman büyük yanılgılar yaşanıyor..
Şimdi en büyük yanılgı deprem olduğu zaman ‘Kırmızı tulumlu adamlar gelecek anında bizi kurtaracak.’..
İstanbul’da bir deprem olduğu zaman, bu kırmızı tulumlu adamlar, polisler, itfaiye, ambulans hepsi afetzede olacak. Bunların yakınları da afetzede olacak. Yani böyle olmayacak. Bu bir illüzyon. Şimdi arkadaşlar bir gerçek risk var. Bir de bizim algıladığımız risk var. Aradaki fark çok önemli bizim o farklı küçültmemiz lazım.”
İstanbul için ‘zaman kalmadı’

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür:
”İstanbul’da beklenen depremle ilgili olarak, Artık fazla zamanımız yok. Son dilimlere girdik.”
Manisa ve İstanbul’da olası depremler
Prof. Dr. Naci Görür:
”Manisa fay yoğunluğunun en fazla olduğu illerden biri..
Manisa’nın bulunduğu yerde özellikle Gediz grabeninin ana fayı üzerinde olduğu için bu blok zaman zaman harekete geçip, fay boyunca belirli bir miktarda kayması sonucu bu tavan blokunun üzerindeki kaymaya bağlı olan gelişmiş olan faylar, yapılarda bundan etkilenerek depremler oluşturuyor. Bu depremler dolayısı ile Manisa’yı da etkiliyor..
Manisa öyle ya da böyle deprem bölgesinin merkezi durumunda..
Bir sevindirecek durum var. Manisa ve yakınlarında öyle çok büyük boyutta deprem üretecek faylar yok. Gediz grabeni oluşturan fay zone büyük bir fay zone, orada 7.0’a varan büyük depremler olabilir. Ya da kuzeydoğudaki bazı yerlerde ama çoğu kez Manisa çevresindeki faylar boyut itibarı ile küçük olduğu için yani burada Manisa ve çevresinde olan depremler genelde orta ve küçük boylu depremler olacaktır..
Manisa yapı stoku ve kentsel dönüşüm itibarıyla gerekeni yaparsa en kolay ve en hızlı şekilde deprem güvenliğini sağlayabilecek bir il olabilir. Zaman zaman sarsılır ama bu sarsıntıya dayanıklı yapı stoku ve alt yapı oluşturan Manisa doğrusu bundan da fazla rahatsız olmaz”.
“Artık fazla zamanımız yok”
Prof. Dr. Naci Görür:
”İstanbul ve Marmara’da depremi bekliyoruz..
Alarm vermiş durumdayız. Bu son İstanbul’da olan iki deprem de İstanbul’da deprem üretmesi beklenen fay kolu üzerinde oldu. O da bizi endişelendirdi. Dolayısıyla zaman olarak da artık fazla zamanımız yok. Son dilimlere girmişiz demektir..
30 sene içerisinde zaten olma olasılığından söz edilirken 20 senesi geçti. Son 10 sene, belki artı eksisi bir 5 sene ileriye gidebilir ama İstanbul’da risk daha da fazla demektir. Bu periyodu düşündüğümüz takdirde alarmda verilmiştir. Bir takım hazırlıklar da yapıldı.”

“İstanbul’u tümüyle depreme hazırlayacak kentsel dönüşüm olmadı”
Prof. Dr. Naci Görür:
“Kentsel dönüşüm başlangıçta çok doğru da olmadı. İstanbul’u tümüyle depreme hazırlayacak bir kentsel dönüşüm olmadı. Ağırlıklı olarak yapı stoku üzerine eğilim gösterildi. Halbuki bir kenti depreme hazırlamada halk, yönetim, alt yapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi önemli. Bunlar üzerinde çok şey yapılamadı..
Tabii yapılan önemli şeyler de var fakat daha yapılması gereken şeyler de fazla. Yine de tabii yapılanlar çok yararlı oldu. Devlet daireleri güçlendirildi, okullar, hastaneler, viyadükler, köprüler onlar da az şey değil. Halkın oturacağı yerleri düşünüyor isek maalesef henüz daha o konuda fazla yol alamadık.”
CHP’li 11 büyükşehir belediyesinden deprem konusunda ortak karar

CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı Adana’da buluştu.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar:
”11 büyükşehir belediyesi olarak fayların üzerinde inşaat yapılmaması, kaçak ve ruhsata uygun olmayan yapılarla daha ciddi mücadeleyle ilgili kararlar alınacak..
“Bereketli Topraklar Üzerinde-Akıllı Kentlere Doğru”
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar:
”Büyükşehir belediye başkanlarının katıldığı toplantı sonrası önemli kararlar aldık..
Yaşanacak olası tüm afet çalışmaları hakkında 11 büyükşehir belediyesi adına başta deprem olmak üzere raporlar sunularak iş birliği yapılması konusunda karar birliğine varıldı.”
‘Faydaki stres çevre illere doğru gitti‘
Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu:
”Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem..
Depremin yaşandığı yerde 6.7’den daha büyük deprem olma ihtimali şu an için az. Stres yukarıdaki ve aşağıdaki illere doğru gitti.”
‘Depremin büyüklüğünü 6.7 olarak hesapladık’
Prof. Dr. Kutoğlu:
“Bölgenin doğu tarafında yaklaşık 30 santimetrelik çökme meydana gelirken, batı tarafında yine 30 santimetrelik yükselme meydana gelmiş. Yani bir tarafı alçalırken bir tarafı yükseldi. Toplamda 60 santimetrelik düşey hareket.
Biliyorsunuz paylaşılan ilk bilgiler doğrultu atımlı faylanma olduğunu gösteriyordu. Sonuçlar da bize hakim olarak doğrultu atımlı faylanma olduğunu, kırılma olduğunu gösteriyor ama veriler aynı zamanda düşey atımlı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bizim bu bulgularımız fayın sadece yatay atımlı olduğunu değil aynı zamanda düşey atımlı da olduğunu gösteriyor. 1.2 metre atım ile geri çözüm yaparsak depremin momentini nasıl buluruz?
6.8 olarak açıklanmıştı daha sonra AFAD 6.5’e revize etti. Ama bu bizim verilerle hesapladığınızda 1.2 metrelik kırılma bize 6.7 büyüklüğünde bir deprem olduğunu gösteriyor. Bize göre biz bu depremin büyüklüğünü 6.7 olarak hesapladık. Bu depremin meydana getirdiği kırılma mekanizmasıyla ilgili elde ettiğimiz sonuçlar.”
‘Yer bilimleri için nerede deprem olacağını söylemek problem değil’
Prof. Dr. Kutoğlu:
”Teknoloji ve bilim, nerede deprem olacağını gösteriyor; ancak ne zaman olacağı konusunda bilgiler vermiyor..
Elazığ depreminin ardından fay üzerindeki stresi Kahramanmaraş, Adana, Hatay ve Bingöl taraflarına kaydı..
Yer bilimleri için nerede deprem olacağını söylemek problem değil. Zaten biliniyor bu. Elimizdeki teknolojiler bunu söyletiyor sadece ne zaman olacağını söyleyemiyorsunuz. Depremlerin nerede olacağı nokta atışı olarak biliniyor. Biz çalışmayla depremin çalışma mekanizmasını ortaya koymuş bulunuyoruz. Depremin ardından 3 bin kilometrekare alan etkilendi. Buranın içinde yapılar da varsa kalıcı deformasyona uğramış..
Kırılmanın boyu 50 kilometre, enine kırılma da yaklaşık 70 kilometre. Elazığ depreminin yaşandığı yerde 6.7’den daha büyük deprem olma ihtimali şu an için artık az. Burası kırıldıktan sonra stres artık yukarı ve aşağı her iki yöne doğru aktarılmış durumda. Artık oradaki stres kuzey ve güney kesimlerine doğru aktarılmış. Stres yukarıdaki ve aşağıdaki illere doğru gitti. Bardak doluydu zaten bu deprem ile birlikte üzerine bir miktar ekleme oldu. Daha önce de söyledim, yukarıda Bingöl tarafı var. Aşağıda Maraş var, Adana var, Hatay var. Fay zaten oraya doğru uzanıyor, oralardan geçiyor.”
İLGİLİ HABER
