‘PARTİMİZİN KURULUŞ DİLEKÇESİNİ BUGÜN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA VERİYORUZ’
Ali Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘PARTİNİN İSMİ’
Ali babacan:
“Partinin ismini çarşamba günü tanıtım programında teyit edeceğiz. 90 kurucumuzla beraber kamptaydık. Bütün belgeleri ayıt altına aldık bu sabah da İçişleri Bakanlığına resmî heyetimiz dilekçe verecek. 9 Mart 2020. “
Kulis Bilgisidir… Partinin adı “Demokrasi ve Atılım Partisi” olarak kesinleşti. Partinin kısaltılmış adı “DEVA” olarak belirlendi.
‘Korkular üzerinden beslenen bir siyaset var‘
Ali babacan:
“Temel ilkeleri ihya eden, özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ihya eden bu evrensel değerler temeline oturmuş, kendi vatandaşı için çok daha yaşanabilir Türkiye’yi oluşturmak bugünün ihtiyacı..
Bu yönetimle bunu gerçekleştirmek mümkün değil..
Bu siyaset tarzıyla bu ülkenin refaha erişmesi mümkün değil..
Sen neden iktidar partisini destekliyorsun diye sorduğumuzda, insanlar daha kötüsü olur mu diye verdiğini söylüyor. Korku siyaseti var. Korkular üzerinden beslenen bir siyaset var. Biz Türkiye için refah seviyesinin çok daha arttığı, insanların korkmadan geleceğini planladığı bir Türkiye istiyoruz. Bunları yapmazsak Türkiye çok daha kötü günleri görür.”
‘Problemlerini tartışmayan bir ülkenin sorunları çözmesi mümkün değil’
Ali babacan:
“Çarşamba günü partimizin programını paylaşınca göreceksiniz birinci sayfa basın özgürlüğü..
İfade özgürlüğü olmayınca problemleri dile getiremiyorsunuz..
Problemlerini tartışmayan bir ülkenin sorunları çözmesi mümkün değil .Sorun var diyeni susturuyorsanız, bir şekilde o ülke sorunlarını konuşamıyor demektir. Aynı hastalığını inkâr eden bir hasta olarak düşünün. Tedaviyi reddettiği için bir türlü iyileşemiyor. Türkiye’nin şu anki sorunu bu.”
‘Odatv’nin engellenmesi’
Ali babacan:
“Her devletin kendi güvenliği ile ilgili bazı refleksleri olabilir. Ancak bunun gelişmiş ülkelerde nasıl uygulandığına bakmak lazım. Almanya’nın, Fransa’nın bir güvenlik riski yok mu? Bu olmasına rağmen basın özgürlüğü nasıl beraberce ele alınıyor buna bakmak lazım. Türkiye’deki sorunların temelinde kötü yönetim yatıyor.
‘Bütün suçu sisteme atmayalım’
Ali babacan:
“Sistem kısmı çok önemli ama bütün suçu da sisteme atmayalım. Sistem değişmeden önce de bu sorunların çoğu vardı. Meclis’in bir denetim gücü vardır. Yeni sistemde de Meclis’in bu fonksiyonunun çalışıyor olması lazım. Sistemdeki yeri önemsizleşmiş durumda Meclis’in. Sistem değişikliğinden önce de sorunlar vardı. Bu kadar büyük bir potansiyel varken Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları bu ülke hak etmiyor.”
‘Siz Erdoğan ile mücadele edebilir misiniz?’
Ali babacan:
“Bizim hedefimiz Türkiye’nin sorunlarıyla biz kişilerle uğraşmayacağız. Biz ülkenin meseleleriyle uğraşacağız. Rakip olacağız doğru ama biz mevcut siyasi partilerin hepsine de rakip olarak çıkıyoruz. Hedefimiz sadece o parti ve o partinin tabanı değil. Siyasi partinin tam ortasında ve ana akım bir siyasi hareket başlatıyoruz.”
‘Geçmişle anlaşmak belki zor; kavga üzerinden siyaset yapmak istemiyoruz’
Ali babacan:
“Geçmişle anlaşmak belki zor. Geçmişinde mutabakat zor ama ortak bir Türkiye geleceği etrafında insanlarımızın buluşmasının mümkün olduğunu görüyoruz. Farklı kesimlere baktığınızda hepsinin hedefi aslında ortak. Bizimle uğraşacaklar, biz de onlara gerekli cevapları vereceğiz, kuşkusuz ama kavga üzerinden siyaset yapmak istemiyoruz. “
‘Sizin bir katkınız var mı geldiğimiz noktada, olumsuzluklarda rolünüz var mı? Öz eleştiri yapıyor musunuz? Keşke dediğiniz ne var?’
Ali babacan:
”Hedefler, ülkenin üzerinde mutabık kaldığı hedefler. Demin bahsettiğim ortak bir gelecek hedefinde buluşmayı gerçekleştirmek istiyoruz..
Geçmişle çok uğraşmak istemiyoruz, geleceğe bakmak gerekiyor ama ben 2015’e kadar hükûmet üyesiydim. Oradaki sorumluluğu paylaşmamak mümkün değil. Oralardan farklı bir durum, reddetmek söz konusu değil..
Ama 2015’ten itibaren bir yetkim, sözüm yok. Ayrıldıktan sonra basına açık hiçbir sözüm yok. İyi, kötü o tartışılır. Artık daha rahat iletişimi daha da açarak kamuoyuna düşüncelerimi açıklıyorum. Partimizin kuruluş dilekçesini verdikten sonra bunlar yalnızca benim görüşlerim değil ortak hedeflerimiz olarak dillendirilmeye çalışılacak..
İnsanlar artık söylenene inanmıyor.”
‘Abdullah Gül’
Ali babacan:
“Abdullah Gül ile çok eski dostuz. Ben siyasete girmeden önce tanıyordum. Beni siyasete davet eden kendisi. Parti hazırlık çalışmalarında bize tecrübesiyle ve fikirleri ile çok destek oldu..
Ama siyasi kadronun tamamı biz ve bizim arkadaşlarımızdan oluşan kişiler. Bu kadronun mümkün olduğunca siyaseti bilen ve siyasete yeni kazandırdığımız kişilerden oluşuyor..
Listemizde göreceksiniz ki daha önce siyaset yapmamış isimler. Yüzde 30 kadın üyelerden oluşuyor. Yüzde 20’ye yakın 30 yaş altı var. Tüzüğümüze genç ve kadın kotası koyduk. Engelli kotamız var. “
‘Logo ve ismi çarşamba günü duyuracağız’
Ali babacan:
“Çarşamba günü yapacağımız kuruluş etkinliğiyle partimizin logosunu ve ismini duyuracağız. Resmi başvuru olunca kamuoyuna yansıyabilir. Vatandaşlarımızdan bize 250 tane isim önerisi geldi. Vatandaşlarımız bu partinin ismini koydu. Karar verilen ismi müsaade ederseniz çarşamba günü açıklamak istiyorum..
Alibabacan.com.tr’ye girdiklerinde gönüllü ol ve görüş yazın butonları var. Gönüllü ol kısmındaki bilgiler arkadaşlarımız tarafından kayda alınacak sonra arkadaşlarım iletişime geçerek çalışmalara başlayacağız.”
‘Osman Kavala yorumu‘
Ali babacan:
“Osman Kavala sağlam bir gerekçe olmadığı halde iki yılı aşkın süredir cezaevinde bulunduğu dosyadan beraat etti, aynı gün başka bir soruşturmada tutuklandı, böyle bir ülkeye yatırımcı nasıl gelecek?..
Bütün alt yapı hâlâ fena değil. Adeta ne kadar da üzerinde tepinilse de yine de o sağlam altyapı bu güne kadar geldi. Ama hazıra da dağ dayanmaz kötü yönetim devam ederse daha da kötü olabilir.”
‘Gazeteci Murat Ağırel’in tutuklanması’
Ali babacan:
”Yüreğim yaralı. Ben bu dosyaların içeriğini bilmiyorum. Hukukçu olmak lazım iyice dosyaları incelemek lazım ama ne zaman ki ben özgürce bir şeyler yazdığı için işini kaybeden bir gazeteci görsem bu benim yüreğimi yaralıyor. Bu iş dünyasını da korkutuyor. Korku iklimini yeniden bir umut iklimine çevirmek lazım.”
‘Türkiye’nin şeffaflık sorunu var’
Ali babacan:
“Türkiye’nin her alanda problemi var. Dünya şeffaflık endeksi var. Türkiye her sene aşağılara düşüyor. Karanlık varsa karanlıkta daha çok suç işlenir. Türkiye’nin şeffaflık sorunu var. Bir kamu ihale yasası 180 kez değişir mi! Bizim ayrışma sebeplerimizden biri de bu konulardır. Bağımsız kurum yok ki.En bağımsız olması gereken yargı bile bağımsız değil. Yargının öncelikle anayasa, yasalar ve yargıçların vicdanı çerçevesinde işlemesi lazım. Yargıda da insan kaynağı, eğitim sorunumuz var. Yeniden eğitim programı, kalite kontrol gerekiyor..
Genç hukuk öğrencileri dosya ve yer güvencesi verilmesini istiyor. Düzeltmek çok kolay. Aynı insan kaynağı ile bile çok hızlı düzelir..
Yerinden yönetime inanıyorum. Bu kadar büyük bir coğrafya tek bir merkezden, Ankara’dan mümkün değil yönetilemez..
Parti yönetim kurulumuzda Fehmi koru yok. Kendisini takdir ederiz, kıymetli bir isimdir. Son gelişmeleri bilmiyorum ama parti kadromuzda Fehmi Bey yok. “
”Kanal İstanbul…O imar rantlarının nasıl paylaşıldığını biliyorsunuz”
Ali babacan:
“Kanal İstanbul…Keşke bu hesapların detayını görsek. Toplam rakam açıklamakla olmuyor. Ben hesap kitap az çok bilirim. Rakamı alt alta yazmak lazım. Bu rakamın içinde imar rantları varsa bilmem sadece geçiş ücretleriyle bu gelir nasıl olacak bilmiyorum. İmar rantları devlete gelir olarak gelmiyor maalesef. O imar rantlarının nasıl paylaşıldığını biliyorsunuz..
O eski günlere asla dönülmez. Belli bir kesim bu sorunlar (başörtüsü) tekrar gelir diye korkuyor. Biz güvenceyiz.”
‘Biz güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yanayız‘
Ali babacan:
“Bunu tersten kurmak gerekiyor. Yargı bağımsızlığını saplayacaksınız ki toplum yargıya güvensiz. Yargı önce kendi şahsi yaşayacakları pahasına doğru kararlar alacaklar halk ondan sonra yargıya güvenecek..
Başkanlık mı, parlamenter sistem mi?…Ben daha önce de açıkladım biz güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yanayız. Bu 90 kurucumuzun görüşü. Hazırlık sürecinde bilgisiyle bize katılan 300’den fazla uzmanın görüşü. Parlamenter sistemden kastımız geriye dönüş değil. Meclis’in hem yasama hem de denetleme fonksiyonunu en iyi şekilde yerine getirmekten bahsediyoruz. Bizim partimiz kurulur kurulmaz hemen bir süreç başlatıp yeni bir anayasal düzen için toplumsal bir mutabakat arayışı. Ben yaptım oldu yok, katılımcılık. Diğer partilerle olan diyalogları önemsiyoruz.”
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA)
AKP’den istifa eden eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan liderliğinde kurulacak partinin ismi Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) olarak kesinleşti.
Kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na vermek için parti kurmayları İçişleri Bakanlığı’na geldi..
Partinin kuruluş dilekçesini bakanlığa eski AKP milletvekili Mehmet Emin Ekmen ve İdris Şahin verdi.
Partinin 90 kişilik kurucular kurulunda, AKP’den ayrılan eski bakanlar Sadullah Ergin, Nihat Ergün, AKP’den ayrılan milletvekili Mustafa Yeneroğlu, eski AKP’li vekiller, yazar Gülay Göktürk, ülkücü gelenekten gelen, Alparslan Türkeş’in ölümünün ardından MHP’de liderlik yarışına girip kaybeden Ramiz Ongun, eski Mazlum Der Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gecenin en kritik isimlerinden eski Korgeneral Mehmet Şanver, KAGİDER’in kurucularından Sanem Oktar gibi isimler yer alacak..
Kurucular kurulu listesindeki 90 isimden 27’sinin kadın olduğu, kadın ve genç sayısının listenin yüzde 50’sini oluşturduğu bildirildi.
İsim kesinleşti
Partinin adı “Demokrasi ve Atılım Partisi” olarak kesinleşti. Partinin kısaltılmış adı “DEVA” olarak belirlendi.
Gül ile yollar ayrıldı iddiası
Babacan cephesi, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeni partiyle yollarını ayırdığı iddiasını doğrulamadı. T24’e bilgi veren kaynaklar, Gül ile Babacan arasındaki doğrudan temasın sürdüğünü, ekipler arasındaki bazı görüş farklılıklarının yol ayrımı olarak nitelendirilemeyeceğini, en üst düzey ilişkinin sağlıklı biçimde yürüdüğünü söylediler.
Şahsi gündemi
Aynı kaynaklar; Gül’e yakın isimlerden Prof. Beşir Atalay’ın tamamen “şahsi gündemi” nedeniyle yönetimde yer almak istemediğini, ancak fikri katkılarını sürdürmeye devam edeceğini Babacan’a ilettiğini kaydettiler.
Kaynaklar, anayasa hukukçusu Prof. Osman Can’ın, dün listede olmadığını öğrendikten sonra “ayrılık” açıklaması yaptığını, ancak kuruluş sürecine katkı sağladığını kaydettiler.
Haşim Kılıç da katıldı
Partinin kuruluş sürecine eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın da katkı verdiği ancak isminin kurucular kurulunda yer almadığı bildirildi. Kılıç’ın buna rağmen yakın temasının sürdüğü ifade edildi.
Doksan kişilik kurucular kurulu listesinde AKP’den ayrılan eski bakanlar Sadullah Ergin, Nihat Ergün, AKP’den istifa eden milletvekili Mustafa Yeneroğlu, eski eski AKP milletvekilleri, yazar Gülay Göktürk, ülkücü gelenekten gelen, Alparslan Türkeş’in ölümünün ardından MHP’de liderlik yarışına girip kaybeden Ramiz Ongun, eski Mazlum Der Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, KAGİDER’in kurucularından Sanem Oktar gibi isimler yer alıyor.
Kurucular kurulu listesinde Metin Gürcan ve Mehmet Şanver gibi asker kökenli isimlerle, çok sayıda akademisyenin de olması bekleniyor. Şanver, 15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği gecenin en kritik isimlerinden biriydi. 15 Temmuz akşamı Şanver’in kızının düğününde, darbeciler, çok sayıda komutanı kontrol altına almıştı. TSK’den ayrılarak, emekliliğini isteyen Şanver, darbecilerin baskınından hemen önce, uçakların harekete geçmesini sağlayan, sabah saatlerinde Akıncı Üssü’nün pistinin bombalanması emrini veren isim olarak gösteriliyor.
İLGİLİ HABER
t24 – Gökçer Tahincioğlu
