
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ikinci yargı paketi ve ceza infaz düzenlemesini anlattı
Gül, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

AKP ve Adalet Bakanlığının üzerinde çalıştığı ceza infaz indirimine yönelik çalışmada son aşamaya gelindi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yakında Meclis’e geleceğini açıkladığı ceza indirimi konusunda, Erdoğan’ın ‘İnfaz uygulamaları konusunda çeşitliliğe’ gidilmesi talimatını verdiği belirtildi.
Cezaevlerindeki doluluğu azaltmak için hazırlanan infaz indirimi ile ilgili Erdoğan’ın başkanlığında yeni bir toplantı yapıldı.
Bu toplantıda, 6 suç (terör, mükerrer suçlar, cinsel istismar, uyuşturucu, kasten adam öldürme ve organize suçlar) dışındaki suçlarla ilgili cezalarda indirime gidilmesinin yanı sıra, alternatif infaz yöntemleri üzerinde duruldu.
Adalet Bakanlığı’nın infaz yöntemleri konusunda dünya örneklerini inceleyerek bir hazırlık yaptığı belirtildi.
75 YAŞINDAKİLERE 4 YILLIK EV HAPSİ
Yaşlı mahkûmlar için uygulanacak evde infaz yöntemi konusunda üç ayrı yaş dilimi üzerinde duruluyor. Bu kapsamda;
- 70 yaşındakikilerin kalan cezalarının 2 yılını,
- 75 yaşındakilerin cezalarının son 4 yılını evde tamamlaması öngörülüyor.
- 65 yaşındakiler konusunda hangi oranda evde infazdan yararlanacakları üzerindeki çalışma sürüyor.
Taslak ile hamile hükümlüler için de cezalarını evde tamamlamaları öngörülüyor.
Hamile bir hükümlünün doğum yaptıktan sonra cezasının 1,5 yıl ertelenmesi, doğum yapan kadınların aldığı ceza 3 yılın altında ise, bu cezaların tamamen evde çekilmesi imkânı getiriliyor. Bu şekilde evde infazını tamamlayacaklara elektronik kelepçe takılacak ve takibi yapılacak.
40 BİN KİŞİ YARARLANACAK
Kısa süreli hapis cezaları konusunda hafta sonu ve gece infaz yöntemleri de uygulanacak. Bu haktan yararlanacak hükümlüler hafta içi dışarıda, hafta sonu hapiste olacak.
Gece infazı konusundaki şartları yerine getirenler için de gündüz işe gidebilme imkânı sağlanacak. Bu durumdaki hükümlüler, gündüz dışarıda, gece ise hapishanede kalan cezalarını tamamlayacak.
Mevcut mevzuata göre, 6 ayın altındaki cezalar için bu yöntemler uygulanabiliyor. Yeni yapılacak düzenleme ile bu sürenin 2 yıla çıkarılması planlanıyor. Yasa çıktıktan sonra, 2 yıl ve altında hapis cezası kalanlar, Cuma günü saat 19.00’da cezaevine girecek ve Pazar günü saat 19.00’da çıkacak. Gündüz veya hafta içi işine gidip, gece veya hafta sonu cezaevine döneceklerin büyük bölümünün ‘Ekonomik suçlarla ilgili ceza alanlara’ uygulanacağı, böylece işlerini yürütebilmelerine imkân verileceği belirtiliyor.
AKP kaynakları, ceza indirimi ve farklı infaz uygulamaları ile cezaevi dışına çıkacakların sayısının ilk etapta 40 bin civarında olacağını, ilerleyen süreçte ceza süreleri doldukça cezaevi dışına çıkacakların sayısının 100 bini aşacağını dile getirdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül:
”ikinci yargı paketi ve ceza infaz düzenlemesi bütün yönleriyle değerlendiriliyor..
Hakim, savcı, akademisyen ve hukukçu milletvekilleri görüşlerini belirtti. Bunun kapsamı, muhtevası, son hali TBMM’de AKP grubunun öncülüğünde diğer partilerle ortaya konacaktır..
Yargı paketinde özellikle hukuk usulüne ilişkin bazı düzenlemeler öngörüldü. İnfaz paketi ayrı. Bunun ötesinde hukuk yargılamalarına yönelik ayrı düzenleme var. 4,5 milyon dava, hukuk davası olarak görülüyor. Bu davaların 6 ila 8 ay daha erken bitmesi anlamında, yine noterlik ve idari usulle ilgili birtakım düzenlemelerin eş zamanlı olarak Meclis’ten çıkarak hayata geçmesini bekliyoruz.”
‘İnfazda bir adalet olması gerekiyor’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül:
“Ceza adaleti anlamında özellikle belli suçlarda 2 yılın altında, 18 ayın altında, infaz sisteminden kaynaklı olarak hiç cezaevine girilmediği görülüyor. Bu çalışma öncelikle bir af değil. Çünkü bir suçun mağduru var. Kamu mağdur, taraflar mağdur. Bunlar çıkacaksa da başının üzerinde bir kılıç gibi sallanan, bir hata yaptığında, kamuya zarar verdiğinde ya da böyle bir tavır içine girdiğinde gerekirse infazında kalan sürenin tamamlanacağı bir düzenleme. Yani ‘Artık ben çıktım, ne yaparsam yapayım, her şey bitti’ anlamında değil. Kişinin yine yanlış yaparsa, topluma zarar verirse yine cezaevine gireceği bir düzenleme olması lazım. Dolayısıyla bu anlamda söz konusu paket bir af değil. Bu hususta toplumda adalete güveni artırıcı düzenleme olacağını düşünüyoruz.”
‘Hasta, yaşlı ve hamilelere yönelik bir düzenleme de söz konusu olacak’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül:
”Hafta sonu evde infaz, hafta sonu geceleyin infaz gibi hamilelere, yaşlılara, hastalara yönelik infazın insani yönünün değeceği birtakım düşünceler söz konusu. Hamile biri doğum yapıyor ama belli bir süre çocuğunun yanında kalması için infazın ertelenmesi hatta hakim kararıyla infazı evde çekebilmesi imkanlarını getiren düzenlemeler söz konusu”
‘Cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunuyor’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül:
”Cezaevlerinde 294 bin tutuklu ve hükümlü var.. bu sayının artmasının altında infaz sistemi ve kanunlardan kaynaklı uygulamaların yanı sıra terörle mücadele ve diğer birçok farklı sebep bulunuyor.”
‘SULH KOMİSYONU KURULUCAK’
Gül:
”Arabuluculuk, uzlaşma gibi alternatif çözüm yollarıyla dosyalar makul bir sayıya geldiğinde yurttaşın da avukatın da meramını daha iyi anlatabileceğini, bu durumun yargıya güveni de artıracağını biliyorum..
Tüketici uyuşmazlıklarını da arabuluculuğun kapsamına dahil etmeyi düşünüyoruz..
Bir diğer konu da idari sulh dediğimiz müessese. Bu da yine mahkemelere gitmeden önce vatandaşın devletle olan ihtilafında masaya oturması. Devlet adına uzlaşma anlamında bir sulh komisyonu kurulacak. Bu yeni bir proje. İnfaz ve yargı paketlerinden birinde olacak. Vatandaşın devletle, devletin vatandaşla mahkemelik olmaması için dava açılmadan önce aynen işçi-işveren gibi bir masa etrafında oturmalarına imkan sağlayacak düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bunun da ilk paketlerde yer almasını bekliyoruz”
‘Hukuk yargılamaları 6-8 ay öne çekilecek’
Gül:
”1 milyonun üzerinde dosyanın çözüme kavuşturulmasını hedefliyoruz. Yeni yargı paketinde yer alacak düzenlemeler hukuk yargılamalarını 6-8 ay öne çekecek..
Burada hiçbir görüşün ‘Benim arka bahçemdir, ele geçirdim’ gibi bir yaklaşımı olamaz, buna asla müsaade edemeyiz. Çünkü bunun acılarını çok yaşadık. Herkes yargıya güvenini korumak zorunda. Tabii FETÖ’nün tahribatları yargıda çok büyük şekilde görüldü. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na şüpheli gibi bir operasyon çekmek, darbe girişiminde bulunmak… Bunların hepsiyle yine yargının içerisindeki hakim, savcılar da mücadele etmeye devam ediyor. ‘Yargı mensupları şu dönemde girdi, düşüncesi böyledir, bunların hepsi AKP’li’ demek asla kabul edilemez.”
İLGİLİ HABER
gazeteduva