Başkentgaz'dan Bilal Erdoğan'ın vakfına 30 milyonluk bağış!

Kim kiminle nerede?

Kızılay Başkanı’nın SMS ile 10 TL bağış istemesi üzerine “Deprem vergilerine ne oldu?” sorusu tekrar sorulmaya başladı…

Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na aktarılan paralar tartışmalara neden olurken, Kerem Kınık katıldığı canlı yayında Başkentgaz’ı savunmuştu. Kınık’ın, söz konusu savunmayı 2018 verileri üzerinden savunma yaptığı şirketin bağışının 2017’de vergiden düşüldüğü ortaya çıktı.

Başkentgaz’ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na yaptığı bağışın yankıları sürmeye devam ediyor.

Tartışmaların odağındaki isim Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın ise katıldığı canlı yayında yanlış veriler kullanarak vatandaşı yanılttığı ortaya çıktı.

Şöyle ki Kınık, Habertürk’te katıldığı canlı yayında Başkentgaz’ı savunurken “Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başka” sözleriyle tepkileri üzerine çekmişti. Kınık’ın, o programda açıkladığı verilerin ise gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Kerem Kınık’ın, Başkengaz’ın 2018 verileri üzerinden savunma yaptığı belirtilirken, tartışmalara neden olan ‘vergiden kaçınma’nın şirketin 2017 yılı vergisinden düşüldüğü ortaya çıktı.

MATRAHSIZ!

Başkentgaz’ın vergi levhası sosyal medyada gündem olurken, söz konu şirketin 2017 yılında vergi ödemediği görüldü.

Vergi levhasının ‘beyan olunan matrah’ 2017 verisinde ‘matrahsız’ yani kazançtan giderler çıktıktan sonra geri kalan bölümün boş bırakıldığı görüldü.

İşte o vergi levhası:

Organize işler

Kızılay’ın “bağış” adı altında çeşitli vakıflara para transfer ettiği haberi gündeme düştü.

Başkentgaz’ın sahibi Torunlar Holding’den Kızılay’a gelen bağışın Ensar Vakfı’na aktarıldığının ortaya çıkması Ankara’daki karmaşık ilişkileri gündeme getirdi.

Bağış skandalının perde arkası!

Bir kez daha gördük ki; konu sadece imanlı, dindar nesil yetiştirmek değil. Bu nesli yetiştirirken iktidarı ayakta tutacak, iktidara payanda olacak kurum ve yatırımcılar yaratmak, beslemek ve iktidarın sahiplerini bu yolla daha da zengin etmek.

Erdoğan’ın küçük oğlu Bilal Erdoğan’ın kendi deyimiyle “eşinden sonra en çok görüştüğü kişinin” Ensar Vakfı Gene Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu olması da bu nedenle bir tesadüf değil. Dilberoğlu sadece Ensar’ın başında değil, aynı zamanda AKP İl Genel Kurulu üyesi. THY’de ise 2015 – 2019 arasında Yönetim Kurulu’nda yer almış bir isim.

AKP ve Cumhurbaşkanı’nın oğluyla bu kadar içli dışlı olan bir ismin başına oturtulduğu bu kurumun, çocuklar vakıf evlerinde taciz edildiğinde korunmak istenmesi de mide bulandırıcıydı, ama şaşırtıcı değildi. Karaman’daki tecavüz olaylarının patlak verdiği 2016 yılında eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” demesi, eski AKP Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’ün “Biz inadına Ensar Vakfı’na destek olmaya devam edeceğiz” diye meydan okuması da öyle.

Ortaya çıkan detaylar

Bunlar iktidarla payandaları arasındaki simbiyotik ilişkinin dair gizlenmeyen tarafıydı. Ama kapak açılınca içinden o simbiyotik ilişkinin detayları çıkıverdi. Kapağı gazeteci Celal Eren Çelik açtı. O zaman öğrendik ki; Ensar Vakfı’na 7 milyon 925 bin dolarlık bir de bağış kıyağı çekilmişti. Kıyağı çeken Başkentgaz’dı malumunuz. Bir taşla iki kuş bu kadar iyi vurulabilirdi ancak. Başkentgaz vergiden 8 milyon doları Kızılay’a bağış yoluyla kaçırırken aslında devletin, yani bizlerin kasasına girmesi gereken bu bağışın asıl gideceği yer olarak Ensar Vakfı’nı belirlemişti.

Başkentgaz’ın sahibi Torunlar Holding. Malum, aslında İstanbul’un deprem toplanma alanlarından biri olması gereken eski Ali Sami Yen Stadı’nın arazisine tarihin en korkunç iş cinayetlerinden birine sahne olan Torun Plaza’yı diken şirket. Sahibi Aziz Torun Türkiye’nin en zengin 100’ü içinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okul yıllarından arkadaşı. Torunlar’ın Başkentgaz’ı 2012’de gayet güzel bir fiyatla devraldığını da hatırlatalım.

Başkentgaz’ın, yani Torunlar’ın “vergiden özenle kaçınırken” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu, kızı Esra Albayrak’ın da yönetim kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) de güzel bir hizmet verdiğini tespit edildi… Başkentgaz TÜRGEV’e 31 işyeri ve büyüklüğü 1600 metrekareyi bulan depo alanı bağışlamış.

Hakikatin ortaya çıkmak gibi bir huyu var

Bu örnekler Türkiye’de iktidarın kendisini her düzlemde nasıl konsolide ettiğini, Kızılay gibi afet ve acil durumlarda devreye girmesi gereken kuruluşların da nasıl paravan olarak kullanıldığını gösteriyor. 

Başkentgaz “Vergiden kaçırma başka, biz vergiden kaçındık” gibi bir terimle kendini temize çıkarmaya çalışsa da hakikatin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu var.

Ankaralılar evlerine gelen doğal gaz faturalarına her baktığında bu hakikati hatırlayacak. Ne var ki; şeffaflığın olmadığı, kurumların hesap vermediği, soru soranın soruşturmayla sindirilmek istendiği ülkelerde  bu kirli ilişkiler ağının bozulması zor.

Doğalgaz faturalarıyla beraber sosyal eşitsizliğin faturasının kabarması iktidarın kaderini bu kez belirleyecek mi, onu da bir sonraki seçimde göreceğiz.

Gazeteci Celal Eren Çelik, Kızılay ile başlayan ve epey karışık ilişkileri ortaya çıkaran dikkat çekici bir yazı yazdı.

Ensar Vakfı:

“Kızılay’dan gelen paraları ABD’de kurduğumuz TÜRGEN Vakfı’na gönderdik ve yurt yapıyoruz”

KIZILAY YATIRIM HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ

İstanbul Ticaret Odası’na 30.11.2018 kayıt tarihi ile kurulan şirketin adı KIZILAY YATIRIM HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ.

Yani KIZILAY bugün resmi olarak bir holding konumuna gelmiş durumda. İsteyen İTO’nun sayfasından kontrol edebilir.

Şirketin oda sicil numarası 115870, sermayesi ise 100 milyon TL.

Şirket Sütlüce Mahallesi İmrahor Caddesi No: 28 Beyoğlu adresine kayıtlı.

Bu adres önemli. Zira Kızılay’ın “Holding Merkezi” olarak gösterdiği bu adres, patron kuruluşu MÜSİAD tarafından Kızılay’a kiralanıyor ve Kızılay bu daireye ayda tam 110 bin TL kira ödüyor..

Şirketin kuruluş amacının ise KIZILAY’ın görev alanlarıyla uzaktan yakından ilgili olmadığı anlaşılıyor:

“Sermayesine ve yönetimine katıldığı şirketlerin, aynı yönetim ve iç denetim ilkelerine bağlı olarak daha verimli, rasyonel ve karlı, günün gereklerine uygun ve ihtiyaçlarına cevap verecek ve şirket ile bağlı şirketlere rekabet gücü ve şartları yaratacak şekilde yönlendirilmelerini ve yönetilmelerini sağlamaktır..

Bu bağlamda planlama, üretim, pazarlama, finans denetimi ve grup şirketlerin yönetimlerinin gerektirdiği ölçüde finansal planlama için gerekli düzenin kurulması, personel ve fon yönetimi alanlarında gelişmiş tekniklerle çalışmalarını sağlamak, ayrıca, grup şirket ilkelerini ve imajını şirketlerde ve taraf olduğu yerli ve yabancı müşterek ortaklıklarda yerleştirmek ve geliştirmektir.”

KIZILAY bununla da yetinmemiş bir de gayrimenkul şirketi kurmuş.

KIZILAY GAYRİMENKUL VE GİRİŞİM SERMAYESİ PORTFÖY YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİ

İstanbul Ticaret Odası’na 10.05.2019 tarihinde kayıt olan şirket 5 milyon TL sermayeli ve oda sicil numarası ise 1182044 olarak gözüküyor. Holdingle aynı adreste faaliyet sürdürdüğü gözüküyor.

Şirketlerin yönetim kuruluna bakıldığında asıl manzara ortaya çıkıyor.

Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık “doğal” olarak yönetim kurulu başkanlığını yapmakta. Kınık aynı zamanda Davutoğlu’na yakın Yeryüzü Doktorları Vakfı’nın eski Genel Başkanı.

Şirketin CEO’su ve yönetim kurulu üyesi İlyas Haşim Çakmak, Ülker şirketlerinde yönetim kurulu üyeliği yapmış.

Şirketin diğer yönetim kurulu üyesi Mahmut Kayacık da uzun süre Ülker grubunda üst düzey yöneticilik yapmış, oradan TAKASBANK’a transfer olmuş.

Ayrıca Kayacık’ın eski yönetim kurulu üyesi ve ortağı olduğu bir şirket daha bulunuyor. Şu an Ülker Grubu bankası Family Finans Genel Müdürü Mehmet Atilla Kurama, Erenköy Cemaati Lideri Mustafa Latif Topbaş’ın damadı Ülker’in Yıldız Holding yönetim kurulu başkan yardımcısı Ali Ülker ve Fenerbahçe Spor Kulübü yönetim kurulu üyeleri Mustafa Kemal Danabaş ve Metin Sipahioğlu’nun yönetimini oluşturduğu AKTİF GENÇLİK SPORTİF YATIRIM VE YÖNETİM HİZMETLERİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ. Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği de bu şirketin ortaklarından gözüküyor.

Bu şirketin eski yönetim kurulu üyesi bir süre Davutoğlu’nun da damadı olan Ülker ailesinin torunu Ahmet Özokur.

Dönüyoruz başa…

Başkentgaz tarafından yapılan 8 milyon dolarlık bağışın Ensar Vafkı’na aktarılması üzerine Kızılay’ın mali yapısı tartışma konusu haline geldi.

Öyle ki, KIZILAY’ın kendisini denetleme için KAP’a bildirdiği AKSİS ULUSLARARASI BAĞIMSIZ  DENETİM  A.Ş’nin kurucu ortağı Çetin Dönmez. 

Çetin Dönmez aynı zamanda “Bağışların vergiden tamamen düşülebildiği” ikinci kurum olan YEŞİLAY’ın Genel Saymanı. 

Yani KIZILAY YATIRIM HOLDİNG A.Ş.’nin en büyük şirketini diğer “bağış” toplayan YEŞİLAY denetliyor..

Kızılay’ın hem holdinginin hem de gayrimenkul şirketinin yönetiminde gözüken tüm isimlerin en büyük İslami holding olan Ülker grubunda bir dönem çalışmış bulunmaları, Murat Ülker’in Ahmet Davutoğlu ile bilinen yakın dostluğu ve bu ağa bir boyutuyla YEŞİLAY’ın katılmış olması fotoğrafın kalan kısmının da tamamlanmasını sağlıyor.  

Başkentgaz’dan Bilal Erdoğan’ın vakfına 30 milyonluk bağış!

Başkentgaz Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki olan KİPTAŞ’ın 5. Levent Güzeltepe Konutları’ndan satın aldığı 31 adet işyerini, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu, kızı Esra Albayrak’ın ise yönetim kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) bağışladığı ortaya çıktı.

İki ayrı kalemde yapılan bağış protokolünde; “bağışlanan işyerlerinin toplamda 30 milyon TL değerinde olduğu” belirtildi…

ENSAR YALNIZ DEĞİLMİŞ…

ŞARTSIZ’ BAĞIŞ!

Başkentgaz; sözleşmenin noterce onaylanmasının ardından, satın aldığı 31 adet işyerinin 16’sını ve 916 metrekarelik depoları bir protokolle, 15’ini ve 679 metrekarelik depoları ise ayrı bir protokol ile Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminde kurulan ve çocukları Esra Albayrak ile Bilal Erdoğan’ın yönetim kurullarında yer aldığı TÜRGEV’e bağışladı.

Başkentgaz ve TÜRGEV arasında imzalanan iki ayrı bağış protokolünde de vakfın “hayırseverin yapacağı bağışı, dilediği şekil ve şartlarda kullanabileceği” de belirtildi. Protokole göre, TÜRGEV 30 milyon değerindeki işyeri ve depoları “dilediği gibi işletme, satma ve kiralama” hakkına sahip olacak.

Protokollerde, bağışlanan 16 işyeri ve 916 metrekarelik depoların rayiç bedelinin (pazar değeri) ve bağışlamaya esas tutarın 15 milyon 779 bin TL, 15 işyeri ve 679 metrekarelik depoların rayiç bedelinin 14 milyon 221 bin TL olduğu da kabul edildi. 

İLGİLİ HABER

© Deutsche Welle Türkçe – Banu Güven

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: