Erdoğan, Libya’da yaklaşık bir milyon Köroğlu Türkünün etnik temizlik riskiyle karşı karşıya kaldığını söylemişti.
Kuloğulları, Osmanlı döneminde Anadolu’dan Libya’ya gidenlerin en güçlü topluluğudur.

Aşiret de diyebiliriz. Aşiret deyince çok rahatsız oluyorum ama başka türlü de adlandıramıyoruz.
Trablusgarp’ı 1551’de Turgut Reis fethetmişti. Bekâr Türk leventleri, Libya’da yerli kadınlarla evlenmiş ve bu ülkeye yerleşmişti. Kuloğlu Türkleri, o Türk leventlerin torunlarıdır.
Peki ama şimdi Libya’daki Kuloğlu Türklerinden bahseden Erdoğan, yıllarca ‘Türk değil, Türkiyeli diyelim’ diye propaganda yapmadı mı? Halen Türkiye coğrafyası için ‘bin yıllık ortak vatan’ diyebilen Erdoğan, daha yakındaki Irak Türkleri ve Suriye Türkleri için neden aynı hassasiyeti göstermemiştir? Vatanın ortağı kimdir?
Libya operasyonunda asıl gözetilen, Kuloğlu Türkleri midir, İhvancı Trablus hükümeti midir, yoksa petrol bekçiliği midir?
Erdoğan:
“Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında Kaddafi’nin söylediği söz unutulmazdır. ‘Elimdeki tüm silahlar Türk ordusunun emrindedir.’ demişti.”
Bunu konuşarak da Libya politikasına meşru dayanak bulmaya çalıştı.
Çok doğru da Kaddafi’yi devirmek için yapılan hava harekâtının merkezi İzmir değil miydi? O sırada Türkiye’nin Başbakanı, “CEHAPE’li” miydi?
Erdoğan, dün Libya’da yaklaşık bir milyon Köroğlu Türkünün etnik temizlik riskiyle karşı karşıya kaldığını söylemişti.
Erdoğan:
“Libya’da, Hafter’in etnik temizliğe tabi tuttuğu, Barbarosların, Turgut Reislerin torunları olan ve sayıları 1 milyonu aşan Osmanlı bakiyesi Köroğlu Türkleri var. Hafter onları da yok etmenin peşindedir. Kafkasya’daki Ahıskalılar neyse, Libya’daki Köroğlu Türkleri de odur”
Peki, Erdoğan’ın bahsettiği ‘Köroğlu (Kuloğlu)Türkleri’ kimdir?
Tarihi kaynaklarda geçen adıyla ‘Kuloğlu’ (Kouloughlis) Osmanlı döneminde sadece Libya’ya değil, Kuzey Afrika’ya (Cezayir, Tunus, Libya) gönderilen Osmanlı askerlerinin ailelerini ifade ediyor.
Bunlara Osmanlı için savaşan Türk korsanlar da dahil. Zamanla yerli halktan kadınlarla evlenen Osmanlı askerlerinin soyundan gelenlere verilen Kuloğlu sıfatı “Sultan’a hizmet edenlerin oğulları” anlamında kullanılıyor.
KULOĞLU AŞİRETLERİ

Bugün Libya’daki 13 aşiret kendilerini Kuloğlu olarak tanımlıyor:
- Yadar,
- al-Maqasba,
- al-Charaksa,
- al-Jahanat,
- al-Faratsa,
- al-Ramla,
- al-Daradfa,
- Ibad,
- al-Chawahda,
- al-Maqawba,
- Qarara,
- al-Zawabi ve
- al-Balabla aşiretleri.
Bu aşiretler 2011’de Kaddafi’nin devrilmesinde önemli rol oynadı ve bugün de Türkiye’nin bölgeye asker göndermesini destekleyen grupların başında geliyor.
2015’te bir dernek kuran Kuloğlu aşiretleri kendileri için ‘Köroğlu’ ismini tercih ettiklerini açıkladı. Dernek kuruluş amacını bölgede ‘Osmanlı kültürel mirasını yaşatmak’ olarak tanımlıyor.
Kuloğlu aşiretlerinin tamamı etnik olarak Türk kökene sahip değil. İçlerinde; Kürt, Arnavut, Kafkas ve Libya dışındaki Osmanlı vilayetlerinden gelen Araplar da bulunuyor.
TÜRK KÖKENLİ NÜFUS NE KADAR
Kuloğlu nüfusu ağırlıklı olarak Mısrata, Trablus, Zawiya, Derna ve Zliten ve Bingazi’de yaşıyor.
Libya’da bulunan Kuloğlu aşiretlerinin nüfusu 1936 sayımlarına göre yaklaşık 35 bin. Bu rakam o tarihteki Libya nüfusunun yüzde 4.7’sine tekabül ediyor. Bu nüfusun 25 bini Mısrata bölgesinde yaşıyordu.
Ancak Girit’tin Yunanistan toprağı olmasının ardından Türklerin Libya’ya gelmesi, ülkedeki demografik yapıyı büyük oranda etkiledi. 1971 tarihli kayıtlara göre bu rakam yaklaşık 100 bindir.
Son tahminlere göre Libya’daki Türk kökenli nüfusun bir milyonu geçtiği sanılıyor (ülke nüfusu 6.6 milyon). Özellikle 500 bin nüfuslu Mısrata’da yaklaşık 300 bin Türk kökenli yaşadığı tahmin ediliyor. Bu rakama Girit’ten gelen Türkler de dahil.
İLGİLİ HABER
Odatv – Yeniçağ – Arslan BULUT
