Gelecek Partisi

Gelecek Partisi’nde yönetim belirlendi.

Ahmet Davutoğlu, yönetim kurulunun tamamının oyunu alarak Genel Başkanlığa seçildi. 

Gelecek Partisi’nin Kurucular Kurulu toplantısında genel başkan, yönetim kurulu, etik kurulu, disiplin kurulu üyeleri seçildi.

Eski başbakan Ahmet Davutoğlu toplantıya katılan 132 üyenin tamamının oyunu alarak Gelecek Partisi Genel Başkanı seçildi.

60 kişilik Yönetim Kurulu’nda;

Eski milletvekilleri Abdullah Başçı, Ayhan Sefer Üstün, Cuma İçten, Feramüz Üstün, Selçuk Özdağ..

Gazeteci-yazar Etyen Mahcupyan, gazeteci Hakan Albayrak, eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan..

AKP eski İl Başkanları Selim Temurci, Nedim Yamalı ve Yeşim Karadağ, 15 Temmuz’da öldürülen Erol Olçok’ın eski eşi Nihal Olçok yer aldı..

60 kişilik Yönetim Kurulu’nun yüzde 25’i kadın üyelerden oluştu.

Gelecek Partisi’nin yönetim kurulu, disiplin kurulu ve etik kurulu asıl üyelerinin listesi şöyle:

YÖNETİM KURULU

1. Abdullah Başçı
2. Abdullah Teber
3. Ahmet Akçay
4. Ali Akmaz
5. Ali Aydın
6. Avni Erdemir
7. Aydın Altaç
8. Ayhan Sefer Üstün
9. Aynur Algül
10. Ayşe Berrin Sevimli
11. Ayşe Güney
12. Ayşe Serap İnan
13. Ayşe Tülin Dinçelli
14. Burçak Başbuğ Erkan
15. Cemalettin Kani Torun
16. Cesim Gökçe
17. Cuma İçten
18. Dinçer Türkmen
19. Doğan Demir
20. Engin Keskinel
21. Etyen Mahcupyan
22. Fatma Aydın Ataş
23. Feramuz Üstün
24. Feridun Bilgin
25. Gülnur Özkaya Hayran
26. Habibe Çiftçioğlu Başar
27. Hakan Tokaç
28. Hakan Albayrak
29. Hasan Hüseyin Bozok
30. Hasan Serdar Bilir
31. Halime Polat
32. Hüseyin Memiş
33. İbrahim Mustafa Turhan
34. Mehmet Behçet Piker
35. Mehmet Fatih Arslan
36. İzzeddin Küçük
37. Kerim Rota
38. Mehmet Ali Pulcu
39. Mehmet Nuri Görenoğlu
40. Mustafa Bahadır Kurbanoğlu
41. Mustafa Bilici
42. Mustafa Gözel
43. Mustafa Mente
44. Mustafa Nedim Yamalı
45. Mustafa Öztürk
46. Neslihan Kevser Çevik
47. Nihal Olçok
48. Ömer Faruk Başaran
49. Ömer Ünal
50. Salih Aynural
51. Selçuk Özdağ
52. Selim Temurci
53. Sema Silkin Ün
54. Serkan Özcan
55. Serpil Bulut
56. Şenol Gürşan
57. Ümit Yardım
58. Vahdettin İnce
59. Yeşim Karadağ
60. Yusuf Ziya Özcan

DİSİPLİN KURULU ASIL ÜYELERİ

1. Musa Arat
2. Rumi Bekiroğlu
3. Mehmet Aşan
4. Adnan Demir
5. Mehmet Atilla Maraş
6. Seyfeddin Bilen
7. Selahattin Kayaman

ETİK KURULU ASIL ÜYELERİ

1. Namık Ergün
2. Fatma Şerefoğlu
3. Mustafa Baloğlu
4. Talha Erol Durmaz
5. Ahmet Oğuz Karaoğlu

Davutoğlu’ndan Erdoğan’a ‘Simit Sarayı’ tepkisi

Erdoğan’ın ‘Simit Sarayı’nın borcundan haberim yok’ açıklamasına Ahmet Davutoğlu’ndan tepki

Ahmet Davutoğlu:

”Simit Sarayı’nın 500 milyon dolarlık borcundan haberi olmayıp, Şehir Üniversitesi’nin ödenebilir durumdaki 50 milyon dolarlık borcundan nasıl haberi oluyor?..

Kurul tarafından partinin genel başkanı seçildim. İşler iyi gitseydi ebediyen çekilir kitap yazar, öğrencilerime ders verirdim..

Basın ve basın mensupları demokrasimizin en büyük gücüsünüz, basın mensuplarının neler çektiğini bakanlık ve başbakanlık dönemimden biliyorum..

Amacımız Gelecek Partisi’ni kurumsallaştırmak. Parti yönetim kurulu, parti disiplin kurulu ve etik kurulu oluşturacağız..

Gazeteciler bundan sonra her soruyu sorup her cevabı alabilir.”

HEPİMİZ BİR ARADAYIZ

Ahmet Davutoğlu:

”Genel başkanlık ağır bir yüktür. Hedefi de kurumsallaşmayı sağladıktan sonra bu emaneti alıp daha iyi daha ehil nesillere tevhi etmektir. Biz de bu görevi üstlendik..

Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Alevi, Kafkas kökenli olmak üzere hepimiz bir aradayız. Bizim temel hedefimiz kurumsallaşmayı en iyi şekilde yapmak. Halkımızın beklediği iletişim yöntemini ve politikaları ortaya koymak. Allah utandırmasın.”

MUTABAKATA SADIK KALMAK İÇİN SABRETTİM

Davutoğlu:

”Gerek şahsiyetime gerekse temsil ettiğim arkadaşlarıma yönelik ağır suçlama olunca cevap vermek hakkımızdır..

Sayın cumhurbaşkanı düşen bir yaprak dökmüş, biz doğan baharı görürüz. Cumhurbaşkanlığımız’ın yaptığı atfa gelince o konuşmayı milletimiz çok iyi hatırlamaktadır..

Bir kriz yaşanmasın, bütün acımı yüreğime gömerek o konuşmayı yaptım. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık arasında bir çatışma doğmasın diye yaptım..

Cumhurbaşkanı benim kadim dostumdur bu hukuk bozulmasın diye yaptım. Aramızdaki mutabakatın gereği bunu yaptım. Cumhurbaşkanı elini vicdanına koysun 3.5 yıl bu mütabakata sağdık kalmak adına her türlü hakarete trol çetelerinin saldırılarına sabırla tahammül ettim. Konferanslarım engellendi.”

KAPIMA GELİP ‘SİZE OY VERDİK’ DEDİLER

Davutoğlu:

”Üç buçuk yıl bırakın mülakat yapmayı adımızı anan basın örgütleri tehdit edildi..

Bütün bunları sineye çekip siyasi hayata geri dönmezdim ama 3.5 yıl sonra Türkiye’nin getirildiği, nepotizmin, her türlü yolsuzluk, şatafatın yaygın olduğu, millet ekonomik krizden ıstırap çekerken bunu görmeyen bir anlayışın yerleştiği yerde olmaz..

Her gün kapıma insanlar gelip ‘size oy vermiştik neden bıraktınız ülke neden bu halde’ diye sorduklarında benim sözüm olmadı..

Eğer bu kötü gidişatla ilgili yaptığım manifesto sonrasında oturup konuşma imkânı olsaydı yine susabilirdik. 3.5 yılda ayrı ayrı 5 tane rapor sundum. Bunların gereği yapılsaydı yine sesimiz çıkmazdı..

Biz ayrılmadık o bizi ayırdı. Milletimiz bunu görmeli. Biz ihraç talebiyle sevk edildik. Tarihte ilk defa. Bunu yapanlar vefadan bahsedebilirler mi? Bir akademisyene amfileri kapatanlar cefadan bahsedebilir mi? En önemlisi en yakın arkadaşım dediği arkadaşına dolandırıcılık suçlaması yapılmasından sonra hâlâ vefadan bahsedilmesi mümkün mü?..

Ben hayatta hiçbir zaman hayatta verdiğim sözden geri dönmedim. Üç buçuk yıl sonra Türkiye’nin getirildiği yer bizim siyasi hayatımızın ilkelerinin ayaklar altına alınması, üstü örtülü yolsuzluk, kibir, şatafatın olduğu, millet azap çekerken bu krizi görmeyen bir anlayışın yaygınlaştığı dönemde kimse kusura bakmasın sadakatimiz milletimizedir. İşler iyi gitseydi ebediyen çekilir kitap yazar, öğrencilerime ders verirdim.”

İHRAÇ EDEN AKP OLDU’

Davutoğlu:

‘Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir başbakan olarak biz ihraç talebi ile sevk edildik. Vefadan bahsedilebilir mi? En yakın arkadaşım dediği insana dolandırıcılık suçlaması sonrası vefadan bahsedilebilir mi? Beni ihraç eden sayın cumhurbaşkanının talimatıyla AKP oldu. Bütün bu yapılanlara rağmen biz AKP’den ayrılmadık o bizi ayırdı. Cumhurbaşkanı ve ailesinin kişiliğine yönelik bir ithamım olmadı, devlet meseleleri hariç.”

BENİ DİNLEMEDİLER’

 Davutoğlu:

”Parlamenter sisteme karşı 2017 referandumunda Anayasa paketi açıklandığında Türkiye’de demokrasiye zarar vereceği kanaatindeydim. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve o dönem başbakan olan Binali Yıldırım’a bildirdim..

Ben kampanyada bulunamam dedim ve kampanya boyunca da kampanyaya katılmadım. Ama beni dinlemediler. Bunları kamuoyu ile bunları paylaşmak istediğimde hiçbir yayın kuruluşu yanaşmadı.”

O TWEET DOĞRUDUR‘ 

Davutoğlu:

”Şahsi olarak hiçbir yerde cumhurbaşkanı ve ailesine laf söylenmesine müsaade etmem ama. Devlet bazında hakikatleri söyleriz..

Kimse bize geçmiş sözümüzü hatırlatmasın mahcup olurlar. Böyle bir anayasa değişikliğine gitmeyin diye elimden gelen çabayı gösterdim. Bunların belgeleri var gerekirse bunları da açıklarım..

O tweet’i attığımda söylediğim doğrudur bugün de doğrudur. Milletimizin kararı en doğru karardır. Milletin ortak kararına saygı duyarım. Bunu demiş olmak anayasa kararına hak vermek anlamına gelmez. sözü ağzımdan çıkarken yüreğimden gelmesine bakarım.”

AKŞENER’İN TEKLİFİNE YANIT

Davutoğlu:

”Sayın Meral Akşener’in gerekirse 20 milletvekili veririz sözleri…Sayın Akşener bir zaruret halinden bahsetmiş. Tebrik için aradığında da teşekkür ettim. Kendisi geçmişte yapılan bir uygulamaya atıfta bulunuyor. Ben siyasette doğal seyir içinde olmayan hiçbir yönteme başvurmadım. İhtiyaç da olmayacağını düşünüyorum..

Biz kendimiz, kendi görüşlerimizle kamuoyunun önüne çıkarız. Hiçbir şeye ihtiyaç olmadan milletimizin huzuruna çıkacağına inanıyoruz. Biz zorluk içinde kalsak herkes ile demokratik ittifak yapar, konuşuruz. Bugün AKP’nin dışındayız ama doğru gördüğümüz her hareketini destekler, yanlış gördüklerimize karşı çıkarız.”

BAHÇELİ’NİN DİLİ SOĞUK SAVAŞ DİLİ

Davutoğlu:

”Allah Devlet Bahçeli’ye sağlık sıhhat versin, dış ajanlıkla suçlaması hoş olmuyor. ‘Dış ajanların oyuncağı’ dili Soğuk Savaş döneminde kalmış bir tabir, Allah sağlık versin.”

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’NDEKİLER AKBİL BİLE DOLDURAMIYOR‘ 

Davutoğlu:

”İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim görevlilerine, ailelerine teşekkür ederim. 3 aydır öğretim üyeleri maaş alamıyor ama eğitim devam ediyor. Akbil bile dolduramıyorlar. Çalışanlar birbirleri ile yardımlaşarak evine ekmek götürmeye çalışıyorlar. İmtihan dönemi bitsin diye öğrencilere yansıtmadılar..

Simit sarayının borcunu bilmiyor şehir üniversitesinin borcunu biliyor. Biz şehir üniversitesi şu ana kadar siyasallaştırmadık. Son çağrım; çözüm üretmiyorlar. Var olan mevzuat yeterli olmadığı için bir mevzuat değişikliği ile üniversite ve vakıfa yönelik bir adım atacaklar gibi duyumlar var. Vakfınıza ve üniversitenize sahip çıkın.”

EĞER VİCDANI KALMIŞSA’ 

Davutoğlu:

”Eminim sayın cumhurbaşkanı vicdanıyla baş başa kaldığında Davutoğlu’ndan her şey çıkar ama dolandırıcı çıkmaz diye bilir, eğer vicdanı kalmışsa..

Ben bir esnaf çocuğuyum. Babam Toroslar dağlarında öğrenci yetiştirmek için toplarken vefat etti. Ben o babanın çocuğuyum. O esnaf babanın öğrettiği ilk şey helal lokmadır. Benim babam sayın cumhurbaşkanıyla ahiret divanında karşılaşınca ona bir çift sözü olur..

Rabbim bilir bu boğazdan haram lokma geçmemiştir. Bir dolandırıcılık varsa ben buradayım. Hukuki işleri başlatın en ağır cezaya razıyım. Eğer hesap vermekse bütün cumhurbaşkanları, bütün bakanlar hesap versin buna da hazırım. Hazır olmadığım tek şey iftiralara muhattab olmaktır. Kusura bakmasınlar burada sessiz kalınmaz. ”

İLGİLİ HABER

gazeteduvar


İLGİLİ YAZILAR

DAHA FAZLASI

+ There are no comments

Add yours

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.