İZMİR ENDİŞELİ!

İzmir Valiliği 35 jeotermal kaynak arama ve işletme sahası için ihale düzenleyecek.

İhaleye çıkılacak alanların büyüklüğü, İzmir’in toplam yüzölçümünün yüzde 8’ini oluşturuyor. 

İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, İzmir’in 16 farklı ilçesinde, 35 jeotermal kaynak arama ve işletme sahası için ihale düzenleyecek..

İhaleye çıkılacak alanların büyüklüğü, İzmir’in toplam yüzölçümünün yüzde 8’i..

Jeotermal aranacak 33 saha için toplam 4 milyon 902 bin 500 TL bedel belirlendi..

Mevcut 2 jeotermal sahası için ise 1 milyon 800 bin TL muhammen bedel belirlendi..

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP):

”İhale kararını, İzmir’de çevre mücadelesi veren kurumlar endişeyle karşıladı. Valiliğin bu kararına karşı, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Düşünce Topluluğu, Tüm Köy Sen ve uzmanların katılımıyla bir toplantı düzenledi.”

‘Ege bölgesinin en verimli topraklar’

  • EGEÇEP Dönem Eş Sözcüsü Alime Yalçın Mitap:

”İhalelerin yapılmaması için çaba harcayacağız..İhaleye çıkılacağını öğrendiğimizden beri bu ihalenin ne amaçla yapılacağını araştırıyoruz. Çünkü jeolog ve jeofizikçi arkadaşlarımızın söylediklerine göre yüksek ısıya sahip bir kaynak bulmaları imkansız.

Düşük sıcaklıkta bir jeotermal kaynak bulunabileceği söyleniyor. Böyle olunca da burada bir bit yeniği olduğu kuşkusuna kapıldık. Bu ihaleler yapıldıktan sonra bu alanlarla ilgili acaba başka art niyetler mi vardır, bu rantı yüksek alanlara dönük başka plan ve projeler mi vardır diye açıkçası bunları sorguluyoruz.”

‘ARTIK TÜMÜYLE KARŞIYIZ’

  • Alime Yalçın Mitap:

”Verimli topraklara sahip Ege bölgesinde zaten ciddi çevre sorunları var..

Jeotermal işletmeler usulüne uygun çalıştırılsa belki bu kadar çok zarar vermezdi. Ama ne yazık ki bir talan şeklinde, doğayı mahveden bir şekilde yapılıyor..

Bütün ürünlerimiz, üzümler, incirler hepsi mahvolmuş durumda. İnsanlar kanserojen etkilere maruz kalıyor. Bütün Ege bölgesinin en verimli toprakları mahvediliyor. O yüzden artık biz bunlara tümüyle karşıyız.”

‘Devlet yeterli düzenlemeleri yapmıyor’

  • TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Melih Yalçın:

”Yenilenebilir bir enerji kaynağı olmasına rağmen jeotermalin de çevreye zarar veren etkileri var..

Jeotermal aslında su değil. Yeraltında çeşitli minerallerin, madenlerin karışmış olduğu bir sıvı. Dolayısıyla bunu yeryüzüne çıkardıktan sonra doğaya veremezsiniz. Bu sıvıyı aldığınız yere enjekte etmeniz gerekir..

Ancak, bu enjeksiyon işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol eden bir mekanizma yok..”

‘YANLIŞ KARAR, YANLIŞ SONUÇ’

  • Melih Yalçın:

”Türkiye’de jeotermal enerji kullanımıyla ilgili en önemli sorun ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gerekli değildir’ yönünde kararlar verilerek bu sahaların işletmeye açılmasıdır..

ÇED gerekli değildir kararı verdiğinizde, firma çevreye verilecek zararları gidermek için bir taahhüt altına girmiyor. Kimse de kontrol etmiyor. Devlet gerekli ve yeterli düzenlemeleri yapmıyor. Sorumluluk almıyor. Sadece potansiyeli olan bölgeleri ihaleye çıkarıyor. Ondan sonra vatandaşla şirketleri baş başa bırakıyor..

Oysa bu işletmelerin hangi koşullarda çalışacağına dair taahhütname alması gerekir. Bu şirketleri sık sık denetlemesi gerekir. Eğer taahhütlere uymadığını fark ederse ruhsatlarını iptal edip şirketleri kapatması gerekir.”

’14 Kasım’da İzmir’de yapılacak jeotermal ihaleleri’

  • Melih Yalçın:

”Bu ihaleler, mevcut denetimsizlik içinde yapılırsa İzmir’i, başta Aydın olmak üzere yakın çevremizde gördüğümüz tehlikeler bekliyor.

Yani;

  • Bu kaynağın nereden çıkarıldığı,
  • Bu kaynağın oradan çıkarken yeraltı sularına karışıp karışmadığı,
  • Yeraltı sularıyla tarım arazilerine zarar verip vermediği,
  • Çevreye yaydığı karbondioksit, sülfür dioksit gibi gazların ne tür kontrollerden geçirildiği…

Kontrol edilmediği sürece, yakın çevremizde gördüğümüz her türlü sorun İzmir’de de karşımıza çıkacak.”

‘ Yetkisi gaspı’

  • İzmir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Üyesi Enis Dinçeroğlu:

”Çeşme ilçesinde ihaleye çıkartılan alan hakkında mahkeme kararı var. Kazanılmış bir dava var. Bu tip bir yatırımın orada uygun olmadığına dair bir mahkeme kararı var. Buna rağmen aynı yer tekrar ihaleye çıkartılıyor..

Jeotermal, Karaburun’a özgü hurma zeytinine ve Çeşme’ye bağlı Ovacık köyünde yetişen endemik kavuna da zarar verecek..

Yeraltı jeotermal sularının valilik tarafından değil yerel yönetimler tarafından ihaleye çıkartılması gerekiyor. Bu, mahalli idarelerin elindeki yetkiyi alıp merkezi idarenin kullanmasıdır. Bana göre bir yetki gaspıdır.”

https://www.cafemedyam.com/2019/10/29/ataturk-yasasaydi-kurtlere-ne-sozu-verildi/

amerikaninsesi – Soner Kızılkaya

İLGİLİ YAZILAR

DAHA FAZLASI

+ There are no comments

Add yours

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.